14.bölüm

Kendimi sakinleştirmeye çalıştırıp abimin ve annemin arasına oturdum tabi kötü bakışlarla damlaya bakmayı kesmiyordum o benim bakışlarımla derince bir yutkunup biraz daha gürkan'a yaklaşınca sinsice gülüp önüme döndüm o anda Luciferla göz göze geldiğimizde ben ne var gibi baktığımda hiç bir şey demeden önüne dönmüştü bende onu umursamadan önüme dönüp birşeyler yemeye başladığımda zihnimde lucifer'ın sesini duydum.

"Hemen kabullenemediğini biliyorum rol yapamıyorsun" Dedi ne demek istediğini anlamıştım hemen kabul etmem garip olmazmıydı zaten

"Hemen kabul etmem garip olmaz mı senelerdir anne bildiğim kişi en büyük düşmanım çıkıyor ve kendi ailemle yıllar sonra karşılaşıyorum sen bilsende diğerleri kabullendim sansınlar üzülmelerini istemiyorum " Dedim bende aynı onun gibi zihnimden

"Kabullenemediğini onlarda biliyor sadece senin oyununa ayak uyduruyorlar " Diyen Lucifer la

"Gerçekten mi? " Dedim bakışlarım hepsinin üstünde gezerken Lucifer yine zihnimden yanıt verdi bana

"Evet senin nasıl bir duygu içinde olduğunu çok iyi anlıyorlar sibel yani Nora seni üzmemek için konuşmak yerine sana ayak uyduruyorlar" Dedi gülümseyerek baktım bu sefer hepsine abim benim gülümsememle buruk bir gülümseme yolladı ardından ise Lucifer'a kaşlarını çatarak bakıp

"İt herif içinden konuşacağına dıştan konuşsana sanki içinden konuştuklarını duymuyoruz " Dedi ben şaşkınlıkla bakarken Lucifer agzının ucuyla homurdansa da abim

"Duydum " Diyerek gülmüştü

Kız bunların yanında özelde yok baksana Luciferle zihinsel flört etseniz bunlardan saklayamazsınızda diyen iç sesime göz devirip

"Sus allahın cezası sus duydular" Dedim Lucifer sırıtsa da abim bana bakıp

"O iç sesini dinleme abim sen " Dedi ben ona göz devirirken babam bana bakıp konuşmaya başladı.

"Nora'm çirkin cadı jasmini yakalamak için en güvendiğim dört adamı yollayacağım dünya ya sen onlara o çirkin cadının nasıl biri olduğunu tarif edeceksin ki gördükleri yerde yakalayıp getirsinler" Dedi ben başımı olumsuzca sallarken Lucifer benden önce konuşmaya başladı.

"Kralım izin verirseniz konuşmak isterim" Dedi babam onay verince ilk bana ardından tekrar babama bakıp

"Eğer prenses Mora'nın dediği doğruysa yani yıllardır annesi bildiği kişi bizi lanetleyen çirkin cadıysa nora'nın buraya geldiğinin haberini çoktan almıştır ve dünyada değildir " Dedi haklı olabilirdi babam birşey diyecekti ki bu sefer ben söze girerek bana bakmasını sağladım.

"Lucifer haklı olabilir buraya geldiğinin haberini aldıysa çoktan dünyadan ayrılmış olabilir ama olmayabilir de sonuçta orda bir ailesi vardı ne kadar yalan bir aile olsa da o aileyle mutluydu izin verirseniz oraya gidip onunla yüzleşmek ardından da onu yakalamak isterim " Dedim babam başını sağa sola sallayıp

"Olmaz prensesim bu çok tehlikeli seni tekrardan kaybetmek istemiyorum" Dedi

"O zaman Lucifer ve diğerleri de benimle gelir hatta sizin güvendiğiniz o dört adamınızda gelir" Dedim benim cümlemle yüzüme bir kaç dakika bakıp isteksizce başıyla onay verdi.

Adam gözlerinden anladı Nora izin vermese de bir yolunu bulup gideceğini bildiği için en azından böyle güvende olırsun diye izin verdi diyen iç sesime göz devirdim bu kadar haklı olmak zorunda mıydı.? Babamın onayı ile Lucifer ben damla gürkan ve abim masadan kalkarak hazırlanmak için odalara dağıldık üstümdeki elbiseyi odaya girer girmez çıkartıp dolaptan bulduğum siyah bir kazak siyah tayt alarak giydim sacımı da en tepeden toplayınca yanımda hazırlanan damlaya baktım oda benim gibi siyahlara bürünmüştü

"Nasılım? " Diye sorunca sacını bağlarken bana bakıp

"Aynı savaşa gider gibi " Dedi güldüm

"Sende öylesin " Dedim bu sefer gülen oydu ilk defa bir kızla bu kadar anlaşıyordum ikimizde hazır olunca odadan çıktığımızda karşımızda abim Lucifer ve gürkanı görünce onları inceledik onlarda aynı biz gibi siyahlar içindeydi

"Böyle de ajanlar gibi olduk lan " Diyen gürkanla hepimiz ona bakınca sırıtan suratı soldu

"Hep beraber bakmayın be çok korkutucu oluyor " Dedi onun bu lafıyla hepimiz kahkaha attık komik bir çocuktu

Ruh o ruh

Diyen iç sesimle daha çok güldüm

"Bende normal değilim ya iç ses " Dedim bu sefer o bana hak verdi abim gülmesini durdurup hepimize bakarak

"Elimiz boş gidemeyiz değil mi? " Dedi nasıl lan birde birşeyler mi götürcektik

"Birde elimizde yiyecek mi götürcez abi ıyımısın oturmaya gitmiyoruz" Dedim benim lafımla hepsi kahkaha atınca bu sefer öylece bakan bendim.

"Ay kız öyle değil silah kılıc falan alalım diyor abin" Diyen damla ile bana bir aydınlanma geldi

"Haaa öyle " Dedim bu sefer hepsi daha çok gülüp

"Evet öyle " Dediler ben onlara göz devirirken abim önde damla ve gürkan onun arkasında Lucifer ve bende onların arkasında ilerlerken Lucifer ın kolunu omzuma atmasıyla şaşkınca ona baktım o bu şaşkın halimle daha çok sırıttı.

"Hayırdır" Dedim benim lafımla bana bakıp

"Ne hayırdır " Dedi

"Önceden düşmanınmışım gibi kötü davranırdın prenses artı mühürlün olduğumu öğrenince ne bu haller " Dedim ciddileşti kolunu çekip olduğu yerde durunca bende onunla beraber durup ona baktım

"Yoksa aşık mı oldun" Dedim gülerek o lafımla beni boydan boya süsüp yüzünü buruşturdu o bana yüzünü mü buruşturmuştu?

"Sana aşık falan değilim olmamda sadece seni anlamak için sana iyi davranıyorum yoksa sana karşı tavrım aynı olur bu arada mühürlüm olman birşey değiştirmiyor ben hiçbir kızı sevmem sevsem seni sevmem ben kızıllardan hoşlanmam " Diyerek abi gilin arkasından ilerlemeye devam etti

"Hah bende sana bayılıyordum zaten ama bu laflarını sana yedirmezsem var ya arkamdan aşığım sana diye gezmezsen ne olayım " Diyerek hızlı adımlarla onlara yaklaştım abim bir odaya girince gürkan ve damlanın arkasından girecek olan Lucifer ın omzuna vurup ondan önde odaya girdim arkamdan

"Manyakmısın kızım" Dese de umursamadan odanın içini incelemeye başladim oda çeşit çeşit savaş silahlarıyla doluydu

"Secin bir tane ama hafif ve ses cıkarmayanlardan olsun " Diyen abimle başlarımızı sallayarak odada ki silahlara bakmaya başladim masada duran çeşit çeşit bıcaklardan bacağıma olacak bir tane çakı seçtim hem hafifti hem ses cıkarmazdı diğerleri ne almış diye bakacağımda duvarda asılı mor ve lila karışık bir renkte olan ok setini görüp onu da elime aldım elime alır almaz parlak bir ışık saçmasıyla herkesin bakışları bana ve elimde ki ok setini buldu.

"Annemindi ondan başka birine parlamamış parlamayı geç duvardan çıkmamıştı demek ki yeni sahibi senmişsin" Diyen abimle gülümsedim

"Çok güzel " Dedim oda başını onaylar gibi sallarken odaya giren dört asker kıyafetli kişilerle bakışlarımız onları buldu.

"Biz hazırız prensim" Diyen içlerinde en kalıplı olanlarıydı abim onlara gülümseyip

"General yusuf askerlerimizin komutanı" Dedi bana bakarak ben adama baş selamı verirken o merakla abime bakıyordu.

O değilde yakişikli adam be

Diyen iç sesime bir kez daha katıldım

"Analar neler doğuruyor " Dedim tabi içimden Lucifer öksürürünce iç sesimden çıkıp ona baktım kaşları çatık bana bakıyordu omuz silktim ne doğruydu yalanmı düşüneyim şimdi general yusuf abime merakla baktı.

"Bu güzel bayanda prensesiniz Nora" Diyen abimle general yusuf dahil diğer üç askerde şaşkınlıkla bana baktılar daha sonra şaşkın olsalarda eğilerek selam verdiler gülümseyerek selamlarını aldım.

"Bu o küçük şirin Nora mı? " Diyen general yusuf ile benim kaşlarım çatılsa da bir kişinin daha çatılmıştı kimin olduğunu tahmin ettiniz bence tabiki de Lucifer ın ona neyse

"Evet yusuf bu o küçük Nora" Diyen abim ardından bana bakıp

"General yusuf askerlerin başı olduğu kadar senin süt kardeşin Nora annem seni doğurduğunda bir kaç gün sütü gelmemiş o sırada Yusuf'un annesi yeni bebeğini kaybetmişti onun için seni emzirdi böylelikle yusuf'la süt kardeşi oldunuz " Dedi o öyle birşey miydi? Neyse diyerek gülümsedim general yusuf benim aksime yanıma gelerek bana sımsıkı sarıldı

"Ailene tekrar hoşgeldin Nora" Dedi gülümsedim

"Hoşbuldum" Dedim biz birbirimize gülümseyerek bakarken ortamı Lucifer ın sinirli sesi geldi

"Yeter bu kadar hasret giderme bizim bir işimiz var değil mi önce onu halledelim daha sonra doya doya sarılın " Demişti abim onun bu haline kıkırdasa da birşey dememiş ben ise ona dil çıkartmıştım o ise göz devirip abimin yanına ilerledi. Abim bir duvara dokununca değişik bir alet çıktı ardından Lucifer alete birşeyler girdiğinde o buraya geldiğimde ki gibi bir portal acıldı abim bana bakıp

"Bu portal bizi senin evine götürecek ilk sen geç " Dedi onu başımla onaylayıp

"Bismillahirrahmanirrahim " Diyerek portaldan geçtim ardımdan Lucifer abim gürkan damla general yusuf ve üç asker daha geçince portal kapandı ama biz kendi evimin değil annemgille yaşadığım evin dış kapısındaydık

"Burası neresi? " Diyen Luciferla

"Annemgille yaşadığım ev " Dedim

"Anne deme şu kadına " Diyen abimle omuz silktim ne yapabilirdim ki

"Peki neden buradayız senin oturduğun evde olmalıydık"diyen Lucifer la

" Ne bileyim ben " Dedim

"Peki şimdi ne yapacağız " Diyen damla ile hepsi bilmiyorum der gibi başlarını sallarken ben ilk onlara ardından kapıya bakarak

"Kapıyı kırıp gireceğim " Dedim benim cümlemle hepsi

"Nee" Dese de ben omuz silerek sağ bacağımı kaldırıp tam kapıya tekme vuracakken gürkan'ın sesiyle ayağım havada kalakaldım.

"Dur bu ana uygun bir şarkı var onu söyleyeceğim " Deyince hepimiz ona ciddimisin bakışı attık gerçekten de ciddiydi.

" Bi git gürkan diyerek var gücümle kapıya tekme atmamla kapı açıldığı an hepimiz içeriye koşturduk ama görmeyi beklediğimiz yemek masasında yemek yiyen babam yanında ayakta çorba katan bir kadın o kadının yanında ki sandalye de oturan abim değildi biz şaşkınlıkla onlara bakarken onlarda aynı şaşkınlıkla bize bakıyordu

"Baba " Dedim benim ağzımdan çıkan tek kelimeyle kadın ve abim babama bakıp

"Baba mı? " Dediler babamda bir onlar kadar şaşkındı

"Ne babası? " Diyen babamla burda ne döndüğünü anlamaya çalışan ben öylece kalakaldık o anda herşey durdu etraf karanlığa bürünürken

"Ne oluyor " Diyen damla

"Lan ne dönüyor burda " Diyen gürkan benim önüme geçip silahlarını çeken Lucifer ve abim ve bizi korumak için etrafımıza dizilen dört askerle ben sadece öyle bakıyordum ortam tamamen karanlık olunca bir kahkaha sesi duyduk bu annem bildiğim çirkin cadının kahkahasıydı

"Hahahaha siz küçük ezik ruhlar beni bulabileceğinizi mi sandınız " Diyen iğrenc sesle kaşlarım çatıldı ben yıllarca bu kadına nasıl anne diyebilmiştim

"Nerdesin pis cadı" Diye bağırdım benim bağırmamla daha çok kahkaha attı

"Ah benim küçük salak prensesim büyümüş annesine karşı mı olmuş " Dedi

"Sen benim annem değilsin " Diye bağırdım benim bağırmamla daha çok güldü onu bulup o sesini kesecektim

"Ah küçük Nora sana annelik yapmak güzeldi taki o lanet eve taşınmasaydın çok iyi geçinip gidecektik güçlerini alıyor olsaydım orada lanetlediğim bir ruhun olduğunu anlardım ama ne yazık ki seni koruyan o pis kraliçe buna engel oldu ve sen ailene kavuştun" Dedi o gördüğüm kadından bahsediyor olabilir miydi?

"Nerdesin pis cadı " Dedi bu sefer Lucifer yüzünü göremesemde sesinden ne kadar sinirli olduğu anlaşılıyordu

"Aaaa ayıp insan büyükleriyle böyle konuşmamalı" Dedi ardından yine kahkaha attı

"Seni bulup geberteceğim " Dedim benim her cümlemle daha çok kahkaha atıyordu.

"Ara ve bul Nora seni bekliyor olacağim " Dedi ve ardından ses kesildi karanlık aydınlığa yerini bırakırken abim o esnada bir portal acmış biz içinden geçerek ruhlar dünyasına geri gelmiştik.

"O cadıyı bulup öldüreceğim " Diyen Lucifer bir sağa bir sola gidiyordu.

"Onu bulacağız " Dedi abim ardından general Yusuf'a dönüp

"Emrinde ki bütün askerlere emret her yere bakılsın o cadıyı bulmadan huzuruma cıkmayın " Dedi general yusuf baş sallayıp çıkarken ben düşünceyle yere bakıyordum

"Ne yapacağız? " Diyen damla ile

"Bizde arayacağız " Diyen Lucifer la gürkan onaylar gibi baş sallarken abin bana bakıyordu gözlerinde tekrar beni kaybetme korkusu vardı bundan emindim aklıma gelenle derin bir nefes aldım

"Cadıyı aramayacağız" Dedim hepsi benim cümlemle bana bakarken

"Ne " Diyen Lucifer a baktım

"Askerler cadıyı ararken bizde cadının lanetlediği diğer ruh vampir Kurt ne varsa onlarla anlaşma yapıp yanımıza çekeceğiz " Dedim

"Ne için diyen bu sefer abimdi "

"Savaş için " Dedim eğer o cadıyı biraz tanıyorsam ki dünyada yeterince intikamcı bir kişiliği olduğunu biliyorum kesin birşeyler planlıyordu.

"Savaş'a gerek var mı? " Diyen gürkandı hepimiz ona bakınca

"Doğru düşmanımız oturup bizi dinleyecek halde biri değil " Dedi abim ona kısa bir bakış atıp

"Ne planlıyorsun" Dedi gülümsedim

"Ne kadar çok yandaşımız olursa kazanma şansımız o kadar yüksek " Dedim abim başını sallarken Lucifer bana bakıyordu.

"Cadı jasmininde boş kalacağını sanmıyorum yanına elbet birilerini bulacaktır " Dedim bu sefer hepsi onayladı

"O zaman ne yapıyoruz " Dedi damla ona bakıp

"Sen ve general yusuf lanetli olan veya dost olduğumuz bütün ırklarla anlaşma yapmak için konuşacaksınız bazen yanınıza abim Lucifer ve bende olacağız gürkan sen güçlan mıydı neydi oradakilerle konuş elbet yanımızda olacaklardır abi sen ve Lucifer bana dövüşmeyi güçlerimi kullanmayı öğreteceksiniz " Dedim hepsi beni başıyla onaylarken kapıdan gelen seslerle hepimiz oraya baktık babam ve annem bize bakıp

"Bizde varız " Dediler hepimiz mutlulukla birbirimize bakarken bu savaşı kazanmaktan başka birşey düşünmüyorduk....

Yazarın agzından...

Jasmin karanlık sarayında oturmuş penceresinden sarmaşık ve zehirli bitkilerine bakarken arkasında duyduğu adımlarla bakışlarını bahçesinden çekip arkasında duran büyük oğluna çevirdi üstünde ki siyah pelerinli takımıyla adeta ben gelecekte ki kralınızım diyordu

"Söyle " Dedi sadece onun oğullarıyla konuşması sadece tek kelimeden ibaretti her zamanki gibi

"Ne zaman o kızla işimiz bitecek anne sıkıldım artık diğerleri gibi bırak hemen bogazını keseyim " Dedi gülümsedi jasmin oğlunun bu hali çok hoşuna gidiyordu

"Daha zamanı var onunla eğlenmek hoşuma gidiyor biliyorsun onu öldürmem bir dakikamı almaz ama onunla eğlenmek keyfimi yerine getiriyor" Dedi bahsettiği noradan başkası değildi

"Biliyorum benim de hoşuma gidiyordu tabiki beni öldü göstermeseydin " Dedi güldü cadı jasmin oğlunun o kızla cinsel birşeyler yaşayıp ardından kafasını gövdesinden ayırmak istediğini biliyordu ama bu onun eğlencesini bitireceği için buna izin vermemişti

"Mahsende bir çok kız var git onlarla birşeyler yaşa kerem o kız şuan bana lazım ama söz öldürmeden önce onu sana bırakacağım " Dedi kerem güldü o kızla zaman geçirirken ona aşık rolü yapmak ona eziyet gibiydi ama onun kafasını koparma isteği bu işi biraz daha eğlenceli yapmıştı ona ama annesi buna engel olunca mahsende ki kızlar noranın nasibini almıştı

"Olsun" Dedi kerem

"Nasıl olsa sonunda onun kafasını yine ben koparacağım"diye düşündü ve gülümsedi sonunda istediği olacaktı. O anda yanlarına gelen küçük kardeşiyle ikisinin bakışları da onu buldu yüzünde ki iğrenir ifadeyle gelmişti her zamanki gibi

" Ne oldu yine " Dedi jasmin küçük oğlunun yüzündeki iğrenme ifadesine bakarak oğlan derin bir nefes alıp annesine baktı.

"Daha ne kadar sürecek " Dedi her gün olduğu gibi jasmin göz devirip

"Bir gelişme var mı? " Dedi oğlan derin bir nefes alıp

"Yanlarına adam çekmeye başladılar savaş için hazırlanıyorlar " Dedi jasmin aldığı bilgi ile gülümsedi bunu bekliyordu Nora demek ki o kadar da salak değildi bir planlar yaptığını anlamıştı.

"İyi bırak bulsunlar " Dedi iki oğlu da ona şaşkınca bakıp

"Ne " Dediler jasmin gülüp

"Ne kadar adam toplarlarsa toplasınlar bizi yenemezler bunu unutmayın " Dedi ikisi de başlarını anladık gibi salladı küçük oğlan derin bir nefes alıp

"Peki benim işim ne zaman bitecek iğreniyorum anne bu halde olmaktan " Dedi kendini göstererek jasmin oğlunu boydan boya inceleyip

"Ben bitti değince şimdi git " Dedi abisi kerem ona gülüp eliyle baybay yaparken o oflayıp gitmek için arkasını döndüğünde

"Gürkan " Diye seslenen annesiyle sadece bakışlarını annesine çevirdi.

"Yarın bu saatte yine bilgi için gel ne duyarsan haber et bana " Dedi gürkan annesine baş sallayarak güclan ülkesine gitmek için saraydan çıktı onun tek derdi ölen babasının intikamını o ruhlar aleminden almaktı abisi gibi ama ikisininde bilmedikleri tek şey babalarını annelerinin öldürdüğüydü...