8. Bölüm

• Bölüm 8 •

Sereina
sereina

 

 

 

İyi okumalar ✨🎶

 

Cemre’nin evine doğru yürürken, soğuk sabah rüzgarı yüzüme çarptı. Saçlarım rüzgarın etkisiyle dans eder gibi savruluyordu. “Şimdi bir battaniyeye sarılıp uyumak vardı,” diye içimden geçirdim. Ama hayır, saat 2’ye kadar uyuma hayallerim, Cemre ve Alina’nın sabahın köründe, saat 10’da beni uyandırmalarıyla yok olmuştu. Evet, bugün parti günüydü. Ne kadar da harika, değil mi?

 

Poyraz, her zamanki gibi, her şeyi kendi üstüne almış ve büyük havuzlu villasında, görkemli bir üniversite partisi düzenlemeye karar vermişti. Villanın havuz başında garsonlar, masalarda şık ikramlar ve rengarenk ışıklandırmalar olacaktı. Klasik üniversite partisi havasında, müzik sabaha kadar susmayacak, insanlar dans ederken havuza atlayacaktı.

 

Bu fikir bir yandan rahatlatsa da Poyraz’ın bu kadar büyütmesine gerek olmadığını düşünmeden edemiyordum. Ama dürüst olmak gerekirse, Alina ve ben bu kadar masrafı asla karşılayamazdık.

 

Bir elimde kahverengi kadife elbisemin olduğu poşet, diğer elimde ise küçük makyaj çantam vardı. Adımlarım hızlıydı, ama zihnim o kadar da hızlı değildi. Düşüncelerim, bu gecenin nasıl geçeceği ve insanların üzerimde nasıl bir izlenim bırakacağı üzerine yoğunlaşmıştı.

 

Telefonuma gelen bildirimle elim cebime gitti. Alina’dan bir mesaj vardı:

 

Alina: Arya, nerede kaldın? Yoksa hâlâ uyuyorsun da bizi mi kandırdın? Yani Cemre’ye neyse ama en yakın arkadaşına bunu yapman gerçekten çok kırıcı.

 

Bir göz devirdim ve hızlıca yanıt yazdım:

Ben: Yoldayım.

Alina: Çok şükür! Elbiseni falan aldın değil mi? Partiye pijamayla gitmeyeceksin herhalde.

 

Ben: Olmuyor mu öyle?

 

Alina: Arya! Beni çıldırtma!

 

Ben: Tamam tamam, aldım. Zaten geldim sayılır. Gel kapıyı aç.

 

Alina: Sen iste, koşa koşa gelirim aşkımmm.

 

Telefonu kapattım ve apartmanın girişine ulaştım. Alina, kapıyı büyük bir gülümsemeyle açtı. Daha ben bir şey demeden elimdeki poşetlere uzandı ve hızla içeriye taşıdı. Üzerimdeki tişörtü düzelttim, rüzgarın etkisiyle karışan saçlarımı elimle toparladım ve içeri girdim.

 

“Arya, hoş geldin!” diye seslendi Cemre içeriden.

 

Merhaba,” diye karşılık verdim ve oturma odasına doğru ilerledim. Cemre’nin saçları bigudilerle doluydu, elinde ise kırmızı saten elbisesi vardı. Elbiseyi dikkatlice askıya asmış, bir yandan da makyaj malzemelerini düzenliyordu.

 

“Hadi Arya, göster bakalım o şaheserini. O kahverengi kadife elbiseyi bir daha görmek istiyorum!” dedi Cemre, yüzünde heyecanlı bir ifadeyle.

 

Poşetimi açtım ve elbisemi çıkarıp koltuğun üzerine serdim. Kadife kumaşın yumuşak dokusu ve zarif duruşu bir kez daha dikkatlerini çekti.

 

“Bu elbise kesinlikle seni yansıtıyor. Hem sade hem de göz alıcı,” dedi Alina, elindeki bej elbiseyi gösterirken. “Ama benim elbisem de hiç fena değil, değil mi? Minimal ve zarif.”

 

Cemre son kez aynaya baktı ve gülümsedi. “Kızlar, bu gece tam anlamıyla ışıldayacağız.”

 

Ben de gülümseyerek elbisemi giydim ve küçük çantamı aldım. Alina, üzerindeki bej elbisesiyle zarif görünüyordu. Cemre’nin kırmızı elbisesi ise tam anlamıyla göz alıcıydı. Hepimiz hazırdık.

 

Evden çıkarken, sokakta bir süre sessizlik hâkimdi. Poyraz’ın villasında bizi bekleyen ışıklar ve müzikler zihnimizde dönüyordu. Bu gece, kesinlikle unutulmaz olacaktı.

 

Elbiselerimizi giymek için odanın her köşesine yayıldık. Cemre, elbisesini dikkatlice giyerken aynadan kendini süzüyordu. Kırmızı saten elbisesi, ona tam oturmuştu. Kumaşın parlaklığı ve sırt dekoltesi, onun iddialı tarzını yansıtıyordu. İnce askıları omuzlarına zarifçe düşerken, bel kısmındaki oturuşu kusursuzdu. Elbisesi, tam bir yıldız gibi parlamasını sağlıyordu. Ayağına geçirdiği siyah stiletto topuklular ise bu görünümü tamamlıyordu.

 

Alina, bej elbisesini giyerken daha sade ama zarif bir hava yakalamıştı. Diz hizasında biten, düz kesim elbisesi, ona minimalist bir şıklık katıyordu. Omuzları açıkta bırakan tasarımı ve belindeki ince taş detaylı kemeri, görünümüne incelik katmıştı. Ayağında nude tonlarda kısa topuklu ayakkabılar vardı. Her zamanki gibi, zarafetiyle göz dolduruyordu.

 

Ben ise kahverengi, kadife elbisemi giymek için poşeti açtım. Kumaşı yumuşacık ve hafifti. Elbisenin straplez kesimi, omuzlarımı açıkta bırakıyor ve tenime zarif bir dokunuş katıyordu. Bel kısmındaki ince detaylar ve eteğinin hafif dökümlü duruşu, hem cesur hem de şık bir hava yaratmıştı. Elbisenin mini boyu, dizimin oldukça yukarısında bitiyordu ve bu detay, bacaklarımı olduğundan daha uzun gösteriyordu. Ayağıma giydiğim ince bantlı altın rengi topuklu sandaletler ise görünümü tamamladı.

 

Son bir dokunuş olarak, güneş gözlüklerimi taktım. Çantamı omzuma asarken aynadan kendime baktım. Yüzümde Cemre’nin yaptığı makyajın hafif ama çarpıcı etkisi hâlâ duruyordu. Topuz yaptığım saçlarım, güneş gözlüklerimle birlikte daha sofistike bir hava katmıştı. Aynaya bakarken kendi kendime gülümsedim.

 

Cemre, aynanın önünde son bir kez dönerek “Kızlar, hazır mıyız?” diye sordu.

 

“Bir saniye!” dedim, çantamdan telefonumu çıkararak bir selfie çektim. Kızlar hemen yanıma geldi ve birkaç fotoğraf daha çektik. Ardından telefonumu elime alıp Instagram’a girdim. Fotoğrafımı yüklerken, başlığa sadece şu cümleyi yazdım:

"Bir geceye sığdırılacak çok fazla hikaye var."

 

Alina, ekrana göz attı ve “Mükemmel! Ama hadi, geç kalıyoruz,” dedi.

 

Son bir kez aynaya bakıp çıkmadan önce elbiselerimizi ve makyajımızı kontrol ettik. Her birimizin görünümü, bu geceye damga vuracak kadar etkileyiciydi. Cemre’nin kırmızı elbisesi iddialı ve dikkat çekiciydi. Alina’nın bej elbisesi zarif ve sofistikeydi. Benim kahverengi kadife elbisem ise tam anlamıyla kendimi özgüvenli hissettiriyordu.

 

Evin kapısını açıp dışarı çıktık. Güneş, yavaş yavaş batıyordu ve akşamın serinliği hissediliyordu. Arabaya binerken Cemre müziği açtı ve gülerek “Bu gece bizim gecemiz olacak, kızlar!” dedi.

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 30.12.2024 17:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...