
Günler hızla akıp gidiyordu Poyraz'a alışmıştım gün içinde mutlaka villanın üst katına çıkıp hem villanın içini hem bahçeyi araştırıyordum burdan kaçmanın bir yolunu bulmak zorundaydım
Eğer kaçabilirsem polise giderek Poyraz'ı da kurtarabilirdim
Aslında kurtulma şansımız pek yoktu ama öyle ya da böyle bu adam bizi bırakmayacaktı ya savaşarak ölecek yada bok yoluna gidecektik
Şu zamana kadar hayatım için hiç savaşma fırsatım olmamıştı her zaman biri benim yerime karar vermişti bu tabuyu yıkamalı güçlü bir kadın olmalıydım
Fatma abla önüme çay koyunca irkildim
"Ne düşünüyorsunuz Banu hanım"
"Bana sizli bizli konuşma Fatma abla Banu diyebilirsin"
"Emin misin"
"Hanım olmadığım kadar eminim hemde"
Ben gülümseyince Fatma abla da gülümsedi
"Sana bir şey soracağım ama bana düzgün cevap ver"
Fatma abla tedirgin olunca derin bir nefes aldım tahmin ediyordu bazı şeyleri tabi
"Ne zamandan beri burda çalışıyorsun"
"Yaklaşık iki yıldır"
"Poyraz hakkında bir şey biliyor musun"
"Bilmiyorum"
"Aramızda kalacak söz veriyorum"
"Gerçekten bilmiyorum hem böyle sorular sorduğunu Baran bey duyarsa iyi olmaz canını seviyorsan böyle şeyler sorma"
Kaşlarım çatıldı
"Bu adam ne ki herkes ondan korkuyor"
Kapı çalınınca korkuyla sıçradım
(Göt korkusu adlı çalışmaya hoş geldiniz efendim)
Fatma abla yerinden kalkıp kapıya yönelince bende hızla kalktım sanırım hapishaneme dönsem iyi olurdu
Kapı açılma sesiyle adımları mı hızlandırdım ama kaçmak ne mümkündü
"Bekle"
Sesini duyunca durdum yakalanmıştım bide az önce atıp tutuyordum
Arkamı dönerek bana doğru yürümesini izledim önümde durup elinde ki poşeti bana uzattı
Göz ucuyla poşete bakıp
"Bu nedir Baran bey"
"Senin için hırka aldırdım"
Sanki hırka isteyen olmuştu ya
"Gerek yoktu ben Poyraz'ın hırkası..."
"Al"
Sert sesiyle bir kaç adım geriye attım
Ne kızıyon yapramm
Elinde ki poşeti alıp yüzüne baktım göz kırpmadan bana bakıyordu
Boğazımı temizleyip
"Teşekkür ederim"
"Sana makyaj malzemeleri almamı ister misin"
Kaşlarım havalandı
"Gerek yok makyaj yapmaya gerek duymuyorum sade de Poyraz beni beğeniyor"
Kasıldığını görünce minik adımlarla geriledim Baran gözlerini kapatıp bir süre sonra açtı
Bana dikkatle bakıp
"Ben yine de aldıracağım"
Ben sessiz kalınca
"Başka bir şeye ihtiyacın var mı"
"Şey aslında hamile kalmamak için aylık korunma iğnesi vurulmam gerekiyor sanırım benden bir yeğen istemezsiniz"
Baran efendinin kaşları çatıldı bir süre sessiz kaldı
"Bu konuyu araştıracağım bu villadan bir sene boyunca çıkman yasak"
Sanki bir sene sonra izin verecekti de konuşuyor pislik
"Hamile kalırsam bebeği aldırmam size bir yeğen yaparım valla sonra uyarmadı demeyin"
"Odana çekilebilirsin Banu"
Patla inşallah hamile kalırsam kesinlikle bebeğe kıyardı o yüzden dikkat etmek zorundaydım hamile hamile burdan kaçmak imkansız olurdu
El mecbur dediğini yaparak alt kata doğru yürümeye başladım
Odanın önüne gelince kapıyı çaldım koridor boyunca kameralar vardı izlediğine emindim
Poyraz'ın sesini duyunca içeriye girdim
Poyraz elimde ki poşete bakınca
"Hırka almış Baran bey"
Poyraz'ın kaşları çatıldı
"Ne alâka"
"Senin hırkanın modaya uygun olmadığını düşünmüş herhalde"
"Onunla mı karşılaştın"
"Evet hatta bir kaçış planı bile yaptım ama Baran engeline takıldık"
"Nasıl"
"Hamile kalmamak için iğne olmam lazım dedim bir sene boyunca burdan çıkışın yok dedi sanki sonra adrese teslim edecekte gerçi edecek ama tahtalı köye teslim edecek"
Poyraz şaşkın gözlerle bana baktı
"Ölümden kolay bahsediyorsun"
"Çok kez düşündüm aslında ama sonra baktım günahım çok bir günah daha eklemeyeyim dedim bünye ordan alışık yani"
Poyraz onaylamayan bakışlarını bana atıp
"Sen uslanmazsın"
"Beni uslandır diye gelmedim zaten si..."
"Tamam tamam anladım"
Yavaş yavaş benim açık sözlüğüme alışıyordu
Umursamayıp poşete hiç bakmadan çekmecelerin birine koydum Poyraz'ın hırkasını giymeye tabiki de devam edecektim
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |