6. BÖLÜM (YANLIŞ TAHMİN)

(LEYLA' DAN)

Açelya ile gitmeyip köprüye doğru ilerledik. Geçenlerde Akın ile Alaz in kutu hakkında yani Açelya ya gönderilen kutu hakkında konuştuklarını duymuştum ve Akın' ın Açelya ya gönderdiğini sanıp birkaç gündür ona soğuk yapıyordum en sonunda dayanamayıp bugün ona patlamıştım ve Akın da:

- Herşeyi Alaz dan duysan iyi olurrr.

Demişti kısacası kutuyu Açelya ya , Akın ın göndermediğini anlamıştım ve çokk mutlu olup Akın a sarılmıştım. Bide ondan özür dileyip piknik alanına gitmiştik. Şimdi ise Açelya yokken şu konuyu Alaz dan dinlemeyi cokkk istiyordum ve dayanamayıp Alaz a sordum çünkü vakit bu vakitti başka zaman sorma şansım olmayabilirdi.

- Alaz, şu gizemli kutuyu Açelya ya sen mi gönderdin?

Alaz:

- Ne kutusu?

Akın :

- lann bilmemezlikten gelme benim ilişkim bitecekk yoksaa, dökül işte Leyla herşeyi bizden duyup yanlış anlamış kutuyu Açelya ya ben gönderdim sanıyooo.

Alaz , şok olmuştu ve bana herşeyi anlatmaya çalıştı, çalıştı diyorum çünkü üstündeki şoku atlatmak biraz zordu.

- Neyse eninde sonunda öğrenecektin ama senden tek ricam ne biliyor musun? Bu söylediklerimiz üçümüzün arasında kalacak Açelya ya ben açılana kadar kimse bişey demeyecek tamam mı yani anlaştık mı?

Akın ile ben kafamı onaylar şekilde yukarı aşağı sallamistim ve Alaz da anlatmaya başladı:

- Açelya dan uzun zamandır hoşlanıyorum hatta hoşlanmayı da geçti ona aşığımmm o güzel cam gibi gözlerine, o tatlı gülümsemesine,etrafa neşe saçmasına kısacası herşeyi ne aşığımm onun hatta bu yaptığımız duette ki pamuk gibi sesine , bana o bakışlarına kısacası herşeyine ve her hâline aşığımm onun. Ona açılmaktan korktuğum ve çekindiğim için ona hediye aldım yaani o kutuyu yolladım kendim vermeyi isterdim ama işte tepkisi ne olurdu beni kovar miydi yada hediyeyi başıma mi çalardı yada beni reddeder miydi? bunlar beni çokk korkuttu o yüzden ne yapacağımı bilemedim ve Evinin kapısının önüne koyup zile basıp gittim ve gizli hayran kalmak istedim . Ama benden hoşlandığını yaani ufacıkk bir ümit olduğunu bilsemm hemen gider açılırımm onaaa.

Alaz , sözünü bitirmişti ama ben de şok olmuştum iki tarafta birbirini seviyordu yani karşılıklı platonikti ama ikisi de bilmiyordu birbirini sevdiklerini. Çok üzücüydü ve akın'la benim bu işe el atmamız lazımdı.

Leyla :

- anladım sen çok güzel bir şey yapmışsın ama keşke ben de bilseydim ve bence açelya'da sana Ayşe boş değil o yüzden plan yapalım

Alaz: 

- ciddi misin sence beni seviyor mu?

- nasıl tahmin yürüttün?

- ne planı ?

.

.

.

Alaz böyle birkaç soruyu art arda sormuştu ben de onu sakinleştirip sorularına teker teker cevap vermeye çalıştım çalıştım diyorum çünkü bazı sorular aklımda kalmamıştı açelya'nın sırrında ortaya dökmek istememiştim O yüzden kaçamak cevaplar verdim en sonunda ise:

- sen merak etme ben, Akın'la bu işi halledeceğim inşallah.

Akın:

- aynen biz halledeceğiz olmadı sizi yalnız bırakırız kısacası bir şekilde halledeceğiz siz sevgili olacaksınız yani ben güveniyorum bu işe.

Ne konuştuktan sonra Açelya hala gelmemişti endişelenip yanına gitmiştik. Alaz ile Akın dışarıda beklerken ben de tuvaletin içine girmiştim bütün kabinlere baktım ama yoktu sonrada nakkaştepe'yi dolaşmaya çıkmıştır bizi göremeyince dedim ver Nakkaştepe yi de dolaştık ama hiçbir yerde yoktu. En sonunda açelya'yı aradım 4 arenada açmıştı telefonunu ve ben de sinirli bir şekilde konuştum:

- neredesin sen kaç saattir seni arıyoruz farkında mısın? Bize söylemeden nereye gidiyorsun beraber gelmedik mi biz buraya!

Ama karşıdan ses yoktu.

- AÇELYAAA BANA CEVAPPP VERRR!

En sonunda bir ses gelmişti ama bu ses Açelya'nın değil bir erkeğin sesiydi.

- kusura bakmayın ama ben Açelya değilim, o dediğiniz kız telefonun sahibi ise şu an hastanedeyim onu bekliyorum.

Ben hastane lafını duyar duymaz çok endişelenmiştim ve korkmuştum. O yüzden o erkeğe :

- Açelya ya ne oldu?

Diye sordum ve o da :

- bir anda bayıldı ben de bilmiyorum şuan baygın.

Diyince ben daha cokk korkmaya başladım ve konuşamadım. Beni o hâlde gören Alaz ve Akın endiselenmeye başladı ve Akın hemen elimden telefonu alıp o oğlanla konuşmaya başladi o sırada da Alaz arkada ne olduğunu öğrenmek için bana sorular soruyordu ama cevap alamayınca volta atmaya başladı ve cokk normal biseydi sevdiği kızın başına bişey geliyor ve o ne olduğunu bilmiyor ben zaten o tepkimle onu daha cokk korkutuyordum.

Akın , konuşmasını bitirip bizi arabaya doğru yönlendirdi biz de vakit kaybetmeden arabaya doğru gittik arabaya giderken Akin , Alaz a herşeyi anlatmıştı. Alaz da neye uğradığını şaşırdı ve hemen arabanın şoför koltuğuna oturup arabayı söylenen hastaneye doğru sürmeye başladı ki biz zaten arabaya oturmuştuk yoksa bu hâliyle bizi bile farketmeden hızlıca sürerdi ki şuan bile sevdiği kızın yanına gitmek için cokk hızlı sürüyodu ve cokk normaldi çünkü sevdiği kız hastanede baygındı.

Ben ise cokk pişmandım ve ağlıyordum onunla beraber tuvalete gitmeliydim, onu yalnız bırakmamalıydim diyerek sürekli kendimi suçluyordum ve Akin da beni sakinlestirmeye çalışıyordu çalışıyordu diyordum çünkü ben öyle bir düşüncelere dalmıştım ve kendimi suclamaya devam ediyordum ki kimseyi dinlemiyordum hatta dinleyemiyordum.

Beynimin için Arap çorbası gibiydi sürekli aynı sesleri duyuyordum. kendimi suclama sesleri ,kulaklarım ise cokk feci bir şekilde çınlıyordu, artık dayanamıyordum ve kendimi cokk suçlayarak yiprattiktan sonra arka koltukta Akın ın omzunda uyuyakalmistim.

Olayı daha bilmiyorduk yani neden bayıldığıni çünkü o erkeğe de söylememişlerdi o yüzden hastaneye gidince öğrenecektik.

........

Sonunda hastaneye gelmiştik ve beni biricik sevgilimm Akın uyandırmıştı.

- Güzelimmm uyan , geldik hastaneyeee

- Ne , ben uyuya mı kaldım?

- Evet canım ben de dokunmadım sen biraz dinlen diye çünkü kendini çok yıprattın.

Ben de ona teşekkür edip aceleyle arabadan inip yürümeye başladım ki Alaz, çoktan önümüzden hızlı hızlı gidiyordu.

Hastaneye girip oda numarasını öğrenmiştik. Açelya nin odası üst katta 11. numaraydı o yüzden üst kata çıktık ve odasını aramaya başladık.

Numarayı bulmuştuk ve Alaz, Açelya nin odasına pat diye dalacakken bir anda içeriden bir erkek çıktı Alaz alttan alta birazz kıskandığı için sinirliydi ama belli etmemeye çalışarak Açelya nin yanına koştu o sırada biz de (Akın, ben ve adını bilmediğimiz erkek )onları yalnız bırakıp o erkekle sohbet etmeye başladık yaani kısa bir konuşma da denilebilir. Sohbet ilk şöyle başladı :

Akın:

- adın ne ?

Erkek :

- adım Mert sizin adınız ne?

Bizde adımızı söylemiştik ve Açelya nin durumunu Mert e sormustum o da :

- şu anlık iyi gözlerini yeni açtı ve karşısinda beni görünce biraz korktu.

Hepimiz ona çok teşekkür ettik ve ne olduğunu sorduk.

Mert :

- tuvaletlerin oradan geçiyordum o sırada bir anda başı döndü galiba çünkü bir yerlere tutunuyordu ve birilerine seslendikten sonra bir anda yere düştü. Korkmayın kafasını çarpmadı çünkü onu ben yakaladım ve etrafa baktım kimlere sesleniyor diye ama kimlere seslendigini anlamadığım için onu arabamla hemen buraya yani hastaneye getirdim.

Akın da aklındaki soru ile :

- peki neden kimseyi onun telefonun dan aramadın?

Mert :

- Çünkü telefonunda şifre vardı ve onun için ugrasirsam telefonu bloke edilirdi.

Gerçekten doğru söylüyordu Açelya, telefona şifre koymuştu bir tek telefona değil bütün uygulamalara şifre koymuştu Bu yüzden Mert , bizi arayamazdı.

Mert'e tekrar teşekkür ettikten sonra yine sözü Akın aldı:

- kardeşim biz geldik sen artık gidebilirsin.

Tam gidiyorken Alaz, Açelya nin odasından çıktı ve Mert in ilerlediğini görünce sorusuyla onu durdurdu:

- Adın ne bakım senin?

Mert bir derin bir nefes aldı ve sabır çekip soruya cevap verdi:

- MERT yani adım Mert Yıldız.

- ve yaşımı sorarsanız da 23 yaşındayım.

Diyip gitti ve bu sefer onu kimse durdurmadi.

Biz de Açelya'nın yanına gittik onunla ilgilendik. Ailesine söyleyip endişelendirmemek için onları acele bir hafta bende kalacak dedim ve açelya'nın hastane işlemlerini Alaz hallederken Akın ı da bizi yiyecek alması için yollamıştım.Ben ise Açelya nın hazırlanması için yardım ediyordum. Doktoruyla Alaz konuşmuştu zaten ve Açelya nın ilaçlarını da almıştı çok bir şey yoktu vitamin eksikliği ,iyi beslenmeme ve yorgunluktan dolayı olduğunu söylemişti doktor ve biraz istirahati için bir hafta rapor verdi yani okula bir hafta gitmeyecektik ben de ona evde tek bırakmamak için okula gitmeyip ona bakacaktım. Bizim erkekler ise okul çıkışı gelip Açelya'yı ziyaret edeceklerdi ve evde eksik ya da istedigimiz bişey vars

a onları alıp bize getireceklerdi çünkü ben ailemden uzak bir şehirde okuyordum ve evde yalnız yaşıyordum.