

Medya:Uraz ve Umay/Şarkı:Model-Değmesin ellerimiz
En tutkulu bölüm bu olacak diye düşünüyorumm...
İyi okumalar🎀
Lütfen yıldıza basalım civcivlerim🐣
🌑
Yemekhane'ye gelmiştim.Bir iki şey koyup etrafa göz gezdirdim,bizim timin olduğu tarafa baktım.Bilerek yer bırakmamışlardı.
Masalarında yerin yok çünki
Başka boş bir masaya geçtim ve cebimden telefonumu çıkarıp notlara girdim.Yazmaya başladım:
08/21/2024
Bugün yine kendimi sorguladığım bir gündü,yine ötekileştirilmiş olmak kendimi bok gibi hissetmeme neden oluyordu(...)
Önümdeki sandalye'nin çekilmesiyle karşıma baktım.Barın karşımda oturuyordu.
Ne zaman kötü hissetsem yanımdaydı,
"Nasıl geldin sen buraya?"
"Senin misafirin olduğumu söyledim aldılar beni"onayladım onu.
"Herneyse ben biraz dışarıya çıkacağım,gelmek ister misim?"
"Olur."Ona gülümseyip ayaklandım.
Askeriyeden çıktığımızda Emir'in bana doğru geldiğini gördüm.Emir "Komutanım,görev varmış." "Tamam Emir sen git."dedim ve Barın'a döndüm,"Duydun.Gitmem gerek şuanda başka zaman yaparız artık"
Gözlerine hüzün çöktü.Ardından kemiklerimi kırabilecek derecede sarıldı.Ben de ona sımsıkı sarıldım,bana abi sıcaklığı veriyordu şüphesiz.
Ondan ayrıldım ve askeriyedeki toplanma odasına ilerledim.Sesler yükseliyordu odadan,bu konuşmalara kulak misafiri oldum.Efe, "Bence Umay komutan.Hem yeni geldi."Oğuz onayladı "Evet haklı onun gelmesiyle bilgilerimiz sızdırıldı."Uraz konuştu "Doğru Albayım.Onun yanında toplantı yapmak ne kadar doğru sizce?"
Benden mi şüpheleniyorlardı?
Uraz Komutan'dan beklerdim ancak diğerlerinden asla.Sanki şuan onlar değilde bir yabancı konuşuyordu.
Ardından Albay'ın sesini işittim."Saçmalamayı kesin.Hiç bir üstünüze kanıtsız iftira atamazsınız.Zaten bir süre hareketlerini gözlemleyeceğiz.Ama yargılamadan"ardından "Anlaşıldımı Kurt!"dedi.Hepsi "Anlaşıldı Komutanım!!"dediler.
Dinlediğimi anlamamaları için bir dakika kadar bekledim.Ardından kapıyı açarak girdim.Tekmil verdim,"Yüzbaşı Umay ATE-KOREL/Iğrak Emredin Komutanım!"Tüm bakışlar bana döndü.Albay konuştu "Rahat asker.Soyadını sonra özel olarak konuşuruz.Geç otur şimdi görevi anlatayım."
"Emredersiniz Komutanım"diyerek boş bir sandalye'ye oturdum.Albay büyük ekrandan bir görüntü açtı ve açıkladı."Sabri Çelik,uyuşturucu ticareti,kadın ticareti her bok var bu adamda çocuklar.Bu akşam bir davet var,oraya gidip dikkat çekmeden adamı ve odasındaki flaş belleği alıyorsunuz."devam etti,"İş bölümüne gelirsek,Emir ve Oğuz siz valesiniz.Efe ve Burak garson,Alp sen dışarda arabada bekleyeceksin bir hareketlilik olursa diye.Umay ve Uraz evli bir çift olarak gidiyorsunuz sizde."
"Emredersiniz Komutanım!"Albay oda'dan çıktığında arkasından ben de çıkmaya yeltendim.Fakat bir ses beni durdurdu..Burak'tı sesin sahibi "Komutanım siz nereye?"Ne zannetti acaba diye düşünmeden edemedim."Albayın yanına Burak.Neden sordun?" "Hiç..","Öyle olsun"dedim ve çıktım.
Albay'ın odasına geldiğimde kapıyı tıklattım"Gel!"komutunu duyunca içeri girdim.
Asker selamı verip tekmil verdim."Yüzbaşı Umay KOREL/Iğrak Emredin Komutanım!"
"Rahat asker,otur"saygıdan oturmadım."Bu bir emirdir asker,otur."Hemen masası'nın önündeki deri sandalye'ye oturdum."Bu soyad meselesi nedir Yüzbaşı?"dedi Albay."Komutanım 26 yıl önce bir hemşirenin dalgınlığı sebebiyle bebekler karışmış.Tahmin edersiniz ki o kişi ben oluyorum.1 hafta kadar önce tanıştık.Soyadlarını vermek istediler ben de karşı çıkmadım."derin bir soluk verdim,gerçekler bir kez daha sırtımdaki yükünü hatırlattı."Anladım kızım,hayırlısı olsun." "İnşallah Komutanım.."
Uzun süren bir sessizliğin ardından Albay,"Duydun,değil mi?"dedi."Anlamadım,neyi?"
"Timle senin hakkımda konuştuklarımızı"Nereden çaktı bu ihtiyar amına koyayım.İtiraz etmedim."Evet,duydum."Derin bir soluk verdi ve konuştu,"Onlara bakma sen.Ben biliyorum senin vatanına ihanet etmeyeceğini.Onlara da sadece izleyelim dedim zaten."Başımı salladım ve "Emredersiniz Komutanım"dedim."Çıkabilirsin."dedi.Odadan çıktım.Koridorun karşısında timi kapıya bakarken gördüm.İşleri güçleri yok gerçekten burada mıyım diye beni kontrol ediyorlardı.Onlara daha fazla bakmayıp odama doğru ilerledim.Kapıyı açıp girdim.Dolabımdan davet için elbise bakmaya başladım.Çok bir elbise yoktu dolapta,olsa bile gizli görevler için bulundururdum.
Kırmızı uzun saten,göğüs ve sırt dekolteli bir elbise seçtim.Akşam giymek için yatağın üzerine bıraktım.Saat 17;05'ti.Biraz dosya bakarsam hızlı geçer zaman diye düşündüm ve dosya bakmaya başladım...
******
Sonunda dosyaları bitirdiğimde Boynumu iki yana kütlettim.Saate baktığımda 21:00 olduğunu gördüm.Büyük ihtimalle 1 saat'e çıkardık.O yüzden Yatağın üzerine koyduğum uzun elbiseyi giyindim.Saçlarımı açık bırakarak perçemlerime şekil verdim.Topuklu olarak YSL'nin siyah topuklularını giydim.Ardından kırmızı baget çantamı taktım.Yırtmacımın içine tabancamı yerleştirdim ve odadan çıktım.Tim de kapının önünde beni bekliyordu.Yanlarına gittiğimde onlarda ayaklandı.Uraz konuştu "Tim arka bahçeye araba getirdiler.Oraya gidiyoruz."
"Emredersiniz Komutanım!"deyip arabaya bindik.Araba hareket etmeye başladı Burak'tan bir soru geldi "Komutanım?"ona dönerek cevap verdim."Efendim Burak?"
"Komutanım soyadınız niye farklı acaba?"dedi.
"Bir karışıklık yüzünden.Pek önemli değil."Kafa salladı.
Yolculuk onun dışında sessiz geçiyordu...
1 SAAT SONRA/DAVET YERİ
Arabadan indiğimizde Uraz yanıma gelip ellerimizi birleştirdi.
Salona girdiğimizde elimi bırakıp belimi sardı ve bir masa'ya doğru ilerletti.
Masaya oturduğumuzda etrafa bakındım.Sabri Çeliği gördüğümde Uraz'ı dürttüm."Orada."
Gösterdiğim yere baktı.Kafa salladı 'tamam'anlamında.Kulağıma eğilip "Arka tarafta odası var,aslında onun değil öylesine bir oda ama...herneyse oda'daki çekmecede flaş bellek var onu ve adamı alıp gideceğiz."dedi."Emredersiniz."dedim.İlk olarak ben kalktım ve arka tarafa ilerledim.Arkamdan o da geliyordu.
Odaya girdiğimde o da arkamdan girdi.Hemen çekmecelere bakınmaya başladık.Bir çekmece bulduğumda kilitli olduğunu anladım."Çekmeceyi buldum ama kilitli."Yanıma gelip çekmeceyi kartla açmaya çalıştı.
Kapının arkasından gelen ses ile ikimizde birbirimize döndük.Beni belimden kavrayıp masaya yasladı ve...dudaklarıma yapıştı.Kapının arkasından hâlâ sesler gelirken alt dudağımı emmeye başladı.İstemsiz inleme döküldü dudaklarımdan.Kapı açıldığında alt dudağımı çekiştirerek ayrıldı benden.Nefes nefese konuştu adamlara bakarak "Pardon,biz çıkalım karıcım."onu onayladım.Adamlar bize tip tip bakıyordu.Onlara çaktırmadan çekmecedeki flaş belleği alarak göğsüme koydum.Uraz belimden tuttuğunda dışarı çıktık."Kahretsin!alamadık flaş belleği"dedi öfkeyle."Yoo ben de olur kendileri"dedim.Bana baktı arıyormuşca süzdü beni.Göğsümden flaşı çıkarttım ve ona uzattım.İlk odağı dolgun göğüslerim oldu.Boğazımı temizledim.Ayırdı gözlerini göğüslerimden ve yutkunarak flaşı aldı.
Flaşı cebine koydu ve bana bakmadan araba'ya bindi.Onun ardından bende bindim.
Alp konuştu."Komutanım?Adam nerede?"Uraz Komutan "Alamadık adamı birtek flaş var."dedi."Aslansınız Komutanım flaşı almışsınız!"dedi Efe.Ben almıştım ama bunu onlara söylemeyecektim.Uraz komutan bunu söylemediğim için bana baktı,benden bir tepki alamayınca önüne döndü.
-KARARGAH-
Karargah'a geldiğimizde Albay'a selam verip odama gittim.Üstümdeki elbiseyi çıkartıp kamuflajımı giyindim.
URAZ BOZKURT'UN ANLATIMIYLA;
Çekmeceyi kartla açarken kapıdan gelen ses ile duraksadım.Umay ile göz göze geldik.O an kendimin bile beklemediği şeyi yaptım.
Dudaklarına yapıştım...
Onu masaya yasladım ve alt dudağını emmeye-sömürmeye-başladım.Çok değişik hissediyordum.Dilimi ağzına doğru ittim.
İnleme döküldü dudaklarından,
"Uraz!!"
Belinden iyice kavradım ve öpmeye devam ettim.Kapı açılınca alt dudağını çekiştirerek ayrıldım.
Siktir.Onu öpmüştüm.
Ondan ayrıldığında adamlara döndüm ardından Umay'a,"Pardon,biz çıkalım karıcığım."dedim ve onu belinden tutarak yönlendirdim.Dışarıya geldiğimizde sinirle konuştum."Kahretsin!alamadık flaş belleği"Umay hınzırca bana baktı,"Yoo bende olur kendileri"dedi.Üzerini taradım nerede diye.
Göğsünden flaş belleği çıkarttı ve bana uzattı.Fakat ben hâlâ dolgun göğüslerine bakmak ile meşguldüm.Boğazını temizlediğinde yutkunarak gözlerine baktım.Elindeki flaş'ı hâlâ almadığımı farkedince alıp onu beklemeden arabaya bindim,ardımdan o da bindiğinde araba çalıştı.Alp konuştu,"Komutanım?Adam nerede?"Cevapladım "Alamadık adamı birtek flaşı aldık"dedim.
"Aslansınız Komutanım flaşı almışsınız!"dedi Efe.Umay'ın 'ben aldım o değil' gibi şeyler demesini beklemiştim,ancak beni şaşırtarak hiçbir şey söylememişti.
<•>
Karargah'a geldiğimizde odama geçip elimi yüzümü yıkadım.Dudaklarımdaki kırmızılığı gördüğümde baştan aşağıya bir titreme geldi
üzerimi.Uyumam gerektiğini anlayınca yatağa geçtim.
UMAY KOREL'İN ANLATIMIYLA;
04;00
Sabah uyandığımda direkt banyo'ya girip ihtiyaçlarımı giderdim.Gardolap'ın içerisinden bordo bir ceket ve siyah deri pantolon,ceketin içine ise sıfır kol bir bluz çıkarıp giyindim.
Çantamı da aldıktan sonra karargahtan çıkmaya yöneldim.Gelen ses ile durdum.
"Komutanım Günaydın!"bunu diyen Burak'tı.
"Günaydın Burak"dedim ve daha fazla uzatmadan arabama binip Korellerin evine sürdüm...
*****
Eve bana verilen anahtar ile girdim.Odaya gitmeden önce mutfağa uğrayıp bardağa su doldurdum ve üç yudumda içtim."Nereden böyle?"diye bir ses duymamla kapıya baktım.Sarp dudağında alaylı sırıtmasıyla duruyordu."Karargahtan geliyorum."ardından ekledim "Sen ne sandın?"
"hiç"dedi sadece.Onu umursamadan yanından geçip gittim.Odama girdiğimde yatağımda oturan bir çocuk beklemiyordum.Yanına gittim,yaklaşık 6-7 yaşlarında olan kız çocuğunun."Merhaba"dedim.Konuştu "Sen babamın bahsettiği halam mısın?"gülümsedim."Evet ben Umay,sen?"
"Lavinia"dedi masum masum."Memnun oldum Lavinia"dedim."Bendee!!"dedi."Seni annen ve babanın yanına götüreyim mi?"sevinçle konuştu."Evett!"onunla birlikte elinden tutup aşağıya indik.Aşağıda sadece Saro ve Yavuz abi vardı.Yavuz abi Lavinianın benimle olduğunu görünce hemen gelip elini elimden kurtardı."Napıyorsun kızıma!?"
Amına koyayım ne yapmışım lan."Ne yapmışım?"diye sordum.Kırmızı görmüş boğa gibi bakıyordu.
Banane Allah Allah
Lavinia babasının elini tutup konuştu "Baba oyun oynuyorduk birşey yapmadıki Umay halam"Yavuz bana baktı,"Ne dedin de çocuğa,böyle söylüyor?!"dedi."Ne diyorsun be ne yapacağım küçücük çocuğa!"dedim hiddetle."Ne bileyim ben! yüzünden belli oluyor ne bok olduğun!"
Bizim sesimize diğer aile üyeleri de inmişti.Arzu Hanım Yavuz'un yanına gidip onu sakinleştirmeye çalıştı.İşe yaradığını sanmıyordum."Ya anne bırak! Görmüyor musunuz şunu? Evimize alıyoruz ama o benim kızıma dokunuyor!" "Düzgün konuş,hiçbir şey yapmadım kızına,çocukta söylüyor işte!!"Yüzümün sol tarafında hissettiğim sızıyla başım yana düştü.Eve ölüm sessizliği gelmişti.
Doğrulup hiç birine bakmadan telefonumu alıp çıktım.Aravama bindiğimde dikiz aynasından yanağıma baktım.Yanapım morarmış,dudağımın yanı hafif patlamıştı.
Torpitodan peçete çıkarıp yarayı sildim.Göz yaşlarımın akmasına izin verdim ve arabayı Karargah'a doğru sürmeye başladım.
Sorun kalbimin kırılması değildi,
Kalbimi kıran kişinin kalbimdeki yeriydi.
-BÖLÜM SONU-
Yıldıza basalım lütfen:)
Yani bölümde görüşmek üzere🤍
Bölüm hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum.
İyi geceler...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |