32. Bölüm

Tatlı ızdırap😇

Satürn`ün Halkası
saturnsring

Ben buna çok uzak ihtimal demezdim de daha çok hayallerimde bile yer bulamayan bir detay derdim.

‘ O zaman gelinlik tasarımımı yapmam lazım'

‘Ayşin için özel bir şeyler düşünürsün diye tahmin ediyorum Kev'

‘ Hop hopp sen ismimi kısaltmıyorsun, o kadar da yakın değiliz'

‘ Beni üzdün oysaki ben senin için ayıracağım odayı planlamıştım bile'

Kevin boğazını temizler gibi öksürürken gözleri benim üzerimde geziniyordu. Arkadaşını tanıdığı için bana kal gelmiş olduğunun farkındaydı. Tek gecede içine düştüğün ateşe bak der gibi gözleri üzerimde duruyordu. Ama hoşnuttu kendisi için ayrılacak olan odayı şimdiden çok sevmişti. Ne hızlı mutlu oluyorduk ama. Aklımdan geçeni okumuş gibi kaşları çatıldığında yanağıma değen parmaklar ile yeniden masaya döndüm.

‘iyi misin? ‘

‘ iyiyim'

‘ rengin pek öyle demiyor ama'

‘ yalnız olan insanlara saygı kalmamış hiç'

Arkadaşımın konuyu değiştirmek için öne attığı yalana göz devirdim. Evet ilişki anlamında yalnızdı ama onun dışında sahip olduğu şeyleri ikimizde biliyorduk tıpkı sahip olmadığı bağlar gibi.

‘ Sevdiğin biri mi var? ‘

‘ Hayır hayır ben aşk denilen duyguya pek inanmıyorum’

‘ O zaman nasıl yalnız oluyorsun? ‘

‘ En yakın arkadaşımı çalıyorsun'

‘ Beni kimsenin çaldığı yok Kev drama yapma lütfen Alp ciddiye alıyor'

Doldurduğu gözlerini normalleştirirken kusar gibi yaptığında gerçekten de çocuk gibi duruyordu. Abim olduğunu iddia ettiği zamanları düşündüğümüzde ben daha çok abla gibi duruyordum.

‘Üzgünüm Kevin ama bugün arkadaşın ile seni yalnız bırakmayacağım. Bir süre dip dibe kalmalıyız ‘

‘ İlk ayların cıvık cıvık ilişkisi mi bu'

‘ Kev'

‘ Hayır kavuşmanın tatlı ızdırabı’ kısık gözleri ile fısıldar gibi söylediği şeyler arkadaşımı oturduğu sandalyede geriye doğru yaslarken gözlerimi ikisinin arasında gezdirdim.

‘ Kız kardeşimi üzmeyi aklından geçirme’

‘ Bebekken bile onu güldürüyordum'

‘ Ağlattığına şahit oldum'

‘ kev'

‘Ama tehdit ediliyorum’

Ne tehdit ama ikimizin de gözleri ile vermeye başladığı sus asıl sen sus temalı bakışma zinciri boynuma değen dudaklarla yarım kalırken şaşkınlığımı gizleyemedim.

‘ İkinize yarım saat veriyorum ve bahçede spora çıkıyorum'

‘Lütfettin Aslancık’

‘Hala bir oran olsun istiyorsun sanırım Kevin'

‘arkadaşımı tehdit edemezsin Alp'

Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp masada uzaklaştığında cam kapıdan bahçeye çıktı. Onu izlediğimden yüzde yüz emin olarak arkasına döndüğünde göz kırpmayı ihmal etmeyen hali ile beynim yeni kıskacına çekiliyordu.

‘ Hop hop düşme o tuzağa arkadaşına dönüyorsun hemen’

Gözümün önünde şıklatılan parmaklara eşlik eden arkadaşım benim umutsuz bir vaka olduğumu biliyordu.

‘ Ayşin'

‘Yanlış anlaşılmaymış'

‘ Peki yıllarca neden konuşmadınız sorusuna cevabı zaten biliyorum sen istemedin. ‘

‘kev'

‘Bu salt gerçek kuşum o kafanda kendini o kadar haklı gördünki adamın sana attığı adımları yoksaydın. ‘

‘Adımlar ‘

‘Hı hı adımlar ilk günlerde sana ulaşmaya çalışmalarını ne olduğunu merak eden hallerini unutmadım ben ki biz yeni tanıştığımızda bu olay yaşanalı altı ayı geçmişti dimi'

‘ Kendime güvenmiyordum ve söylenilen herşey benim inandığımdan daha gerçek gibiydi. ‘

‘Küçük bir kızı yargılamayacağım ama o bunları kendi içinde affedebildi mi? ‘

Gözlerim yeniden ona dönerken gerçektende bahçemde oturmuş etrafı incelediğini fark ettim. Spor kahvaltıdan önce yapılıyor diyen iç sesim ve hemen karşımda sabırsızca iç çeken arkadaşım ile bir süre daha onu süzdüm.

‘ Yan yanayken affedeceğiz birbirimizi'

‘bunun seni yıpratma payı ‘

‘İlişki bu elimizde bir bomba var ya güvenli ve bir yere götürüp bırakacağız ve sonsuz mutlu son olacak yada patlayıp ikimizi de yakacak'

‘Rus çarı'

‘O deliyi başıma sen sardın defalarca kez adama olumsuz olduğumu belirttim ama anlamıyor’

‘ Bu denli deli olduğunu düşünmemiştim.’

‘Biliyorum yüksek sosyete her zaman makul insanlardan oluşur diyordun dimi'

Önümdeki sıcak çaydan bir yudum aldığımda onun çok farklı bir yerlerde olduğunu biliyordum. Kendi ailesinden öğrendiği ve tek doğru olduğuna inandığı değer buydu. Bunun tam tersi bir çocukluk geçirmiş olsada buna inanmayı seçmişti.

‘Gerçekten ikinizin olduğu bir evde benim bir odam olacak mı? Adam gayet kıskanç duruyor'

‘Ama senin benim hayatımdaki yerinin farkında seni sinir etmek için bulaşır bundan eminim ama yine de o odayı senden başkası için onaylamaz da'

Yıllarca ailemden uzakta tek ailem olan kişinin benim için ne anlama geldiğini bilecek kadar birbirimizi tanıyorduk. Kevin diğer arkadaşlarımdan farklı bambaşka bir konumdaydı. Dizlerimin üzerinde bile değilken o bana sahip çıkmıştı. Ailemi kendimden uzaklaştırmaya çalışırken o bana sıcak bir el uzatmıştı. Tek odalı evinde bana tutunabileceğim bir umut bırakmıştı.

‘Seni seviyor'

‘Biliyorum'

‘Ayşin'

‘Hmm'

‘Beraber mi yaşayacaksınız? Eğer öyleyse çat kapı odaya dalıp yanlış şeyler görmek istemem.’

‘Sen bugün hariç odama çat kapı girmedin hiç. Ayrıca bir süre sanırım bu gerçeğe inanana kadar beraber dolaşacağız.’

‘Evde farklı telefon görünce korktum ondan daldım odaya zaten ama bir baktım' gözleri söyleyeceği şey ile keyiflenmiş bir halde kısılırken az duyulan bir kahkaha bıraktı. ‘bir baktım en yakın arkadaşım hayatımın aşkıydı o kavuşamam ona ben dediği adamın kolları arasında başını boyun girintisine sokmuş mışıl mışıl uyuyor. Ah minik yanakların pembeleşiyor'

‘Kev'

‘ Ah kızı yuvadan uçan babalar demek böyle hissediyor.’

‘Sen iflah olmazsın'

‘Doğru' oturduğu yerden hareketlendiğinde hızla cam kapıdan çıktı özellikle duymam için enişte diye bağırarak ilerlemesi ve sonra kısılan sesi ile Alp'in kafasına dikilmesini izledim.

Farkındalık ile yeniden onlara baktığımda gerçekten abilik tasladığı bu mesafeden bile belli oluyordu. Onların arasına girmemek için masayı toplamayı seçtiğimde gözlerim ara ara gerçekliğe alışmak için bahçeye değip duruyordu.

Bir süre daha bu duruma alışmakta zorlanacağım ortadaydı. Sanki birileri beni rutinimden alıp bunu dene diye bir oyun alanına bırakmış gibi hissediyordum geceden beri. İçimdeki ılıklığın kalbimin dinginliğin farkındaydım. Aşık olduğumu anladığım ilk gün her tarafa koşmak isteyen kelebekler karnımda baskı yapıyordu. Şimdi ise tarifsiz bir sükunet hali hakimdi belki de doğru his bu yada kendim için doğru an buydu.

~~~~

Asla ne konuştuklarını söylemeyen arkadaşım ve sevgilim ile film izlemeye çalışıyorduk. Çalışıyorduk çünkü Kevin sürekli tıslama sesi çıkarıp duruyordu. Gözleri ikimizin üstünden çekilmediği gibi filmide bize izletmiyordu. Yüzü boynum ve saçlarım arasında bir yerde saklanan Alp'te arkadaşım her tısladığında gülüyordu.

Gözlerim ekranda bir türlü kavuşamayan o çiftte gezinmeye devam ederken belime sarılı olan elleri ile oynamaya devam ediyordum.

‘Hadi yemek yiyelim'

Tüm gün boyunca bizi bırakmayacağını belli eden hali ile Kevin'ın önerisine kulak kabarttım.

‘İkimizi başbaşa bıraksan' homurtularla beraber yaslandığı yerden isyan edişine kahkaha atmak istiyordum ama okların hedefi olamazdım.

‘Alp' onu uyarmak niyeti ile kısık bir şekilde seslendim.

‘Hmm'

‘Ne yiyelim Ayşin'cim'

‘Küfür yemeye ne dersin Kev'

‘Adım Kevin'

‘memnun oldum bende Alp Arslan’

‘Evet siz çocuklar oynamaya devam ederken ben yiyebileceğimiz bir şeyler düşünerek harekette geçsem iyi olur'

Oturduğum yerden hareketlenip odama yöneldiğimde onların bir süre daha tatlı tatlı atışmalarına devam edeceklerinden emindim. Bir duş sonrası üzerime giyebileceğim bir şeyler düşünürken bir yandan da Burcu’yu arıyordum. Asla açmayışı deli gibi uyuduğunun fısıltısı gibiydi.

Olabilecek en hızlı duşu aldıktan sonra üzerime rahat edebileceğim bir elbise giyindim. Bir süre daha elbiselerim ile vakit geçirebilirdim sonrasında kış aylarında giymek istediğim tek şey ayı postuydu. Durmaksızın üşüyordum ve bu özelliğine tezat bir şekilde karda kışta çekim yapıyordum.

Saçlarımı dalgalı halini değiştirmekten vazgeçip henüz birbirlerini boğazına yapışmadıklarından emin olduğum ikilinin yanına indim.

Salonda tek başına oturan Kevin'a boş koltuğu gösterdiğimde göz devirdi.

‘Postunu değiştirmeye gitti Aslancık'

‘O zaman onu evinden alabiliriz'

‘ayşin bugün sağ koltuk prensesi olamayacak mıyım? ‘

Omuzlarını düşürüp arabanın arka koltuğuna kendini bıraktığında onun bu haline kahkaha attım.

‘Kendi can sağlığın için onu delirtmek istemediğini çıkarıyorum bu davranışından'

‘Hayır arkadaşıma torpil geçiyorum'

‘Burcu’nu aradım ama açmadı'

‘bana en son Kevin iki gün beni arama tel hedefim uyumak telefon sesine uyanırsam sonun olurum yazılı bir tehdit mesajı yolladı o andan sonra nokta bile yollamadım'

‘Ama ayşin nasılda uyumaz diyip buraya geldin’

‘Kötü yola mı düşseydim'

Evinin önünde beklediğimiz adam kapıdan göründüğünde gerçekten de gözlerimi ondan alamıyordum. Arabanın içine kısık gözleri ile bakarken bir yandaşa gülmesinin etkisi yanağında oluşan gamze ile büyülüyordu beni

‘Bu aşk denilen duygu gerçekten en akıllı insanı bile aptal yapıyor'

‘Kevin iki saniye stabil kal'

Yan tarafın kapısı açıldığında konuşmaktan vazgeçen arkadaşıma göz kırpıp bir süre yan koltuğunda ki varlığını sorguladım.

Bu gerçekten yaşanıyordu.

‘evcil kedimizde bizimle demek'

Hafif yana eğdiği başı ile Kevin'a göz kırptığında arkadaşımın homurtusu ile kahkahamı bastırdım.

‘Aslancık'

‘Evet kedigiller ailesi ne yapalım' sorum ile bir değil iki göz devirme kazandığımda keyfim oldukça yerindeydi.

‘ Senin sevdiğin bir şey yiyelim'

Alp'in sakince yaptığı öneriyi baltalamak için fırsatı kaçırmayan arkadaşımın sesi ikimizin arasında can buldu

‘Pizza yemeliyiz Ayşin ben en çok pizza seviyorum biliyorsun'

~~

 

 

 

 

öncelikle yeniden merhabalar🐥

 

 

 

 

uzun zamandır yoktum maalesef 2024 biraz yorucu ve sağlık konusunda sınmaya devam eder şekilde😏 bu yüzden geciktim yeniden günde dört bölüm attığım tempoma dönmeye çalışacağım 🙏

 

 

 

 

bölüm ve genel gidişat hakkındaki fikirlerinizi belirtmesi unutmayın🦫

 

 

 

 

 

herkesin sağlıklı mutlu günler geçirmesini diliyorum ve iyi geceler✨

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 28.11.2024 00:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...