
Kahveyi koltukların arasından doğru masanın üstüne bırakacaktım ki kafasını kaldırdı ve bana mal mısın der gibi baktı.
- Ne yapıyorsun?
- Kahveyi bırakıyorum.
- Bu şekilde mi? Bu kadar kaba mı?
- Kabalıkla ne alakası var anlayamadım ama evet bu şekilde.
- Kabalıkla ne alakası mı var? Ben müşteri olsaydım da bu şekilde soğuk mu davranacaktın?
Ya sabır çektirir bu adam insana he içsesim haklıydı. Derin bir nefes aldım yani almaya çalıştım çünkü adamın kehribar gözleri yeşili daha çok olan kehribar gözleri bu detayı nasıl atlarsın her neyse şuan onunla ilgilenmiyoruz içses adamın gözleri üzerimde benden cevap bekliyo. o zaman cevap ver canım. Sende sinir olmaya başladın ya git işine. İçsesime son kez olmasini dilediğim cevabımı verdikten sonra Kaan Bey'e döndüm ve gülümsemeye çalışarak
- Hayır tabikide nazik olurum dedim ve sıçış adam senin patronun ve sen boyle cevap ver aferin kızım.
- Kibar olabileceğine inaniyor musun gerçekten?
- İnanıyorum, evet.
- İyi madem öyle diyorsan.
Konu tatlıya bağlandığı için ben çıkabileceğimi düşündüm ve afiyet olsun dedikten sonra tam çıkacaktım ki Kaan Bey'in
- Geri dön Aden bu şekilde olmaz demesiyle kapıdan geri dönmem bir olmuştu. Ben adama sorgular bakışlar atarken adam bana gözlerinin içi güler bir şekilde bakıyordu.
Benim sorgulayan bakışlarıma daha fazla devam etmemem için olsa gerek konuşmaya başladı.
- Şimdi baştan alıyoruz kahveyi geri al. Demesiyle beynime kan gitmedi tam anlamıyla beynime kan fırladı. Zor olsa da peki diyebildim en azından.
Kahveyi geri aldım ve kapıya doğru yürüdüm. Kapıdan çıktım,kapıyı kapattım ve dışarıda on saniye kadar bekledim çünkü kendime gelmem gerekiyordu. Kendime bir nebze de olsa geldikten sonra kapıyı tıkladım ve içeriden ses gelmesini beklemeden içeri girdim. Kaan Bey yüzünde garip bir sırıtış ile bana bakıyordu. Hiç istifimi bozmadan masaya doğru ilerledim ve bu sefer koltukların arasından değil kenarından geçerek masanın yanındaki konumumu aldım. Kahveyi dikkatli bir şekilde masaya koyduktan sonra afiyet olsun dedim ve kapıya yakın bir konuma gittim. Daha arkamı dönmeden kahkaha sesi duymaya başlamam ile neyi yanlış veya Kaan Bey'e göre yapamadığımı düşünmeye başladım. Hiçbir şey yoktu. Arkamı döndüm ve öküzün trene baktığı gibi Kaan Bey'e bakmaya başladım neye bu kadar gülmüştü merak etmiştim. Umarım geçerli bir sebebi varmıştır.
- Baştan alıyoruz derken bundan bahsetmemiştim ama bu da güzel oldu. Demesiyle yaşadığım utanç ile yerin dibine girmeyi düşündüm ama pek mümkün değil gibi duruyordu.
- Ben... ben siz baştan alıyoruz diyince
diye kekelemeye devam edecektim ki sözüm kesildi ve
- Anladım ben seni (ufak bir gülüş) merak etme. Ama senin bu karşı tarafı dinlemeden direkt dikenlerini çıkartma olayını yumuşatmamız gerekecek.
- Dikenlerimi çıkartma huyum? Diken çıkarmadım dediğinizi yaptım bir dahakine yapmam.
dedim ve işte bu der gibisinden bir bakış yedim o bakış nasıl oluyor canım tam olarak bir sekilde oluyor içses sus şuan hiç sırası değil. İçsesime cevao verirken Kaan Bey'in sesi tekrar duyuldu
- İste bende bundan bahsediyorum. Yaptığın şeyin arkasında olan güzel ama karşı tarafa zıt seyler söylemen veya onu dinlemeden kendi doğrunu yapmandan bahsediyorum.
- Böyle olmayı değiştiremem.
- Peki bakalım belki zamanla ortama alışınca davranışların da değişir daha ilk günün sonuçta.
- Belki
dedim ve artık çıkmak istediğimden ellerimle kapıyı gösterip çıkmak istediğimi belirttim ve hafiften tebessüm ettim çünkü İYİ olmam gerekiyordu Kaan Bey den de ufak bir tebessüm eşliğinde kafasıni sallamasiyla cevap alınca daha fazla vakit kaybetmeden odadan çıktım.
Girilmiştim neden bilmiyorum.
yorum ve begeni çok makbule geçer be
=)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |