
Dün konuştuktan sonra hepimiz bir yere dağılmış akşam yemeğinde bir araya gelmiştik
"Sizce jasmini yenebilecek miyiz? " Diyen gürkanla Lucifer derin bir nefes aldı ardından gürkan'a bakıp
"Cok çalışıp yanımıza ne kadar adam çekersek yenmek o kadar kolay olur " Dedi haklıydı gürkan onu başıyla onayladı. Abim başını önündeki çorbadan kaldırıp bana baktı.
"İlk dersin yarın Nora yusuf ilk ben çalıştırmak isterim " Dedi gülümsedim benden önce babam abime bakarak konuşmaya başladı.
"Yusufun yetenekleriyle Nora çok iyi bir dövüşcü olacak tabi senin ve Lucifer ında katkısıyla " Dedi abim onu başıyla onaylayıp cevap verecekti ki Lucifer abimden önce davranarak
"General yusuf'u yormaya gerek yok kralım prenses Nora nın birşeyler öğrenebileceğini sanmıyorum sadece savunma hareketlerini öğretmen yeter kendini savunsun " Dedi kaşlarımı çattım o ise bana ukala bir gülümsemeyle bakıyordu hiç istifini bozmadan rahatça arkama yaslanıp babama baktım.
"General Yusuf'un calıştırmasından memnun olurum ondan öğreneceğim şeylerin olduğuna eminim baba bu arada " Diyerek bakışlarımı Lucifer'a çevirdim
"Hatırlarsan ruhlar ülkesini ve seni ben kurtardım beni çok küçümseme istersen lucıfer" Diyerek ayağa kalkarak
"Yarın sabah dokuzda hazır olurum " Diyerek masadan kalktım arkamdan gürkan'ın kahkaha atıp
"Geldi mi kapak sesi " Demesini duymuştum ben odama gittikten bir yarım saat sonra da damla yanıma gelmiş herkesin savaş için heycanlı olduğunu bunun için erkenden uyumaya cekildiğini söylemişti onunla yarın için biraz konuşup uyumuştuk sabah uyanıp ilk önce lavabo ihtiyacımı görüp üstüme çalışırken rahat olmak için siyah bir tayt ve sporcu atleti giydim ardındn saçımı güzelce tarayıp arkamdan sıkı bir topuz yaptım sallanıp veya çözülüp dikkatimi dağıtmasını istemezdim odadan çıktığımda yemek salonuna ilerlediğim de herkesin hazır bir şekilde olduğunu görünce gülümseyip
"Günaydın " Dedim
"Günaydın kızım" Diyen annem
"Günaydın prensesim " Diyen babam
"Günaydın çiçeğim" Diyen abim
"Günaydin" Diyen lucıfer damla ve gürkanla baş sallayıp boş kalan bir yere oturdum.
"Hazırmısın çalışmalara " Diyen abimle gülümseyip
"Sence " Dedim kendimi baştan aşağı gösterip güldü
"Bugün yusuf seni çalıştıracak ben ve lucıfer da izleyeceğiz" Dedi abim ben onaylar anlamda başımı sallarken lucıfer homurdanıyordu onu hiç umursamadan kahvaltımı yapmaya devam ettim
"Biz annenle peri krallığına gidip anlaşma teklif edeceğiz " Diyen babama gülümsedim
"Bende elf krallığına gideceğim " Diyen damla benden daha heycanlıydı.
"Bende güclan ülkesine gidip ordakilerle konuşacağım " Diyen gürkanla baş salladım
"Biz bütün gün çalışacakmıyız" Diye abime bakıp sorsam da cevaplayan Luciferdı.
"Hayır bir veya iki saat calışıp bizde ejderhalar ülkesine gideceğiz" Diyen Luciferla
"Ejderhalar ülkesi mi? " Diye soran gürkanla ikimizdik Lucifer bir bana bir gürkan'a bakıp
"Evet eğer desteklerini bizden yana kullanırlarsa savaşta daha güçlü olabiliriz" Dedi gürkan düşünceyle başını sallarken ben merakla Lucifer'a bakıp
"Sence destek sağlarlar mı? " Dedim
"Biraz zor" Diyen babamla bu sefer ona baktım
"Neden? " Diye sordum
"Ejderhalar tehlikeli bir yaratıklardır ve onlar sadece kraliçelerin söylediklerini yaparlar diğer varlıklara tahammülleri yok kendilerine yaklaştırmazlar bile " Diyen babamla
"O zaman kralicelerinden isteyelim belki yardımcı olur " Dedim
"Yüzyıllardır yeni kralicelerini bekliyorlar ama hiçbir kralın kızı başarılı olamadı giden bir daha gelmedi " Diyen abimle derince bir yutkundum
"Peki biz nasıl halledeceğiz " Dedim kimsenin başaramadığını nasıl başaracaktık ki
"Gidip yalvarcaz başka yapacak birşeyimiz yok" Diyen abimle ofladım bir ejderhamız eksikti zaten
Yemekten sonra herkes işlerini halletmek için bir yere dağılırken abim Lucifer ve ben spor salonu gibi bir yere girdik general yusuf çoktan gelmiş bizi bekliyordu onun üstünde de aynı benim gibi siyah renk hakimdi tabi o tayt yerine eşofman giymişti.
"Birde çift gibi giymişler sabır yarrabim" Diyen Lucifer ı Duysam da duymamazlıktan gelip ona baktım
"Birşey mi dedin? " Diye ona sorunca bana bakıp
"Hayır hadi çalışmalarına başla" Dedi göz devirip general Yusuf'un yanına gittim o ise beni gülümseyerek karşılayıp
"Hazırmısın? " Dedi onu başımla onaylayıp
"Hazırım usta " Değince kahkaha attı
"Gülüşüne sıçtığımın herifi" Diye zihnimden Lucifer ın sesini duyunca ona baktım ama o bana değil karşımdaki general Yusuf'a bakıyordu
Ben sana aşık olmam diyene bak kıskanclığından adamı parçalayacak haspam diyen iç sesime gülüp dikkatimi general yusuf'a verdim.
"Çok canını yakmayacağım" Diyerek bana gülünce bende ona bilmişce gülüp
"Allah razı olsun" Dedim
Ay garibim başına gelecekleri bilmiyor diyen iç sesimi önemsemeden Yusuf'un atak yapmasını bekledim beklediğim gibi hemen atağa geçip sol eliyle yumruk atacakken onu engelleyip karnına tekme atmamla kendine gelip
"Güzel desene dişime göre bir rakibim var " Diyerek bana tekrar saldırdı lan bu şöyle yap böyle yap demesi gerekmiyor muydu? O yumruk atmaya çalıştıkca engelliyor üstünden takla atarak arkasına geçip tekmeyi basıyordum yusuf ise benim yerime kaç kere yere yığılmasına sinirlenip sinirle saldırsa da ben onu her seferinde sakince yere seriyordum en son ki hamlesini de engelleyip onu yere serince
"Pes " Diye bağırdı ikimizde ter içinde kalmıştık ona destek için elimi uzatsam da o tutmayıp desteksiz yerden kalkarken abime söylenmeyi bırakmıyordu.
"Oğlum bu kızın dövüşmeyi bildiğini söylesene bu beni böyle yerden yere vurduysa düşmanı ne yapmaz " Dedi soluk soluğa abimin yanına otururken abim bana gururla bakıp
"Kimin kardeşi işte " Dedi general yusuf onun bu cümlesiyle
"De git lan senin dövüştüğün zamanları biliyorum ben ilk dövüşünde dayak yedim diye üç gün ağlamıştın " Dedi bu sefer abim somurtuyor hepimiz gülüyorduk.
"Abartma yusuf bu seni nasıl yensin bilerek yenildim de boşuna sevinmesin " Diyen Luciferla bütün moralim bozuldu lan bu beni mi küçümsüyordu general yusuf Lucifer'a ciddi mi diye bakıp ardından
"Lan bilerek yenilmiş bir havam var mı kız beni çuval gibi yere serdi " Diyen yusuf'la lucifer
"He he inandık " Dedi
"Gel lan seni de döveyim belki inanırsın" Dedim o benden böyle birşey beklemiyor olacak ki bana baktı.
"Sen beni mi döveceksin " Dedi ben ona başımı evet anlamında aşağı yukarı sallayarak
"Evet " Dedim gülerek ayağa kalktı.
"Hadi bakalım kim kimi dövecek " Dedi başımı salladım
"Yasak yok herşey serbest " Dedim
"Herşey serbest " Dedi gülerek yanıma geldiğinde abim
"Bekleyin" diyerek koşarak bir yere gitti çok geçmeden elinde iki kaseyle gelince merakla ne olduğuna baktığımda çekirdek olduğunu görünce şaşırdım
"Nerden buldun onu sen " Dedim sesimden bile şaşkınlığım belliydi
"O kadar dünyaya gidiyorum ben boşa mı " Dedi göz devirdim insan dünyadan çekirdek mi getirirdi hemde ruhlar ülkesine
"Hazırmısınız" Diyen general yusuf lâ ikimizde başımızı sallayarak
"Hazırız" Dedik
"3
2
1
Başlayın" Diyen yusufla ilk Lucifer dan bir hamle bekledim bana doğru koşup saldıracaktı ki yana çekilmemeli yeri boylayınca abim ve Yusuf'tan kahkaha sesleri yükseldi onu küçük düşürmem hoşuna gitmemiş olacak ki yerden kalktığı gibi tekme atacakken tekmesini elimle engelleyip onu ters çevirince yine homurdansa da abim ve yusuf kahkaha atıyordu. Sinirle kalkıp sağ yerine sol eliyle bana oldukça sert bir yumruk atınca bir iki adım gerilesem de yere düşmedim o yüzünde ki gülümsemeyle sinirim başıma vurunca gözüme bir perde indi her tarafı kırmızı görüyordum Lucifer'ın bakışları değişmiş bana endişeyle baksa da onun bakışlarını umursamıtor ona doğru koşuyordum abim ve yusuf bu halimle şaşkınca ve korkuyla önümde dursalarda onları tek hamlemle karşıdaki duvara fırlatıp Lucifer'ın bogazından tutmuştum yüzü git gide kızarsa da bu umrumda değildi sanki
"Nora kendine gel " Diyen abimin sesini Duysam da umrumda değildi bana zarar veren kimse ölmeliydi
"N... Nora" zorlukla çıkan sesiyle bana seslenen Luciferla bakışlarım onun gözlerini buldu
"N... Nora s.... Sakinleş sen bu değilsin" Dedi o anda gözlerimde ki kırmızı perde çekildi Lucifer'la beraber yere çöktük aklım başıma gelirken korkuyla ona baktım ben ne yapmıştım böyle az daha onu öldürecektim.
"Iyımısın" Dedim ağlayarak o birkaç nefes alıp başını sallarken onu kendime çekerek sımsıkı sarıldım o bu yaptığımla öylece kalakalırken ben
"Özür dilerim çok özür dilerim " Diyordum o benden ayrılıp boğazının acısıyla zorda olsa gülümseyerek
"İyiyim sakin ol" Dedi abim ve yusuf yanımıza gelip ikimizi de yerden kaldırdılar.
"İyimisiniz? " Diyen abimle ikimizde başımızı evet anlamında salladık.
"Az önce bana ne oldu öyle " Dedim üçüde omuz silkti.
"Bir bilgimiz yok ejderhalar ülkesinden gelince bilgelere sorarız " Diyen yusufla
"İnşallah geri gelebilirsek" Diyen Luciferla bende
"İnşallah" Dedim.
"Herkes odasına duş alıp üstünüzü giyip yanınıza birkaç kıyafet silah yiyecek ve su almayı unutmayın" Diyen yusufla
"Neden portalla gitmeyecek miyiz? " Dedim
"Ejderhalar ülkesine giden bir portal yok ve atlarla gideceğiz gidip gelmemiz altı gün tabi yolda bir engelle karşılaşmazsak" Diyen abimle
"ya allah bismillah " Dedim bakalım bizi yine ne bekliyordu...
Yazarın anlatımıyla...
Gürkan güclan ülkesinde ki herkesle konuşmuş herkes savaş için prenses norayla birlik olmayı onaylamıştı Saray'a geldiğinde kral kraliçe ve damladan başka sofraya oturan yoktu
"Demekki diğerleri ejderhalar ülkesine gitmek için yola çıktı" Diye geçirdi içinden bunu annesine bildirmesi gerekiyordu eğer ejderhalar birlik olursa kazanamazlardı bu savaşı annesinin birşey yapacağından emindi
"Size afiyet olsun " Diyerek sofradan kalkmasıyla damla arkasından şakınca bakıyordu gürkan hayatta sofradan en erken kalkan kişi olmazdı... Gürkan saraydan çıkmasının bu saatte şüpheli olacağını düşünerek sarayın arka bahçesine dolanarak duvarda bir yere dokunarak birşeyler söylemeye başladı o anda duvar saydam bir hal alıp annesi'nin yüzünü görünce gülümsedi çirkin cadı jasmin oğlunun büyü yardımıyla onunla konuşacağını anlatınca
"Söyle " Dedi gürkan derin bir nefes alıp
"Güclan ülkesi ve elfler ve periler birlik olmaya karar verdiler savaşta Nora tarafında olacaklar" Dedi çirkin jamin oğlundan duyduklarıyla istifini bozmadan
"Olsunlar onlar benim için hafif varlıklar " Dedi gürkan bu sefer annesine bakıp derin bir nefes alınca cadı jasmin
"Canını sıkan şey ne? " Dedi oğlu böyle bir nefes alırsa genellikle hoşuna gitmeyecek birşey söylerdi
"General yusuf Lucifer prens key ve Nora ejderhalar ülkesine gitti onlarla anlaşma yapmak için " Dedi cadı jasmin
"Onlar hayatta yanaşmazlar anlaşmaya daha onları gördükleri anda küle çevirirler " Dedi
"Ya öyle olmazsa ya onlarla bir olurlarsa biteriz anne sonumuz gelir " Dedi jasmin oğlunun bu tedirgini görmezden gelemezdi
"Ben bir çaresine bakacağım " Dedi gürkan tam birşey diyecekti ki arkasından gelen sesle annesiyle görüşmek için yaptığı büyüyü bozup hızlıca arkasını döndü
"Hain sen hainsin" Diyen kişi damladan başkası değildi gürkan'ın sofradan öylece kalkmasını merak edip odasına gitmişti ama odasından çıkan gürkanı görüp takip etmiş bahçede ki konuşmaları da duymuştu
"Damla " Diyen gürkanla damla sinirle ona bakıyordu
"Bunu nasıl yapabildin gürkan sen bize nasıl hainlik yapabildin" Diyen damla sinirden kandırılmışlıkla ağlıyordu.
"Damla bir dinle " Diyen gürkanla damla sinirle bağırdı
"Ne dinleyecem ya ne nasıl hainlik yaptığını mı? " Diyen damla çıldırmak üzereydi yıllardır arkadaşı herşeyi olan çocuk hain çıkmıştı özellikle de en büyük düşmanları jasminin oğluydu bunu anne dediğini duyunca anlamıştı.
"Damla göründüğü gibi değil "diyen gürkan damlaya bir damla yaklaşmıştı ki damla elini kaldırarak onu durdurdu.
" Ne göründüğü gibi değil gürkan herşey açıkca belli sana değil kendimize kızıyorum ben nasıl olurda senin gibi bir haini bulamayıp arkadaş deriz ama bunu herkes öğrenecek özellikle de Lucifer " Diyerek arkasını dönmüş koşarak gidiyordu ki bir anda kendini bir ağaca yaslı beklemiyordu
"Kimse öğrenmeyecek damla ben babamın intikamını alana kadar kimse öğrenmeyecek " Diyerek orada damlayı öldüren gürkan kendini izleyen bir başkasından haberi yoktu...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |