
Sabah başımın ağrısıyla uyandım dün ağladığım için olabilirdi yataktan kalktığımda yanımda ki bebeğe baktım gözlerimi kapalıydı onun
"Valla uyuyor bu " Dedim şaşkınlıkla o anda bebeğin gözleri bir anda açılınca çığlık atarak ayağa fırladım.
"Aaaaaaa"
Ben korkuyla bebeğe bakarken bebek yattığı yerden doğrulup gülmeye başlarken ben korku ve şaşkınlıkla ona bakıyordum kapı bir anda dan diye açılınca bakışlarım kapıyı buldu babam abim annem yengem endişeyle bana bakıyordu.
"Ne oldu kızım? " Diyen babamla yatağın üstünde ki bebeğe baktım ama biraz önce kahkaha atan bebek sanki hiç hareket etmemiş gibi yatağın üstünde yatıyordu.
"Kötü bir rüya gördüm de onun etkisiyle çığlık attım" Dediğimde babam rahatlarken abim ve yengem kaşları çatık bana bakarken annemin bakışları yatağımın üstündeki bebekteydi. Bebeğe yaklaşıp yatağın üstünden eline aldığında ben bebeğin hareket etmesinden korkarak onlara bakarken
"O ne anne? " Diyen abimde anneme yaklaşıp bebeğe baktı yüzüne korkutucu gelmiş olacak ki
"Bismillahirrahmanirrahim" Diyerek bir adım geri gitmesi beni güldürdü benimle birlikte babam da güldü annem bebeği incelemeyi kesip bana baktı.
"Odanda böyle şeyler bulundurma sibel " Dedi omuz silktim
"Ben seviyorum anne " Dedim kaşları çatıldı abim bir bana bir bebeğe bakıp
"Saçmalama lan bu sevilir mi şunun tipe bak her an saldıracakmış gibi bir havası var " Dese de onu umursamadım annemin yanına gidip elinden bebeği alacaktım ki
"Ben ne dediysem o bu saçma bebeği bir daha odanda görmeyeceğim " Dedi ben tam ona cevap verecektim ki ben daha birşey demeden annem bebeği pencereden dışarı fırlattı ben şaşkınlıkla öylece kalırken annem odadan çıkmıştı diğerleri de birşey demeden çıkmıştı koşup pencereden bebeğe baktığımda Allah'tan bebekte birşey yoktu içim rahatlasa da birşey bogazımı sıkıyormuş gibiydi
"Birazdan seni ordan alacağım bekle beni " Dedim kısık sesimle annemin duymasını nedense istememiştim bebek sanki ne demek istediğimi anlamış gibi bana göz kırpınca gülümsedim hemen üstüme ne bulduysam giyinip sırt çantamı da alıp aşağıya indim
"Gel kızım kahvaltı hazır " Diyen anneme küskünce baktım bebeklere ne kadar düşkün olduğumu bildiği halde o bebeği pencereden atmıştı.
"Hayır siz yapın kahvaltınızı ben çıkıyorum " Dedim annem birşey demeden bana baksa da
"Tamam kızım hadi kolay gelsin sana " Diyen babamla gülümseyip uzaktan öpücük attım gülerek havada tutup kalbine koyarken bu sefer gülen bendim kapıyı açıp dışarıya çıktığımda bebek hala aynı yerde beni bekliyordu. Yanına ilerleyip kucağıma aldığımda üstünde toz toprak falan vardır diye elimle üstünü düzelttim ama o anda
"Sakin bir yere götür beni" Diyen bebekle
"Bismillahirrahmanirrahim" Dedim
Kızım alışamadın mı hala böyle şeylere diyen iç sesime göz devirdim
"Gel sen alış " Dedim bebek hala bana bakarken
"Sen konuştun mu az önce " Dedim şaşkınlıkla yani şaşırmayıp ne yapacaktım ki kim daha önce konuşan bir bebek görürdü.
"Yok konuşmuyorum sen beyinden özürlüsün beni konuşuyor sanıyorsun kızım sen salakmısın konuşuyorum ya işte " Diyen bebekle göz devirdim küçüçük boyuyla dediklerine bak
"Bu bebekten çıkarsam görürsün küçüçük boyu " Diye sinirle bağırmasıyla korkuyla titresemde
"Tamam be birşey demedim" Diyerek onu sırt çantamın içine koydum zor olsa da sığmıştı çantaya
"İnsan büyük bir çanta alır yanına bu ne böyle kıç kadar " Diye söylenen bebekle göz devirdim ben bu bebeği tatlı mı bulmuştum vazgeçtim tatlı değildi bu
"He he " Diyen bebekle göz devirip kafeye doğru yürüdüm bu gün öğlen saatlerinde açaçaktık o yüzden dükkan en sakın yerdi. Kafeye girip tekrar kapıyı kilitleyip arka tarafa geçtiğimde bebeği çantamdan çıkarıp ikili koltuğa koymuştum
"Oh rahatladım be ne o öyle azcıcık yere tıktın beni her yerim tutuldu " Diyerek rahatlama hareketleri yapan bebeğe hayretle bakıyordum o ise ona şaşkınca bakan bana bakıp göz devirdi
"Sen hala alışamadın mı ruhlara " Dedi alıştım canım
"He alıştım allahın günü ruh görüyorum ya ben " Dedim göz devirirken
"Bir daha bana göz devirirsen o gözlerini oyar eline veririm " Dedi bir tırsmadım değil ama belli etmemeye çalıştım
"Sen onu bunu bırakta kimsin? " Dedim yani merak etmem normal değil mi?
"Ben Lucifer" Dedi
"Ha siktir sen beni korkutan ruhsun" Dedim o benim sözümle bildiğin kahkaha attı.
"Ha şunu bileydin " Dedi allahım ruhla konuşmayı geçtim beni korkutan o çirkin suratlı ruhla konuşuyordum.
"Sen git aynada kendine bak bana derken kendini görmüyorsun galiba kıcım bile senden daha güzel " Dedi
"Bana bak ruh muh demem iki çarparım görürsün benim gibi fıstık bir kıza nasıl çirkin diyorsun bilmiyorum ruh olunca gözlerin bozuldu herhalde " Dedim gözlerini devirdi.
"Çarpma işi biraz zor ama neyse eğon boyundan büyük " Dedi valla ben bu ruhu boğardım.
Hani ruh ya sibel nasıl boğacaksın allah için mantıklı birşey söyle diyen iç sesime ben göz devirsemde karşımda adının Lucifer olduğunu öğrendiğim ruh başını sallayarak
"Haklı " Dedi şaşkınca ona baktım
"Sen benim içimden geçenleri mi duydun az önce " Dedim yine başını salladı
"İçinden geçenleri duyabilirim rüyana girebilirim başka şeyler de yapabilirim" Dedi
"Nasıl yapıyorsun bunları? " Diye sorduğumda omuz silkip
"Lanetlenince gelen güçler " Dedi başımı sallayıp
"Nasıl lanetlendin? " Dedim yerdeki bakışları beni buldu sinirliydi ama siniri bana değildi bunu gözlerinden anlamıştım.
"Arkadaşlarla buluşmuştuk baya güzel bir akşamdı yedik tık sohbet ettik evlere dağıldığımız zaman evim yakın diye arabamı almamıştım yürüyerek gidiyordum o sırada ara sokakların birinde adımı duydum bir kadın sesiydi beni cağırıyordu "
"Gitmedin değil mi? " Dedim hangi salak giderdi ki güldü
"O salak ben oluyorum neyse gitmek istemesemde ayaklarım sanki oraya gitmem için büyülenmiş gibiydi gittim etrafıma bakarken kendimi bir anda duvara yaslı önümde çirkin mi çirkin yaşlı bir cadı gördüm adı jasminmiş beni bir bebeğe lanetledi lanetlenirken çıkan ışıkla enerji topluyordu sonra kendimi güclan diye bir ülke de buldum sonra da bebeğin bulunduğu bu evde " Dedi üzülmüştüm ona normal bir hayatı varken bir cadı yüzünden bu hale gelmesi üzücüydü
"Anladım peki güçlan ülkesi ne? " Diye sordum
Bir cadı tarafından lanetlenmesini önemsemedin de bir ülkeyi mi önemsedin sibel diyen iç sesimle omuz silktim fantastik kitapları çok olurdun cadı vampir kurt adamlara hatta vampirlere şaşırmazdım bile
"Güçlan cadı jasmin 'in lanetlediği insanlardan oluşan bir ülke " Dedi işte şimdi şaşırmıştım.
"Bu cadı jasmin kaç kişiyi lanetlemiş " Dedim bana bakarak
"Saymadım ama rahat 50 bin vardır " Dedi gözlerim şaşkınlıkla açıldıkca açıldı
"Oha " Dedim birden bu cadı'nın işi gücü insanlarımı lanetlemekti
"Galiba öyle " Diyen Luciferla başımı salladım aklıma gelenle
"İlk olarak o evimde gördüğüm diğer ruhta mı lanetli " Dedim başını salladı.
"Evet gürkan ve damla benim ordaki arkadaşlarım onlarda bir bebeğe lanetli cadı jasmin yüzünden " Dedi anladım anlamında başımı salladım
"Peki bu cadı jasmin nerede bulup lanetten kurtulabilirsiniz" Dedim
"Onu bilmiyoruz nerede nasıl saklanıyor bir bilgimiz yok" Dedi
"Sen daha yeni içimden geçenleri ve rüyalarıma girebildiğini söylemiştin başka güçlerin varsa tabi diğer lanetli lerinde vardır cadı jasmini bulmanız daha kolay lanetten de kurtulmanız " Dedim olumsuzca başını salladı.
"Bu imkansız gücümüzden cadının haberi bile yoktur olsa güçlerimizi almak için bizim peşimize bile düşebilir neyse hadi cadı jasmini bulduk diyelim onu anca prenses nota yok edebilirmiş " Dedi norada kimdi?
"Prenses Nora kim? " Dedim derin bir nefes aldı
"Prenses Nora evren kraliçesinin kutsadığı cadı jasmin'in en güçlü düşmanı benim ise lanetimi kaldıracak mühürlü" Dedi daha ne kadar şaşırabilirdim ki
"Ee bu kız niye birşey yspmıyor o zaman deyin bir zahmet seni lanetten diğerlerini de cadı jasminden kurtarsın " Dedim yani haksız mıyım? Ofladı ben ona bakmaya devam ederken o derin bir nefes alıp sıkıntıyla
"Prenses Nora cadı jasmin'in elinde ve yıllarca kayıp " Dedi
"Siktir" Diye bir kelime ağzımdan çıkınca o bu tepkime güldü
Lucifer dan...
Tepkisi bana kendimi hatırlatınca güldüm
"Bende ilk duyduğumda bu tepkiyi vermiştim " Dedim yani kim duysa aynı tepkiyi verirdi.
"Normal değil mi bu tepki kız cadının düşmanı ve yıllardır onun elinde kız kesin ölmüştür " Dedi haklı yani başımı olumsuzca sağa sola salladım.
"Yaşadığını biliyoruz " Dedim
"Yaşadığını biliyorsanız kızı buldunuz" Dedi yine olumsuzca başımı sallayınca
"O zaman bulmak üzeresiniz" Dedi yine olumsuzca başımı salladığımı görünce
"O zaman yaşadığını nerden biliyorsunuz be münnecimmisiniz " Dedi güldüm bu kız niye bu kadar komikti ki
"Münnecim değiliz prenses Nora daha bir haftalık bebekken kaçırılmış bizim sonradan gelen güçlerimiz varken onun doğuştan gücleri varmış annesini korumak için mi veya çok üzülmemesi için mi ne bilincsizce büyülemiş ve kraliçe elenora yıllardır derin bir uykuda eğer prenses ölmüş olsaydı kraliçe de ölmüş olurdu ama prenses yaşıyor ki kraliçe hala uykuda " Dedim ben susunca şaşkınca bana bakıp
"Vay anasını küçüçük bebeğin yaptığına bak" Dedi valla öyleydi
"Peki kayıp prensesi nasıl bulacaksınız? " Dedi bilmiyorum der gibi başımı sallayınca oda öylece yere bakmaya başladı
"Bilge kaan araştıracak bakalım " Dedim
"Bilge kaan'da kim " Dedi doğru merak etmesi doğal birşeydi.
"Bilge kaan bizim yani lanetli ruhların en bilgelisi " Dedim
"Anladım ama birşey soracağım bu kayıp prensesin sadece annesi mi vardı yani babası falan varsa aramadı mı kızını belki babası bulmuştur " Dedi
"Babası ve bir abisi var ama ne yazık ki onlarda bulamıyor prensesi " Dedim başını salladı
"Peki o kral oluyordur büyük ihtimal onunla bir olup arayın prensesi sizde güç var onda da bir sürü asker bir ihtimal belki bulunur prenses " Dedi bu daha önce neden bizim aklımıza gelmemişti ki ama gelse de kral bizimle işbirliği yapmak istemezdi üstelik kızının bir lanetli ruha mühürlü olduğunu bilse ne olurdu acaba
"Kralın bizimle pek işbirliği yapacağını sanmıyorum" Dedim
"Neden ki kral diye burnu havada birimi? " Dedi bu kızda ki düşünceler neden böyleydi ki güldüm
"Hayır lanetli ruhlardan pek hoşlanmıyor " Dedim başını salladı
"Peki ya kızın abisi yani prens belki o sizinle iş birliği yapabilir sonuçta kardeşi " Dedi valla şu kızdaki akıl hiçbir lanetli ruhta yoktur benim aklıma niye gelmediyse
"Bak bu benim aklıma neden gelmedi ki prens key ile dostuz belki bize yardıme edebilir " Dedim güldü
"Güzel olduğum kadar akıllıyımda canısı " Diyen sibelle güldüm
"Şu egonu çekte yüzünü görelim " Dememle ikimizde kahkaha attık ilk defa bir insanla iyi anlaşıyordum garipti.
"Bu arada annem için özür dilerim normalde böyle birşey yapmaz yani oyuncaklarımı candan veya başka bir yerden atmaz " Dedi gülümsememi durdurup Sibel'e baktım
"Sibel annende birşeyler var " Dedim benim sözlerimle öylece bana baktı ardından
"Annem biraz gariptir ama sonuçta anne yani hangi anne cocuğunun odasında garip bir bebek görünce atmaz ki" Dedi
"Konu beni dışarı atması değil bak sen eve taşınacağında sen evde bir enerji veya değişik birşey hissettin mi" Dedim başını hayır anlamında sağa sola salladı
"İşte sen hissetmedin ama annen hissetti temizliğe geldiğiniz gün olsun bu geldiklerinde falan evde bir enerjinin dolaştığını hissetti ailenin geldiği gün yattığın odanın kapısı bir güçle kilitlendi dün gece yanında yatarken kapının önünde renkli bir ışıkların yandığını hissettim sonra ışıklar kaybolunca odadan çıkmak istedim ama çıkamadım seni koruyan bir güç benim dışarı çıkmamı engelledi sonra bir ayak sesi duydum ama kimin olduğunu bilmiyorum kapıyı açmak istedi ama başaramadı sonrada hızlı adımlarla uzaklaştı " Dedim kaşları çatıldı
"Annemde nasıl bir gariplik var bilemem ama benimde kafamı kurcaladı bu dediğin zamanında samet içinde çok karşı çıkmıştı samet benim en yakın arkadaşım ve bu kafenin sahibi neyse samet bize geldiğinde annem iyi olurdu ama o gittiğinde bana hep bağırıp cağırır ondan uzak durmamı söylerdi baktı uzak durmuyorum karışmayı verdi sonra da yakın arkadaşıyla beraber o arkadasının oğlu keremle tanıştırdılar beni ilk arkadaştık ardından sevgili olduk ama kerem iki sene önce trafik kazasından öldü " Dedi üzgündü şimdi
"Başınsağolsun" Dedim kerem denilen cocuğun ölmesine üzülmemiştim ama sibelin üzülmesi kalbime bir sancı koyuyor gibiydi
"Sağol " Dedi
"Bu konuları bilge kaanla konuşurum o anneni de araştıracaktı bir bilgi gelirse sana da söylerim " Dedim başını tamam der gibi sallayınca gülümsedim o anda odanın içinde bir portal açılırken sibel şaşkınlık ve korkuyla portala bakarken ben ne olur ne olmaz diyerek bebeğin içinden insan formundan çıkıp sibelin önüne siper olunca sibelden
"Bir oha " Sesi geldi buna sonradan gülmek için aklımın bir köşesine yazıp portaldan geçen damla ve gürkanla rahatlayıp sibelin önünden çekildim ama rahatlığım gürkan'ın
"Lucifer ruh emiciler ruhlar diyarına saldırmış kral ve prens key zor durumdaymış key bizden yardım istiyor hemen gitmeliyiz" Dedi ben onu başımla onaylayıp sibel' e dönerken sibelden
"Bende geleyim size çok yardımım dokunur demesini beklemiyordum bu kız salaktı...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |