5. BÖLÜM (PİKNİK-NAKKAŞTEPE-)

Haftasonu hepimiz hazırlanıp Nakkaştepe'ye yaptığımız veya aldığımız yiyeceklerle kısacası piknikte olacak her malzemeyle gelip tam yemyeşil Alanda,15 temmuz şehitler köprüsü ve masmavi deniz'in karşısına geçip sofra bezini sererek Leyla ile piknik alanını hazırladık o kadar güzel oldu ki insan o piknik

Yerindeki yiyeceklere dokunmaya kıyamaz o derece neyse gitarın kılıfını gördüm ve hemen kılıfını açıp bana Gül'e benzettiği ama bir o kadarda ateş kırmızısı bir de kömür siyahı rengi ile o kadar güzel ve Cook görünen gitarı elime alıp

İncelemeye başladım. Alaz'da bunu fark edip geldi yanıma oturup bana:

-gitar çalmayı öğretimi? Sana,diye sordu bende:

-olurr,eğer zahmet olmazsa

Alaz: -ne zahmeti canım pardon ne zahmeti seve seve

Öğretirim ama senden bir şey istiyorum

Ben: -Ne istiyorsun acaba😂

Alaz: 

- sadece söyleyeceğim altı şarkıdan birini söylemeni istiyorum .

İnanamıyorum ben doğrumu duymuştum dimi yani benim onunla şarkı söylememi istemişti ve hayallerim gerçek oluyordu. Şuan ne diyeceğimi bilemiyorum şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum.

Alaz:

- Noldu cevap vermedin?

Ben:

- Hıı, ha pardon Şok oldum böyle bir şey beklemiyordum. Tabiiki de senle düet yaparım hatta istersen o 6 şarkının birisine düet birtanesini de sen çal, ben söyleyim.

Alaz:

- valla ne diyim çok sevinirim o zaman öyle yapalim.

Ben: 

- Tamam o zaman hangi şarkıları seçtin ?

Alaz:

-

1) Birden geldin aklıma

2) Yaramizda kalsın

3) Kumralım

4) Deniz e bıraksam kendimi

5) Bir tek ben anlarım

Bence düet ile kapatalım.

Ben: 

- Bence de düet ile kapatalim ve Bağdat i da ben tek söyleyim.

Alaz: 

- Tamam o zaman Akın ile Leyla da ilk şarkıyı verelim tabii isterlerse.

Ben:

- tamam onlara anlatalım ve kabul ederlerse ilk şarkı onların.

Beraber Akın ile Leyla nin yanına gittik her zaman ki gibi mutlu ama aklıni karıştıran bir şey olduğu da çok belli ama ben anlıyorum sadece ve bu bir günlük bir şey değil gibi tek kaldığımız zaman öğrenirim sorun yok.

Leyla nin yanina gidip Leyla ile bu konuyu konuşurken Alaz da, Akın ı

ikna etmeye çalışıyordu.

Ben:

-Leyla hadi ortak şarkı söyleyelim. Sen akın ile ben ise Alaz ile söyleyim ve bazı yerleri tek şöyleceğim.

Leyla'nın morali hayla bozuk olsa da, beni sahte gülümsemesi ile onayladı. Ve hava soğuk olup piknik planı yapmışken onun moralinin bozuk olması beni de çok üzüyordu. Bu yüzden ona sordum.

Ben:

- Leyla, hava güzel, piknikteyiz ama senin yüzünden kara bulutlar uçuşuyor neyin var canım?

Leyla:

- bir şeyim yok canım sadece biraz yorgunum o kadar hadi gel şarkıları söylemeye gidelim ama önce ben akın'la bir şey konuşacağım.

Ben:

- tamam canım O zaman siz konuşun, biz , sizi bekleriz.

Oradan ayrılıp Alaz ın yanına gittim ama aklım hala akım ve leyla'daydı. Acaba kavga falan mı etmişlerdi? Aslında ki düşünceleri bir anlık silip alaz'ın yanına oturdum. Allah ile yarım saat konuşup gülüştükten sonra Leyla ile Akın çok mutlu şekilde geldiler ve oturup düete başladık. Daha doğrusu ama gitarını çalıyordu, Leyla ile Akın ise söylüyordu.İlk şarkı yani birden geldin aklıma şarkısı onlarındı.

AKIN İLE LEYLA TEMSİLİ:



Onlar şarkıyı söyledikten sonra sıra bana gelmişti Yaramızda Kalsın şarkısını söylemeye hazırlanıyordum. Ama şarkıyı çalmaya başlayınca ben de söylemeye başladım.

AÇELYA TEMSİLİ:

(KAPALI KİZ BULAMADİM BUNUNLA İDARE EDİN CANLARİMMM)



Şarkı söylemiştim. Sıra Alaz ın KOR şarkısını söylemeye gelmişti ve malaz gitarını ayarlayıp çalmaya başladı ve o güzel sesiyle de gitarının melodisine eşlik etti.

ALAZ TEMSİLİ :



O şarkı da ki şu sözler çokk ilgimi çekti :

Yangın düşmüş kor, kor

Yanmış gönlüm yer, yer

Duydum sağdan soldan

Vazgeçmişsin benden

Doldur bardak dolsun

Yanmış gönlüm yansın

Sana da aşk olsun

Vazgeçmişsin benden

Ve buna bir şarkıyla cevap vermek istedim ve bunun için Alaz ın şarkıyı bitirmesini bekledim. Alaz , şarkıyı söylemeyi bitirdikten sonra ondan Bağdat şarkısını çalmasını istedim ve beni kırmayıp çalmaya başladı bu sefer ben de pamuk sesimle ve şarkının bu sözleriyle ona cevap verdim:

Yine seni sevmekten başka

Hiçbir şey yapmadım bugün

Eni konu çaldı telefonlarım

Boşver bakmadım bugün

Ne gazete okudum ne de bi haber

Derdi yasakladım bugün

Kaç öpücük olmuş inanamazsın

Aşkı hesapladım bugün

Dün geceyle tam 3 ay 1 gün

Ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim

Ben koynunda 100 sene 1000 sene durabilirim

AÇELYA TEMSİLİ :



Şarkı bitince de bizim çifte kumrularin gözlerini kırpmadan ağza bakıp söylediğim Bu şarkıyı benim ona açıldığımı sayarak bir " ooo "sesi yükseltiler ve tabii bizim salak Alaz, bana tezahhurat yaptıklarını sanıyordu ve o da:

- Tebrikler Pamuk sesli Açelya hanım 😊

diyerek ayağa kalktı ben de ayağa kalktım ve bana sarıldı. Biliyorum çok uygun bir şey değildi ama ben, ona arkadaş olarak karşılık verip sarıldım. Tabii bizim çiftlik konuları unutmuştuk ama onlar , aynı deminki sesle karşılık verince oturup birbirimize sarılmayı bıraktık ama bizim çifte kumrular bizi o şekilde çekmişlerdi ve çok güzelde çıkmıştık. Arkamızdan Deniz 15 temmuz köprüsü çıkmış, kibrit örtüsü ve güzel düzenlenen örtünün üstündeki küçük vazoda ve onu anlamadılar ve her yerin yeşilliği ile beraber resmi çokkk iyi tamamlamıştık.

AÇELYA VE ALAZ

TEMSİLİ RESİM:



Ve söyleyeceğimiz sadece 2 şarkı kalmıştı. Biz de utanıp kızardığımız ve gergin ortamı dağıtmak için ben :

- Eee Leyla sıra sende hangi şarkıyı istiyorsun?

Leyla :

- denize bıraksam kendimi olsun.

Dedikten sonra Alaz şarkıyı çalmaya başladı onunla beraber de benim güzeller güzeli kıvırcığımmm şarkıyı söylemeye başladı.



Leyla şarkı çok güzel performansı ile bitirdikten sonra biz bir diyet patlatıp bitirecektik ben, Alaz a listedeki en son şarkı olan BİR TEK BEN ANLARIM şarkısını istedim ve o da gitarinin akordiyonunu ayarlayıp şarkıyı çalmaya başladı.

AÇELYA VE ALAZ TEMSİLİ:



Bu şarkıyı birbirimize bakarken söylemiştik ve onun gözleri benim gözlerimin üstündeyken çok güzel parlıyordu. Yani içindeki çocuğu bile görebiliyordum o gözlerinden.

Alaz:

- Açelya' m ohmm ohmm pardon Açelya

Kendi hayal alemim den uzaklaşıp Alaz a cevap verdim.

- Efendim canım ohmm ohmm pardon Alaz

Alaz:

- Daldın sen yine 😂

Ben:

- evet yaa offf

Alaz: 

- offflamaaaa

Ben:

- Yaaa oflucammm banane 😂

Alaz: Oflamicaksinn bananee 😂

Ben :

- Offf tamam oflamicammm

Alaz :

- Açelya sence şuan oflamadin mi 😂

Ben: 

- Aaaa evettt 😂

Bizim çifte kumrular o sıra gülüşüyorlardi ve Leyla o sıra konuyu değiştirdi.

Leyla:

- Gençler,bakın Nakkaştepe'de Güzel konser varmış.

Direk telefonunu bize çevirdi ve konser bildik yani alır dedi benim düetti. Leyla'dan video isteyip Instagram story'de analizi ve şifre konuları etiketleyip not olarak da " nice sen gençleriyle moral pikniği" yazdim profildeki herkeste kendisi söyleneni paylaşıp hazır olan sofrada yemeğimizi yedik tabii ki de konular yemekte çok naz , cilve ve daha fazlasını eksik etmediler.

(Yemekten sonra )

Çöpleri , çöp kutusuna atıp ve piknik malzemelerini toplayip arabaya yerleştirdikten sonra biri güzel nakış ipeği gezmeye başladık. Çokk güzelll güzel geçiyordu bugün ve hayatımın unutmayacağım en güzel günlerdendi.

Bayağı gezdikten ve resimler çekildikten sonra başımin bozulduğunu fark edip Leyla'ya döndüm.

- başımı yapmaya tuvalete gidiyorum geliyor musun kıvırcığımmm ?

Leyla :

- Yok gelmeyeceğim sen git, biz uzun tahta köprüde bekleriz seni.

Ben , Leyla yi onaylayıp oradan tuvalete gittim.

Elimi, yüzümü yıkayıp makyajımı tazeledim ve şalımı düzelttim ama bir anda başım döndü normal birşey diye düşünerek dışarı çıktım. Başımın dönmesi devam ederken bir anda da kusmaya başladım. Bana ne olmuştu böyle anlamamıştım amlamamda uzun sürerdi. Leyla'ları gördüm ve onlara seslendim ama beni aramızdaki fesaden dolayı duymadı. Çünkü yuruyemeyecek kadar kötüleşmiştim ve tuvalet çıkışındaki merdivenin korkulugundan tutunarak inerken bir anda gözlerim kararınca dengemi kaybettim ve düştüm yani düştüğümü sanıyordum taaki bir oğlanın sesini duyup vücudumda bir sıcaklık hissedene kadar ve o anda gözlerim tamamen kapanmıştı.

(Aradan yarım saat sonra )

Gözlerimi açmıştım ve floresan lamba ile gözlerim kamaşmıştı bu yüzden de gözlerim cokk ağrıyordu. Gözlerimi ovarken bir erkek sesi duyduğumda hemen irkildim yanımda benden 2-3 yaş büyük bir oğlan vardı ve bana "iyi misin?" diye soruyordu. Ben de ona tuhaf tuhaf bakarak :

- Sen kimsinnn ve burası da neresiii?

Yoksa beni kaçırdın mi piss adii köpekkk !

Yabancı:

- Benim adım Mert ve senin hayatını kurtardım yani seni kaçırmadım.

Diye soğukkanlılıkla cevap verdi.

O sırada o yabancı şahıs öyle diyince hemen etrafa göz gezdirdim ve bir hastane odasında olduğumu fark etmem uzun sürmemisti . En son da da aklıma gelen düşünceyle başıma dokundum.

Yabancı (Mert):

- Endişelenme başın kapalı ve kapalı olmasaydı aslaa bu odaya girmeye cesaret bile edemezdim ben senin düşündüğün kişilerden değilim ve asla olmayacağım.

Adının yeni Mert olduğunu öğrendiğim çocuğa teşekkür edip bana ne olduğunu sordum o da:

- Bilmiyorum bir anda bayıldın ben , seni tutmasaydim kafanı taşa vurabilirdin.

Mert e tekrar bu iyiliği için teşekkür ettim ve ben daha bişey diyemeden odamın kapısı tıklatıldı ben de "Müsait im buyrun " diye yanıt verince güzeller güzeli kısa kahve saçlı , ela gözlü ve kısa boylu bir kız girdi tabii gamzeleri ve çilleri ole kiskanilacak derecede çokk guzell bir kızdı. Hemşire yanıma gelip :

-Biraz daha iyi misiniz Açelya hanım ?

Ben: 

- İyi sayılmam başım şuan çokk kötü çatlıyorrr.

Hemşire :

- Normal bir şey yarım saattir bayginsiniz

Derken benim gözlerime ışık tutarak gözlerimi kontrol ediyordu sonra da :

- Sizden birazzz kan alacağım ve test sonuçlarını kontrol edeceğim.

dedi ve ben de hemşireye onay verince hemşire odadan çıktı o sırada da bombayı patlatan Mert oldu.

- Bu arada Kıvırcığımmm diye biri seni sürekli aradi o ne öyle salata malzemesi sıralar gibi HSJSJAKAKAKA

- Seni ilgilendirmez kimi nasıl kaydedeceğim ! ve ona ne dedin ?

Mert:

- Tamam , tamam sakin olll sadece hastanede olduğumuzu söyledim ama kızdan sonra telefon Akın diye birinin eline geçti ve adresi ona verdim yani kısaca yoldalar ve senin için geliyorlar.

Ben: 

- Ayy inşaallah onları korkutmamissindir alt tarafı bayıldım yani ne olabilir ki?

Mert :

- Ailen yok mu senin onları da arayalım biri gelsin de benim de işlerim var gitmem gerekk malumm aranacak güzeller güzeli bir kız kardeşim ve bir anne , babam varrr.

Diyip kapının önüne giderken benim sözümle durdu:

- Heyy senin ailen yok mu ?

Ve birazz düşündükten sonra:

- ben 3 yaşındayken bebek bir kız kardeşim vardı arabada ve kaza sonucu ben onları kurtarmak için gittim ama onlar o

arabada yoktu ve bennn cokk gecc kalmıştımmm. Beni yurda götürdüler ve orada büyüdüm ailemin de öldüğü söylendi ama ölmemişler

kız kardeşim şu anda lise sonmuş ve anne , babamla yaşıyormuş.

Mert in yüzündeki kederi görüyordum ve o üzüntüsünü bana belli etmediğini sanarak odadan çıkıp gitti.