15. Bölüm

Savaş ve Barış

Senoritias
senortiasxx

Toprağın kuruduğu, gözyaşının bile iz bırakmadığı bir coğrafyada adalet, mahkeme duvarlarında değil, insanların damarlarında dolaşırdı. Orada soy, bir kimlikten çok kaderdi; kan, suyu bile utandıracak kadar kutsal sayılırdı. Töre, Tanrı’nın sesi gibi konuşur, kimse sorgulamazdı. Her doğan çocuk, daha nefes almadan hangi düşmanın torunu olacağını bilirdi.

Bu hikâye, bir yanlışın bedelini kuşaktan kuşağa taşıyanların hikâyesi.

Bir kızın, sustukça kül olan onurunun, sonra o küllerden doğup intikama dönüşmesinin hikâyesi.

Kanla yazılmış bir geleneğin ortasında, kalbini değil, kaderini seçmek zorunda kalan birinin…

Töre bazen ilahi bir düzen gibi görünür; ama aslında insanın kendi yarasını kutsallaştırma çabasıdır.

Ve nihayet o yara artık iyileşiyor.

EFSA KARUN;

Yaydığım haberden sonra neler oldu bilmiyorum. Hala bir bilgi ulaşmadı elime. Ama içimi rahatsız eden bir şey var. Ne kadar iznini almış olsamda barış'ın ismini vermek beni rahatsız ediyor. Görülmek duyulmak için çok çaba sarf ettim ancak insanlar bana kör ve sağır olmayı tercih etti. Ve bense şimdi kendi adaletimi sağlıyorum.

Üzerimi değiştirip kahvaltıya indim. Masada gerginlik hakimdi. Sebebini çok iyi biliyordum.

-Günaydın

-Günaydın kızım

-Efsa neden yaptın

Diyen rozerin'in sesiyle hepimiz ona döndük. Gayet netti neden yaptığım ama abisini koruyordu hala.

-Anlamadım?

-Neden abime bunu yaptın? Tamam bir hata yaptı ama bunu haketmedi.

-Şimdi şöyle ki abin benim bebeğimi öldürdü yetmedi piç olduğunu iddia etti. Beni her gün dövdü. Metresini evime getirdi. Ve bunların suçlusu sanırım birazda sizsiniz he Rozerin.

-Tamam kızım yapma. Bırak ne düşünmek isterse düşünsün.

-Baba sende mi abimin kötü biri olduğunu düşünüyorsun?

Rozerin boş duygusallığıyla ortamı iyice boğduğu için masadan kalktım. Barışla buluşmam lazımdı. Odaya çıktım düz beyaz tişört ve mavi kot pantolon giydim saçlarımı at kuyruğu yapıp hafif bir makyajla hazırlanmayı bitirdim. Çantamı aldım ve evden çıktım.

YAZAR ANLATIMI;

Efsa kendine bile itiraf edemediği duygular barındırıyor. Barış'ın yanına her gidişinde içinde anlamsız bir heyecan ve yüzünde gülümseme oluyor. Çünkü biz kadınlar kötü dönemimizde aklımızı değil kalbimizi dinleriz acıyı hafifletmek için saçma şeyleri aklımıza sokar. Ama bu duygular tek taraflı değil. Barış yıllardır ördüğü duvarları Efsa için yıkmak istiyor. Onun karanlığını aydınlığa çıkarmak istiyor. Ancak cesareti yok.Efsa'nın yaşadığı zorluklardan sonra bir ilişki istemeyeceğini düşünüyor. Ama alnımıza ne yazıldıysa onu yaşarız.

BARIŞ SOYLU;

Efsa yanıma geldiğinde ikimizde gülmeye başladık. Kombinlerimiz aynıydı. Bu bahaneyle fotoğraf çekildik. Restorana geçip oturduğumuzda Efsa beklemediğim bir soru sordu

-Barış sen birine aşık oldun mu?

Tereddüt etsemde cevapladım,

-Oldum.

Efsa'nın heyecanla gözleri parladı. Küçücük bir kız çocuğu gibi.

-Kime?

-Sanırım bunu söylemeyeceğim.

-Yaaa lütfen hadi

Onun gözleriyle yaptıramayacağı şey yada öğrenemeyeceği bilgi yok ve bunun farkında.

-Beril.

-Iy gerçekten mi?

Yüzünün düştüğünü gördüm. Beril dışında her cevap kabul edilebilirdi sanırım.

-Efsa inan şuan bende nefret ediyorum.

-Peki çocuk ne olacak Barış? Yani artık doğurmak zorunda nasıl olacak ya bakmak istemezse?

-Ben bakarım. Bir bebeği ortada bırakacak kadar alçak değilim.

Gözlerinin dolduğunu gördüm bunu farkettiğinde sahte bir gülümsemeyle

-Bende yardım ederim.

Bunu duymak cesaretimi topladı ve bir anda o cümleler döküldü

-Efsa. Bilmiyorum ne düşünürsün ama ben seni her gördüğümde çok heyecanlanıyorum seninle konuşurken salak salak sırıtıyorum. 28 yaşında adamım sana kedi oluyorum. Bunun sebebini bilmiyorum ancak artık içimde tutamıyorum. İnan bana bunlar sadece benim düşüncem sen böyle düşünmek zorunda değilsin. Yani düşünmüyorum diye suçlama kendini çünkü herkes herkesi sevmek zorunda değil her şey karşılıklı olmak zorunda değ-

-Nasıl yani sen beni seviyor musun?

Efsa'nın sorduğu soruyla bütün dediklerim beynimde tekrarlandı. Suratımın kıpkırmızı olduğuna eminim.

-Ben her insanı her hayvanı severim.

(Sıçtın sıvadın) diye geçirdim içimden.

-Şimdi de hayvan mı oldum yani?

-Efsa anlayıp salağa yatıyorsun bence beni sıkıştırma lütfen.

-He şimdi de salak oldum yani?

-Efsaaaa

Bıkkınlıkla adını söyleyişim onu güldürdü. O güldüğü için benimde yüzüm güldü.

-Tamam tamam bişey demedim. Ama doğruyu söylemek gerekirse bende seni görünce heyecanlanıyorum ve senin yanında mutluyum barış. Ama bu doğru mu bilmiyorum.

Duyduklarımla kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Şuan ne yapmam gerekir ne demem gerekir bilmiyorum.

-Eğer bunun doğru olup olmadığını bilmiyorsan uzunca düşünmelisin.

-Sanırım öyle yapacağım. Kalkalım mı evde işlerim var da?

-Olur tabi.

Efsa arabasına bindikten sonra bende kendi arabama bindim ve yola çıktım.

EFSA KARUN;

Barış'ın söyledikleri kafamı iyice karıştırdı. Ama sanırım onunla aynı duyguları besliyoruz. Eve gelip duşumu aldım ve erkenden uyudum.

MİRAN KIZILŞAHOĞLU;

Yoğun geçen günün ardından dağ evine geldim. Ceketimi bir köşeye fırlatıp koltuğa uzandım. Gözlerim yorgunluktan kapanıyordu.

Bebek ağlama sesiyle gözlerimi açtığımda saat 02.15ti. Evin içinde yankılanan bir bebek sesi.

-Hassiktir! Noluyor lan!

Evi dolaşmaya başladım.

-Kim var lan evde!

Ses yok. Ağlama sesleri susmuyor beynimde yankılanıyordu. Daha fazla dayanamadım ve yere çöküp kulaklarımı kapattım.

YAZAR ANLATIMI;

Miran yere çöküp kulaklarını kapattığında sanki ses dahada yükseliyordu. Miran artık dayanamayıp bağırmaya ve ağlamaya başladı. Bu ona aklının bir oyunu muyoksa kurulmuş bir tuzak mı çözemiyordu. Ama beyni artık acımaya başlamıştı. Gözlerindeki yaşları silerek kapıya koştu. Kendini dışarı attı. Arabasına bindi ve nereye gittiğini bilmeden sürmeye başladı.

 

Bölüm sonu

 

Efaya partner gelsin diyodunuz Barış geldi ama belkide ters köşedir.

 

Miran daha çok ağlayacak içiniz rahat olsun sizin kadar bende nefret ediyorum ondan

 

Beril'in Allah belasını verdi konuşmaya gerek bile yok.

 

Yorumlarda buluşalım sağlıkla kalın.

 

 

 

Bölüm : 16.10.2025 01:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...