3. Bölüm
sebboll / DENEK 1112 / TERK EDİLMİŞ GÜNLER

TERK EDİLMİŞ GÜNLER

sebboll
sebbollok

 

𓆩𓆪

"Öncellikle bir kaç soru sormam gerekmektedir tabii ki karşılıklı olarak sizde bana sorabilirsiniz."

"Kimsiniz?" dedim en çok merak ettiğim soruyu sorarak. Gülümsedi ama sahte bir şekilde;

"Görevimiz gereğince söyleyemem ama asistanız. Burda ki doktorların asistanı." Doktorlar mı? Bu güvende olduğum anlamına mı gelirdi.

"Peki benimle ne yapıcaksınız?"

"Sizin gibi bir çok çocuk var amacımız sizde ki olan bı farklılığın nedenini öğrenmek."

"Ailemi tanıyor musunuz?" Odada sesim gitgide yankılanarak büyüdü acı bir kez daha hatırlattı kendini. Tek kaşı havalandı ve yüzü sıkılmış bir hâl aldı. "Maalesef ki..." derin bir iç çektim.

"Şimdi ben size soracağım izninizle." Başımla onayladım.

"Tamam." Elinde ki dosyaları tekrardan kurcaladı odada ki atmosfer beni git gide boğsada tekrardan derin bir nefes almaya çalıştım. "Öncellikle adınız?"

"Loyana." diye fısıldadım. Bu adı bile bir annenin kızana bağırırken işitmiştim nedense kadar etkilemişti ki beni kendime koymuştum bu adı kendi kendime adımı bulmuştum.

"Soyadınız nedir?"

"Bilmiyorum..."

"Peki doğum gününüz?"

Başımı iki yana salladım. "Bilmiyorum."

"Gücünüzü ne zaman fark ettiniz? "

"Hatırlamıyorum ama aklını okumak istediğim insana odaklanınca etrafımda ki tüm sesler kesiliyor ve o insanın düşünceleri yankılanıyor beynimde." Kağıda bir şeyler yazdı.

"Anlıyorum." gözleri tekrardan benimle kesişti. "Gücünüzü ne kadar sürede kullanabiliyorsunuz ve herhangi bir yan etkisi var mı?"

"Sadece 7 saniye. Evet başım delice ağrıyor." Elindeki kağıda son birşeyler yazarak sandalyeyi geriye doğru çekti. "Teşekkürler bayan Loyana." Diğer görevlilere odanın kapısını açmasını işaret etti.

Hızlıca sandalyeden kalktım. Gücümü bilmesine rağmen kendimi şanstan yana tutarak aklından geçenleri okumayı denedim.

"..."

Boş aklından hiç bir şey geçmiyor. Hızlıca arkasından yürümeye devam ettim. Her yer beyaz mermerler ile kaplanmış üstümde ise hastaların giydiği gibi beyaz bir kıyafet giydirmişlerdi.

Büyük bir kapının önünde durduğumuzda tam soru sormak üzere arkama dönmüşken adamın orda olmadığını fark ettim.

Az önce burdaydı? Panikle miş bir şekilde etrafa bakarken içeri tek girmemi istediği için bıraktığını anladım.

Kapı demirdendi ve çok ağırdı elimden geldiğince güç uygulayarak kapıyı açmayı başardım. Kapı açıldığı an beyaz önlüklü bir adam neşe dolu bir gülüşüyle bana doğru yürümeye başladı. Aniden panikleyerek geri adım atacağım esnada kollarını genişçe açarak bırakmak istemezcesine bana sarıldı.

Bir saniye doktor bu muydu? Yaşlı tontik yanaklı.

Başıma hafifçe bir öpü çük kondurdu ve ayrıldı. "Ah, Loyana son kızımız." dedi. Artık adımı nerden biliyorlar diye sormama bile gerek yok sanırım hepsi biliyor.

Sarılmak için çömelmişti yerden kalktığında benim gibi bir çok çocuğun meraklı gözlerle bana baktıklarını fark ettim. O adamın söylediği çocuklar bunlar mıydı?

"Kafan karışmışa benziyor. Kendimi tanıtayım Ben doktor adımı kullanmıyorum sadece doktor demen yeterli olucaktır." Anlıyorum dercesine başımı salladım.

"Burası senin gibi çocuklarla ile dolu."

Tekrardan etrafa göz gezdirdim hepsi normal gibi duruyor. Gerçi ben de öyleyim.

"Arkadaşların ailen olacakları eminim...Bana müsade kuralları iyi bilmen gerekmektedir." Duvardaki kırmızı renkle yazılmış kurallar tabelasını işaret etti.

Tam gideceği anda aklını okumaya çalıştım. "Kural bir güçlerini burda kullanamazsın kızım." Buda mı! İrice açılmış gözlerle gidişini seyrettim Doktor'un.

Tekrar önüme döndüğüm anda buranın yemekhane olduğunu fark ettim. Herkes yeni yeni yemek alıyordu. Tezgahın önüne yaslanmış siyah saçlı ve gözlü bir çocuk dikkatimi çekti diğer çocukların geçtiği yerde ayağını uzunca uzatmış pis pis sırıtıyordu.

Hafıza okuma! Yasak ama her neyse zaten ben kullanırken gücünü kimse anlayamıyor.

"Sen bir dahisin Gavin! Bu sefer-"

Bugün çok fazla kullandığım için yarıda kesildi cümleyi tamamlayamadan. O an bakır saçlı ve çilleri olan kız yemeğini almak üzere oraya doğru yöneldiği nde her şeyi anladım.

ONU DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR!

"SEN! DUR ORDA!" diye bağırdığımda artık çok geçti tamda düşündüğüm gibi kız çocuğun ayağına takıldı ve elinde ki tüm yemeği üstüne birazını orda ki görevlinin üstüne dökmüş buda yetmezmiş gibi elinde ki bıçağıda saniyeler içinde yok etmişti.

Yeteneği yok etmek miydi? Kesinlikle benden daha garipleri vardı. Kız görevlinin sinirli bakışlarını üstünde hissedince panikle "Ço-çok özür dilerim!" Eliyle metal tabagı kaldırdı.

"Güçlerinizi kullanmanız yasak!" Diye bağırdı görevli sadece yemekleri koyan bir görevli bu kadar bağırması normal miydi?

"DARİAN!" diye bağırdı kız DARİAN mı? "Şu portal şeysisinden getirebilir misin bıçağı?" diye sorduğunda elinde ki kaşığı çorbaya boş boş gezdiren çocuk aniden çorbanın içine bıraktı ve öne doğru döndü. Ah tabii ya herkes olaya odaklanmışken bi o önüne dönmüştü hatta hiç bakmamıştı.

Kehribar gözleri karanlık yemekhanenin içinde parladı. "Sana defalarca dedim ya Ursula! Benim yeteneğim yok ettiklerini getirmek değil güçlü ellerimi sergilemek." Kızın adınıda öğrenmiştim.

Ursula... Adımlarım hızlandı siyah saçlı çocuğun önünde durdum.

"Özür dile!" Diye bağırdım sesim yankılandı yine.

"Ne?" Umursamaz tavrı sinirlerimi bozmaya devam ederken kıyafetini sertçe çekiştirdim.

"Onu sen düşürdün!" Herkesin duyması için "ONU GAVİN DÜŞÜRDÜ!" diye tekrardan bağırdım. Sarı saçlı balık etli bir çocuk "Hadi ordan!" Diyerek Gavin'in tarafını tuttu.

"Daha geleli iki dakka bile olmadı bir şeyler uydurma!.. ÇOCUK!"

"Loyana adım!" dedim üstüne basa basa. O an masadan kalkan diğer kız bana doğru yaklaştı.

"Sen onun adını nerden biliyorsun peki?" Gavin kıyafetini ellerimden kurtardı aniden "EVET! nerden biliyorsun seni ilk defa görüyorum?" Yeteneğimi kullandım diyemezdim ilk günden.

"Şuan düşünmemiz gereken bu değil!" dedim konuyu dağıtmak için ve Ursula'ya elimi uzattım. "Bariz belli değil mi Yeteneğini kullandı." Dedi öbür taraftan Darian.

Hayır o neden karışıyor ki bu olaya!

"Yalan söylüyor! Hem seni alakadar etmez!"

"Seni eder mi?" Haklıydı. Ursula bana en içten bir şekilde gülümsedi. Gavin "Yeteneği kullandıysa ceza alması gerek!" diye bağırdı.

"Sende terbiyeni öğren!" Yumruğunu kaldırdığı anda tam hızla geri çekilmiştim ki Darian Gavin'in yumruğunu son anda tuttu. "Yeteneğini kullanmadı! Sizi denedim onla önceden konuştuk buraya girmeden önce o zaman anlatmıştım sizi yanlızlık çekmemesi için." Derin bir nefes aldı. "Demek yanımıza yeni biri gelse ona karşı olmayı seçeceksiniz."

Sadece durdum ne bişey söyledim nede hareket ettim beni korumasını beklemiyordum. Yemekhane tekrardan sessizliğe gömüldü

Bölüm : 01.04.2025 14:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...