2. Bölüm

2.bölüm

Şerifee
serifeuzun

Babamla tutacağım evi gezmiş daha sonra emlakcıya giderek sözleşme imzalamıştık.

 

"Evi gerçekten beğendin mi? Kızım sanki baya eski bir ev tekin durmuyor " Diyen babamla ona bakıp gülümsedim

 

"Beğendim baba hem ben o evi düzenler bir eve benzetirim " Dedim beni başıyla onaylayıp

 

"Sen nasıl diyorsan kızım senin görüşlerin önemli benim için " Dedi beni kendine çekip sarılırken gülümsedim her şeyde arkamda duran bir babamın olması çok güzeldi. Babamın dediği gibi ev biraz eski ve tekin değil gibiydi bunu içeri girdiğim an beni saran bir havadan anlamıştım ama abim ve yengemle yaşamaktansa o evde yaşardım. Eve geldiğimizde annem bizi her zamanki gibi güler yüzle karşıladı. Bu kadında sevdiğim şeylerden biriydi sürekli pozitif olması babam'a sorardım

 

" sen annemin hiç ağlarken veya sinirli gördün mü diye " O ise ilk anneme bakar sonra gülümseyerek

 

"Kaç senedir evliyiz bir gün görmedim hep gülümser" Derdi ilk başlarda bana tuhaf gelirdi bu durum ama zamanla alışmıştım. Annem elinde tepsiyle yanımıza geldiğinde ona göz devirerek baktım

 

"Haber verseydin ya anne ben getirirdim" Dedim annem ilk babama kahvesini vermiş ardından bana uzatırken

 

"Aman bir kere de ben sana hizmet edeyim ne olacak " Dedi ona gülümseyerek baktım kahvemi aldığımda oda bana gülümseyip babamın hemen yanındaki tekli koltuğa oturdu.

 

"Ee tuttunuz mu? Evi nasıl? " Dedi babam kahvesinden bir yudum alıp yanıtladı annemi

 

"Tuttuk ev biraz eski ama sibelin hoşuna gitti" Dedi annem babamın lafıyla başını sallayarak onayladı.

 

"İyi yarın sibelle gider hem evi temizler hemde evi incelerim " Dedi babam onu başıyla onaylayıp kahvesinden içerken ben evdeki sessizliği fark edip anneme baktım.

 

"Ev sessiz abimgil yok herhalde " Dedim beni başıyla onayladı

 

"Yengen bir elbise görmüş dün ona bakmaya gittiler gezeceklermiş akşam geç geliriz dediler" Diyince göz devirdim.

 

"Dolabında dağa giymediği kaç küsür elbise var hala birşeyler alma peşinde " Dedim

 

"Aman kızım birşey deme onların çenesini dinleyemem bir izinli günüm var sakin geçsin " Diyen babamla tamam der gibi başımı salladım. Adam haklıydı tek izin gününde de kavga gürültü istemiyordu kim isterdi ki o iki salağın sesini çekmeyi ben istemezdim zaten bu konuşmadan sonra kimse birşey dememiş babam arkadaşlarıyla kahveye cıkmış ben evi temizlerken annem akşam için yemek hazırlıyordu. Abin ve yengen daha gelmedi mi diye soracak olursanız kral hazretleri ve kraliçesi akşam yemeğine geleceklermiş neymiş yemeğe para veremezlermiş sevecekleri birşeyleri yapacakmışız birde sabır yarrabim anneme ne kadar

 

"Başlatmasınlar isteklerine git evde ne varsa ondan yap mecbur kalınca yiyecekler " Desemde annem kavga istemediği için onların istediklerini yapmıştı yorgunlukla kendimi yatağa attığımda kapının çalmasını duydum babam çoktan geldiğine göre bu gelenler abim be yengemdi zaten seslerinden de belliydi onlar olduğu

 

"Anne ne yemek yaptın " Diyen abimin sesi odama kadar geliyordu göz devirdim merdivenlerden adım sesi geldiğine göre yengem odasına çıkıyordu.

 

"Sibel nerde sofrayı hazırlasa ya yatacağına " Diyordu sanki kendi çok iş yapıyor ya

 

"Kız ev temizledi yoruldu sen gel yardım et kızım bana " Diyen annemle güldüm yengem mi yardım edecekti birazdan bir bahane bulur kaytarırdı o

 

"Sanki ben yorgun değilim evin kızı varken ben mi yapacam allah allah " Demişti ben size demedim mi bir bahane uyduracak diye göz devirip odamdan çıktım

 

"Aman sen bir tarafını gezdirmekten başka birşey yapma ben yaparım " Dedim bana göz devirip odasına girince içimden üç saniye saydım birazdan bağıracaktı.

 

Bir 

 

İki

 

Üç

 

"Sibeeeeeel " Onun sesiyle kahkaha atıp mutfağa girdim neden bağırdı diye soracak olursanız temizlikte onların odasını toplamamış üstelik bütün kıyafetleri de yatağına dökmüş olabilirim ben mutfağa girdiğimde abim ve babam masaya oturmuş annem ise çorbaları katıyordu.

 

"Niye bağırdı yengen yine ne yaptın? " Diyen abimle göz devirip masaya oturdum.

 

"Senin karın iki yüzlü niye bağırdığını oda bilmez abi " Dedim abim birşey diyecekti ki mutfağa bir hışımla giren yengemle hepimiz ona baktık. Yüzü sinirden kıpkırmızıydı.

 

"Sensin iki yüzlü bizim odayı temizlememiş üstüne bütün kıyafetlerimizi yatağa dökmüş" Diyen yengemle annem ve babam bana sen az değilsin der gibi baksalar da abim kaşlarını çatıp

 

"Kalk ve o odayı topla sibel " Dedi onu hiç takmadan annemin kaseye kattığı corbamı içmeye başladım abim ve yengem onları takmadığımı görünce iyice sinir olmuştu.

 

"Sana kalk odayı topla dedim " Diye bağıran abimle bakışlarımı ona çevirip

 

"Orası sizin odanız karın bir zahmet kendi odasını kendi temizlesin bu evde onun uşağı yok" Dedim abim daha fazla sinir olurken ben arkama yaslanıp

 

"Hem alışmışta olur yarından itibaren ben evde olmayacağım nasıl olsa evde işleri yengeme bakacak eli alışır" Dedim benim bu cümlemle abim şaşkınlıkla babama baktı.

 

"Ne diyor bu baba " Dedi yengem de aynı onun gibi şaşkındı. Babam abime kısa bir bakış atıp

 

"Doğru söylüyor sibel artık kendi evinde yaşayacak bugün gittik ve evi tuttuk " Dedi abim sinirle

 

"Ben olmaz dedim baba olmaz bu burda kalacak hiçbir yere gidemez" Dedi babam kaşlarını çatıp abime baktı.

 

"Evin reisi sen misin lan sanane babası benim ben izin verdim sana ne oluyor " Dedi abim babamım beni korumasına sinirlense de sesini sakin tutmaya çalışarak

 

"Ama baba.... " Diyordu ki babam onun sözünü kesti

 

"Size sesimi çıkartmıyorum diye tepeme çıktınız para istiyorsan kalkar bir iş bulursun karında gece gündüz yatacağına kalksın bir iş yapsın babasının evinde ne yapıyordu ha yok ben çalışmam diyorsanız susup oturun " Dedi ve yemeğine devam etti abim babamın sözüyle öylece kalırken ben yengeme ve abime bakıp sırıtıyordum....

 

Sabah gözlerimi heycanla açtım gece boyu heycanla bir o yana bir bu yana dönmekten uyuyamamış birde abimin bağırtısıyla uyuyamamıştım şimdi neden bağırıyor diye soracaksanız hem odayı toplamakla uğraştıkları için hemde babamın yanında bağırıp çağıramadığı için bana sesini duyurmak için bağırıp çağırmıştı tabi benim onu taktığım söylenemez

Heycanla kalkıp üstüme ne bulduysam giyip odamdan çıktım mutfağa girdiğimde herkes masadaydı

 

"Günaydın " Diyerek masaya oturduğumda

 

"Günaydın kızım" Diyen annem

 

"Günaydın kiraz'ım diyen babamla gülümsedim saclarım doğuştan kızıl olduğu için bana hep kiraz'ım derdi başlarda sorardım anneme benim saclarım niye kızılda sizin siyah diye annem her seferinde sakinlikle

 

" Senin sacların babannene çekmiş onunda kızıldı" Der ama ne zaman babannemle yalnız kalsam ona nasıl kızıldan saclarının kahveye döndüğünü sorar o ise

 

"Benim saçlarım hiç kızıl olmadı sibelim " Derdi annem acaba anneannem diyecekken yanlışlıkla babannem mi dedi diye düşünür bu sefer anneanneme sorardım o her soruşumda bir tedirgin olur ardından

 

"Evet kızıldı saclarım sonra ağardı" Derdi ama içimdeki bir ses ona inanma der gibiydi bende çok üstelemezdim neyse abim ve yengem suratları bir karış bana bakıp kahvaltı yaparken ben neşeyle yapıyordum.

 

" Ahmet işe giderken bizi de sibelin eve bırakırmısın? " Diyen annemle babam çayından bir yudum alıp

 

"Tamam hazırlanın ben dışarda bekliyorum " Diyerek ayaklandığında abim ve yengem hoşnutsuz bakışlarıyla bize baksalar da annemle bende ayağa kalktık.

 

"Tamam ben hemen temizlik malzemelerini alayım kızım sende üstünü değiştir hadi" Dedi annem ben onu başımı sallayıp mutfaktan çıkıyordum ki yengemin sesiyle göz devirdim.

 

"Nereye hemen bu sofrayı kim toplayacak " Dedi

 

"Sen toplayıver kızım bizim işimiz var " Diyen annemle

 

"Ay ben toplayamam gitmeden toplayın öyle gidin " Diyen yengemle arkamı dönüp

 

"Kalk kendin topla işimiz var diyoruz bir işin ucundan tut" Diyerek mutfaktan çıktım arkamdan söylense de umrumda değildi odama girip üstümü değiştirip çıktığımda annemde çoktan yanına temizlik malzemelerini almış arabaya binmişti.. Evin önüne geldiğimizde annem etrafa baksa da ben gülümseyip indim

 

"İşiniz biterse haber edin alayım sizi " Diyen babama baş sallayıp eşyaları alarak eve girdik ben elimdeki eşyaları kenara bırakırken annem kapıyı kapatmış evi inceliyordu.

 

"Nasıl sence ev anne " Diye sordum evdeki bakışları beni buldu

 

"Babanın dediği gibi ev biraz eski ama oturulmayacak kadar değil derleyip toplayınca düzene girer " Dedi ben gülümseyerek başımı sallayıp etrafa bakarken annem sıkıntıyla nefes verdi.

 

"Ama insanı sıkan bir havası var " Dedi yüzünden de belliydi sanki nefesi daralıyormuş gibiydi benim ona baktığımı hissetmiş gibi yüzünü hemen düzeltip

 

"Hadi başlayalımda bitsin " Diyerek eline süpürgeyi aldı bende onu onaylayıp bir taraftan başladım..

Neredeyse üç saattir evi temizliyorduk her yerim tutulmuştu mutfaktan çıkıp annemin yanına gittiğimde bir tarafa doğru öylece bakıyordu

 

"Anne? " Diye seslendiğimde bir anda kendine gelip bana baktı.

 

"Efendim kızım " Dedi

 

"Neyin var birşey mi oldu? " Diye sordum değişikti benim sorumla başını olumsuzca sallayıp

 

"Yok birşey bir anda dalmışım öyle şu oda da temizlik malzemeleri varmış şunları oraya götür ordakileri de getir bakayım tarihi geçiktir atalım " Dedi onu başımla onaylayıp elime bir kaç malzemeyi alıp karanlık koridora doğru giderken annemde

 

"Ben bir çay koyayım da içelim " Diyerek mutfağa doğru gitti iyiki de eşyalıydı birde eşya masrafı yapmak zor gelirdi bana odaya yaklaşmıştım ki bir anda bogazımdan tutulup duvara yaslandırılınca öylece kalakaldım karşımda kötü bir ruh vardı gözlerinin siyahlığı sarmıştı göz çevresini yüzü çok görülmese de korkunç gibiydi bogazımı öyle bir sıkıyordu ki nefesi zor alıyordum ben ona korkak bakışlarla bakarken o sinirli korkınc yüzü ve sesiyle

 

o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben bebek falan görmemiştim ki görsem bile ne yapacaktım ki bebeği o bana cevap bekler gibi baksa da elleri bogazımda olduğu için susuyordum susmak zorunda kalıyorum desem daha doğru olurdu o ise cevap beklese bile veremeyeceğimi bilse de önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu

 

"O bebekten uzak dur"

 

"O bebekten uzak dur"

 

"O bebekten uzak dur"

Bölüm : 10.12.2024 08:54 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...