25. Bölüm

Ben şaka söylemiştim ama Poyraz aralıklarla da olsa da sabaha kadar beni bırakmamıştı

Enerjisi bittikçe getirdiğim kurabiyeler den yiyerek güç toplamış beni becermişti

Sabaha doğru yine bacaklarımı okşayınca eline vurdum

"Hani sabaha kadar sevişecektik pes mi ettin"

"O koca kazık sana girip çıksın seni de görelim Poyraz bey"

Poyraz kahkaha atınca göz devirdim arkamı dönüp popomu kucağına verdim beni iyice kendine çekip popomu kucağına yerleştirdi

Neyse ki iç çamaşırı mı giyiyordum

Uykuya dalmak uzun sürmemişti Poyraz dan erken uyanınca kendimi ona sürtmeye başladım Poyraz mırıldanınca gülümsedim

Kulağıma yaklaşıp kulak mememi ağzına aldı ve ısırdı

"Uslu dur yoksa kazık geliyor"

Kulağımı kurtarıp hızla yataktan indim kırıtarak yürümeye başlayıp

"Gel o zaman" diyerek banyoya girdim ve kapıyı açık bıraktım

Sıcak suyu ayarlayıp altta ki çamaşırı çıkardım

Suyun altına girip her yerimi ıslattım popoma atılan şaplak ile ufak bir çığlık attım

Poyraz saçımı kavrayıp beni cama doğru yasladı ve sabahın enerjisini o şekilde atmış olduk ama bacaklarım artık tutmuyordu

Poyraz beni yıkadı ve banyodan çıktık

Üzerimi giyinip saçımı kuruttum

Fatma abla dan kahvaltı istemiştim çünkü gerçekten acıkmıştım

Poyraz gülerek yüzüme bakıyordu

"Kurt gibi açım yemek gelmezse seni yiyebilirim"

"Hmm o zaman yemeye kazıktan başla"

"Olur" diyerek Poyraz'a dil çıkardım

Poyraz derin bir nefes alıp arkasına yaslandı

Kapı çalınınca kalkıp açtım Fatma abla dan tepsiyi alıp güzelce karnımı doyurdum

Bir kaç lokma da Poyraz yedirdi sağolsun

Fatma abla tepsiyi almaya gelince onunla üst kata çıktım

Birlikte sohbet ederek mutfak işlerini hallettik

"Fatma hanım" diye kükreyen Baran efendi'yi duyunca ikimizde irkildik

"Ben gidip bakayım"

Başımı sallayıp onayladım ama yine de fazlasıyla sesi kızgın geliyordu o yüzden mutfaktan çıkıp merdivenleri tırmanmaya başladım

Baran efendinin bağırma sesleri kulağıma dolunca bir şeylerin ters gittiğini anladım

Hızla kapının önüne geldim ve içeriye baktım Baran'ın elinde silah görünce gözlerim büyüdü

Korksam da kapıyı açtım

Baran'ın gözleri beni bulunca şaşırdı

Fatma ablanın önüne geçerek

"Ne yapıyorsunuz Baran bey"

"Seni ilgilendirmez Gazel odana dön"

"Silahı indirin"

Fatma abla ağlıyordu ve benim de gözlerim doluydu

Silahı indirip beline takınca rahat bir nefes aldım

"Sen çıkabilirsin Fatma hanım"

Fatma abla kapıya doğru giderken onu izledim gerçekten çok üzgündü üzgün bakışlarla bana bakınca gözleri mi kapatıp açtım iyi olduğu mu anlaması için kapıdan çıkınca gözünü kırpmadan beni izleyen Baran'a döndüm

"Sorun nedir Baran bey"

"Bilmeni gerektiren bir şey değil"

Bir şey anlatmayacağı kesindi o yüzden Fatma ablayı sıkıştırmak daha mantıklıydı

"O zaman odama döneyim"

"Bekle"

Yanıma doğru yürümeye başlayınca korkuyla geri adım atmaya başladım

Duvara çarpınca durdum

Önümde durup

"Her şeyi merak etmek başını belaya sokmaktan başka bir işe yaramaz Gazel o yüzden işlerime burnunu sokma"

"İnsanların canını keyfinizce yakamaz sınız Baran bey"

Baran kolumu kavrayınca acıyla tısladım

"İstediğim herkesin canını yakarım"

Gözlerimin dolu olduğunu görünce elini gevşetti ve gözlerini kapattı bir süre sonra gözlerini açıp bana baktı ardından gözleri dudaklarıma kaydı

Hızla bir hamle yapsa da başımı yana çevirip dudaklarından sıyrıldım

Depinmeye başlayıp

"Bırakın beni ne yapıyorsunuz Baran bey"

"Seni istiyorum"

"Saçmalamayın ben kardeşinizin koynuna giriyorum onunla sevişiyorum"

"Bundan sonra onunla değil benimle seviş"

"Saçmalamayın bırakın beni"

Beni duvara sıkıştırıp öpmeye çalışınca bacak arasına tekmeyi geçirdim acıyla iki büklüm oldu ve yere diz çöktü

"Lanet olsun bunun bedelini ödeyeceksin"

Hızla yanından geçerek kendimi villanın dışına attım

Poyraz'ın yanına bu şekilde gidersem sanırım kıyamet kopardı