12. Bölüm

11. Bölüm (Gitmem demiştin?)

Orenda✨
sararmis_sayfalar

Selaaamm çiçeklerimmm
Bölüm sonunu okuduktan sonra bana kızmayın olur mu??

Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın 💐💕

 

--- Keyifli okumalarrrr ---

*
Aras ile çok güzel vakit geçirmiştik. Şimdi ise saat 20.30'a geliyordu. Bizimkilere buluşacaktık. Tam olarak nereye gittiğimizi bilmiyordum ama şehir terası gibi bir yerdi sanırım. Ayrıca Yunus ve Melis'de geliyordu. Gideceğimiz yere geldiğimizde indim. Aras "bizimkiler geç gelir istersen biraz konuşalım?" Dediğinde konunun ne olduğunu net bir şekilde anlamıştım. Fotoğrafı veren kişiyi, bana şantaj yapan kişiyi bulmuştu.

İlk başlarda aramızda bir sessizlik oldu. Sonra ise dayanamadım ve “Bakışların değişti Aras… Konuşmuyorsun ama bir şey olduğunu hissediyorum. Sadece bilmek istiyorum… neyle karşı karşıyayız?”

Aras derin bir nefes aldı. “Kim olduğunu öğrendim… ama şu an söylemem sana daha çok zarar verir. Doğru zamanı bekliyorum, söz veriyorum sana, en kısa zamanda kim olduğunu öğreneceksin." demesiyle şok olmuştum. Hemen hafif bir sinirle “Ben bir şeyleri anlamamış gibi davranıyorsam, bu senin suskunluğun yüzünden. Beni korumak istemen güzel ama susarak daha fazla acıtıyorsun, ya...ya söylemezsen, ya verdiğin sözü tutmazsan Aras?"dedim.

“Duru… Ben, Aras Soykan. Verdiğim sözü her zaman tutarım. Bu işin sonuna kadar gideceğim. Sana zarar vermelerine izin vermem. Ama şimdi değil… biraz daha sabret olur mu?” dediği şeylerle gözlerimi ondan kaçırdım ve “Umarım o zaman geldiğinde... geç kalmış olmazsın."

Duru, sence doğru bir cümle miydi o?
Of bilmiyorum üstüme gelme sende.

Gelen araba sesiyle oraya döndüm. Bizimkiler gelmişti. Melis ve Yunus'un yanına gittim. "Sizi çok özledim, nasılsınız?" Dememle Yunus "bu halde bile bizi mi düşünüyorsun Duru? Biz senin çok yakından arkadaşınız, hatta kardeşiniz yine bişey mi oldu?" Demesiyle gözümden bir yaş süzüldü. İkisine aynı anda sarıldım ve "sonra, sonra anlatacağım." Gözyaşlarımı sildim ve hiçbirsey yokmuş gibi diğerlerinin yanına doğru ilerledim.

"Ee nasılsınız bakalım?" Diye soru sorarak sohbet açmak istedim. Herkesin ağzından iyiyiz lafı çıktıktan sonra soru bana döndü. 'kötüyüm, git gide ölüyorum. Nefes alamıyorum.'
Demek istesem de Aras'a kısa bir bakış attıktan sonra "iyiyim." Dedim. Herkes fotoğraf çekmeye falan dağıldı. Aras ise sadece terasın demirliklerine tutunmuş, seyrediyordu. Yavaş adımlarla yanına doğru ilerledim ve direk konuya atladım.

"Biliyorum o cümleyi söyleyerek seni kırdım." Dediğimde bakışları bana dönmeden konuşmaya başladı. “Evet. Ama en çok, beni tanımamış olman koydu.” demişti.

“Tanıyorum... Belki herkesten daha çok.” demiştim. “O zaman neden en çok sen inanmıyorsun bana?” demesiyle dolu gözlerimden teker teker yaşlar aktı. "Öyle hissettirdiysem özür dilerim. Biliyorsun çok kötü zamanlar geçiriyorum. Ama emin ol sana hem inanıyor hem tanıyorum ve seviyorum seni herşeyden çok seviyorum." Ağladığımı anladığında bana döndü.

Bir an durdu, sonra hemen sarıldı. Sarılırken hafifçe başını omzuma koydu. Yüzümü ellerinin arasına aldı ve gözyaşlarımı silerken gözlerimin içine baktı.

“Ağlama... senin bir tek gözyaşın aksa, ben yanarım. Gözyaşlarını silmiyorum, sahipleniyorum. Çünkü sana kızamadığım tek şey... sensin.”

Daha sonra gözyaşlarımı sildi. Gözümün hemen altına küçük bir öpücük bıraktı. Fısıltıyla “Sen ağlayınca dünya susuyor, ben bağırıyorum... içimden. Sakın bir daha kendini yalnız sanma, çünkü ben buradayım. Hep senin tarafındayım ve hiçbir zaman da gitmeyeceğim”

1 gün sonra;
Saat sabah 9.30'du. Dün çok fazla gelen ısrarla bugün Taşkıran ailesi ile konuşmaya gidecektim. Ama içimde kötü bir his vardı. Odadan çıkıp kızların yanına gittim. "Günaydın kızlar, Melis'im hoşgeldin güzelim." Diyip sarıldım. "Hoşbulduk balım, çıkıyor musun?" Diye sormasıyla "evet balım" dedim. Tekrar konuşmaya başladı. "Biz burdayız, birşey olursa araman yeterli." Dedi. Aslı ve Doğa'da aynı cümleleri kurduktan sonra 3'üne de sarılıp evden çıktım. İçimdeki kötü hissi bildikleri için korkuyorlar, gitmemi istemiyorlardı. Evden çıktığımda Aras'ın Arabaya yaslanmış beni beklediğini gördüm. "Güzelim, sonunda geldin 1 saattir senin çıkmanın bekliyorum" dediğinde şok olmuştum. "Beni sen mi bırakacaktın? Hiç hatırlamıyorum ki?" Dediğimde"bunu konuşmadık. Ama tabiki ben bırakacağım, hadi atla bakalım." Dediğinde arabaya bindik. "Bu arada 2 haftadan fazla okula gitmiyoruz yarın başlıyoruz zaten son sınavlar da başlıyor." Dediğinde kafamı salladım. "Of ben tamamen unutmuşum okulu, yeni okula geçmiştim en son." Dediğimde "Evet güzelim, aynı okuldayız bizimkilerle, Yunus ve Melis'de bizim okula geliyormuş ve Demir ve Ozan'da bizim okulda." Tam mutlu olurken son cümle moralimi bozmuştu.

Geldiğimizi fark ettiğimde Aras "Dönüşte seni almaya yine geleceğim. Ama istersen burada bekleyebilirim." Dediğinde "Sen işlerini hallet, ben seni ararım" deyip yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Daha sonra ise arabadan inip eve doğru yürüdüm. Birkaç dakika kapıda dikildikten sonra tüm cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım.

Özlem Hanım Ve Yavuz Bey açmıştı kapıyı arkalarında ise Defne, Ozan ve Demir duruyordu. Özlem Hanım "Hoşgeldin kızım." Dediğinde hiçbirsey demeden içeri geçtim. Tekli koltuğa oturdum. "Kızım biliyoruz çok yanlış yaptık. Seni dinlemeliydik ama o fotoğrafları görünce... Özür dileriz kızım herşey için özür dileriz." Dedi Yavuz Bey daha sonra ise Özlem Hanım "Biliyorum böyle yapmamız seni kırdı, yıktı. Ama gerçekten o kadar pişmanız ki seninle o günkü gibi olmak istiyoruz. Bizi affedebilecek misin?" Diye sordu. "Bilmiyorum, bunu zaman gösterecek.." dememle gözleri doldu.

Gözleri bir yandan pişmanlıkla, bir yandan 'affeder mi?" Diye bakıyordu. "Ben size hiç kızmadım biliyor musunuz? Ama o kadar kırıldım ki? 'Salaksın Duru salak, nasıl hemen bu kadar hızlı bağlanabildin?' diye kızdım kendime.." tam Demir konuşacakken "Sus...Sus artık tamam mı? Sakın özür dileme. Senin sesini duymak bile istemiyorum artık. Nefret ediyorum senden." Dedim. Gözlerimden yaşlar hızla akıyordu. Herkes dolu gözlerle bana bakıyor gözleriyle 'bizi affet' diyorlardı.

Ama o kadar kolay değildi. "O kurduğunuz cümleler hâlâ beynimde yankılanırken sizi bu kadar hızlı affetmemi beklemeyin." Yok ben burda nefes alamıyordum geri dönmek için Aras'a mesaj gönderdim. Anında görüp hemen geleceğini yazdı.

Yarım saattir sessizce oturuyorduk. Sessizlik gitsin diye televizyonu biri açtı. Ama bakma gereği duymadım. Sonra haberlerden gelen sesle başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü adeta. Hemen haberlere döndüm ve "SESİ AÇIN." diye bağırdım.

📢 SON DAKİKA | TRAFİK KAZASI

📍İzmir— 11.30-12.00 saatlerinde yaşanan kazada iki araç birbirinden bağımsız olarak kaza yaptı.

İlk kazada, Aras S. ve Ceren K.’nin içinde bulunduğu araç, bilinmeyen bir nedenle kontrolden çıkarak uçurumdan aşağı yuvarlandı. Olay yerine sevk edilen ekipler uzun süre araçlara ulaşmaya çalıştı. Aras ve Ceren’in durumu hakkında net bilgi verilmezken, görgü tanıkları ani bir fren sesi ve ardından çığlıklar duyduklarını söyledi.

Aynı dakikalarda, bir başka araç sert bir şekilde yan duvara çarptı. Sürücüsünün kimliği henüz açıklanmadı. Kazaların bağlantılı olup olmadığı ise araştırılıyor.

🕯️ Gelişmeler için takipte kalın.

Hastaneye geldiklerinde Yazar anlatımıyla;

🚨 Hastane Acil Girişi – kalabalık

Duru koşarak hastaneye girdi. Gözleri donmuş, elleri titrek. Yoğun bakım kapısına geldiğinde içeriden sedye çıktı. Üstü örtülü beden…

Bir hemşire fısıldadı:

“Başınız sağ olsun…”

Duru’nun nefesi kesildi, göz bebekleri büyüdü. Bir adım geri attı. Sonra o sessizliği yırtan bir çığlık: “YALAN! BU BİR YALAN! ARAS ÖLEMEZ!” Dizlerinin üstüne çöktü, ellerini yere vurdu bir yandan kendini suçluyordu onu çağırmasaydım bu kaza olmazdı diyordu. “O bana hiçbir şey söylemeden gidemezdi... O benim her şeyimdi!” İçeri girmeye çalıyordu ama görevliler tutuyordu. Duru gözyaşlarıyla tekrardan haykırdı. “O bana ‘gitmem’ demişti… Söz vermişti!”

Demir, Ozan ve Defne bir yandan ağlarken bir yandan Duru'yu sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Doğa, Aslı, Fatih, Batu, Rüzgar, Yunus, Melis.. Hepsi haberi duymuş, hızla hastaneye gelmişlerdi. Duru'yu gördüklerinde hemen yanına koştular ve sarıldılar. Duru'nun sesi git gide kısılmıştı. Hafif göz kararması ve gerisi karanlık..

 

-BİTTİİ-

Bana kızmayın olur mu? OSNDKDNDKDNKDNDJDND

NASILDII?

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

Bölüm : 05.06.2025 22:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...