

Hellooooo 🦋
bir aksilik olmazsa bir bölüm daha paylaşacağım🦊
yorum bırakmayı unutmayın🐣
Alp bana söz verdiği gibi beni hastaneye götürdüğünde insanların görüntü almaması için oldukça kapanmıştım. Bana kalsa çekmeleri problem değildi ama yinede etrafımdaki herkes yıllar sonra bile bunu görecek olmanın bana iyi gelmeyeceğini savunuyordu. Yine Alp’in muhteşem fikri ile herkes eve geri dönüş yolculuğuna çıkmıştı ve bizde onların ardından hareket edecektik.
Önünde durduğum odanın kapısını derin bir soluk aldıktan sonra açtığımda henüz yüzünü görmediğim arkadaşımın huysuz mırıltısı kulağıma doldu.
‘Beni çıkarmanızı istiyorum’
‘Benim öyle bir yetkim yok’
‘Ayşin’ benden çok bir çalışanı bekleyen gözleri muzip bir ifadeye büründüğünde uzandığı yerden kollarını hareket ettirmesine genişçe güldüm. Ayağa kalkacak gücü yoktu ama eve gitmek istiyordu. Bana doğru uzattığı kollarına ona dikkat ederek sarıldığımda hemen ardımdan gelen Alp’e göz devirdi.
‘Yaşıyorsun’
‘Başka türlüsü mümkün mü ama biraz daha burada durursam delireceğim’
‘Doktor kaç gün derse o kadar kalmak zorundasın’ yanında bıraktığı boşluğa oturduğumda ikimizin de birbirinden kötü gözükmesine kahkaha attım. Aklıma eskilerden anılar uçuşurken onunda aynı anı hatırladığına emindim.
‘En son köpeklerden kaçtığımızda bu kadar kötü gözüküyorduk’
‘Ama iyi kaçmıştık’
‘Ayşin’
‘ Şaşırdım diyeceğim ama sanırım içten içe yakınımda olduğunu biliyordum’ Burcu için içimden geçenleri söylediğimde onunda aynı durumda olduğunu biliyordum. İkimizin yanına onu alanın ona şans verenin kendisi olmasının o vicdan yükü ile bana baktığında omuzlarımı silktim.
‘İnsanlara fazla güveniyorsun Kev’
‘Sanırım artık sadece senin dediğin kişilerle görüşeceğim’
‘Daha akıllıca ayrıca arkadaşını tebrik etmelisi senin kanını akıtanların kanını akıttım’
‘Junior mafya vari konuşmanı kenara bırakırsan tebrik ederim. Babam söyledi sen rezil haldesin ama karşı tarafta rezilmiş’
‘Neden bana yakışmaz mıydı mafya eşi olmak’
Sorum onu yeniden güldürürken gözleri hemen arkamda boğazını temizleyen adama kaydı. Sanırım bu ihtimal için geç kalmıştım yani Alp’in iş kolunu değiştirmek içinde geç olduğunu varsayarsak.
‘Aslancık bunu beğenmedi’
‘Kevincik buradan çıkmak istemiyor anlaşılan’
‘Arkadaşımı tehdit etme’ gözlerimi devirdiğimde boynuma sarılan kolları ile başımın üzerine yerleşti. Başımın üstünde yerin var espirisi dilimin ucunda dolaşırken Kevin’in bu halini resmetmek için telefonumu elime aldım. Huysuz homurdanmaları arasında en kötümüzün resmini çekerken yüzünde duran gülümsemeye eşlik ettim. Onu iyi görmek günün sonunda ışıldamak gibiydi. Ait olduğu boncukların arasında görmek için sabırsızlanıyordum.
‘Ölümden uyanış konseptinde bir defile yapacağım’
‘Tanrım sanırım sonunda bize avize giydireceksin’
‘Bana baş manken lazım çünkü elimde kalan tek kişi sensin ve her an emekli olacak gibi duruyorsun’ gözleri ima ile kısıldığında serum olmayan koluna hafifçe vurdum. Benim yerime onu cevaplayan Alp ile keyfim yerine geldiğinde omuz silkmesini izledim.
‘Kariyerinin zirvesinde şuan da neden emekli olsun ki?’Alp’in gerçekten masum kalan çıkışına güldüğümde arkadaşımın neşesi sayesinde ışıldayan yüzü iyi olduğunu aklıma kazıyordu.
‘Buradan çıktığın gibi geleceğin yer benim yanım. Annem seni bekliyor Kevin bizde kalman gerekecek bir süre’
‘Demek Ayşin hanım eve dönüyor’
‘Hmm’ Onunda benim kadar korkuları vardı ve benim bunları yenip yeniden deniyor olmam onun içinde bir umut olabilirdi. Ailenin istenmeyen çocuğu olduğuna inandığı bunca yıldan sonra belkide bağışlanma ve affetme sırası ondaydı.
‘Bir süre annemlerle aristokrat hayatı yaşamalıyım’ Onun için büyük olan bu adım gözlerimi yeniden yaşarttığında bu saldırının tek iyi yanının bu olabileceğini düşünüyordum.
‘Tanrım beni terk ediyorsun’
‘Asla küçük kız kardeşimi terk etmem sadece bir süre ‘ Endişeli sesine güven vermek istediğim için koluna yeniden uzandığımda elimi tuttu. Küçük kız kardeş olarak her zaman onu desteklediğimi bilmesi gerekiyordu.
‘Evin senin için her zaman hazır ayrıca şehre dönme zamanımız yakın çok uzaklaşamayız’ Şehre dönmek iki kişilik o tek göz odaya dönmek demekti bizim için ve günün sonunda ikimizin de kaçmak için kullandığı yol buydu. Bir şey olduğu takdirde bu mesaja sığınmak her zaman iyi gelmişti.
‘Aslancık sana emanet’
‘Hep bana emanet ayrıca sende bize emanetsin en ufak sıkıntıda haber vermelisin’
‘Demek gerçektende evinizde bir odam var’
‘Yani yalan konuştuğumumuzu sanıyordun’ Devirdiğim gözlerim onu yeni bir kahkahaya sürüklediğinde yarasına uzanan eli ile buruşan yüzüne gülme sırası bendeydi.
İki yaramaz çocuğun kavuşması gibi geçen sürenin sonunda benim için yatırılmış ön koltukta uzun yolculuğa çıkıyordum. Kevin yarın sabah babası ile eve dönecekti. Evde bakılabileceğinden emindi. Ailesinin gerçekten aristokrat olduğunu göz önüne aldığımızda bu ihtimal oldukça doğruydu. Onun da evde olacağını bilmek içimi rahatlatıyordu. Yıllardır birbirimize ev olmaya çalışırken içten içe koptuğumuz bağların yeniden hayatımıza dahil olması iyi bir şey olmalıydı. Radyoda çalan Japon rock grubu müzikleri ile akan yola bakıyordum. Bir süre evde olmak fikri beni şimdiden heyecanlandırıyordu. Ara ara çekimler için hareket etmek dışında tek yapacağım şey hafif esintili rüzgarda yaşamak olacaktı.
Aile evimin önünde duran araba ile biten yolun sonunda yanımdaki adama döndüm. Yüzünde ki hoşnutsuz ifade beni güldürürken onun pekte mutlu olmadığı o detaya baktım. Ayrı evlerde kalma fikrinden asla hoşlanmamıştı ama buraya dönen benim ilk tercihim tabiki de annemin müthiş çay saati tatlıları olacaktı.
‘Hoşuna gidiyor dimi’
‘Ne yalan söyleyeyim böyle küçük çocuk gibi çırpınman komik duruyor’
‘Ayşin uyuyamam’
‘Hadi ama gece camıma tırmanmayacağından emin olmak zorundayım’
‘Serpil teyzeye yalvarıp burada kalacağım’ Huysuz bakışları evimizin bahçesine değdiğinde elimle başını onun minyatür kalesine çevirdim. Aramızda ki mesafeyi göstermek için kötü bir tercihti sanırım.
‘Sürekli beraber olacağız ‘
‘Sabah beraber uyanmayacağız’
‘Sabah koşusu yapabiliriz’
‘Ayşin’
‘Alp’
Teslim olan hali ile geri çekildiğinde kasabanın yanmaya başlayan sokak lambalarına baktım. Eskiye dair şeylerin acı verici detaylardan güzel anılara dönmesini keyifle izledim. Sonrasında yanımda duran adama uzanıp onu öptüğümde beklenilen ayrılışa adımladım.
‘Sabah unutma’
‘Aklımda’ Bahçeden geçip çiçek kokuları ile kapıya ulaştığımda halen camdan beni izleyen ifadesine öpücük attım. Annemin açtığı kapıdan burnuma dolan limonlu kek kokusu ile ona sıkıca sarıldığımda ayrılalı birkaç saat olmamış gibi onu özlediğimi hissediyordum. Evin kolidorundan arka bahçeye çıktığımda babamın karıştırdığı dosyaları ile buldum. Masada duran taze kek ve limonata gözlerimi sızlatırken kendimi ikisinin arasına bıraktım.
‘Döndüm’
Uzun zamandır duymayı beklediği sözleri benden duyan annem saçlarımı okşayarak beni kucağına çektiğinde onun bu sarılışına karşılık verdim.
‘Kevin iyi mi?’
‘Evet yarın sabah yola çıkacak’
İçimde hissettiğim huzur ile gözlerimi kapattığımda annemin babama tatlı sitemlerinin arasında bastıran yorgunluğa yenik düştüm.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 6.04k Okunma |
474 Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |