

hellooooo ooo👸
yeni bölüm geldi fikir ve görüşlerinizi bırakmayı unutmayın🎃
‘Fazla duygusalsın’
Söylediği şey kahkahama sebep olurken elimde duran bardağı tezgaha bıraktım. İçerde bir yerde yükselen zil sesi kulağıma dolarken geri dönüşün uzakta olduğu bir andaydım.
‘Kevin seninde arkadaşındı’
‘O hep senin arkadaşındı ben sadece çıkarlarım için yanınızdaydım’
‘Ailen ile olan sorunların için günlerce uğraştı’
‘Ahahahhahha’ kulağımı tırmalayan kahkahası daha önceki tüm anılarımızı yalanlar gibi bir güce sahipti. Annesi kaybolduğunda orada olmasam belki de hayal kurduğumu düşünürdüm.
‘Ailemi ah evet kılıf için hazırladığımız üyeler’
‘Nasıl’ cansız bir biblo gibi yüzüne baktığımda kısılan gözleri ve savurduğu omuzları ile her zamankinden farklı duran halini izliyordum. Son iki yılda yakın olduğum kızın zirveye yürümesi için ona basamaklar açan adam hastanede yatıyordu ve o karşımda durmuş Andrei ile yan yana gülümsüyordu. İnsanoğlu düşmanı hep uzakta arar ama her zaman içinde bir yerlerde bulurdu.
‘Burcu’ ismi halen inanamadığımı gösterir gibi bir fısıltı ile ona ulaştığında bu kinin sebebini bilmiyordum bile.
‘Neden dimi, duygusal insanlar ve neden sorgulamaya hazır halleri’
Andrei kıstığı gözleri ile beni izlemeye devam ederken onun yerine konuşan kıza saldırmak istiyordum.Hemen yanımda duran bıçak tezgahı ve onunla karşılıklı oturduğum sofra arasında gidip gelen gözlerim seçim yapmakta zorlanıyordu.
‘Aslancık başlattı’
‘Arslan’
‘Ahahahha dedim sana Andrei birine körü körüne bağlanmak bu’
‘Senin benden farkın ne?’ hemen yanında durduğu adam ile ilişkisi olduğu açıktı onun için böyle bir plana girmiş olması da aramızda çokta fazla bir fark olmadığını gösteriyordu.
‘Abim onun yüzünden öldü’
‘Alp kimseyi öldürmedi’
‘Steve ismi sana bir şeyler hatırlatıyor mu?’
Yüzümden hiçbir değişiklik olmaması anlattığı şeye ne kadar uzak olduğumu açıklar durumdaydı. Burcu onun yerine telefon görüşmesi yapmaya çıktığında ikisinin rahatlığından hedefi başka yere çektikleri anlayabiliyordum.
‘Abim onunla karşılaştığı bir maçta önceden anlaştıkları halde ihanete uğradı’
‘Alp kimseye para karşılığı yenilmez böyle bir anlaşma yapma şansı yok’
‘Onu iyi tanıdığını sanıyorsun ‘
‘Sadece basit bir yenilgi yüzünden mi Kevin can çekişiyor?’
‘O yenilgi abimin sonu oldu kaybettiği her şeyden sonra ölürken benden intikamını almamı istedi. Bende onun zayıf karnını buldum ve ona yaklaştık’
Gözlerimi yakan öfke yüzündeki gülümsemeye iğrenmekten daha fazlasını yapmak istiyordu. Aklımdan geçen birkaç şey vardı ve onun anlattığı bu saçma sapan şeyler bu durumu haklı çıkarmazdı.
‘Abin yenilgiden sonra intihar etti ve sende bunun için intikam yemini ettin’
‘Abim intihar etmedi onun Alp’in ihaneti öldürdü’
‘Bahis oynamamalıydı’
Gittikçe öfkelenen hali ile kontrolünü kaybetmeye başladığında hemen yan tarafta duran bıçaklardan birine uzandım. Hareketim onu eğlendirirken hızla arkaya doğru koşmaya başladım. Kendi evimde peşimden koşan bir adamdan kaçmaya çalışırken geniş holün önünde duran adamlar ile Burcu’nun onlara kapıyı açmış olduğunun göstergesiydi. Yinede evimin kaçış noktalarını ben biliyordum. Aklımdan geçen anlık fikirler ile önümde duran üç kişiye doğru koşmaya devam ettiğimde öğrendiğim birkaç hareketin işe yaramasını diledim. Sağ tarafta duran daha sıska kişiye doğru kendimi savurup dirseğimi geçirdiğimde diğerlerinin şaşkın yüzünden faydalana bilmiştim. Üst katlara doğru koşarken nereye kaçtığımı bilmiyordum.
Merdivenlerin sonunda odama girip kapıyı kilitlediğimde bunun beni kurtarmayacağını biliyordum giyinme odamın içine saklanıp bir dolabın yanına çöktüğümde elimdeki bıçağa daha sıkı sarıldım. En azından ölmeden önce savaşmış olacaktım. Aklımdan geçen onca anı bir bir gözlerimi yakamaya devam ediyordu.
Sert bir şekilde kırılan kapı sonun çok yakın olduğunu açıklarken yüzüme yayılan geniş gülümseme ile bana doğru gelen Andrei karanlıkta ki halini izledim. Saklandığım kör noktadan onun etrafı izleyen adımlarına bakıyordum. Yanına gelen burcu’ya durmasını ve çıkmasını işaret ettiğinde bunun teke tek bir hesaplaşma olması şansımı artırıyordu.
Bulunduğum yerde duran adımları dolaplar arasındaki boşlukları izlerken yüzündeki gülümseme ile keyif aldığını gizlemiyordu.
‘Baştan san geldiğimde benimle olmalıydın şimdi saklanmak zorunda kalmazdın’
‘Zaten sevdiğin biri olduğu açıkken halen aynı noktada olmanda biraz şaşırtıcı’
‘Demek minik avımız bu odada ‘
‘Bundan emin değil miydin’
Olduğum yeri sürekli değiştirmeye çalışırken dolapların arasına boşluk koyma fikrine içten bir teşekkür ettim onun oyununa eşlik ediyordum bir noktada zayıf bir anı olmalıydı. İlk başta durduğum kenara yaklaştığında derin bir soluk alıp üzerine doğru atıldım. Bunu beklemiyor oluşunun şokundan faydalanıp boğazına kollarımı sardığımda halen bıçağı sıkı sıkı tutmaya çalışıyordum. Benden kurtulmak için beni itmeye çalışırken boynunu daha da sıkı tutmaya çalışıyordum. Yeterince güç uygularsam böbreğine dizimi geçirip onu düşürmeyi planlıyordum. İlk hedefim onu yere düşürebilmekti.
‘demek küçük panter ‘
kahkahası kısık bir hal alırken doğru adımı bekliyordum. Sırtına geçirdiğim tekmeler onun hiç incitmiyor gibiydi. Bacaklarıma daha fazla güç yüklemeye çalışırken beni savurmaya devam ediyordu. Beni savurmaya başladığında artık doğru anın olmadığı ortadaydı beraber savrularak odama kadar gerilediğimizde birkaç kişinin kolidorda olduğunu gördüm.Defalarca kez duvara doğru vurduğu bedenime rağmen onu tekmelemeye ve boğazına baskı yapmaya devam ediyordum. Buradan çıkamayacaktım o zaman onu da yanımda götürecektim götüremezsem de savaşmadan ölmeyecektim.
Kahkaha atma sırası bana geldiğinde gözlerim burcuyu buldu beni geriye doğru savuran Andrein sırtına sapladığım bıçakla yeniden ona tutunduğumda yüzüme sıçrayan kanın kokusu midemi bulandırmıştı sapladığım yerden söktüğüm bıçağı yeniden ona doğru savururken gücümün tükendiğini hissediyordum farklı bir noktaya vurduğumda geriye doğru fırlatıldım arkamda duran cam sehpanın üzerine doğru düşmekten kendimi savurarak son anda kurtulduğumda bana doğru dönen adam ile geriye doğru sürüklenmeye çalıştım. Omzunda duran bıçağı çıkardığında yeniden göz göze geldik. Odanın bir çok noktasında kırılmış eşyalar beni savurmaya çalıştığı anların bir göstergesi iken bana doğru ilerlemeye devam etti.
‘Sobe ‘ diye fısıldayan sesi ile uzana bildiğim her şeyi ona doğru fırlatmaya başladım. Açık duran geniş camın önüne geldiğimde bir an için gökyüzüne baktım. Bitiyordu.
Hemen önümde yükselen bedeni bana indirmek için durduğu bıçakla bir Azrail gibi gözükmeye başladığında gözlerimi kapattım son gördüğüm şey o olmamalıydı. Saplanmasını beklediğim acının yerini kurşun sesi aldığında etrafıma dağılan camların arasında kaldım. Karşımda yerde yatan adama baktığımda olduğum yerde duruyordum. Etrafa yayılan kanın arasında kargaşanın sesini duymaya devam ederken onu gördüm. Bana doğru koşan okyanuslar bana ulaştığında hızla beni kucaklamıştı.
Kolları arasında derince bir nefes aldığımda halen yerde yatan adama bakmaya çalışıyordum. Hızlı adımlar beni uzaklaştırırken Kevin’ın babasının yüzünü gördüm. Saçlarımda dolaşan eller beni bahçemdeki şakayıkların yanında yere bıraktığında etrafıma bakıyordu.
‘Benim kanım değil’ zorlukla söylediğim şeyler ile göz göze geldiğimizde Burcunun çığlığı duyabiliyordum.
‘Onu yaraladım kan onun’ gözlerim odağından çok uzaklara bakarken Alp’in yüzüme değen dudakları ile geçtiğini fısıldamasını dinliyordum. Tam olarak geçen yada çözüme ulaşan neydi bilmiyordum ama etrafı saran polislerin arasında ona sarılıyor olmam iyi bir şeydi sanırım.
Titreyen ellerimde bana bakan kızıllar zaferin rengi gibi gözükmeye başladığında bir kahkaha attım. Sesim kendime bile yabancı gelirken bana endişe ile bakan Alp’e gülmeye devam ettim.
‘Burcu ile berabermiş’
‘Biliyorum güzelim’
‘Alp’
‘Efendim ‘ nerden geldiğini bilmediğim su ile ellerimi yıkarken toprağa doğru akan kızıllığa baktım. Gerçekten de yaşıyordum bir an için öleceğime emindim ama şuan yaşıyordum.O yaşıyor muydu vurulmuştu ve onu yaralamıştım.
‘O ‘
‘Yaşıyor polisler işini biliyor güzelim şimdi seni sıcak bir yere götürelim ‘
‘Kevin’ı görmeliyim’
‘O iyi Ayşin önce senin iyi olduğundan emin olalım sonra tamam mı’
Olumlu anlamda başımı salladığımda yeniden kucağında onun arabasının arka koltuğuna taşındım. Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp kendi hırkasını bana giydirdiğinde gözlerim kollarımda dolaşıyordu. Team Barbar hırkası gülmeme sebep olurken yeniden ona baktım. Gergin yüzü ile üzerimi değiştirmeye çalışıyordu yeniden evime baktığımda ambulansa bindirilen adama baktım. Burcu onun ardından koşmaya devam diyordu.
‘Nerden biliyordun’
Yeniden kesişen gözlerimiz ile bana bakan adama sorduğum şeyin ne olduğunu anlamasını bekledim. Benden önce beni anlayan tek kişi olmasına sığındığım garip bir andı.
‘Annesi kaybolduğunda ailesinin kurgu olduğunu anlamıştım’
‘Ama bana söylemedin’
‘Emin değildim ve yakın arkadaşındı’
‘Alp teşekkür ederim’ gözlerimden düşen yaşları hırkanın uçları ile silmeye başladığımda yeniden kucağına sığındım başımın üstünde duran başının baskısı ile boynuna gömüldüğümde içimde biriken her şeyin gitmesine izin verdim.
Dakikalar boyunca etraftaki kaosun sesini onun kalp atışları ile perdelediğimde saçlarımda gezinen dudakları uykumu getiriyordu. Birkaç kişiye sonra dediğini duyduğumu anımsıyordum. Gördüğüm karanlığa tezat bir sıcaklık içimde gezinirken ona daha çok sokuldum.
**
Kendinize iyi davranın 🪇🩵
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 6.04k Okunma |
474 Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |