
Yorgun geçen yolculuktan sonra bir günün sabahına kavuşurlar komutanlar. Birkaç saat dinlenmelerine rağmen yorgunluklarını üstlerinden atmışlardı sayılır.Elfler bu dünyada çok ilginç varlıklardır,bu yorgunluk bir insan ömrüne bedeldir ama onlar gün ağırdığında uyandılar ve yorgunluklarını üzerlerinden atmış gibiydiler.Üstlerine çeki düzen verdikten sonra Eldorasın kaldığı odaya gittiler.Eldorasta hazırlanmış onların yanına gitmek için kapı kolunu açtıki karşısında komutanları görür ve içeri alır.Odada geniş alanda oturma yeri olarak sadece bir ceviz koltuk (sandalye) ve yatak vardı.Maglor ve Lebrain yatağa yönelip oturdular,Eldorasta ceviz koltuğa oturdu.Birbirlerine bakıp konuşmaya başladılar.Konuşmaları uzun sürmüştü.Bir odada komutanlar,öteki odada da askerler bir araya gelmişlerdi.Onlarda yaşananlardan muzdariplerdi.Şaşkınlık ve üzüntüyü bir arada yaşıyorlardı.
Konuşma esnasında Maglor;-Merak ediyorumda Mr.Grinimal nasıl olduda küre parçasının halen onlarda olduğunu anladı?Bunu ona sormak istiyorum.Komutan Eldoras senin bir fikrin var mı?
Lebrain söze girer,Lebrain;-Bende merak ediyorum.Bu küre parçasını kullanma fırsatımız olursa başımıza ne tür bir bela gelir?Ne kadar güçlü bir küre parçası ve manevi değeri nasıl etkiler?
Maglor;_Küre parçasını bize vermediler.
Lebrain;-Yola çıkacağımız zaman bize verecekler.
Maglor;-İyi korunuyor.Acaba nasıl bir güce sahiptir?
Eldoras;-Küre parçasının gücü sizi bukadar etkilemesin.Elimden geldiğince onu kullanmayacağım.
Maglor;-Ya zorunda kalırsak?Yinede kullanmayacak mısın?
Eldoras;-Zor durumda kalmadıkça,hayır!
Lebrain;-Peki biz?Biz kullanabilir miyiz?
Eldoras;-Sanmıyorum!Onun gücü çok ağır.Umarım kullanmak zorunda kalmayız.Mr.Grinimal içinde Kralım buraya gelmemi özellikle istedi.Burada parçanın olduğunu biliyorduk.Mr.Grinimal parçanın halen burada olduğuna emin olmak için buraya geldik ve Mr.Grinimal'in asası buraya yetişmeden çok önce bilinmedik bir parıltıyla parlamaya başladı.Ne olduğunu anlamamıştım.Lakin Mr.Grinimal ne olduğunu anlayınca parçanın burada olduğunu söyledi.
İki komutan bu sözlere karşılık başlarını onaylar şekilde salladılar.Yan odadaki askerlerinde konuşmaları bu konulardan pek bir farkı yoktu.Konuşmalar devam etti.
Mr.Grinimal'in gidişi saatler önceydi.Komutanlar kaldıkları odadan çıkıp,dışarıda akan nehrin altında,bilindik bir kaç askerleri ile beraber oturmaya ve meraklarını gidermek için sohbete devam ettiler.Namuran Divanına olan yolculuklarına başladıklarından beri birbirleri ile sohbet eksikliği yaşamışlar ve birbirleri ile doğru düzgün iletişim kuramamışlardır.Bu oturum onlar için özel olmuştur.Bu oturumda birbirlerine herzaman yanlarında olacaklarına ve ebedi olan ruhların Mandos Salonlarındada eşlik edeceklerinin sözünü verirler birbirlerin.Tabikii konuşmalar bu sözlerden ibaret değildir.Yaşanılan olaylar ve yaşanılacak olan olaylarla ilgilide konuşmalar yapıldı.Mavi küre ve parçalarıda merak edilen konular arasındaydı.Meraklarını gidermek için büyücüyü etrafta aradıklarında orada olmadığını öğrendiler.Nereye gittiğide belirsizdi.Oturumda ortalarında duran dikdörtgen ve tahtadan yapılmış,boy olarak dize kadar duran masanın üzeri renklerle donatılmış meyveler ve şarap,sular vardı.Orada oturanların hiç biride masaya yönelmiyordu.Yaptıkları konuşmalar ve aldıkları derin nefesler kalplerini kırıyor ve ölüme gittiklerini dahada derinden hissediyorlardı.Oturuma Kralın oğluda eşlik eder.Kralın oğlu geldiğinde ortamda bir sesizlik olur.Ağaçların dallarından dökülen yapraklar,dalların birbirlerine uyarı yapmak istercesine vurması,rengarenk hayvanların ve nehrin akan sularından başka ses yoktur etrafta.Orada olanlar kralın oğlunu tanımıyorlardı.Lakin düşüncedende bilgi sahibi oluyorlardı birbirleriyle.Kralın ortanca oğlu kendini tanıtır.
Prens Merindor;-Ben Prens Merindor.Ben ve ablam Lady Melivanor ile buradaki yüksek güvenliklerle ilgileniriz.
Maglor;-Kim?Siz kaç kardeşsiniz?
Eldoras ve Lebrain "bu soru ne alaka" der gibi baktılar.Ardından hafif ve ince bir ses gelir arkalarından.
Layd Melivanor;-Altı.
...Arkalarını dönerler ve beyazlar giyinmiş,kıvırcık sarı saçları dans ediyordu esen rüzgarda adeta.Elinde bir kılıç olsa savaşçı,bir çiçek olsa prenses olacakmış gibi görülüyordu.Orada olan askerler ve komutanlar ayağa kalkıp selam durdular.Lady Melivanor,arkalarından Prens Merindor yanına gider.
Prens Merindor;-Buyrun,Lady Melivanor yanıma gelin.
Lady Melivanor oturana kadar kimse oturmaz.Oturduktan sonrada otururlar ve sesizlik kısa süreliğine devam eder.Komutan Maglor sesizliği bozar.
Maglor;-Küre parçasını nezamandan beri elinizdeydi?
Lebrain,Maglorun farkkettirmeden dürtüp sesizce "bari konuyu farklı türlü açsaydın!"Maglor "ne yaptım yine" der gibi bir bakış atar Lebraine.
Lady Melivanor;-Babamın babası ölmeden kısa süre önceden beridir elimizde.
Komutanlar ve askerler daha uzun konuşma beklemişlerdi.Daha aydınlatıcı ve açıklayıcı.Lakin bu sözde yeterliydi.
Maglor;-Ölen babanın babası,babana emanet olarak bu parçayı veren kişi,Komutan Eldorasın nesi gelirdi?
Lady Melivanor;-Soyundan geliyor.
Maglor hiddetlenir.Bu zamana kadar yapılan uzun konuşmaların ardından kısa,öz ve kestirip atmaları ona iyi gelmiyordu.Yetersiz cevap kaşısında,
Komutan Maglor;-Lütfen açıklayıcı olur musunuz?
Lady Melivanor;-Yüksek Mertebedeki Elf Kralıdır.Komutan Eldorasın uzak akrabasıdır.
Komurtan Maglor;-Hah!Peki! "suratı asık vaziyette.Komutanlar Maglorun bu hareketine yine dürtmeleri hiddetlendirir."
Komutan Lebrain;-Asayı bize verdiniz ama hastalıklı elflerin buraya doğru geliyor olduklarını söylemiştiniz.
Lady Melivanordan söz hakkı alan Prens Melindor;-İntigorlar,onların intigorlar.
Söze hemen müdahil olan Maglor;-Evet,evet intigorlar.Onlar buraya doğru geliyorlarmış.
Prens Merindor;-Onlar buraya küre parçasını almaya geliyorlar.Sizler yarın buradan çıktığınız zaman,sizlerin peşinden gelecekler.
Oradakiler bu sözlere karşılık birbirlerine bakarlar.
Maglor;-Peki neden parçayı en başta vermek istemediniz?
Lady Melivanor;-Büyük savaşın haberini aldık.Kendimizi savunmak için.
Maglor komutanlara bakar sonrada askerlere.Askerlerden biri konuşmak ister,Maglor izin verir.
Agreht;-Asayı sadece komutan Eldoras mı kullanabilir?
Lady Melivanor;-Evet
Maglor;-Peki neden?
Lady Melivanor;-Parçanın sahibinin soyuna dayanıyor.
Komutan Maglor;-Hayır.Biz onu sormuyoruz Lady.Lütfen beni maruz görün.Lütfen tam detay verin.Biz de uzun konuşmayı sevmeyiz.Lakin beni maruz görün ki ölüme gideceğiz.Bari bilgi verinki ona göre hareket edelim." Bu sözler ardından gür bir ses gelir arkadan.
Prens Elland;-Soyu bu parçayı tutabilir.İçindeki renk değiştiren sıvıda Yüksek Mertebedeki Elf Kralın kanı mevcuttur.Komutanınıza zarar verebilir.Lakin size oranla onu çok geç zarara uğratır.
Prens Elland konuşma esnasında oradakiler "Lady Melivanor ve Prens Merindor haricinde" ayağa kalkarlar.Prens el hareketi ile oturtur onları ve konuşmasına devam eder.
Prens Elland;-Asanın ucundaki parça çok güçlü ve sizlerin akıl alamayacağınız oyunlarına sürükler.Küre parçaları, yok olan Elf Kralları gibi gölgeye esir düşmüş durumda. Sizlere tavsiyem parçayı değil elinize almak, takılı olan asaya dahi dokunmayın.Duygusal anlamda sizleri köreltir ve manevi enerjinizi emer.Günün sonunda tüm gücünüzü kaybedersiniz."biraz duraksar ve oradakileri izleyerek " Yemek salonunda sizleri bekliyorlar.Yemeğimizi yiyelim,tekrardan konuşuruz.Babamda bize eşlik eder.Daha detaylı anlatım olur ozaman.
Oradakiler ayağa kalkıp birbirlerine baka baka yemek salonuna giderler.Selam durup ayrılan yerlerine otururlar ve yemek yemeğe başlarlar.Komutanlarla beraber askerleride yemek yerler.Orada eşdeğer görülürler.Yemek salonunda anlaşılır bir biçimde konuşma yapamazlar.Yemekten sonra kralın yanına,büyücü ile ilk oturdukları yere giderler.Kralda onlardan önce oraya gidip onları beklemiştir.Kral,komutan ve askerlerin oturmaları için el hareketi yapar.Onlarda yerlerine geçerek otururlar.Gün akşamı bulur.Sohbette sadece kürenin konusu yoktu,yapacakları yolculukta yolların tehlikesi,kestirme yolları ve erzak ile asker yardımından söz edilir.Küre parçalarıyla ilgili bilindik bilgiler dışında bilgi vermez.Azda olsa ayrıntılı anlatım yapar,meraklarını giderir.Konuşmalardan sonra kral "kısa uykunun onlara iyi geleceğini ve gün ağırdığında büyücünün orada olacağını söyler."
Komutanlar uzun uzadıya gün içerisinde yapılan konuşmalar onları yıpratmış ve yormuştur.Dinlenmek için izin alıp kalkarlar.Maglorun dikkatini bir olay çeker.Söz konusu değildir ama Fenerir ile Melrina birbirlerine anlamsız yaklaşım ve bakışları dikkatten kaçmaz.Saf sevgi gözlere seriliyordu adete.Lakin kimse farketmemiş gibiydi.Bu duruma karşı Maglor yürürken içten içe "umarım,umarım ölüm olmadan bu savaşı kazanabiliriz."
Prens duymuş olacakki kısık sesi,Prens Elland;-Çok zor komutan,çok zor.Umarım kazanırsınızda son bulur bu savaş.Lakin ölüm kaçınılmaz olacaktır.Yaşayanlar ölenler yanında sayılı olacaktır.
Maglor konuşan Prense dönüp bakar,sonrada yoluna üzgün vaziyette devam eder.
Dinlenme yerlerine geçerler ve yataklarında uzanıp yaşanılacak olayları tahminde bulunup neler olabileceği ile ilgili düşüncelere dalarlar...
...geceyi zor atlatmışlardır.Gün ağırdığında hepsi hazırlanmış,yemek salonunda yemek yiyorlardır.Yemek bitiminden sonra komutanlar son hazırlıklar için odalarına giderler.Onların odalarına girmeleri ile büyücünün yetişmesi bir olur.Kral büyücünün gelişini fark edince herzamanki toplandıkları yerde büyücüyü bekler.Büyücü gözlerini kırparak yanına gelir.
Kral Lémran;-Ne oldu?İşlerini halletin mi?Çabuk döndün?
Mr.Grinimal;-Evet döndüm.Zaman mı tutmuştunuz?Ben tam saatimde geldim!
Kral Lémrand;-Konuşmamı hoş görün.Sizlerle bir hobbit gitmesinden yanayım.Umarım bir hobbit ile karşılaşmışsınızdır.
Mr.Grinimal;-Biliyorum ama bir hobbit ile karşılaşmak iyi olurdu.İçeri girebildim.Lakin bir hobbit için izin yok.Onların kendi istekleri olmadığı sürece savaşa bizimle gelemezler...
...Kısa bir sesizliğin ardından...
Kral Lémrand;-Bay büyücü bügün bana yeni haberler geldi.Karahanlı Topraklarda üç küre parçasını içine alıp birleştirebilecek bir asa yapıyorlar ve eğer bunu yaparlarsa yada asaya ait üç parçayı bulurlarsa başımıza gelecekleri düşünemiyorum.
Mr.Grinimal;-Bende söylentileri duydum.Bu çok tehlikeli.Biran önce parçaları alıp,ölümsüz topraklara geri yollanması lazım.Umarımda ellerine geçmez.
Komutanlar hazırlıklarını tamamlamışlardır ve konuşma esnasında yanlarına gelirler.Komutanların gelişine karşılık konuşmalar değişir ve yapılacaklarla ilgili konuşulur.Konuşmalar su sesleri,kuş sesleri eşliğinde yapılır.Büyücü komutanların hazır olduğunu anlayınca yolculuğun biran önce başlanması gerektiğinbe vurgun yapar.Böylece yolculuk için oradaki atlarla çıkış kapısına gelirler.Çıkış kapısında asayı Eldorasa üstü anlamsız yazılarla örtülü örtüyle verdiler.Kısa konuşmalar ve sıkı tembihten,son veda faslından sonra atlara binip Astai Vadisine yolculuk başlar.Aslında Astai Vadisinden önce başka bir divana uğramaları gerekiyordu.Lakin İntigorlar (hastalıklı elfler) gidecekleri yol güzergahını değiştirdikleri için daha fazla oyalanmamaları gerektiğinin farkındaydılar.Biran önce Astai vadisine yola çıktılar.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 101 Okunma |
81 Oy |
0 Takip |
17 Bölümlü Kitap |