Kanlı elbise

Duygular'ın istemsiz hareket etmesi ya bizi bir uçuruma ya da gül bahçesine götürür ben nereye gidiyorum bilmiyorum ama sanırım duygularım beni Barlas'a götürüyordu. Yatakta bunları düşünmekten uyuyamıyordum . Barlas odadan çıkıp duşa girmek için banyoya gitmişti uyumadığımı farketmemişti farketse laf atmadan geçer mıydı ego yığını. Karşılaşmak istemiyordum dün olanlar için soru duymak ve cevap vermek istemiyordum . Banyonun kapısı açıldığında gözlerimi hemen kapattım. Adım sesleri uzaklaşmak yerine yaklaşıyordu ve yaklaşan Barlas'ın o derin kokusunu artık içime dolmuştu ,Yüzümde nefesini hissediyordum. Yüzüme düşen bir tutam saçı yüzümden çekip kulağıma eğildi .

- Uyumadığını biliyorum.

Gözlerimi yavaş yavaş açtım ve Barlas kahkahasını patlattı.

Ben utançtan yatakla bütünleşmiştim.

- Beni düşünmekten uyuyamadığını biliyorum karıcım ama seslenseydin ben seni uyuturdum .

Evet gene başlıyorduk ve yüzündeki o gülüş beni utandırmaya yetiyordu hemen boğazımı temizleyip konuştum

- Ego'nu tatmin edemediğim için üzgünüm ama seni düşünmekten anca kabus görürüm.

- Tabi canım

Gülerek giyinmek için gitti.

- Gıcık işte

- Mehpare duyuyorum.

Hemen elimle ağzımı kapattım dışımdan mı söyledim sabah sabah gerçekten çok iyi başlamıştım.

Duş alıp odaya döndüm Barlas'ın çıktığını düşünerek biraz rahat davranıyordum. Hemen telefonumdan şarkı açtım ve eşlik ederek hazırlanmaya başladım .

- Görünce aşık oldum, gözlerine tutuldum alem ne derse desin le ben sana vuruldum.

Ben şarkıya kendimi kaptırmışken arkadan Barlas'ın sesiyle ona döndüm.

- Mardinli güzel yarım inan sana hayrenım uğruna feda olsun varım yoğum bu canım

Midyatlı güzel yarim inan sana hayranım uğruna feda olsun varım yoğum bu canım.

Sesinin güzelliği ile ona hayran hayran bakıyordum ilk kez duyuyordum onu şarkı söylerken ve sesi beni mest etmişti.

- Sen ve bu ses iki farklı kişilik gerçekten şaka gibi

- Ne sandın doktor hanım biz kalem tutmasak da iyi olduğumuz konular var.

Gülerek odadan çıktı ben de odaya geçip giyinmek için önden diz kapağıma kadar yırtmaçlı kot bir etek aldım üstüne beyaz sade tişört giydim . Beline kahverengi tonlarında bir kemer takip beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı alttan topuz yapıp takılarımı taktım ve kahvaltı için odaya geçtim. Ama kimse yoktu Barlas vardı sadece .

Masaya otururken konuşmaya başladım.

- Herkes nerede ?

- Bugün Çanlı aşiretinin düğünü var oraya geçtiler benim de biraz işim var 2 saat sonra seni alıcam oraya geçicez. Hazır olur musun 2 saatte?

- Olurum sen bana haber ver yeter .

- Tamam karıcım haber veririm .

Gülerek masadan kalkıp gitti bende kahvaltımı yaptım ve hazırlanmak için odaya gittim sabah makyaj yapmadığım için hafif bir makyaj yaptım, elbise olarak düşük kol bordo düz bir elbise giydim saçlarımı maşalayıp topuz yaptım. Ayakkabı olarak aynı tonda stiletto tercih ettim. Kolye ve küpe taktım. Ardından telefonum çaldı arayan Barlas'tı.

Geldiğini anlayıp meşgule attım çantamı alıp adadan çıktım. Evden çıkarken omuzlarıma siyah kabanımı aldım. Merdivenlerin başına geldiğimde Barlas beni farketti ve gözlerindeki o hayran ifadeyle baştan aşağıya beni süzdü. Ben merdivenden indiğimde elini uzattı elimi ellerinin üstüne koydum .

- Bana bu şekilde bakmaya devam edersen geç kalıcaz.

Dediğim cümleyi yeni algılamış olacak ki afallayıp kafa salladı. Ve arabaya geçtik . Araba hareket etmeden Barlas bana döndü arabanın torpidosundan bir kutu çıkardı kutuyu açıp bana döndü içinde ay şeklinde parlayan bir kolye vardı.

- Sana yakışacağını düşündüm.

- Bu çok güzel , teşekkür ederim.

Boynumda ki kolyeyi çıkardım ve arkamı döndüm kolyeyi boynuma takarken nefesi bütün vücüdumun ısınmasına sebep oluyordu . Taktıktan sonra arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bende radyodan şarkı açtım.

- Yandık sevda ocağında hep gül olsun kucağında bu şehrin her sokağında aşkımızın izi kaldı.

Birlikte şarkıya eşlik ettik ve düğün için salona geldik çok büyük ve ihtişamlı bir salondu. Barlas kapımı açtı ve elini uzattı

- Karıcım bu düğüne benimle gelir misin?

Hareketine gülerek biraz boğazımı temizleyip konuştum

- Tabi ki kocacım.

Gülerek salona giriyorduk. Arkadan gelen ses kalbimi hızlandırdı ve hemen arkamızı döndük.

- Barlas!

Arkamızı döndüğümüzde Serra elinde silahla bize bakıyordu.

- Sana dedim seni seviyorum ikinci kadın olmayı da kabul ettim ama sen beni istemedin .

- Serra ne yapıyorsun bırak şu silahı

- Barlas sen benim yerime onu seçtin

Barlas hemen bana baktı gözündeki korkuyu anlıyordum ve ona bir şey olacak diye korkuyordum.

- Serra bırak dedim.

- O ölecek sen de benim olacaksın.

Silahı bana tutup çekti ve o acı ses ama canım acımıyordu sadece ses vardı ve benim gözlerime bakan o koyu kahverengi gözler Barlas'ın gözünde o acı ve yere düşerken çıkan o ses sanki kalbim söküldü beni korumak için önüme geçmişti. Serra silahı atıp hemen kaçtı Barlas'la birlikte yere çöktüm başını dizlerime aldım.

- Barlas , Barlas özür dilerim neden yaptın Barlas lütfen bunu bana yapma bunu kaldıramam ben Barlas aç gözlerini.

Hıçkırarak ağlıyordum bir yandan da ambulansı aramıştım Barlas zor da olsa gözünü açıp konuştu.

- Seni seviyorum

Ve gözlerini kapattı.

- Barlas aç gözlerini aç lütfen.

Bende seni seviyorum...

​​​​

​​​​​