
Bölüm günlerini kararlaştıralım.
Bölüm günü seçin kendi aranızda haftada bir gün bölüm günü
Eğer kısa olursa bölümler ekstra bir bölüm atarım. Bölüm biriktirirsem haftada ikiye çıkar ama bu biraz zor olur.
"Neşet. Davutlu tarafında denize yakın bir ev bulsana bize, " Efkanı duyunca heyecanla ona döndüm.
"Hayırdır? " Dedi neşet ona neyse!
"Üç beş günlüğüne kirala ev bir kaç gün daha burada kalalım bizi almaya gelirsin salı ya da çarşamba, "
"Bir ev vardı 6 sene önce gelmiştik onun sahibi kimdi? " Dedi neşet düşünceli bir şekilde
"Hakan'ın yazlığı, " Dedi efkan
"Onunla konuşayım o eve geçin. Anahtar yöneticidedir.
" Konuş sen o zaman. " Dedi efkan
"Efkan burda mı kalacağız? " Diye sordum
Burayı gerçekten çok sevmiştim. Ve efkanla bir kaç gün daha vakit geçirmek güzel olabilirdi.
"Denize de girer miyiz efkan? "
"Saçmalama lalin kış günü! "
Omuz silktim, "hasta olmam bir kere gireriz. "
"Eğer hava güneşli olursa, " Dedi ama pek gönüllü değildi.
Giriş müziği çalmaya başladığında girişe döndüm, şeyda eşinin koluna girmiş birlikte giriş yapmışlardı direkt orkestranın kenarında bulunan nikah masasına geçtiklerinde
Efkan bana döndü, " Hemen geleceğim burada dur tamam mı? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Efkan bendne sonra neşete bakarak "göz kulak ol laline, " Diyerek nikah masasına doğru gitti,
Efkanı giderken arkasından izlerken neşete döndüm, "efkanın kardeşi neden gelmedi? "
"Efkanın kuzeni evleniyor, afyona gittiler."
"Efkan kardeşini çok mu seviyor. " Kız kardeşi olmasınu hiç sevmemiştim. Görümcem olacağı için değil kız olduğu içindi. Efkan bana ne alırsa kardeşine de alacaktı.
"Seviyor." Dedi elindeki telefonla mesajlaşırken
Derin bir nefes verip önüme döndüğüm sıra nikah memuru ile "hih! " Dedim.
"Efkan aranıyor memur onu ihbar etmez mi? "
"Tch, " Dedi bakışlarını telefondan ayırmadan. "Ayarladık biz. "
Elimi çenemin altına yaslayarak efkanı izlemeye devam ettim, nikah merasimi bittiğinde efkan nikah masasından kalkarak buraya doğru gelirken yanına gelen kız ile duraksadığımda bende yerimde doğrudum.
"O kız kim neşet? "
Kız efkanın kulağına bir şey söyledikten sonra efkan başını sallamış ve bir şey söylemişti. Efkan önden diğer tarafa doğru giderken kızda arkasından gitmişti.
Efkan ve kız gözden kaybolunca ayağımı hızla yere vurdum. "Neşet efkan kızla gitti! " Dedim ben burada kalmıştım resmen gözümün önünde randevulaşmış ve gitmişlerdi.
Orospular.
"Bakıp gelelim mi? " Dediğinde beni tek göndermeyeceğini belirtmişti ama gidip ne yapacaktım.
"Ben eve gidicem. " Dedim sinirle
"Ya da banane ya gidip bakıcam efkan benim sevgilim. " Diyerek ayağı kalktım. Nikah anını kameraya alanlar olduğu için herkes ayaktaydı. O yüzden görememiştim nereye gittiğini hızla masaların arasında dolaşarak
Efkanı aradım neşette arkamdan gelirken elbisemin eteğini tek elimde topladım.
Efkan diye bağırsa mıydım?
Yoksa terk mi etseydim.
Önce ona tokat atmalıydım.
"Neşet bul onu bana! " Diye söylendim.
Nereye gitmişti bu adam...
"Lalin? " Gelen sesle arkamı döndüm.
"Efkan? " Diyerek ona döndüm
"Nereye gittin? " Diye sordum şuan ona tekme atsam nasıl olurdu?
Sinirlenir ve insan içinde rencide edebilirdi.
"Cüzdanımı unutmuşum, arifin kız kardeşi bulmuş onu almaya gittim. "
"Arif kim? "
"Damat." Hemen açıklaması kötüydü çünkü ben kendimi çok pis hazırlamıştım kavga edecektim.
Üstelik bunun için kızla gitmesine gerek yoktu bana söylese ben gider alırdım kızdan.
Efkanı arkamda bırakarak geri masaya döndüm. Üzerimdeki kürkü çıkararak samdalyemin arkasına bıraktım. Emasaya oturarak sırtımı arkama yasladım. Ellerimi masanın üzerine koydum.
Kendime gerçekten anlam veremiyordum. Bu elimde olan bir şey değildi. Asla istediğim gibi biri olamıyordum çabuk parlıyor hemen sönüyordum.
Efkan yanıma geldiğinde, "kalk dans edelim. " Dedi
Bir şey demeden yerimden kalktım.
Efkan elini uzattığında elini tuttum, o önde ben arkada diğer dans edenlerin arasına girdik
Normalde ilk danslarını kimse yokken tek başlarına etmeleri gerekirdi. Ama şeyda ilk yarım saat geçtikten sonra edeceğiz demişti.
Sanırım sabırsız çocukların gönlü olduktan sonra tek başlarına dans edeceklerdi
Şeyda takıntılı biri olduğunu ve klipte çocuk gördüğünde bizzat çocuğun annesini arayıp söveceğini söylemişti.
Efkan ellerinç belime koyduğunda bende ensesine götürdüm ellerimi,
"Sen neden giymiyorsun ceketini? " Dedim ters bir tavırla
"Ben çıkarsam kızarsın. " Beni duymak için başını bieaz eğmişti. Beni dinledikten sonra ise, "dans ettikten sonra giyeyim mi? " Demişti. Omuz silktim bananeydi.
"Seninle kavga etmek istiyorum. "
Belimdeki eli sıkılaştı. "Ama ben kavga etmen için hiç bir sebep vermeyeceğim."
Ah harika...
Çok sinir bozucuydu, o kızla gitmesine sinir olmuştum ve bunu bir şekilde belli etmek ve sinirimi çıkarmak kavga etmek istiyordum. O kızla gitmesi çok saçmaydı.
Topuklu ayakkabımın sivri ucuna hoşnut bir gülümseme gönderdim. Ve ayağımı efkanın bacağına geçirdim.
"Pardon." Demeyi ihmal etmeden gülümsediğimde dişlerini sıktı.
"Sorun değil. " Desede çok acımış olduğunun bilincindeydim.
Şarkının yavaş yavaş sonlarına gelindiğinde azalan müzik sesine karışan oyun havası ile çiftlee ayrılmıştı.
Ayşen olsa oynardım ama efkanın karşısında çok utanç vericiydi.
"Oturalım mı? " Dediğimde bu durumdan hoşnut olmasa da kabul etti.
Ayşeni bizim masada oturduğunu görünce adımlarımı hızlandırarak yanına oturdum.
"Makyaj yapmaya gidelim mi? " Dediğinde önündeki kağıt poşetin içini inceliyordu efkanda yanımıza geldiğinde ne konuştuğumuzu dinlemek için sandalyemin arkasında durdu.
"Lalin bak bu ruju sür. " Diyerek poşetten kırmızı bir ruj çıkardı. Ruju elime alarak inceledim. Kapağını açarak rengine baktığımda koyu kırmızı ile gözlerim parıldadı.
"Ayşen lalinle benim fotoğrafımı çeksene, " Efkanın sesini duyduğumda rujun kapağını kapatarak masanın üzerine bıraktım.
"Tabi abi, " Ayşende onayladığında ikimizde ayağı kalktık.
Efkan cebinden telefonunu çokarıp ayşene uzattı. Ayşen ile biz önden terasa giderken efkanda arkamızdan geldi.
Terasın demirlerinin önümde durduğumuzda efkan yanıma gelerek kalçanını demire yasladı ve beni önüne çekti. Gülümseyerek ayşene bakarken
Ayşen bir kaç tane fotoğrafımızı çekmişti. Efkanın önüne geçerek, "profile koyacak mısın? " Diyerek gülümsediğimde
"Hayır." Dedi net bir ifadeyle
Ayşen, "öyle kalın öyle, " Diyerek bir kaç kare faha çekti.
"Efkan ya, " Dedim ayağımı sertçe yere vurarak istediğim hiç bir şeyi yapmıyordu.
Efkan elini belime koyarak gıdıkladığında gülerek ondan kaçtım.
"Efkan koyalım lütfennn! " Diye ısrar ettiğimde
"Koy ne koyacaksan, " Dedi pes ederek
"Yüzünün görünmediği fotoğraf olsun. "
"Niye utanıyor musun benden! "
"Kimsenin görmesini istemiyorum lalin! " Desi uyarır bir tonda şakada yapılmıyordu bu adama
Yaşlandıkça huy değiştiriyor.
Efkan önden giderken koşarak ayşenin
elinden telefonu aldım. "İnstagram a atalım fotoğrafı, " Dedim hızla
"Herkes görmeliydi herkes! Herkes! herkes! "
Ayşenin yönlendirmesi ile ayaküstü fotoğrafımızı attık ayşenin fikri ile altına canım sevgilim yazdık
"Lalin yazsak mı parantez içinde? "
Yüzüm karanlık çıkmıştı ya insanlar benim olduğumu anlamazlarsa
"Yok artık. " Dedi ayşen ardından gğlerek devam etti, "istersen 'beyaz elbiseli olan,' diye de not düşelim. "
Efkanın galerinde gördüğüm bir fotoğrafa tıkladım.
"Bunu ne ara çekmiş, " Diye mırıldandım.
Arabada onun omzunda uyurken çekilmiş bir fotoğraftı, efkan alnımı öperken fotoğrafta yan profili görünüyordu.
"Bunu da atsana güzel çıkmışsın. "
Dediğinde telefon benim elimdeyken hikayeye ekle seçeneğine tıklayarak
Paylaştı, seke seke içeri girdiğimde ayşende peşimden geliyordu. Oturan efkanın yanına giderek telefonunu ona uzattım.
"Lalin ruj nerede süreyim sana? " Ayşeni duyduğumda masanın üzerinde höz gezdirdim.
"Masaya bırakmıştım. " Dediğimde düşmüş olabileceği ihtimali ile eğildiğimde
"Lalin! " Efkanın uyarırısı ile yerimde sıçradım.
"Elbise var üzerinde ne yapıyorsun. " Dedi sinirle
"Ruj burada mı diye baktım efkan. " Dedim mırıltıyla
"Ben bakarım dur sen. " Dedi eğilmem hiç hoşuna gitmemişti ki eğilmeyi bile göze alıyordu. Eğilerek masanın altına baktı. "Yok burada bir şey, " Dedikten hemen sonra kalkaran bana döndü
"Niye kaybettin? Düzgün bir yere koysaydın ya, "
"Kaybolacağını düşünmemiştim efkan, " Dedim dudağımu büzerek rengi çok güzeldi üstelik bana aitte değildi.
"Büzme dudağını insan içinde, " Dedi neydi bu öfkesi
Ayşen, "üzülme lalin buluruz şimdi, " Dedi "uçacak hali yok ya, " Diyerek yerlere bakınmaya devam etti,
"Boşverin aramayın oturun, çirkin vir şeydi zaten. " Efkan ın az önce sinirliyken şuan alay eder gibi bunları söylemesine üzülmüştüm.
Ayşende duyuyordu ve çirkin demek ayıptı
"Efkan eğer bulamazsak ayşene ücretini verir misin? " Diye sordum. "Ben kaybettim çünkü. "
"Olur mu öyle lalin saçmalama! " Dedi ayşen "Buralardadır bulunur çıkar bir yerden. "
"Lalin doğru söylüyor gel abim sen aramayın boşuna nerede düşürdü kim bilir, ben alayım sana yenisini gel otur. "
"Yok abi gerçekten gerek yok, " Diyerek yerlere bakınmaya devam etti.
"Gel abim millet yanlış anlayacak ben sana atayım ibandan. " Dediğinde
Ayşen pes ederek oturdu.
"Efkan kızdın mı kaybettiğim için, " Belkide arkadaşına karşı rezil ettiğimi düşünüyordu.
Lalin sorun çıkardı olmuştu
Keşke hiç dokunmasaydım almasaydım ruju
"Hayır tabiki ayşen üzüldü diye dedim ben, "
"Abi ben mi üzüldüm? " Dedi
"Sorun değil benim için lalin üzülme sende, " Diyerek sandalyeye oturdu.
"Yavuzun ibanına mı atayım? " Dedi efkan telefonu eline alarak
"Abi gerek yok lütfen bir ruj, "
"Olsun." Diyerek telefonundan işlem yapmaya devam etti.
"Buldum! " Dedim sesli bir şekilde
Efkan hızla bana döndüğünde
"Ethem dedeyi çağıralım. " Dedim
Efkan "o adam kim? " Dedi
Ayşende gülerek, "inanıyor musun sahi, " Dedi masada sadece üç kişiydik burada yapabilirdim karanlık kapı arkasını nereden bulacaktım.
""Ethem Dede, Ethem Dede, gömleği keten dede, Eğer aradığımı bulursam sana 40 göbek atam dede." Derken ayşen ve efkan gülüyorlardı.
Sıra rujumun adını söylemeye geldiğinde gözlerimi kapattım ve sesli bir şekilde
"Rujum! " Dedim
"Rujum! Rujum! Rujum! " Sonuncuda epey bir bağırmıştım ki efkanda bana uyarı dolu bakışlar atmıştı.
"Pardon." Gelen ses ile arkamı döndüğünde karşımda gördüğüm adam, "bu size mi ait. " Dedi elindeki rujumu kaldırarak "hiii! " Diyerek ayağı kalktım.
"Benim... Bizim. " Diyerek düzelttim.
"Nereden buldunuz. " Dediğimde adam efkana bakmıştı ki efkan hızla ayağa kalkarak beni biraz gerisinde bırarak adamın karşısına dikildi.
"Tamam buldun git. "
Dediğinde efkanın kolunu tuttum, "çok ayıp efkan. "
Adama döndüğümde çenesi ile efkanı işaret etti, "sevgiliniz mi abiniz mi? " Dedi sinir bozucu bir şekilde sorması benden çok efkanı sinir etmiş olacaktı ki
"Dedesiyim amına koyayım ne abisi ne diyorsun sen! " Diyerek adamı itmişti ki araya girdim. Araya girmem ile sendelemem bir oldu düşmemem için efkan kolumu tutmuştu ama hala bakışlaeı adamjn üzerindeydi.
"Efkan ama! " Dedim uyarırcasına
Adam, "dedenizin fırlatıp attığı ruj kafama geldi de Sizin olabilir diye düşündüm. " Diyerek ruju tekrar uzattığında ruju alarak teşekkür ettim.
"Bak hâlâ dede diyor senin dedeni sikerim. " Diyerek adama hamle yapacağı sıra gelen yavuz, "hop hop hop," Diyerek araya girdi. İyikide girmişti çünkü efkanı durduramıyor sağa sola sendeliyordum.
Adam gittiğinde efkan derin bir nefes alarak bana dönmüştü ki elimdeki ruju ona gösterdim.
"Neden fırlatıp attın rujumu! " Dediğimde gözlerini kısarak ruja baktı.
"Ruj dediğiniz bu muydu, farkında değilim masayı temizliyordum. "
"Efkan! "
"Ne efkan her gün mü kullanıyorum bu şeyi ne bileyim ben ne çöp sandım. "
"Efkan beni suçlamıştın kaybettiğim için." Rujun ne olduğunu eşşek gibide biliyordu. daha dün gece ona sürmüştüm.
Elbetteki kullanıyordu.
"Lalin böyle mi olur ruj, " Diyerek elimden alarak kapağını açtı. "Ne renk belli değil," Diyerek masada uzumu gezdirirken kırdı ruju,
"Efkan ne yaptın! " Diye kızdım.
"Kırdın ruju, "
"Nerden bilebilirdim bunun dandik bir şey olduğunu. " Diyerek sandalyeye oturdu.
"Sağlam bir şey sandım." Diyerek ruju masaya doğru fırlattı.
"Eşşek gibi efkan eşşek gibide biliyorsun neyin ne olduğunu, "
Oflayarak bende sandalyeye oturacaktım ki çalan mezdeke ile
"söz! Söz vermiştim efkan dedeye göbek atmam gerek, " Dediğimde başını geri attı, "saklayan aklımın kökünü sikeyim. "
"Ayşen gidelim mi ortaya? " Dediğimde efkan ayaklandı
"Bu şarkıda oynatmam seni lalin otur şuraya, "
"Efkan ama söz verdim ethem dedeye, "
"Lalin şımarma hayatım otur şuraya, " Dişlerinin arasından tıslıyordu adeta
"Oynayasın geldiyse geç bir köşeye oyna önümde, " Ortaya baktım.
"Kırk taneymiş bir de sen o ruju bulsan ne olacaktı sürdürür müyüm sana ben al bak, " Diyerek masadaki ruju işaret etti
Başımı öne eğdim.
"Gerçekten çok kabasın efkan. " Diyerek sandalyeye oturdum.
Yavaş yavaş bedenimi pişmanlık sarıyordu belki de efkan ın yanında çok fazla çocuksu davrandığım için bu kadar
Karışıp çocuk gibi görüyordu beni
Ama böyle davranmakta hoşuma gitmiyor değildi. Her mızmızlandığımda efkanın ilgilenmesi konuşması
Derin bir nefes aldım.
Geçen yarım saatin ardından efkan yanıma ilişti. "Bebeğim." Dediğinde ona döndüm.
"Efendim." Dediğimde yüzünü ekşitti.
"Ne oldu lalin. " Diye sorduğunda omuz silktim. "Bir şey yok neden sordun. "
"Sesin... " Dediğinde
"Ne var sesimde, " Diye karşılık verdim noemal sesimdi.
"Soğuk sanki biraz. "
"Normalde de böyle konuşuyorum efkan." Dediğimde kaşlarını kaldırdı.
Çenemi sıktı, "daha cilveliydi sanki, "
"Farkında bile değilim. " Beni kendine çekerek omzuna yasladı başımı
"Kırdıysam özür dilerim hayatım. " Dedi naif bir tonda
"Hadi kalk oyna ama işveli cilveli değil düzgünce seni görebileceğim bir yerde ayşenle oynayabilirsin. "
"Yok... gerek yok yani, "
"Benim yanımda oynamaya utandığını fark etmedim sanma, " Diyerek burnumun ucuna vurdu.
"Hevesin gönlün kalmasın oyna hadi, "
"Efkan gerçekten istemiyorum. " Diyerek kolunun üzerine biraz daha yerleştim.
‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙
"Efkan burada mı kalacağız gerçekten. "
Etrafıma bakınırken efkan sorduğum sorunun cevabı olarak, "sevdin mi?"
demişti şaka yapıyor olmalıydı.
O kadar güzel bir yerdi ki beğenmemek sevmemek elde değildi.
"Dışardan yemek söyleyelim mi acıkmışsındır. " Saat gece 2 ye geliyordu bu saate nereden bulacaktı açık bir dükkanı,
Başımı iki yana salladım, "hemen uyuruz zaten, yarın kahvaltı yaparız. "
"Acıkmadın mı? Çiğköfte yemek istemez misin? "
"Çiğköfte mi? " Diye mırıldandım. Çiğköfteyi severdim...
"Çiğköfte, " Diyerek beni tekrar etti.
"Açık yer var mıdır? "
"Vardır."
"Olur o zaman. Ama iki tane ayran içmek istiyorum. " Başını sallayarak
Cebinden telefonu çıkardı efkan siparişi verirken
Pencerenin yanına doğru gittim. Deniz manzaralıydı ev hatta denize sıfır desem yeriydi.
"Biraz soğuk sanki ev, " Diyerek kürküme iyice sarıldım. "Kombiyi çalıştırıp geliyorum. " Diyerek gitti.
Umarım yarın sabah hava açık olurdu da denize girerdik, hava açık olmasa bile bir yolunu bulup ikna ederdim efkanı
Yani umarım.
Efkan tekrar geldiğinde, "söyledim yarım saate gelir, " Dedi
Koltuğa oturduğunda, "gelsene yanıma, " Dedi pencerenin kenarından ayrılarak onun yanına gittim. Yanına oturduğumda
Beni göğsüne çekti, "yarın denize girelim mi efkan? "
"Hasta olursun lalin olmaz. "
"Ama efkan hep hayır diyorsun bana. "
"İzin vereceğim şeyleri söyle o zaman. "
Omuz silktim ben yarın o denize girecektim ister ağlasın ister kudursun.
"Efkan." Dediğim göğsünden kalkarak ona döndüm.
"Ben şeyden istiyorum. " Diye mırıldandım ne demişti ayşen
"Ed-" Yok yok neydi neydi
"advent calendar! " Dedim heyecanıma yenilip biraz yüksek çıkmıştı sesim.
"advent calendar alalım mı aşkım? " Dedim gülümseyerek
Ayşen o kadar çok övmüştü ki bende istiyordum.
"Alalım aşkım. " gülerek beni tsklit ederek her defasında efkanın sesine aşık oluyordum. O kadar diksiyonu düzgündü ki ve ses tonu...
"Ama o nedir? " Dediğinde omuz silktim.
"Makyaj, " Dedim ayşen makyaj malzemelerini bana vererek yavuza advent calendar aldıracaktı demek ki makyaj içindi
"Biraz makyaj malzemeleri var efkan, çanta sanırım ayşenin bana verdiği gibi bizde alalım mı bizde! "
"Nereden alınıyor? " Diye sorduğunda dudağımı sarkıttım. "Bilmiyorum ki sormadım. "
"Alışveriş siteletinde vardır umarım bk istersen. " Dediğinde telefonuna uzandım.
Şifresini girerek googleye girdim sesle yazma özelliğini açarak, "advent calendar. " Dediğimde
Çıkan sonuçlarla ağzım açık kalmıştı.
Hello kitty de vardı hemde süpriz yumarta gibi bir sürü otuncak çıkan, "
"Efkan bir sürü var." Diyerek kucağına oturdum onada göstermek için ayaklarımı koltuğa doğru uzatttım.
Kutulara bakarken, "nasıl alacağız? " Diye sordum. Ne zaman gelirdi geldiğinde kapıda mı ödeyecektik
"Sen seç ben siparişi oluştururum.
" Bundan. " Diyerek hello kitty olan kutuyu ona gösterdim. Zaten makyaj yapmıyordum ki ve ayşenin verdiği makyaj kutusu dolu doluydu. Arada oyun oynamak için kullanırdım onlardan.
"Efkan birlikte youtuber olalım mı? "
Efkan kahkaha attı.
"Ne videosu çekeceğiz? Polisten nasıl 5 yıl saklandım videosu mu yoksa polisi peşimize takıp kaçma Challenge mı? "
"Of ya! " Dedim ellerimi göğsümde birleştirirken neden kaçaktı ki sanki
Ne oldu bizde normal çiftler gibi olsaydık
"Ailen ne zaman geleceğini söyledi mi? "
"Hayır."
"Efkan ailem seni öğrense yine de bırakmazsın dimi beni çünkü evden kovulabilirim. "
"Saçmalama lalin neden bırakayım seni üstelik ailen zaten öğrenecek geldiklerinde söyleyeceğim. "
"Bir anda mı ama babam sinirlenebilir tatlada gördüm lalini de olur mu sevgili olduğumuzu söyleme, "
Alaylı ve de sinirli bir gülüş kondu dudaklarına, "bacak kadar boyu olan o babanın sinirinden mi korkacağız. "
"Efkan ya dalga geçme lütfen. "
"Geçerim ben lalin. "
"Ama çocuğumuz olursa kısa boylu olabilir. "
"Ben buradayken babana mı çekecek çocuk... " Başını iki yana salladı.
"Benim genlerimin daha baskın geleceğine eminim. " Omuz silktim,
İtiraz etsem aksi bir şeyde söylesem yine kendi bildiğini doğru olarak kabul ettirecekti o yüzden kendimi yormadım.
"Senin telefonun nerede? " Diye sordu.
"Evde, kullanmıyorun geri verelim mi? "
"Saçmalama lalin senin telefonun o kullan, "
"Ama hep yanındayım. " Gülümsedi, "sen evdeyken geceleri mesajlaşırız diye düşünmüştüm ama böylesi daha güzel. "
Herhalde güzel olacaktı.
Süreklş yan yanaydık sadece güzel değil harika ötesiydi.
Kapı çaldığında efkan çiğköfteleri almak için koltuktan kalktı.
‧͙⁺˚*・༓☾ ☽༓・*˚⁺‧͙
"Efkan canım aşkım. " Efkan yatakta uyumaya devam ederken saat öğlen 11 e geliyordu. Artık uyanması gerekirdi. Güneş doğmuştu ya birden hava kötüleşir güneş giderse,
"Efkan lütfen uyan. " Dudaklarımı büzdüm. Hani uykusu çok hafifti hani sağa dönsem uyanırdı.
Ağamak üzereydim. Bu saçmalıktı. Tamamen saçmalık
"Efkan uyan efkan uyan efkan uyan. " Yatakta ayağı kalkarak zıplamaya başladım.
Sendeleyerek onun üzerine düştüğümde efkan inleyerek belimi tuttu.
"Yavrum iyi misin sen ya! " Dedi söylenerek
"Düştüm efkan yalan söylemiyorum. "
"Yatağın tepesinde işin ne? " Omuz silktim yatakta kucağına oturarak ona baktım dirseklerinin üzerinde doğrulmuştu.
"Zıplıyordum."
"Öyle mi? " Derken eli kalçalarımın üzerine giderek kasıklarının üzerinde hareket ettirdi.
"Efkancım denize girelim mi güneş doğdu? "
"Kahvaltı bile yapmadın lalincim giremeyiz. "
"Ama aşkımm, " Dedim başımı boynuna koyarak "çok heves ettim. "
"Bak sen. " Dedi beni yatakta yanına bırakıp üzerime ağırlığını vermeden uzandı.
"Çok mu heves ettin, " Başımı salladım.
"Çok heves ettim gidip yüzelim mi? "
"Hastalanırsın lalin. "
"Olmam olmam olmam lütfen efkan hemen banyo yapıp sıkı giyineceğim sıcak şeyler içerim. " Diyerek gözlerimi kırpıştırdım. "Lütfen efkan, İzin ver. "
"Neyle gireceksin? " Diyerek çıplak belimi okşadı.
Altımda elbisenin altına giydiğim şort gibi bir tayt üzerimde ise sütyenim vardı yanımuzda başka kıyafet yoktu.
"Almaz mısın bana efkann? "
"Alırım." Zaten sitenin içinde bir butik vardı. Arka balkona çıktığımda görmüştüm.
"Eczaneye de uğrarım. " Diyerek göz kırptığında anlamayarak, "hı? " Diye anlamsız bir mırıltıyla belli ettim.
Efkan gülerek üzerimden kalktı.
Pantalonunu ve kazağını giyerken bende yatakta biraz daha yayılarak üzerimi örttüm.
Efkan alıp gelene kadar biraz uyusam fena olmazdı. Onu kaldırmak için epeyce uğraşmıştım.
Efkan çıktığında yakanmamadı için dua ederek gözlerimi kapattım.
Yarım saat yarım saatir.
Efkanın eli tutarak suda biraz daha ilerledim su gerçekten soğuktu.
Yüzümden bir an bile silinmeyen gülümseme ile suda biraz daha ilerledim.
Efkan ise huysuz bir şekilde arkamdan geliyordu. Evde iken tutturmuştu
Akşam girelim diye karanlıkta kimse görmezmiş
Ne alakaydı ben şimdi istiyordum sabaha kadar bile zor dayanmıştım.
Ayrıca bana mayo ve şort almıştı. Resmen dayılar gibi sortla giriyordum denize mayonun üst kısmı ise dekoltesiz üst...
Yinede alınmadan darılmadan ggetirdikmeni giymiştim.
"Efkan elimi bırakma, " Diyerek suda biraz daha ilerledim. Şort diz kapağımın biraz üzerinde bitiyordu. Bu yüzden şimdiden tenim suyun altında kalmıştı.
"Efkan biraz daha ilerleyince elini bırakacağım tamam mı yüzmeye başlayacağım. " Diyerek biraz daha yürüdüm. Gelen dalgalara kendimi bırakarak havalanıyordum.
"Yeter mi bu kadar açıldığımız? " Başımı olumlu anlamda salladım.
"Tamam şimdi yüzeceğim. " Diyerek efkanın elini bıraktım ama gelen büyük dalga ile sendeleyerek geri gittiğimde efkana çarptım.
Ardı ardına gelen dalgalar canımı sıkıyordu keşke dalgasız bir deniz olsaydı.
Efkan elini göğsümün biraz üzerine koyarak diğer elinide karnımın alt kısmına koydu ve suda yatırdı. Bu ani hareketiyle çığlık atmıştım.
"Yüz tutuyorum ben seni, " Dediğinde sesi durgun çıkıyordu.
Başımı olumlu anlamda sallayarak ellermi ve ayaklarımı çırptığımda efkanı ıslatmaktan başka bir işe yaramamıştı.
Efkan başını sağa doğru çevirerek üzerine gelen sulardan kaçtı kendi çapında
"Efkan çok dalga var ama, " Diyerek kendimi efkana doğru ittim. Denizlerde çok basit bir şekilde yüzüyorlardı bende neden olmamıştı.
"Havuza gidemez miyiz efkan, "
"Gideriz."
"Şimdi gidelim mi? " Diyerek omzuna tutunarak ayakta durmaya çalışıyordum.
"Bugün olmaz. " Dediğinde sesi hala durgundu. Akşam girmeyi reddettiğim için mi böyleydi.
"Haftaya? "
"Aklanmadan olmaz, yakalanma ihtimalim yüksek." Dedi nefesini bırakırken
"Sen akşam girmediğim için mi kızgınsın? " Diyerek biraz daha ona yaklaştım. Omuzlarındaki elimi daha da sıkılaştırmak için boynuna sardım.
Efkanda ellerini belime koyduğunda ondan güç olarak bacaklarımı beline doladım.
"Kızgın değilim, Sana öyle gelmiştir. " Diye geçiştirmeye çalıştı.
"Hadi ben kucağındayken biraz daha derinlere git sonrada yürü suyun içinde, "
Biraz beni kucağında gezdirebilirdi.
Acaba ilk kim denize girmeyi akıl etmişti kocaman devasa su kesin eskiden insanlar içmek için sanmıştır deniz olduğunu anlamamıştır.
Bedenim suyun içine girdikçe rahatlıyordum sanki o kadar güzeldi ki su
"Efkan keşke buradan hiç Gitmesek, "
Cevap vermedi. Cevap vermediği içinde yüzüne bakarak, "efkan! " Diye seslendim.
"Sana diyorum. " Diyerek bana yanıt vermesini beklerken, "aklanırsam, hep kalırız. " Dedi dümdüz bir sesle
Artık ailemden korkmuyordum. Çünkü bana zarar verebileceklerini sanmıyordum.
Her ne kadar efkanın yanında uysal bir kız çocuğu olsamda bazı şeylerin farkında ve bilincindeydim.
Eve gidince babamın dövmesinden korkmuyordum.
Çünkü efkan babamı korkutabilirdi.
Köyden biri bizi görünce dedikodumun yapılmasını umursamıyordum.
Çünkü efkan sustururdu.
Yolda yürürken biri bir şeypacak mı yanlız kalır mıyım babam sinirlendirip beni biriyle evlendirir mi gibi korkularım artık yoktu.
Çünkü yanımda efkan vardı.
Efkan ile birlikte her ne kadar kendime bile belli edemesemde birnin bizi görmesinden korkmuştum.
Efkan ona gidişimin ertesi günü tarlada beni öptüğünde kucağına çektiğinde korkmuştum birinin görmesinden
O zamanki korkuma elbetteki hak veriyordum. Ama şuan yersizdi.
Hatta babamlar eve döndüğünde efkanla bile karşılarına çıkıp daha efkan evine döndüğünde göğsümü gere gere televizyonun kumandadını alıp baş köşede televizyon izleyecektim.
Köyde herkesin önünde düğmesini iliklediği korkudan ağzını bilr açamadığı efkan benim sevgilimdi çünkü.
Köyde diğer kızların arasına karışacaktım mesela yıllardır uzak kaldığım ne varsa üzerine gidecektim çünkü o yolu bana efkan açmıştı...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 24.7k Okunma |
912 Oy |
0 Takip |
38 Bölümlü Kitap |