yorum ve beğeni yapmayı unutmayın 🐒
İnsanlar ne yaparsa yapsın bazı anların ve dönüm noktalarının önüne geçemiyordu. Annemin bu durumu benden çok önce kabullenip biliyordum böyle olacağını tavındaki uzun konuşması da bana biraz cesaret vermek için yaptığı konuşmada sadece dakikalar önce gerçekleşmişti.
Bir zamanlar evim olan yerde bıraktığım herkes bunu bekliyormuş gibi bir tavır sergiliyordu. Ve bu benim göremediğimi herkesin çoktan gördüğünün kanıtıydı ve avuçlarımın arasında duruyordu. Ben seviliyormuşum ama kendi içimdeki kusur saydığım kusurlarıma odaklı olduğum için bunun hiç farkında değilmişim.
Elindeki cam kasede benim çok sevdiğim havuçlu tarçınlı keki daha sağlıklı hale getirmeye çalışan adamı izlerken bir yandan da kendi gerçeğimi sorguluyordum. Mutfağımda durmuş bana kek yapıyor olması kadar her an etrafımda olmasına da alışamamıştım.
Tüm bunların bir kaç kısa günde değişim göstererek başıma geliyor olması fikri beni ürkütüyordu. Kendime sık sık artık akışta olduğumu biraz sakinleşmem gerektiğini söylüyordum. Ama buna fırsatım yoktu inzivaya çekilmiş yakın arkadaşım annesi ile vakit geçirmek istediğinden sessizdi Kevin bir durum var diye şüphe duyuyordu ama yine de sessizdi.
Etrafımıza bir düş gibi sakinlik düşmüştü. Telefonuma bakmadığım anlarda kendimi ilk gençlik döneminin başında Alp ile beraber vakit geçirdiğimiz anlardan birinde hissediyordum.
‘ Fazla düşünerek beyin jimlastiği yapmak yeni hobin mi? ‘
‘Daha çok kek çırpmanı izliyorum'
‘Görsel şölen gibi adamım doğru'
‘ Bizi öven yok biz kendimizi övüyoruz tabi siz sürekli hayranlıkla övülüyorsunuz ‘
‘ Aman aman duyan birileri olsa inanacak ‘
‘Arkadaşın gelemeden kaçsak mı acaba? ‘
Kevin bugün için geleceğini beyan etse de buraya gelmeyeceğini biliyordum. Henüz onun bundan haberi yoktu ve kendince iki kişilik alanlar yaratmaya çalışıyordu.
Gözlerim yavaş yavaş solmaya başlayan güneşe değerken etrafımızı saran ormanın tehlikeli bir yer olmadığını biliyordum.
‘Dövüşe biliyorsun diye biliyordum'
Yüzüne yayılan gülümseme ile keki fırına verdiğinde yüzünden uzun süre silinmeyen o gülümsemeye dalıp gitmemeyi teğmeni ediyordum. Hasret çektiği şeye kavuşan insanlar gibi sürekli onu izliyor olmanın beni aptal gibi gösterdiği ile alakalı uzun bir nutuk dinlemiştim.
‘Biliyorsun ki bende kendimi koruyabilirim zamanında iyi bir hocadan eğitim aldım' sağ gözümü kırpıp söylediğim şey onu daha da neşelendirirken aramızdaki mesafeyi kapattıp masanın üzerinden bana doğru eğildi.
Gözleri yüzümde turlar kendi gittikçe kısılan mesafe ile ellerimden birini sıkı bir yumruk yaptım. Heyecandan bayılmamak için geliştirdiğim bir taktikti.
‘Hala hatırlıyor musun bir test etmek lazım'
Yüzündeki eğlenir ifadeye eş başını salladığında çoktan beynimi durma noktasına getiren kokusunun etkisi altındaydım.
‘Ona ne şüphe yenersin tabi ki'
Dudakları önce gamzemin olduğu sağ yanağımı bulurken devamınım geleceğini hissedebiliyordum. Yüzünde turlamaya devam eden öpücükleri dudaklarıma sıra geldiğinde kapatmamak için direnen gözlerim ile onu izliyordum.
‘O zaman keşif yürüyüşü için hazırlık yapalım görmeni istediğim bir yer var'
Beklediği öpücüğü alamayan iç sesim onun geri çekilirken ki o neşeli ifadesine iyice gıcık olduğunda bunun aynısını ona yaşatacağıma çoktan emindi.
‘Senin ile aramdaki mesafeyi ölçmek için bir kaç kez yürüdüm diyebilirim. ‘
‘ Ah peki o zamanlarda ben nerede oluyordum'
‘muhtemelen güzellik uykusunda, ayrıca zaten güvenli bir alan yoksa buralara ev yapmak mantık işi olmazdı'
~~~
‘Daha kalın giyinmelisin akşam saatlerinde dikkatli olmak lazım'
Ne giydiğini bilmiyor olsam belki de kendimi bir süzerdim ama üzerindeki sweatshirt şimdiden beni bunaltıyordu.
‘ Spor yaptığın atlet ve şort ikilisi ile gerçekten benim kıyafetimi mi değerlendiriyorsun? ‘
‘ Bir süre Rusya'da kamp yaptım sence soğuk ile aram nasıl’
‘Karda bikini çekimi yaptım, buzlu suyun içinde de sence ‘
İkimiz arasındaki o yarışçı taraf diğer duygulardan çok daha önce ortaya çıktığından kendimi frenleyemiyordum.
‘Gördüm sonrasında üç dört gün sesin çıkmayınca hasta olduğunu düşünmüştüm yanılmışım demekki? ‘
‘Sen her adımımı izledin mi? ‘
‘Peki sen ne yaptın? ‘ önümde uzayıp giden yeşilliklerin arasında onu takip ederken ikimizin bu kadar benzer olması sorununu yeniden gözden geçiriyordum.
‘ Ben her adımını bilmiyordum'
‘Bende sadece görebildiğim ve yazıldığı kadarı vardı daha fazlasına iznim yoktu ama şuan bu izne sahibim dimi? ‘
Sorudan çok onaylanma ihtiyacı ile dile dökülmüş kelimeleri yüzünden geçen bir anlık o acı yansıma ile buluştuğunda bizi bekleyen süreci unutmaya çalıştım. Bazı dengeler zor kurulacaktı
‘ Yüzde doksan dokuz yüzde birlik kısımda arkadaşlarımın özelleri için'
Adımlarım ansızın gelen cevabı ile duraksarken alışamadığım bu gerçeğin şoku ile ona bakıyordum.
‘Kendini bunu duymaya hızlıca alıştırmalısın yoksa her defasında yüzünde oluşan bu şok ifadesini fotoğraflamaya başlarım'
‘Bir anda değil görmeni istediğim yere geldiğimiz için söyledim ama sanırım sen etrafını farkında değildin'
Gözlerim hızla etrafımızı tararken eve bu kadar yakın bir noktada yabani çiçeklerle dolu bir düzlük olduğunu yeni fark ediyordum. Çocukken koşturduğumuz çayırlardan bir an çalmış gibi beni sevdiğini fısıldaması eski bir hikayenin yenilenmesi gibiydi.
‘Ben nasıl görmedim burayı' sabah koşullarımda kullandığım bir güzergahta ki bu güzelliği görememiş olmanın şoku ile kendi kendime etrafı sürmeye devam ediyordum.
‘Evi otel gibi kullanıyorsun sanırım’
‘Yarınlarda var biraz boşluk nefes aldırır ‘
‘Bu sene bu dediğin sisteme geçtim'
Gözlerim halen rengarenk çiçekleri turlamaya devam ederken fısıltı gibi çıkan sesi ile ona baktığımda yüzündeki o keyifli ifade banada yansıdı.
‘Biraz yıldızları izleyebiliriz'
Hafiften kararmaya dönmüş gökyüzüne baktığımda yıldızların şimdiden kendini belli ediyor oluşu içim ısıttı. Şehrin ve hava kirliliğinin elimizden aldığı ilk şey bu görsel şölendi. Adımlarım onu takip ederken hemen yanına oturup onun yaptığı gibi gökyüzünü izlemeye başladım.
Ezgisini hatırladığım bir şarkıyı kısık sesle mırıldanırken ikimizin de aynı hislerle bu yere baktığını hissediyordum. Hayatım bir noktada uçurumdan yuvarlanmayı bırakmış ve beni buluttan bir yastığın üzerinde tutuyor gibi bir histi.
Parmakları ensemi yakan saçlarımın arasında dolaşırken onun en çok özlediği şeyin bu olduğunu biliyordum. Hafiften uzayan saçlarımı minikcik örgülerle süslerken bir yandada can sıkıntısını belli eden minik isyan seslerini duyuyordum.
‘Artık saçlarını yeniden uzatırsın dimi? ‘
Sorudan çok bir temenni gibi çıkan sesi ile ona döndüğümde parmakları hala ensemde saçlarımla oynuyordu.
‘Bilmiyorum işbirliklerime bakmam lazım'
Yüzündeki olumlu cevap bekleyen ifade kısa bir an silinse de muhteşem bir çözüm bulduğunu savunan çocukların gözündeki parlama ile yeniden bana baktı
‘ O zaman hemen bir saç ürünü anlaşması yapıyoruz'
‘ Bir kaç gün içinde yeniden eski tempoda döneceğim sık sık görüşemeyeceğiz'
Önümdeki çekim takvimi ve podyum yoğunluğu şimdiden bir çok günümü komple kapatmışken onunla burada otururken bulduğum huzur benden çok uzağa gidiyordu.
‘ Neyse ki benim bunun için planım haftalar öncesinden belli. Koruman olmak konusunda ciddiydim. ‘
‘Benim aldığım bir tehdit falan yok neden bu kadar taktın bu konuya'
‘İlişkini şuan açıklamak istemiyorsun. Aklının bir köşesinde halen oturmaya şeyler var ve bu her ikimiz içinde geçerli bu kullanabileceğimiz bir mazeret olur ayrıca yan yana çözeceğiz diye anlaşmıştık sorunları'
‘ ekibim bundan hoşlanmayacak'
Kevin'ın ima dolu gözleri ile etrafta dolaştığı anları şuanda bile hayal edebiliyordum. Tıpkı çoktan onun bu fikrini onaylayan yanım gibi.
‘ etrafındaki herkes için göze batmamaya çalışırım'
Bir doksan küsür boyu ve cüssesi ile pekte göze batmayacak olduğunu iddia ettiği gövdesine baktım. Tüm bu heybetin yanına birde tanınırlığı eklendiğinde pekte gizlenebilir birisi olmuyordu. Yanımda durmak için kıvranıyor olması gerçeği beni gülümsetirken yinede onu gıcık etmek isteyen tarafıma yenildim.
‘En azından ikimiz arasında sen daha ünlüsün'
Gittikçe huysuzlanan hali ile saçlarımın arasında gezinen parmakları uykumu getirirken kendimi güvenli alanıma yeniden girmiş gibi hissediyordum.
‘Maç takvimin yoğun değil bu dönem ayrıca şirket halen babamın elinde orada da yaptığım şeyler az ‘
'Yani tüm gün beraber dolaşacağız'
'Çoğunlukla halen antreman yapmam gerekiyor'
Cebinde çalmaya başlayan telefonunu açtığında oturduğu yerden kalkıp adımlarını uzaklaştırdı düz bir alanda gidebileceği mesafeye bakarken yüzündeki kararan ifade beni ürkütmüştü.
Dudaklarından dökülen küfür kulaklarıma dolan tek şeydi.
~~
yeniden merhabalar🐣
güzel bir gün geçirmenizi diliyorum🦊
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
5.49k Okunma |
423 Oy |
0 Takip |
47 Bölümlü Kitap |