17. Bölüm

17. Bölüm

Sahra Çıtak
sahravecoluu

Sabahın erken saatlerine rağmen sahada yoğun bir tempo hakimdi. Futbolcular çimlere bastıkça ayaklarının altından hafif nemli bir koku yükseliyor, topların sert şutlarla havada süzülüşü antrenman sahasında yankılanıyordu. Soğuk hava, sahadakilerin nefeslerini görünür hale getiriyordu ama antrenman sırasında içleri ısınmıştı. Sahanın ortasında paslaşmalar devam ederken, Süleyman iç çekerek başını iki yana salladı. "Yemin ederim, benim karım bile bir kere soyunma odasına girmedi. Ama Saruca’nınki resmen baskın yaptı."

Takımdan birkaç kişi gülüşürken, Emir kaşlarını kaldırıp merakla sordu: "Karı mı? Ne karısı lan?"

Aras hemen atıldı. "Havin’den bahsediyor."

Dursun kafasını sallayıp iç geçirdi. "Hee, o manken kız. Saruca’nın sevgilisi sanırım."

Süleyman kaşlarını çatıp başını salladı. "Kadın direkt daldı içeri. Vallahi karım duysa bizim soyunma odasına kadınların girdiğini, beni boşar bebeğimi de göstermez." dedi. Asaf güldü. "Havin Soysal magazinden düşmeyen bir manken. Şimdi de bizim kulüpte dolanıyor. Olay büyük."

Saruca, takım arkadaşlarının konuşmalarını duyuyor ama hiçbiriyle göz göze gelmemeye çalışıyordu. İçinde fırtınalar kopuyordu. Olayın üstüne bir gün tatil yapmışlardı ama anlaşılan bu olay daha konuşulacaktı. Ama en kötüsü… Reva da her kelimeyi duyuyordu.

Saha kenarında dikilmiş, tek kelime etmeden oyuncuları izliyordu. Normalde bu tür muhabbetler olduğunda hemen kestirip atardı. Ama bugün… Bugün, Reva’nın yüzü taş kesilmişti. Buz gibi sertti. Gözleri boştu. Saruca daha önce onu defalarca öfkeli görmüştü, kıskançlığını hissetmişti, kızgınlığını yaşamıştı. Ama şimdi… Şimdi tamamen kopmuş gibiydi.

Saruca, fırsatını bulduğunda yanına doğru yürüdü. Gergin adımlarla, dikkatli bir şekilde yaklaştı. "Reva, bak—"

"Antrenmanı devrediyorum."

Saruca’nın cümlesi anında havada kaldı. Reva’nın sesi buz gibiydi. Teker teker heceleri keskin bir şekilde dökülmüştü. Saruca duraksadı. "Ne?" Reva, sahanın diğer tarafında duran yardımcı antrenöre seslendi. "Devamı sende."

Saruca, bunu kabullenemezdi. Daha düne kadar her şey yolundaydı. Daha düne kadar Reva’nın yanında olabiliyordu. Ama şimdi onu tamamen kaybediyormuş gibi hissediyordu. Adımını attı, elini kaldırdı ama Reva çoktan arkasını dönmüştü.

"Reva, dur. Bir konuşabilir miyiz?" dedi Saruca, sesi her zamankinden daha yumuşaktı. "Hayır." dedi Reva hiç düşünmeden. Saruca'nın içinde bir şeyler düğümlendi. Reva, onu duymuyordu bile. Kadın, kelimenin tam anlamıyla onu yok sayıyordu. Ne sesini duyuyor ne yüzüne bakıyor ne de bir açıklama yapmasına izin veriyordu. Saruca daha önce Reva’nın öfkesini görmüştü ama hiç böyle bir sessizlikle karşılaşmamıştı. Bu sessizlik, her şeyden daha beterdi.

Reva, tek bir kez bile arkasına bakmadan kulüp binasına yöneldi. Saruca ona ulaşmaya çalıştı ama içindeki his, her geçen saniye daha da katılaşıyordu.


Antrenman bitmişti. Oyuncular soyunma odasına doğru giderken Saruca, Reva’nın peşinden kulüp binasına yöneldi. İçinde giderek büyüyen bir huzursuzluk vardı. Onunla konuşmalıydı. Ne olursa olsun, Reva’nın ona kulaklarını tıkaması bu şekilde devam edemezdi. Tesisin içinde koridorları hızlı adımlarla geçti. İlk olarak ofisine baktı—boştu. Sonra toplantı odasına girdi—kimse yoktu.

Küçük dinlenme odalarına, malzeme odasına, hatta bazen çalıştığı video analiz odasına bile göz attı. Ama Reva hiçbir yerde değildi. Birkaç kulüp çalışanına sordu. "Reva hocayı gördünüz mü?" Çoğu omuz silkerek cevap verdi. Bazıları, onu biraz önce çıkarken gördüklerini söyledi.

Saruca bir an duraksadı. "Gitti mi?"

Hemen telefonunu çıkardı, Reva’nın numarasını tuşladı. Telefon çalmaya başladı. Saruca, Reva’nın açmasını beklerken gergin bir şekilde parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. "Lütfen aç." Çalıyordu. Çalıyordu. Ama açılmıyordu. Sonunda telesekretere düştü. Saruca dişlerini sıkarak telefonu kapattı. Bu iş burada bitmeyecekti. Reva ona bu şekilde sırtını dönemezdi. Kesin konuşmalıydı.

Saruca telefonunu cebine koyarken içindeki huzursuzluk daha da arttı. Sinirle nefesini verirken hızlı adımlarla dışarı çıktı. Gözleri otoparka kaydı. Reva’nın arabası oradaydı ama içinde kimse yoktu. Bir an duraksadı, sonra kulüp binasının yanındaki küçük açık sahaya yöneldi. Hızlıca ilerledi ve köşeyi döner dönmez onu gördü. Reva, saha kenarındaki kulübeye oturmuştu. Elleri montunun ceplerinde, bacakları hafif aralık, başı öne eğik… Dışarıdan bakan biri, onun sadece dinlendiğini düşünebilirdi ama Saruca, Reva’nın sessizliğinin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bu, en büyük tehlikeydi.

Saruca, yavaş adımlarla ona yaklaştı. Önünde durdu ama Reva başını kaldırmadı bile. Saruca dişlerini sıkarak içinden bir küfür savurdu. “Bunu yapma, Reva.” Reva kıpırdamadı. Gözlerini boş bir noktaya dikmiş, sanki onun varlığını bile fark etmiyordu. Ama Saruca, onun duyduğunu biliyordu. “Beni dinlemiyorsun ama bu, hiçbir şeyi değiştirmez. Konuşmamız gerekiyor.”

Reva sonunda başını kaldırdı, gözleri buz gibiydi. “Konuşacak bir şey yok.”

Saruca ellerini saçlarının arasından geçirdi. “Reva, lütfen.”

Reva başını iki yana sallayarak ayağa kalktı. “Lütfen mi? Gerçekten mi?” Gözleri öfkeyle parlıyordu. “Soyunma odasına dalan eski sevgilin hakkında bana ne anlatacaksın, Saruca? Ah, evet. Onunla hiçbir şeyin kalmadığını, onun geçmişte kaldığını, onun senin için bir anlam ifade etmediğini mi? Bunu mu duymamı istiyorsun?”

Saruca içini çekti. “Evet.”

Reva alaycı bir kahkaha attı. “Beni bu kadar aptal mı sanıyorsun?”

Saruca bir adım attı ama Reva geri çekildi. “O kadın resmen sahiplenir gibi girdi içeri, Saruca! Ve sen buna tek kelime etmedin. Onu bırak onunla dışarı çıktın. Takımdaki herkes bile bu olayı konuşuyor!"

Saruca dişlerini sıktı. “Ne söylememi istiyorsun, Reva? Havin’in dengesiz bir insan olduğunu mu? Bana zarar vermek için her fırsatı kolladığını mı? Benim için hiçbir anlam ifade etmediğini defalarca söyledim. Ama sen…” Duraksadı. Gözleri Reva’nınkilere kilitlendi. “Sen bana inanmıyorsun.”

Reva ona doğru yaklaştı, gözleri ateş gibiydi. “İnanmamı istiyorsan, harekete geç, Saruca. Laflarla değil. Eğer gerçekten bitti diyorsan, bunu göster.”

Saruca ona bakarken içinde bir şeyler kırılıyordu. Reva’nın ona güveni sarsılmıştı. Bu, kelimelerle düzeltebileceği bir şey değildi. Ama pes etmeyecekti. Derin bir nefes aldı, Reva’nın gözlerinin içine bakarak kararlı bir şekilde konuştu. “O zaman izle ve gör.”

Bir anlık sessizlik oldu. Sonra Saruca aniden bir adım attı, Reva’nın kolundan yakaladı ve onu kendisine çekti. Reva gözlerini kocaman açarken, Saruca diğer elini yüzüne götürdü. Parmakları yanağında gezindi, başparmağı hafifçe dudaklarının kenarına dokundu. “Bu dudaklardan mahrum kalamam.” diye fısıldadı Saruca, sesi alçak ama kesin bir tondaydı. Reva bir an duraksadı, ama Saruca eğilip onu öptüğünde, sessizlik tamamen dağıldı.

Reva, Saruca'nın dokunuşuna direnmek istedi ama vücudu ona ihanet ediyordu. Ellerini onun göğsüne koydu, itmek ile çekmek arasında gidip gelirken kalbi deli gibi çarpıyordu. Saruca’nın dudakları onunkilere yavaşça baskı yaparken, içinde bir şeylerin çözülmeye başladığını hissetti. Ama tam o anda, aniden geri çekildi. Nefesi düzensizdi, gözleri hâlâ öfke doluydu.

“Bunu yapamazsın.” diye fısıldadı Reva, sesi titriyordu.

Saruca, parmaklarını hafifçe onun çenesine sürttü. “Çoktan yaptım.” dedi, sesi yumuşak ama meydan okurcasınaydı. Reva derin bir nefes aldı, içinde fırtınalar kopuyordu. Saruca’nın bu kadar kolay affedileceğini mi sanıyordu? Öyle olmayacaktı. Dudaklarını sıkıca kapattı ve başını iki yana salladı. “Bu yetmez, Saruca.”

Saruca kaşlarını çattı. “Ne istiyorsun?”

Reva gözlerini ona dikti. “Bana Havin’in artık geçmişte olduğunu kanıtlamanı istiyorum. Sadece kelimelerle değil, herkesin önünde.”

Saruca duraksadı ama sonra başını salladı. “Bunu yapacağım.”

Reva ona meydan okurcasına baktı. “Göreceğiz.” dedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Saruca, onun gidişini izlerken, bu işin burada bitmediğini biliyordu. Ama bir şey kesindi—bu savaşın galibi olmak istiyorsa, Reva’ya gerçekten onun tek olduğunu göstermesi gerekiyordu. İkisi de stadyumdan çıkıp evlerine gitmişlerdi ama göremedikleri bir şey vardı, birisi onları başından beri izliyordu...


 

Bölüm : 04.02.2025 15:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...