36

Yeni bir başlangıç fikri her ne kadar aptalca ve çocukça bir avuntu gibi gelse de kabul etmiştim.

Başka çaremde yoktu.

Kaprislerle efkanı kendimden soğutamazdım çünkü hidecek başka yerim yoktu.

Köyden gittikten sonra ne olduğunu bilmiyordum.

Efkanın o çok güvendiği! adamın kasabasına gelmiştik

Bizim ufak tefek olan köyden binbir kat daha genişti.

Üstelik dükkanlar ve simit sarayı bile vardı.

Efkan ve ben aynıydık pardon...

Artık evliydik ama aramız aynıydı efkana karşı yüreğimde bir mesafe vardı.

Bir soğukluk vardı aramızda ama ikimizde artık bu durumu yadırgamıyorduk

Efkanın zalimin oğlu olduğu tüm köye yayılmıştı.

Evden pek çıkmıyordum.

Ama ilk kez dün efkan ile bir düğüne katılmıştık orada tanıştığım bir kız sürekli evde olduğumu öğrenince bugün dışarı çıkmayı teklif etmişti.

Efkandan izin almak istemediğim için bunu efkana söylemeden kabul etmiştim. Efkan kahveye çıktığı an ise bende evden anahtar alarak çıkmıştım.

Efkan kahveye gittiği ilk zamanlar benide davet ediyordu.

O zamanlar aramız daha kötü olduğu içindi elbette

Şuan ne iyiydik ne kötü

"Ne zamandan beri evlisiniz? "

"İki hafta, " Diye mırıldandım.

Merveye dönmeden

"Ama uzun zamandır sevgiliydik. "

Yalan.

Olsun.

"Balayına gidecek misiniz? "

"Yok hayır. " Köyün girişindeki parkta oturuyorduk

"Nasıl tanıştınız peki? "

Hayatımın sonuna kadar anksiyetemi tetikleyecek olan o soru...

"Düğünde, "

"İyiymiş, " Etrafıma bakındım. Eski model motoruna yaslanan oğlanlara gözüm ilişince gözlerimi kıstım.

Beyaz atlet mi vardı üzerlerinde boynundaki zincir cabası

Önüme döndüm. Pek tekin tiplere benzemiyorlardı.

"Yarın kına yakılacak gelsene sende, "

Birde burada kadınlar pazartesi gününden oynamaya başlar perşembe günü kına yakarlar damatta kızı kınadan sonra kucağına alır yatağına yatırırdı aynı zamanda kına boyunca kıza yemek yedirir kahve yapardı.

Cumartesi pazar da kına ve balo olurdu.

Formaliteden kına yakılırdı.

"Kocan izin verirse tabi. "

"Verir. Gelirim belki, "

"Uğrarım size giderken seni alır öyşe geçeriz. "

"Olur."

Boğazımı temizleyerek merveye döndüm.

"Sen bekarsın değil mi? "

"Evet."

"Sevgilin var mı peki? "

Enişteci bir kalktak olduğunu düşünseme lalin.

Bakışları arkamdaki noktaya takıldı.

"Var ama yok. " Tekrar bakışları bana döndü.

"Nasıl? "

"Uzun hikaye, "

Konuşmak için ağzımı açacağım an karşıdan gelen oğlanlar ile sessiz kaldım.

Mervenin yanına geldiklerini düşündüğüm oğlan beklediğim gibi

"Nasılsın merve, " Demişti arkasından gelen iki arkadaşı daha kısaca beni süzerek merveye dönmüşlerdi.

"İyi haydo sen? "

"İyi bende, " Derken bakışları bana döndü

"Arkadaş kim? " Sanki az sonra şey diyecekti.

Bu parkta sadece bizim köyümüzde doğanlar oturabilir.

"Liyan, " Dedi sadece adımı söyleyerek

Son aylarda tanışırken ismimin önünde efkanın sevgilisi ünvanı olurdu.

"Memnun oldum haydar bende, "

"Bende, " Mırıldandım sadece

Sanki her an efkan çıkagelecekti.

"Yeni mi geldin? Kimin kızısın. "

"Yeni sayılır. "

"Ayıptır sorması kaç yaşındasın. " Demesi ile merveye döndüm

Ardından haydar a "yirmi, "

"Bende, " Dediği an kafasına aldığı darbe ile kafası öne sendeledi.

Arkadaşı ukala bir tavırla, "daha yirmi olmadın len. " Dedi

Yaa bu haydo çocuk daha

Amanda aman.

"İki ay sonra yirmi olacağım. "

"Liyan burada mı yaşayacaksın artık. "

"Sanırım."

"Biri laf atacak bir şey diyecek olursa haberim olsun. "

"Zalim ağayı bilirmisin? " Arkamdan işittiğim ses ile irkildim.

Tanımadığım bir adam haydara doğru bakarken merveye doğru biraz daha kaydım. Merve ise o adama bakıyordu.

"Bilirim." Dedi haydar

"Zalimin oğlunu bilir misin? "

"Neden sordun rıfat? " Dedi haydar gerilmiş gibi

"Zalimi bilirsen zalimin oğlunu bilirsen lalini de bilmiş olursun. " Haydarın arkadaşlarının gözünden geçen korku ifadesi ve hızla bana dönmeleri.

Şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu.

Haydar ın ise bakışları donuku.

Haydarın arkadaşlarından birisi arkasını dönüp hızla gitti.

Diğeri ise "hadi haydo, " Diyerek haydarı iki çekiştirme sonucu hızlı adımlarla motorlarının tanları gitmişlerdi.

"Çok yüz vermeyin bunlara, " Diyen adının rıfat olduğunu öğrendiğim adama döndüm.

"Efkanın arkadaşı mısınız? "

"Yok lalincim. " Dedi hırsla merve

"Bencil herifin teki o arkadaşı olmaz onun tıslayan dostları olur bir de kapatması olur. "

"Merve! "

"Dostlarına laf gelirse erkekliği tutar. Ama dostlarına gelince pısırık bir it. " Diyerek ayağa kalktı.

"Gidelim lalin. " Diyerek hızla önden gitti. Ben rıfata kısa bir bakış atıp merveye yetişmek için koşar adımlarla yanına gittim.

"Kimdi o "

"Uzun hikayenin başrolü, "

"Dostu kim? " Anladığım tek şey mervenin dost dediği kişiyle kanlı bıçaklı olduğuydu.

Dost dediği metres tarzı bir şey miydi ki

"Üç kuruş etmez budalanın teki, "

"Bak." Dedi durup bana dönerek

"Anlatacağım her şeyi çokta istiyorum birine anlatıp küfür edip içimdeki nefreti kusmak ama bugün değil, "

"Yarın yine otururuz. Ben buradan anneannemlere geçeyim. Evde kimse yok eve girer bu sapık. " Diyerek arkasına baktı.

"Sapık mı! " Dedim dehşetle

Bende evde tektim. Ya beni takip ederse

"Korkma korkma bir şey yapmaz sana, "

"Emin misin evde efkan yok. " Dediğimde gülmeye başladı.

"Efkanın sana olan sapıklığı gibi düşün bunu, " Dedikten sonra gülümsedi.

"Gittim ben yarın uğrarım sana, " Diyerek arkasını döndü.

Siktir.

Kızın sevgilisinden korkmuştum bana sapıklık yapar diye

Meğer bahsettiği ikisinin arasında olan ilişkidenmiş ne kadarda aptaldım.

Tekrar yürümeye başladım. İyi ki efkanın tıslayan dostları yoktu. Yoksa ne yapardım ben.

Eve yaklaşmışken, "lalin." Adımı duyunca arkamı döndüm.

Efkan hızlı adımlarla yanıma ulaştı çatık kaşlarla "nerden? " Dedi sorusunu yanıtsız bıraktım.

"Neye gittin lalin neden evde değilsin. "

"Çıkamaz mıyım dışarı, "

"Lali-"

"Senin kapatmam mıyım ben efekan. "

Dediğimde kaşları düz bir hâl aldı yüz ifadesi değişti.

"Efkan benim adım. " Dedi düz bir ses tonuyla

"Efekan kim bilmiyorum ama efkan benim adım. " Diyerek beni arkasında bırakıp eve doğrı yürüdü.

İleri gittin.

İleri gittim.

Bilerek yaptın.

Bana kızmasını istemedim.

Kalbini kırarak mı engel oldun kızmasına,

Efkanın arkasından ilerleyerek usulca onu takip ettim.

Fevri birisin.

Elimde değil

Eve geldiğimizde omzunun üzerinden bana baktı. Cebimdeki anahtarı ona uzattım. Kapıyı açarak içeri girdi.

"Bana kızamazsın sen! "

"Dışarı çıkmama da karışamazsın. " Ardı ardına kurduğum cümleler ile bana döndü.

"Karışmadım zaten. "

"Bu karışmamış halin miydi? "

"Hiç mi merak etmeyeyim lalin. İlk defa dışarı çıkmışsın ne oldu öğrenmeyeyim mi evde korktun mu bir şey mi oldu bilmeyeyim mi nerden geldiğini sormayayım mı? "

"Sanki haklıymışsın gibi konuşma, "

Haklı olmadan haklıymış gibi konuşamazdı.

Haklıydı...

"Nasıl konuşayım lalin. Gavat gibi efekanla nereye gittin hayatım mı demeliyim. "

"Sen ne demeye çalışıyorsun ya kiminle nereye gitmişim ben, "

"Bilmiyorum artık. " Diyerek yatak odasına gitmek için arkasına döndüğünde son kozumu oynadım

"Zaten kapatman gibiyim burada. "

"Kapatma ne demek lalin kimden öğrendin sen? "

Nasılda hemen anlamıştı yeni öğrendiğimi

"Düğünde tanıştığım arkadaşımın yanındaydım. "

"Kim bu arkadaşın? "

"Merve."

"Merve? " Dedi emin olmak ister gibi bana doğru bir adım attı.

"Evet."

"Neden haber vermedin. "

Omuz silktim. "Sen kahveye giderken izin alıyor musun? "

"İzin al demedim neden haber vermedin dedim. "

"Evde yoktun."

"Haklısın."

"Nereye gittiniz arkadaşınla? "

"Parkta oturduk sadece, "

"Yanında paran var mıydı? "

"Neden sordun? "

"Para almadan çıkma dışarı, "

Diyerek yatak odasına gitdi.

Nasılda üzülmüştü ona efekan dedim diye

Acıma yetime...