
Geçmişin peşini asla bırakmazdı acılar, pişmanlıklar , ve bir çok acı . Sen istersen üstünü ört hatırlama ama illaki bir gün bunlar senin içinde bulunan zerreden tekrar doğacak aynı bir zümrüdüanka gibi.
Kolumdan tutup beni kendine doğru çekti Barlas.
- İyi misin?
Kafamı salladım Barlas ,Alper'i kolundan vurmuştu. Onun yanına gitti yüzüne sert bir yumruk vurdu.
- Bu sana son şans vermem olsun , bir daha ıskalamam .
- Beni öldürmediğine seni pişman edicem.
- Geçmisinden hiç mi ders almıyorsun lan sen ha !
- Sana geçmişi iliklerine kadar yaşatıcam.
Bunları söylerken gözleri beni buldu sinirden kıpkırmızı olmuştu elini yaraya bastırıyordu . Acıdan suratı ne kadar buruşsada belli etmemek için direniyordu.
- Mehpare'ye bir kere daha dokunursan o seni parça parça yaparım .
Barlas elimi tutup beni oradan çıkardı.
Ben kendimi tutamayıp ağlamaya başladım çaresizdim korkuyordum ben neler yaşıyordum hayat kurtaran benden çok uzaktım arkamda kanlar içinde bir yaralı bırakıyordum ve büyük bir sır'ın içinde bir piyondum.
- Mehpare iyi misin? Bir şey mi oldu sana zarar mı verdi yoksa o piç niye ağlıyorsun?
- Hayır, gidelim lütfen
Kafasını sallayıp Dinçer ,Barlas ve ben arabaya doğru gittik .
- Belinay nasıl?
- İyi abla o merak etme .
Kafamı sallayıp başımı cama çevirdim. Yağmur yağıyordu her bir damla cama çarpıp tekrar aşağıya düşüyordu . O damlalar o kadar sert vuruyordu ki sanki birilerinden intikam almak için ama acıtmadan yapıyorlardı peki ya biz intikamsa en acılı olanı en çok zarar vereni yapıyorduk.
Ben bunları düşünürken eve gelmiştik.
Arabadan indiğimde kapıda biraz durdum ve yağmış yağmurun ıslattığı o toprak kokusunu içime çektim ve biraz rahatlamak istedim . Başımın dönmesi ile gözlerim karanlığa kendini bıraktı.
- Abi, uyanıyor
- Başından açılın da nefes alsın
- Oh , çok şükür Rabbim
Gözlerim ışıktan açılırken kulağıma gelen seslerle yavaş bir şekilde gözlerimi açtım gözlerim o köyü ve bir o kadar da derin olan gözlerle karşılaştı.
- İyi misin?
- Hıhı
- Mehpare hanım izninizle kan alıyım belki de hayırlı bir bayılma dır.
Herkes gülmeye başladı. Barlas ve ben gözlerimizi birbirimzden kaçırdık imkansızdı bunu ikimizde biliyorduk.
- Yok degildir sadece yoruldum .
- Öyle deme kızım hadi inşAllah.
Tufan Bey bir şey bilmediği için seviniyordu ama böyle bir şey imkansızdı.
- Bakın tabi belki de küçük Çakırbeyli geliyordur.
Barlas'ın dediği şeyle gözlerim kocaman açıldı şaşkınlıkla gözlerimi ona çevirdim.
- Ne ?
Kan alındıktan sonra odaya dinlenmek için çıktım ve kendimi bütün yorgunluğun sırlı rüyaların karanlığına bıraktım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 11.44k Okunma |
914 Oy |
0 Takip |
18 Bölümlü Kitap |