
Akşam yemeğini yiyince koltuğa yaslandım zaten yapacak bir şey yoktu
Kapı çalınınca bakışlarım kapıyı buldu Poyraz gel diye seslenince Fatma abla içeriye girdi bakışları ikimiz arasında gezip bende durdu
"Baran bey sizi bekliyor Banu hanım"
Kaşlarım çatıldı Poyraz'a döndüm Poyraz boş bakışlarla Fatma ablaya bakıyordu
Tekrar Fatma ablaya dönüp
"Neden"
"Bilmiyorum kendisine sorar sınız"
Poyraz'ın bir şeyler söylediğini anlayınca ona baktım
"Bir şey mi söyledin"
"Dikkatli ol"
Başımı yukarı aşağı sallayıp sıfır kollumun üzerine uzun bir tişört giyip Poyraz'ın hırkasını giyindim
Fatma ablayı takip ederek üst kata oturma odasına çıktım
Baran efendi rahatça yayılmış içkisini yudumluyordu geldiğimizi hissedince bize doğru döndü
"Sen çekilebilirsin Fatma hanım"
Fatma abla odadan ayrılınca bakışlarımız kesişti
Beni baştan aşağıya hiç acele etmeden süzdü
"Sana yolladığım hırkaları beğenmedin mi"
Aslında hiç bakmamıştım
"Yok bu hırka beni daha iyi sarıyor ben biraz fazla üşürüm de"
"Kalın da aldım ama sanırım bakmamışsın"
Boğazımı temizleyip
"Beni neden çağırdınız"
"Sabah bir hemşire gelecek aylık iğneni vurulacaksın"
"Anladım"
Beni villadan çıkarmak yerine hemşire çağırıyordu zengin olmanın gözünü seveyim iki yetime yardım et desen etmez ama işi düşünce hemşire doktor ayağına getirebiliyordu
Bir süre sessizlik oluşunca kendimi rahatsız hissettim
"Otur"
"Şey ben odama dönsem"
"Otur dedim"
Ondan en uzakta ki koltuğa oturdum
Bakışları mı elime çevirip fazlalık derileri yolmaya başladım
"Fatma hanım" diye bağırınca korkuyla sıçradım bakışlarımı yüzüne çevirdim
Bana bakıp
"Korkuttum mu"
Yok canım ne korkması azıcık ödüm bohuma karıştı
Başımı yukarı aşağı sallayıp sessizliğimi korudum
Fatma abla gelince
"Bize türk kahvesi yap nasıl içersin Banu"
"Zahmet etmeyin ben içmesem de olur sonra uykusuzluk yapıyor"
Baran'ın ters bakışlarını görünce
"Orta şekerli" diyebildim
Suratsız mendebur bakışıyla bile insanı hizaya sokuyordu
"Bir tane de sade kahve Fatma hanım"
Fatma abla gidince yine ellerime döndüm
"Üvey kardeşinin sana tecavüz ettiğini biliyorum"
Tükürüğüm boğazıma kaçtı öksürmeye başladım Baran ayağa kalkıp yanıma doğru yürümeye başlayınca avucumu göstererek onu durdurdum sırtıma vurmasına bile tahammül edemezdim
Baran bey yerine oturup bana bakmayı sürdürdü
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum Baran bey" diyerek ayağa kalktım zaten bildiğim şeyleri duymak istemiyordum
"Eğer istersen ona zarar verebilirim"
Sinirli bakışlarımı Baran'ın yüzüne çevirdim
"Bu işe karışmanızı istemiyorum"
Baran oturduğu yerde kasıldı
"Otur"
"Sizin sorununuz ne Baran bey"
Baran ayağa kalkıp hızla yanıma gelip kolumu kavradı kolumun açısıyla ah diye inledim
"Seni düşündüğüm için söyledim ama değmezmiş"
Kolumu kurtarmaya çalışırken boş elimle onu ittirmeye başladım ben ittirince kolumu daha fazla sıkmaya başladı
Diğer kolumu da yakalayıp beni durdurdu
Yüzünü yüzüme yaklaştırınca başımı geriye çektim
"Canımı yakıyor sunuz"
"Bana bir daha baş kaldırmamanı söyledim"
Gözlerim dolup kalbim korkuyla atmaya başladı
Belki de beni öldürecekti kim bilir
Ne zaman ağlamaya başladığımı bilmiyorum ama gözyaşlarım yanaklarımı ıslatarak boğazımdan aşağıya doğru akmaya başladı
Baran'ın siniri biraz geçince kollarımı bıraktı
Bir süre gözlerimi kapatıp açtım elini yüzüme doğru getirmeye başlayınca kolumu yüzüme getirip kendimi koruma iç güdüsüyle yüzümü kapattım
"Lanet olsun" diyerek benden uzaklaştı
Adım sesleri durunca kolumu çekip yere bakmaya başladım
Fatma abla gelince
"Kahveleri geri götür Banu hanımı odasına indir"
Arkamı dönüp Fatma ablaya baktım oda şaşkın gözlerle bana bakıyordu
Hızla yanına giderek yürümeye başladım Baran Efendi'nin yüzünü görmek dahi istemiyordum
İçerde kendi kendine söylense de cehenneme kadar yolu vardı
Fatma ablayı beklemeden alt kata doğru yürümeye başladım
Hızla odanın önüne gelip gözyaşları mı sildim
Kapıyı çalınca kapı açıldı bunu beklemediğim için şaşırdım Poyraz yüzümü inceleyip
"İyi misin"
"Değilim ama konuşmak istemiyorum" diyerek yatağa girdim örtüyü başıma kadar çekip biraz sinir boşalması yaşadım
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |