7. Bölüm

7.bölüm

Şerifee
serifeuzun

Sabah ilk defa sessizlikle açtım gözümü demek istesem de aşağıdan gelen tıkırtı sesiyle açtım bu kız daha kuşlar bile bokunu yemeden niye kalkardı ki

 

İşe gidiyor ya hani kız ondan kalkıyor olabilir mi? Diyen iç sesime göz devirdim her zamanki gibi görünmeden mutfağa girdiğimde mutfakta ki sibel değil annesiydi

 

Demek ki annesinden alışkın kız erken kalkmaya diyen iç sesime yanıt vermedim bile kadın kahvaltı hazırlıyordu geldiğim gibi gidecektim ki kadın'ın bir anda elinde ki işi bırakıp etrafa bakmasıyla öylece kaldım bu kadında birşeyler vardı ama neydi?

 

"Bir enerji var bu evde ama enerji kaynağının ne olduğunu bulacağım " Dedi ve yaptığı işe geri döndü ben bir süre şüpheyle kadını incelesem de kadın yaptığı işe devam ederken oradan uzaklaştım yukarı çıkarken banyoya sanki arkasından atlı kovalıyormuş gibi giren kadın'ı görünce şaşırsam da merakla lavabo kapısına bakıyordum

 

İnsanların ihtiyaçları oluyor ya Lucifer ondan koşmuş olmasın kadın diyen iç sesime hak verdim biraz sonra sibelin babası ve abisi hemen yanımdan geçerek aşağıya indiler aralarında sohbet ediyorlardı ama konuyu merak etmediğim için onları dinlememiştim onların ardından odasından çıkan sibelle gülümsediğimi fark edip hemen ciddi moduma girdim niye gülümsedim ki

 

Bebeğe zarar vermediği için olabilir mi? Diyen iç sesime göz devirdim

 

"Bir kere zarar vermedi diye hiç zarar vermeyecek demek değildi her zaman tetikte olmalıydım " İç sesim göz devirse de umrumda değildi sibel lavaboya gelip kapıyı tıklattı içerden bir ses gelmeyince hafif bir sinirle konuşmaya başladı.

 

"Yenge içeride ki sen sen hemen çık iki saat seni bekleyemem işe gideceğim" Dedi içeriden yengesi olduğunu öğrendiğim kadın'ın sesi geldi

 

"Aman bekle iki dakika bekleyemem dersen git kahvaltıyı hazırla o ara çıkarım ben zaten " Dedi sibel sinirle yanıt verirken ben bile kaşlarımı çatmıştım nasıl bir üslubu vardı bu kadın'ın

 

"Bana bak burası senin evin değil uşağın yok çık ve hazırla kahvaltıyı asabımı bozma " Diyerek sinirle aşağıya inen sibelin arkasından ister istemez hayretle baktım bu kız çıtı pıtı korkak birşeydi bir anda tırnaklarını çıkartan bir kedi olmuştu sanki

 

Senin kedin olur zamanla diyen iç sesimi duymak istemiyordum çünkü saçmalamaya başlıyordu.

Sibel mutfağa girince annesi ona bakıp gülümsedi kızını seviyordu

 

Evladı ya hani sevmesi normal değil mi? Diyen iç sesimi bu gün öldürmezsem yakında öldürürdüm sibel kendine gülümseyen annesine aynı gülümsemeyle yanıt verdi

 

"Günaydın kızım " Diyen kadın beni ne kadar şüphelendirse de onu izlemeden kesin karara varmayacaktım bu kadında bir şeyler çıkacak gibiydi ama ne olduğunu zaman gösterecekti

 

"Günaydın annem her zaman ki gibi erkencisin " Diyen sibel masa'nın üstündeki salatalık tabağından ağzına bir salatalık attı onu görünce acıktığımı anladım ne yiyecektim ben

 

"Alışkanlık kızım " Dedi annesi tavada ki patatesleri karıştırırken valla çok güzel kokuyordu azcık yesem anlarlar mıydı ki

 

"Anladım başka birşeye elini sürme gelinin kalkmış gelsin hazırlasın " Diyen sibelle annesi gözlerini devirip ocağa koyduğu çaydanlığın içinde ki kaynayan suya çay koyup demlenmesi için beklerken ona baktı.

 

"Aman kızım bulaşma ona bu gün onun çenesini çekemem " Dedi hayır ne vardı ki bu gelinde

 

Biraz önce duymadın mı Lucifer kadın sibele ne dedi diyen iç sesimi duysam da sibeli dinlemeye başladım iç sesim şuan önemli biri değildi benim için

 

"Valla susamam anne sizin evde zaten oturuyor bir iş yaptığı yok burada yapacak " Dedi sibel annesi bıkmış gibi bir sesle

 

"Aman bugün birşey yapmasın o " Dedi

 

"Hayır mı ne var bugün de " Dedi sibel merakla onun kadar bende merak etmiştim şimdi

 

Sende iyice koca ninelere benzedin laf dinlemeler falan diyen iç sesime sinirle

"Kes sesini " Dedim o susarken sibelin annesi kızaran patatesi tabağa koyarken sibele yanıt veriyordu.

 

"Bugün ay bende toplanacaktık ama bizim evi biliyorsun bende buraya çağırdım buraya gelecekler gün için" Dedi bir bu eksikti hayatım boyunca kalabalığı sememiştim

 

Lucifer kalabalığa değil gün olayına mı takılsan gün demek kısır börek çörek demek diyen iç sesimke gözlerim acılmadı değil haklıydı

 

"Desene bugün ziyafet var bana " Dedim bakışlarım sibel'e kaydı yüzünde bir gülümseme vardı annesine bakıyordu.

 

Kanka senin kalp at atmayı geç koşuyor diyen iç sesimle anlamsız kaşlarım çatıldı

 

"Ne " Dedim bakışlarım hala gülümseyen sibeldeydi.

 

Senin kalp diyorum sibele diyorum kaymış kayıyor diyorum diye yanıt veren iç sesimle kendimi toplayıp

 

"Sacmalama lan yok öyle birşey sadece gözüm daldı" Dedim o sanki he he der gibi baş sallıyordu. Sibel konuşmaya başlayınca dikkatim yine ona kaydı.

 

"Keşke dün diyeydin beraber birşeyler yapardık bu gün nasıl yetiştireceksin akşama " Dedi annesi çayları da doldururken valla doğru diyordu dün beraber yapsalardı sibel bir iki tane bana verirdi yada çaktırmadan alırdım şimdi nasıl alacaktım ki

 

Akşama kadar aç kaldık aç diyen iç sesim sabahtan beri ilk defa doğru birşey demişti.

 

"Yaparım ben merak etme " Dedi annesi sofraya bir kaç eksiği koyarken sibel ise

 

"O gelinine söyle bir zahmet yardım etsin" Dedi o sıra babası abisi ve yengesi olan kadın mutfağa girmişti sibelin içinden geçirdiklerini Duysamda gülmemek için duymamazlıktan geliyordum sibel mutfağa giren babasına sarılıp

 

"Günaydın " Demiş abisi ve yengesine birşey demeden masaya oturmuştu onlarında onu umursadığı yoktu zaten

 

"Sana da günaydın güzel kızım bu gün seni ben bırakayım kafeye " Diyen babasına gülümseyerek yanıt verdi sibel

 

"Olur valla " Dedim yengesi bir anda oflayınca hepsiyle benim bakışlarım da ona döndü

 

"Meyve suyu var mı bu evde " Dedi arkasına yaslanmış bir şekilde kalkıp baksana var mı yok mu ne soruyorsun ki sibele baktığımda kaşları çatık bir şekilde yengesine bakıyordu.

 

"Ayağın var kalk bak dolaba var mı? " Dedi aha aynı şeyi düşündük kalk bak yani soracağına değil mı? Yengesi ise onun yanıtıyla omuz silkti

 

Kanka kadında ki pişkinliğe bak diyen iç sesimi başımı sallayarak onayladım bu kadını bende sevmemiştim.

 

"Aman kalkamam kalk bak varsa kat yoksa akşam gelirken al gel " Dedi allah için bu kadın ne diyor böyle buz dolabı hemen arkasında kalksa kalkar benim de kaşlarım çatıldı oldum olası kendini birşey sananları sevmezdim

 

"Karşında uşağın mı var senin kalk bak kendin " Dedi sibel sinirle afferim kız bir gözüme girdin bak şimdi

 

Önce kalbine girdi bence diyen iç sesime sinirle bir soluk verdim ve sessiz kaldım onunla akşama kadar tartışırdım yoksa

 

"Evet var ondan diyorum ya" Demesiyle ben bile sinirlenmiştim acaba güçlerimi bunun üzerinde kullansam ceza alır mıydım?

 

Alırsın diyen iç sesimle daha ne kadar göz deviririm bilmiyordum sibel de aynı benim gibi sinirlenmiş olacak ki sinirle kalkmıştı ki bir anda siniri gecip gülümseyerek yerine oturdu.

 

Kanka kız delirdi galiba yoksa bunun başka açıklaması yok diyen iç sesime yanıt verecektim ki zihnimde sibelin sesini duyunca şaşkınlıkla kalakaldım o içinden bana mı sesleniyordu.

 

"Canım biricik beni korkutan hayaletcim allah rizası için burdaysan şu kıza birşey yapsana valla bir çarp sana şunu " Dedi içinden bunun şaşkınlığını sonraya saklayıp

 

"Hay hay " Diyerek yengesinin oturduğu sandalyenin yanına gidip sandalyeye baktım ne yapabilirim diye O sırada sibelin iç sesiyle konuşmasını duyuyordum.

 

Allah seni ne yapmaya sibel iyice delirdin kızım hayalete seslenmek ne o da salaktı zaten senin dediğini yapacaktı. Diyen iç sesine göz devirdi onun iç sesi bana salak mı demek istedi?

 

"Valla yapsın ona börek baklava açarım" Diyen sibelle bu sefer göz deviren iç sesiyken ben gözlerimi pörtletip gülümsedim börek baklava yapacaksan şuan bu kadına herşeyi yapabilirdim sevinçle sandalye yi tutup bir anda geriye çektim yengesi yere düşerken sibel şokla bakarken diğerleri ayağa kalkıp endişeyle yengesine bakıyordu.

 

"Kızım ıyımısın? " Diyen babasıyla ayağımın ucunda ki kadın başını sallayıp sinirle sibele baktı.

 

"Sen yaptın değil mi? " Dedi yok artık bu kadın nasıl sibelin ordan yapmış olabileceğini düşündü ki

 

Bir nevi o yaptı ama diyen iç sesime

 

"Ben yaptım ya gerizekalı" Dedim

 

Hani o yap dedi ya sana dese de umursamadım o demiş olsa da ben yaptım yani

 

"He ben yaptım elim uzun ya yerimde otururken senin sandalyeni çektim tövbe tövbe salakmısın acaba " Diyen sibelle gülümsedim şuan yüzüme tatlı gelmesi normal miydi?

 

Ben diyorum kıza aşıksın diyen iç sesime ne kadar saçmalama desemde umursamayacağını bildiğim için yanıt vermedim

 

Kesin ondan dese de benim dikkatim sibeldeydi yengesi abisine birşey demiş olacak ki abisi nefes alıp

 

"Valla bu sefer sibelden yanayım aşkım kız oturduğu yerden nasıl seni yere düşürsün" Dedi haklıydı adam ne bilsin içinden bir ruhla konuştuğunu yengesi ise

 

"O kesin birşey yapmıştır" Diyerek yerine geri oturdu. Şimdi doğru konuşuyordu kadın o anda yine sibelin iç sesini duydum

 

Kız o hayalet mi yaptı yoksa diyen iç sesine

 

"Valla bilmiyorum canısı dur bir deneyeyim " Diyerek önce annesi babası sonrada yengesi ve abisine baktı herkesin önündeki tabağa baktığını görünce

 

"Sevgili hayaletcim eğer daha demin olan şeyi sen yaptıysan bir işaret ver mesela yengemi bir daha yere düşür" Dedi gülüp

"Hay hay" Diyerek yengesinin oturduğu sandalyeyi yine geriye çekmemle yengesi yere düşerken sibel korkuyla

 

"Bismillahirrahmanirrahim" Diyerek ayağa kalktı ben onun bu haline kahkaha atarak bakarken yerde ki yengesi bile ona ne oluyor der gibi baktı.

 

"Kızım iyimisiniz? " Diyerek bir sibele bir gelinine bakan adamla sibel korkuyla etrafına bakıyordu ben ise onun bu haline gülüyordum bana yap diyen kendisiydi yapıncada korkuyordu.

 

Sence korkması normal değil mi? Diyen iç sesime omuz silktim normal olsa da kaç zamandır bu evdeydi alışmış olmalı bence

 

"Ben iyiyim baba" Diyen ayağımın ucunda ki kadınla babasının bakışları sibele kaydı o sadece başını sallayınca hepsi rahatlayıp yerine otururken sibel

 

"Bismillahirrahmanirrahim" Diyerek yerine oturdu ben ise kahkaha atıyordum şu zamana kadar bu eve bir çok kiracı gelmişti ama hiçbiri bu kadar güldürmemişti beni sibel artık ne kadar korktuysa tabağında ki kahvaltılıkları hızlıca bitirip babasına baktı.

 

"Ben doydum baba gidelim mi? " Dedim resmen evden kaçıyordu yine güldüm akşam sanki başka eve gidecekti babası onu başıyla onaylayıp

 

"Bende doydum gidelim" Dedi ayağa kalktığı an aklına gelenle şaşırmadım değil çünkü bana nasıl birşeyler hazırlayacağını düşünmüştü sonra elinden birşey gelmeyeceğini anlamış olacak ki yine içinden bana seslendi.

 

"Valla hayalet beyciğim bu gün size kahvaltı hatırlayamıyorum artık nasıl besleniyorsanız bir zahmet kendiniz halledin " Dedi içinden nasıl besleniyorsanız mı? Güldüm kızı iyice delirtecektim galiba

 

Kız delirmesinde ne yapsın sence hayatında kaç kere yemek yiğen bir hayalet ruh görmüş olabilir yemek yemeği geç kız hayatında sence hayalet görmüş mü? Diyen iç sesime hak verdim sibel evden çıkınca bende odama çıkıp bilge kaanla konuşmak için güçlan ülkesine geçtim. Bizimkinlere sonra uğrarım diyerek ilk bilge kaanın evine gittim kapıyı çaldığımda bilge kaanın sesini duymamla gülümsedim demek ki gelmişti.

 

"Kapı açık gir " Dedi içeri girip ardımdan kapıyı kapatınca salona geçtim bilge kaan her zamanki koltuğunda oturmuş bir kaç kitaba bakıyordu bakışları bana dönünce gülümsedi

 

"Hoşgeldin Lucifer" Dedi onu başımla onaylayıp karşısında ki tekli koltuğa oturdum

 

"Gelmişsin birşey bulabildin mi o fotoğrafta ki bebekle ilgili " Diye sordum o düşünceyle başını sallarken bende bebeğin ismini düşünüyorrdum neydi bebeğin ismi?

 

Nora Lucifer Nora bebeğin ismi diyen iç sesime teşekkür ettim bilge kaan düşüncelerinden çıkıp bana baktı

 

"Birşeyler öğrendim " Dedi ben ona merakla bakarken o derin bir nefes aldı ve sözlerine başladı.

 

"Nora Viktor yani fotoğraftaki bebek " Dedi ve sustu ben ona daha bir merakla bakınca

 

"Ruhlar kralı Tom viktorun kayıp kızı yani ruhlar krallığının tek prensesi ve evren kraliçesinin son veliaht prensesi " Dedi ben duyduklarımla öylece kalakalırken oda bana bakıyordu. Evren kraliçesini görmesem de duyduğum kadar tanıyordum evrende kötülük olduğu gibi iyilikte vardı kötülüğün kraliçesini tanıyordunuz çirkin cadı jasmindi iyiliğin kraliçesi de evren di adı ilk başlarda bana da tuhaf gelmişti evren kralicesi bütün ırkları koruyup kollayan bir periyken cadı jasmindi ise güç için bütün ırkları öldürendi sırf güç için yeni lanetli bir ırk yaratmamışmıydı tabi kendine düşman yaşattığını bilemezdi ya neyse evren kraliçesi zamanında cadı jasmin ile bir savaşa kalırlar cadı jasmin hileyle onu yense de öldürmeyi başaramaz o da kendi güçlerini seçtiği bir kaç bebeğe verse de hiçbiri cadı jasminden kurtulamamış evren kraliçesi de bir büyü yapmış doğacak bir kız bebeğe bütün güçlerini armağan edecek cadı jasmini zamanı geldiğinde o yok edecekmiş

 

"O bebek Nora Viktor mu? " Dedim düşüncelerimden çıkarken bilge kaan beni başıyla onaylayınca

 

"Peki nerede o bebek " Dedim bu sefer dediğine göre kayıp bir bebekti yani şimdi kocaman kız olmalıydı

 

"Şuan nerede olduğunu bilmiyorum tek bildiğim cadı jasmin'in onu kaçırdığı " Dedi

 

"Siktir " Dedim o bebek yani kayıp prenses Nora çoktan ölmüştü o zaman

 

"Yani çoktan ölmüştür diyorsun yani " Dedim başını olumsuzca salladı

 

"Ölmediğini biliyorum " Dedi bu adam benim kafamı niye karıştırıyordu ki

 

"Ee ölmediğini biliyorsan nerede olduğunu da bilirsin " Dedim ofladı içinden çıkılmaz bir durumdaydı anlaşılan

 

"Ölmediğini biliyorum cünkü annesi hala derin bir uykuda " Dedi

 

"Ne diyorsun bilge acıklayıcı bir şekilde anlat şu konuyu " Dedim

O başını sallarken anlatmaya başlamasıyla sessizce onu dinlemeye başladım

 

"Ruhlar kralının karısı yani Elena hamileyken büyük oğlu yani tek oğlu key bir gece rüyasında kızıl saçlı aynı annesine benzeyen bir bebek görür yanında ise evren kraliçesi key onların yanına yaklaştığında evren kraliçesinin elinde renkli güç taşlarını görür evren kraliçesi key'e bakıp bebeği gösterir ve

 

"Bu senin doğacak kız kardeşin onu kutsayıp içimdeki bütün güçleri ona veriyorum zamanı gelene kadar onu bütün kötülükten koru zamanı gelince o bütün evreni koruyacak " Demiş tabi key uyanır uyanmaz bunu kral ve kraliçeye anlatınca ikisini de bir telaş alsada yine de doğacak bebekleriyle gurur duymuşlar küçük key gördüğü rüyanın etkisinden hiç çıkamamış sürekli kardeşinin güzelliğinden onu koruyup kollayacağından bahsedermiş zaman geçmiş ve Nora doğmuş adı Nora olmuş cünkü key öyle istemiş Nora daha doğalı bir hafta olsa da key yanından bir an ayrılmazmış ta ki o güne kadar key odasında kitap okurken noranın odasında bir fırtına çıkmış key hissetse de odasından bir türlü cıkamamış oda bağırmış sesi bütün sarayda yankılanınca kral ve kraliçe noranın odasına koşmuşlar ama Nora ortada yokmuş pencere sonuna kadar acık dışarda sert bir rüzgar esiyor odanın içinde ise çirkin bir koku varmış çirkin cadının odaya girdiğini belli eder gibi kral ve kraliçe günler aylar yıllarca arasa da kayıp prensesten hiç bir iz yokmuş aynı cadı jasminden olduğu gibi kral gece gündüz norayı ararken bir gece karısının derin bir uykuya daldığı haberiyle gelmiş saraya odasına girse yatağın başında göz yaşlarıyla ona bakan oğlu key yatakta kızıl sacları etrafını sarmış güzel bir uykuda olan kralice Elena üzerinde ise beyaz bir mektup varmış kral mektubu okuduğunda mektubun evren kralicesinden geldiğini fark etmiş

 

"Zaman herşeyin ilacı değildir bul kızını uyansın kraliçe onu uyutan benim büyüm değil kızının büyüsüdür zamanı gelince kızın annesini bulup kaldıracaktır ölüm uykusunu " Yazıyordur mektupta kral ne yapsa da ne kraliçenin uykusunu bozabilmiş ne de kızını bulabilmiş oda son çare cadı jasmin'in lanetlediği ruhlardan bulmuş içindeki ateşi söndürmeyi eğer onlara bir zarar verirse cadı jasmin'in ortaya çıkacağını düşünüyor" Diyen bilge kaanla derin bir nefes aldım sevmediğim krala bile üzülmüştüm bunları duyunca benim annem babam bir kere bile bana anne babalık yapmazken o daha bir haftalık gördüğü kızı için herşeyi yapmış ve yapıyordu.

 

"Kraliçe uyanmadığına göre kız yaşıyor ama ölse uyanmaz mı" Dedim merakla bilge kaan

 

"Ustamın dediğine göre eğer evren kraliçesinin dediği gibi kızı annesine uyku büyüsü yaptıysa kız ölmüş olsaydı büyü çoktan bozulur kraliçe de ölürdü ama kraliçe hala uyuyor bu da kızın yaşadığını gösterir " Dedi

 

"Nasıl yani? " Diye sordum

 

"Uyku büyüsü bilinçsiz yapıldıysa yapan kişi ölürse uykuya dalan kişi de ölür yani bebek Nora annesine o kadar düşkünmüş ki onun acı çekmesine dayanamamış bilinçsizce annesini düşünürken bile yapmış olabilir bu büyüyü " Dedi anlamasamda anladım der gibi başımı salladım bir bebek nasıl büyğ yapabilirdi ki allah aşkına herşey bitmiş birde başıma kayıp prenses çıkmıştı.

 

"Başka birşey var mı? " Dedim yine başını sallayınca acaba bu sefer ne gelecek diye dikkatle dinlerken

 

"Kayıp prenses yani Nora Viktor senin laneti kaldıracak kız" Demesini beklemiyordum

 

İşte şimdi naneyi yedin Lucifer diyen iç sesimle kocaman bir

 

"Siktir" Çektim kızı babası bulamamış ben nasıl bulacaktım...

 

 

Bölüm : 23.12.2024 11:55 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...