
Medya: Umay Korel- Yine bana gel
iyi okumalarr👻
<•>
KARARGAH
Karargah'a geldiğimde arabadan inerek odamın olduğu kata girdim. Odama doğru yürüyordum lâkin bir kol beni çekerek buna engel oldu. Karşımdakinin Uraz olduğunu fark ettim. Ani bir hareketle beni duvarla arasına aldı.Alçak adam!
"Ne oldu yanağına, hangi piç yaptı!?"
Sen nereden gördün amına koyayım.
"Hiç kimse, sen yanlış anlamışsın."dedim."Yalan söyleme bana!"bağırması ile irkildim.
Elini dudağımın kenarındaki yaraya bastırdı. Yüzünü buruşturdum. Kısık sesimle fısıldadım. "Önemli birşey değil"
"Bari kim yaptı onu söyle," alnını alnıma yasladı. Nefesimin kesildiğini hissediyordum."Abim. Bir yanlış anlaşılma yüzünden"Kaşkarı çatıldı, "Orospu çocuğu!" gözlerimi kocaman açarak ona çevirdim. Geri çekilip belimden tutarak bir koltuğa oturtturdu. Daha sonra bir çekmeceden pamuk çıkartıp yanıma oturdu. Pamuğu dudağımın kenarına bastırdı. Yarayı temizlerken yüzünü buruşturuyordu.
Eridim ben.
Temizlemeyi bitirdiğinde küçük bir bant yapıştırdı."Sağol."dedim ve kapıya doğru yürüdüm. Ancak dediği şey ile yerime sindim."Seni seviyorum,"dedi. Arkamı döndüğümde ağızımdan "Ha" diye bir nidâ yükseldi. "1 Nisan!"dedi beceremediği sevinç ile.
"Bugün 1 Nisan değil ki?"diyerek bir farkındalık yarattım. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam!?
"Bana 1 Nisan Allah Allah!"diyerek omuzuma çarpıp çıktı.
Aşıksın dırırırırırr, aşıksıınn
Pazkize'yi aldırmayıp bende çıktım.
YAZAR'DAN
Korel Ailesi Umay'ın evden gitmesinin ardından tartışmaya başlamıştı.
Yavuz kendine kızgındı sadece, ne olursa olsun bir kadına el kaldırmamalı'ydı. Lavinia babası'nın halasına vurmasının ardından babası'nın elini bırakıp hemen amcasının arkdasına saklanmıştı. Yavuz'u en çok parçalayan da kızının ondan korkması olmuştu.
Arzu Hanım, ağlıyordu sadece. Bunca yıl sonra bulduğu, kavuştuğu kızını kaybetmenin acısı ile. Kızgındı.
Herkese, onları ayıran herkese kızgın idi.
Harun Korel ise ayakta kalamıyordu. Koltuğa oturup ailesinin bağırışlarına kulağını tıkadı.
Hep bir kızı bir alın istemişti, evin içinde ona gelip harçlık istemesini, abilerini kendisine şikayet etmesini, sabahları kızının öpücükleri'yle uyanmayı çok istemişti ama...yine birşeyler ters gitmiş ve kızı yendiden kaybetmişti (...).
Bazı anlar vardır, durdurmak istersin o an hayatı. Tam olarak böyle bir duygunun eşliğinde idi bütün aile ama ne yazık ki bunun olmayacağını veya birileri tarafından imkânsız olduğunun bilincindeler'di.
Biraz da Barın'dan bahsedelim...
Barın, Umay ile bir parkta tanışmıştı. O zamanlar 6 yaşındalardı. Ama çok iyi hatırlıyordu Barın her bir dakikasını..
Bu zamanlarda kardeşinin birçok duygu yaşadığını biliyordu. Hüzün, korku, mutluluk, aşk...
Aşk, Barın anlamıştı birşeyleri sadece kardeşinin kendi isteği ile anlatmasını istiyordu. Yeri geldiğinde kıskanç olurdu ancak kardeşinin bu duyguyu yaşamasını ve bir nebze bile olda mutlu olmasını istiyordu.
Umay, Barın'ın tek ailesi'ydi. Barın, babası tarafından hep bir sığıntı olarak anılmıştı. Barın'ın tek bir isteği vardı hayatında, baba sevgisi görmek...
Küçük yaşlarda hep babası'nın onu sevebileceğini düşünüyordu. Tâ ki o lanetli gün, babasının annesini parçalara ayırıp uzuvlarını beşiğe koyana kadar. Barın hep sorardı kendine 'Ya babam böyle biri olmayıpta beni ve annemi sevseydi' belki de Umay'a da bir aile olurdu Barın'ın ailesi.
Onun içim kan bağlarının olmasına gerek yoktu, Umay onun hep biricik kardeşi olarak kalacaktı.
******
Saat gece 3'ü çeyrek geçiyordu, kapkaranlık hava Umay'ın içini iyice karartıyordu.
Şu an yanında Barın'ın olmasını çok isterdi. Birbirlerini dinleyip sarmalarını ikiside çok isterdi.
UMAY KOREL'İN ANLATIMIYLA
Belime sarılan kollar ile duraksadım. Daha sonra bunun Barın olduğunu anlayıp kafamı arkaya doğru yasladım. Belimdeki elini sıkılaştırdığında şah damarıma ufak bir buse kondurdu. Gözlerimi huzur ile kapadım. Kafasını boynuma doğru koydu ve gözlerini kapattı. Beni mayıştırmak istercesine şarkı mırıldandı kulağıma...
"Öptün ve beni kalbine gömdün de
Ama kendini öldürme
Kıyamam sana gitsen de
Yine bana gel
Seni gördüğüm ilk gün gibi
Gözünü kapat ve öp beni
Kalabilirsem bu hikayede
Minik elinle sar kalbimi
Yine beni sev..."
O, şarkıyı mırıldanmaya devam ederken yavaşça arkama dönüp ellerimi boynuna sardım ve kafamı göğsüne yasladım. Belimden beni ilerletip odaya getirdi. İlk önce beni yatırdı ardından ise kendisi girdi yanıma. O yatttığında kafamı tekrar ona yasladım.
O ise saçlarımı koşarken bir yandanda şarkıya devam ediyordu.
"Beni öptüğün son gün gibi
Gözünü kapat, öldür beni
Kalamadım ki bu hikayede
Bilemedim ben kim üzdü seni
Yine bana gel
Seni gördüğüm ilk gün gibi
Gözünü kapat ve öp beni
Kalabilirsem bu hikayede
Minik elinle sar kalbimi
Yine beni sev
Beni öptüğün son gün gibi
Gözümü kapat, öldür beni
Kalamadım ki bu hikayede
Bilemedim ben kim üzdü seni..."
Şarkının sonlarına doğru gözlerimiz karanlığa mahkûm oldu.
Bu şarkı, bizim şarkımızdı. Barın benim ailem olmuştu.-Daima-.
O, devrilirse ben de devrilirdim.
******
BARIN AKÇA'NIN ANLATIMIYLA
Yüzümü kaşındıran saçlar ile gözlerimi açtım. Kollarımda uyuyan Umay'ı görünce yanağına öpücükler kondurdum. Çok tatlı gözüküyordu. Homurdanarak gözlerini açtı ve bana baktı.
Gülümsedi...
Tekrar sardı kollarını bedenime, ben de ona.
Yarım saat daha uzandıktan sonra sessizce kalkıp mutfağa ilerledim. Mutfağa geldiğimde dolaptan kahvaltılıkları çıkartıp masaya yerleştirdim. Ardından iki tane tost yapmaya başladım. İçeriden gelen ses ile Umay'ın da uyandığını anladım. Bir süre sonra yanıma geldi, "Günaydıınn!"dedi.
"Günaydın."dedim ben de onun gibi. Sarı saçları karmaşık duruyordu lâkin böyle daha tatlıydı.
Gidip burnunu sıktım. "Off şu tatlılığa bakk!" dedim sinir edici bir ton ile. Elime vurmaya başladığında geri çektim ellerimi. Eli de ağırdı vicdansız kadının.
Hazırladıklarımızı yemeye başladık. "Bugün Karargah'a geleceğim."dedim. "Neden?"dedi tek kaşını kaldırarak.
"Revirde eksik varmış bizim başhekim de benim adımı söylemiş." "Ne güzel işte aynı yerde oluruz."onu onayladım.
Yediklerimizi yıkayıp bulaşık makinesine yerleştirdik. Umay odaya gittiğinde ben buradaki bir kaç eşyamı aldım ve giyindim. Yaklaşık 10 dakika sonra Umay da çıktı. Ardından ise beraber arabaya bindik. Onu bugün ben bırakacaktım.
-Bölüm sonu-
Normalde bu kadar kısa değildi ama sizi daha fazla bekletemedim. Kitabın hakettiği değeri görmediğini düşündüğüm için yazmaya hevesim kalmıyor, kaçıyor. Hayalet okuyucular çok fazla. Artık yeni bölüm için oy ve yorum sınırı getirilecek.
Oy Sınırı: 262
Yorum Sınırı: 60
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |