
Hellooooo
Nasılsınızz??
Geçen bölümlerde en sevdiğiniz yer neresiydi?
.
Keyifli okumalaar🫶🏻💐
*
Sadece Ceren abla ile beraber kahvaltı yapacağımı sanıyordum. Fakat onları görene kadar
Ozan
Defne
Demir
Şaka mıydı bu? bizi uzakta bekleyen kişilerden gözlerimi 1 dakikalığına ayırıp Ceren ablaya baktım "şaka mı yapıyorsunuz siz bana ya, ne işi var bunların burada? Dün olanlardan sonra hangi yüzle geldiler buraya?" Diye art arda sorular sordum. Fakat o cevap vermek yerine koluma girdi ve oraya doğru gitmeye başladı. Yanlarına gelmiştik, Ceren otururken ben ayakta durmuştum.
Kimse konuşmadan direk söze atladım. "Biri bana burda ne döndüğünü söyleyebilir mi?" Konuşmamla Ozan bana döndü ve "Sana hiçbir açıklama yapmak zorunda değiliz!" Demesiyle sinirlenmeye başlamıştım. Demir deseydi anlardım ama Ozan'ın demesi beni hayal kırıklığına uğramıştı. "Beni buraya neden getirdiniz?!" Dememle Demir konuştu. "Dün olanları konuşacağız. Ben herşeyi biliyorum DURU HERŞEYİ, AİLEMİZİ NASIL DAĞITMAYA ÇALIŞTIĞINI, KİMLERLE ANLAŞTIĞINI HERŞEYİ BİLİYORUM." ne diyordu ya ne dağıtması, ne anlaşması? "Kaç para aldın he söyle KAÇ PARA ALDIN!" Demesiyle " NE PARASI YA NE PARASI?" demem bir oldu. "Ne parası mı?" Derken bir yandan telefondan bişey arıyordu. Aradığı şeyi bulunca bana döndürdü telefonu, bir adam ve ben konuşuyorduk. Adam bana para veriyordu. "Annemi ve babamı zehirleyip öldürmesi için ne kadar para aldın, SÖYLE NE KADAR?"
NE, NE ZEHİRLEMESİ YA,
Duru bu o adam değil mi, çocuklara yardım için bize para veren?
Öyle...
Tam olayı anlatacakken Defne "SUS SAKIN KONUŞMAYA KALKMA. VALİZİN BURDA, DEFOL GİT EVİMİZDEN DE HAYATIMIZDAN DA." Ne, Ceren'e döndüğümde Batu, Aslı, Doğa, Fatih, Rüzgar ve Aras'da buradaydı. "Gelin, gelin savunduğunuz kızın neler yaptıklarını konuşuyorduk." Ozan? Bunu cidden Ozan mı diyordu? Ben bunları hiç tanıyamamıştım.
Bavulu alıp hızlıca ordan uzaklaştım. Batu, Aslı, Doğa, Fatih, Rüzgar ve Aras arkamdan gelirken diğerleri ise onlara geri dönmelerini söylüyorlardı. Rüzgar "Duru, biz sana inanıyoruz. Evet çok kısa zamanda tanıştık ama biz seni tanıdık, kafana silah dayasalar yapmayacağını biliyoruz biz." Dediğinde onlara döndüm. Hepsi gülümseyerek bana bakıyordı. İlk Aslı ve Doğa sonra hepsi bana sarılmış, herşeyin düzeleceğini söylediler.
Aslı ve Doğa kuzenlermiş, aileleri ise başka şehirde oldukları için aynı evde yaşıyorlar. Bende bir süre onlarda kalacağız. Hemen yan tarafımızda ise Batu, Fatih, Rüzgar ve Aras kalıyormuş. Batu ve Fatih'in ailesi kızların ailesi gibi başka şehirde olduğu için Rüzgar ise sonradan tanıştıkları yetimhanede büyüyen çocuk oda 1 yıldır onlarla yaşıyormuş. Aras, onu bilmiyoruz.. doğru mu hatırlıyorum?
Evet.
Aras "iyi hissetmiyorsan yarın da gidebiliriz." dediğinde "yok, hem kafam dağılır." Dedim. Eve geldiğimizde hemen üstümü değiştirmek için bana verdikleri odaya gittim. 
Lacivert-beyaz kombini yaptıktan sonra saçımı ve makyajımı da hızlıca hallettim. Saate baktığımda 15.00'dı. Telefonuma gelen bildirimle hemen telefonu elime aldım.
Aras: Ben hazırım kapının önünde bekliyorum seni
: Tamamdırr hemen geliyorum
'Aras mesajınıza kalp bıraktı.'
Küçük bir çanta alıp odadan ayrıldım. Kızlara haber verdikten sonra daha fazla bekletmemek için dışarıya hızlıca çıktım.
Oha, isteseniz ayarlayamazsınız
İlk defa haklısın..
Aras'da benim gibi lacivert-beyaz kombini yapmıştı.
"Geldim,gidelim mi?" Dememle bana döndü. "Güz-" tam birşey diyecekken Batu camdan bağırarak bize seslendi. "AYIP AYIP AİLE VAAR!" ben şok içinde ona bakarken Aras "Boş boş konuşma lan, gir içeri." Demesiyle Batu ikimize de kalp yapıp içeriye girdi. Aras'ın "Batu'ya bakma sen, neyse hadi gidelim." Demesiyle arabaya bindik.
Aşırı sessiz bir yolculuk oluyordu. Ondan dolayı"şarkı açabilir miyim?" Diye sorduğumda Aras bir anlık bana döndü. Gülümseyerek "sorman hata, açabilirsin" demesiyle telefonumu Bluetoothla bağladım. Hangi şarkıyı açsam diye bakarken kaş II'yi açmaya karar verdim. Sözlerine ben eşlik etmeye başladım.
Kaş II
Sanırım buldum seni saklayacak yeri her şeyden
Olan oldu belli ki ıslanacağız giyin bir şeyler
Yağmur bize tozları damlatıyor ta çöllerden
Bu laflar beni çok yıpratıyor hep aynı yerden
Peki seni benden kim saklayacak
Bulurum bir yerde
Bir dahakine daha derine dalacağım
Uyurum diplerde
Ne masalın ne de gerçeğin olacağım
Hayır yok benden
Bak gemimiz hala su alıyor, hep aynı yerden
Ben İstanbul′dayken sen Kaş'ta
Başka arayışlar da sevdaya dahil sayılır
Sevda başka aşk başka, başka dokunuşlarla nasıl birbirine karışır
Ben İstanbul′dayken sen Kaş'ta
Başka arayışlar da sevdaya dahil sayılır
Ama sevda başka aşk başka, farklı dokunuşlarla nasıl birbirine karışır.
Ben susmuşken bu sefer o söylemeye başlamıştı. Arada bana bakıyor, göz temasını eksik etmiyordu. Sanki cümlelerden bişey anlatmak ister gibi..
Beni unutup yeniden başlayacaksın güzel bir düşte
Emin ol ki seni hep kollayacağım bir gözüm üstünde
Bu masalın gerçeği ben olacağım inanırsan sen de
Tövbe edip tanrıya yalvaracağım köşeler berilerde
Geldiğimizi fark ettiğimde şarkıyı kapatıp arabadan indik. "Özlemişim, buraya gelmeyeli uzun zaman oldu." Dedi. Daha sonra elini uzattı "en güzel günü geçirmeye var mısınız Nova Hanım?" Demesiyle gülümsedim. "Eveet" dedim ve hemen elini tuttum. Kendimi ikinci defa böyle huzurlu hissediyordum ve yine aynı kişi yanımdaydı, Aras..
Çarpışan arabalara binmeye karar verdik. Hepsi dolduğu için aynı arabaya binmiştik. Ben sürüyordum. Baya kahkahalı dakikalardan sonra başka birşeye binmek için etrafta dolandık. Ne kadar korksam da 180 derece dönen'e binmek istedim. Daha yarısını derece dönmeye başlamışken benim korkum arttı. "Aras, yalvarıyorum durdursunlar şunu vazgeçtim valla gelemiyormuşum ben böyle şeylere!!" Dediğimde"Bir dakika lan bu 180 değil 360 dereceymiş!" Demesiyle daha çok bağırdım. En sonunda durmuştu. Birkaç aletlere daha bindikten sonra konuşmaya başladım. "Hadi son kez atlıkarıncaya binelim, nolurr." Dememle kabul etmiş, ilk önce pamuk şeker aldıktan sonra oraya geçmiştik.
Sadece ikimiz vardık. 1,2 saat vakit geçiririz sanmıştım ama herşeye 2,3 kere bindiğimiz için saat 18.30 olmuştu bile o yüzden herkes dağılmıştı. Bir yandan pamuk şeker yerken bir yandan da fotoğraflar çekiyordum.
Yazar'ın anlatımıyla;
Aras, birkaç adım Duru'nun önünde durdu. Elini yavaşça cebine attı, ama bir şey çıkarmadı. Gözleriyle onun gözlerini aradı.
Bir anlık sessizlik... Ama o sessizlikte yılların yükü vardı.
Aras;
“O gün sana pamuk şekeri vermiştim… ama fark etmemişim, kalbimi de vermişim. Yıllar sonra hâlâ sende olduğunu anladım.”
Gözleri doldu, ama gülümsemeye çalıştı.
“O pamuk şekeriyle başlayan hikâyeyi, bir ömürlük aşka dönüştürmeye var mısın?”
Duru bakakaldı. Gözleri doldu. Cevap vermedi ama başını hafifçe öne eğdi, sonra yavaşça kaldırdı. Göz göze geldiler.
*Duru’nun iç sesi:*
“Yıllar geçmişti… ama kalbim onun sesini tanıdı. Sanki zaman durmuştu. Belki de hep onun dönüşünü beklemiştim.”
'Aras’ın iç sesi:'
“Eğer şimdi gözlerini kaçırmazsa… biliyorum, bu kez gerçekten başlamış olacağız.”
Sonra… küçük bir gülümseme. İkisi de bir adım attı. Ve mesafe, geçmişle birlikte, silinip gitti.
-BİTTİİİİ-
nasıldııı???
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 3.69k Okunma |
239 Oy |
0 Takip |
16 Bölümlü Kitap |