27. Bölüm

27. Bölüm

Dilek Bayraktar
sessiznota

1 hafta sonra

 

Kendimi biraz yorgun hissediyordum o yüzden genellikle uzanıp kitap okuyor ya da resim yapmaya çalışıyordum biraz düzeltmiştim ama Poyraz hâlâ benimle uğraşıyordu

 

Koltukta uzanırken Poyraz yanıma geldi bacaklarımı aralayıp üzerime çıktı hafif tebessüm ederek gözlerine baktım eğilerek dudaklarını dudaklarıma bastırdı

 

Karşılık vererek dolgun dudaklarını dudaklarımın arasında ezdim sulu şekilde öpüşürken birden kapı çalındı Poyraz hızla üzerimden inerek yan tarafa oturdu

Bende oturunca gel diye seslendi

 

Fatma abla içeriye girip bize baktı tek kişilik tepsiyi görünce kaşlarım çatıldı

Yemek neden tek kişilikti?

 

"Hayırdır Fatma abla Baran bey bizim yemeğimiz den mi tasarruf etmeye başladı"

 

Fatma abla tepsiyi masaya koyunca dönüp bana baktı

 

"Baran bey akşam yemeğinde ona eşlik edeceğinizi söyledi"

 

Kaşlarım çatılmış şekilde Poyraz'a baktım gözlerini kapatmış yumruğunu sıkıyordu

Tekrar Fatma ablaya bakıp

 

"Sen önden çık ben birazdan geleceğim"

 

Fatma abla odadan çıkınca tekrar Poyraz'a döndüm

 

"Sakin ol dediğini yapmazsak her şey çok daha kötü olur"

 

Poyraz gözlerini açıp bana döndü

 

"Gitmeni istemiyorum"

 

"Bende istemiyorum ama ne yapayım bilmiyorum sana zarar vermesinden korkuyorum"

 

"Benim için korkma ben ölsem bile burdan mutlaka kaç kendini teslim etme"

 

Ellerimle yüzünü kavrayıp

 

"Teslim olmak gibi bir niyetim yok ama asilik yaparsam beni daha fazla zorlar ben başımın çaresine bakarım beni düşünme"

 

Poyraz gözlerime şefkatle bakıyordu

 

"Bilmiyorum"

 

Dudağına bir öpücük kondurdum ve ayağa kalktım gardroba yürüyüp Poyraz'ın hırkasını aldım üzerimde uzun bir elbise vardı zaten

Kapıya doğru yürüyüp arkama baktım Poyraz boş duvarı izliyordu

 

"Ben iyi olacağım merak etme"

 

Başını salladı

Odadan ayrılıp merdivenleri çıkmaya başladım üst kata gelince derin bir nefes alıp mutfağın yolunu tuttum Fatma ablayı görünce yanına yürüdüm

 

Eline bir kaç şey alıp

 

"Beni takip et lütfen"

 

Başımı sallayıp salata tabağını elime aldım çünkü başka bir şey yoktu yemek odasına girince Baran efendiye hiç bakmadım salatayı masaya yerleştirdikten sonra Baran'a baktım

 

"Beni çağırmışsınız"

 

Keskin bakan mavi gözleri sanki beni delip geçecek gibi bakıyordu tüylerim diken diken olmuştu

 

"Neden tabak taşıyorsun Gazel"

 

Buda ismimi öğrendikten sonra hep Gazel demeye başlamıştı

 

"Bana Banu diye seslenirseniz sevinirim. Boş durmaktansa bir tabak getireyim dedim"

 

"Benim emirlerim dışında hareket etme ve sana nasıl seslenmek istiyorsam o şekilde seslenirim.

Otur şimdi"

 

İtiraz etmeyi çok istesem de edemedim alt tarafı bir yemekti

Çaprazında ki sandalyeye oturdum

 

"Sana yolladığım makyaj malzemelerini neden kullanmıyorsun"

 

İfademi boş tutarak

 

"Sevmiyorum açıkçası"

 

"Ben seni çağırınca yap"

 

Ya sabır ona neydi acaba

 

"Yemeğe başlayabilir miyim"

 

"Elbette"

 

Hızla çorbamı içerken boğazıma kaçtı bir an önce yiyip kaçayım derken hakkın rahmetine kavuşuyordum az kalsın

Önümde ki suyu alıp dikledim biraz sesli olunca Baran'a baktım boğazıma bakıyordu

Suyu indirip masaya koydum

 

Hırkayı iyice üzerime sarıp çorbamı bitirdim Baran'a fazla bakmıyordum yemek bitince Baran'a baktım

 

"Ben kalkabilir miyim"

 

"Tatlı yemeyecek misin"

 

"Yok kilo aldım zaten akşam akşam yemeyeyim"

 

"Senin için dansöz kıyafeti alacağım benim için oynamanı istiyorum"

 

"Bu mümkün..." Değil

 

Sözümü tamamlayamadan

 

"Seni bir senelik satın aldım Gazel bana karşı gelme ve bir an önce bana alışmaya çalış"

 

"Benden zor şeyler beklemeyin"

 

"Tüm o erkeklerin önünde kıvırırken halinden gayet memnundun benim için olunca mı istemiyorsun"

 

"Mecburdum"

 

"Bana da mecbursun işte"

 

"Yapmayın"

 

"Odana dön"

 

Ayağa kalkıp yüzüne bakmadan odama indim

Poyraz yemeğine hiç dokunmamıştı

Yanına oturup kaşığı elime aldım

 

"Neden yemedin"

 

Poyraz çocuk gibi omuz silkince derin bir nefes aldım

Kaşığı doldurup ona uzattım

 

"Aç ağzını"

 

Poyraz omuz silkince kaşlarım çatıldı

 

"Çocuk gibi davranma aç hadi"

 

Poyraz'ın inadı tutmuştu bir kere

Kaşığı tabağa koyup elimle yanağını sıktım dudakları öne çıkınca bir öpücük kondurdum

 

"Aç güzel dudaklarını hadi"

 

Tekrar kaşığı doldurup ağzına götürünce bu sefer gözlerime bakarak ağzını açtı yavaşça kaşığı ağzına yolladım

Bu döngü bir süredevam etti onun aç kalmasına gönlüm razı gelmezdi yemeği bitirince beni kucağına alıp yatağa taşıdı

 

Yanıma uzanıp beni de kucağına çekti

 

Bölüm : 04.11.2024 02:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...