14. Bölüm

Kıskanmak mı?

...
sessizokurmeftun

 

Geçen her zaman açılan bir yaraydı ve bu yaranın geçmesi mi gerekiyordu yoksa, kabuk mu bağlaması ,ikisinde de canın acıyordu ve bu ölmek ile kalmak arasında bırakıyordu.

 

 

Gözlerimi açtığımda üzerimde ki o yorgunluk bana 1 aydır neredeyse yarım yamalak uyuduğumu hissettirmişti. Zor da olsa yataktan kalkıp duşa girdim. Bugün annem için mevlid okutulucaktı duştan çıkıp üzerime siyah kazak ve siyah bol bir pantolon giydim saçlarımı alttan topuz yaptım .

 

- Erken uyanmışsın .

 

Barlas'ın sesiyle ona döndüm . Uykusuzluktan morarmış göz altları, dağınık saçlarıyla bana bakıyordu.

 

- Evet , sabah namazından sonra uyuya kalmışım.

 

- Biliyorum, sen uyuyunca bende biraz uyudum.

 

Barlas lafını bitirip banyo'ya gitti . Bende yatağın üstüne oturup düşünmeye başladım geçen bir ayda neler yaşamıştım canımdan canımı toprağa koyduk , babamla ilk kez o gün sarılıp ağladık ve aramız eskisinden daha iyiydi bu beni biraz şaşırtıyordu ve Barlas, hep yanımda oldu ben onun için neydim ki sadece kağıt üzerinde bir evlilikti peki ya neden di bu çaba ve benim içimde oluşan o his .

 

Ben bunları düşünürken Barlas duştan çıkmış üzerinde bornozu elinde de saç havlusuyla saçlarını kuruluyordu .

 

- Barlas!

 

Seslenmemle kafasını bana çevirdi ve devam etmem için gözlerime baktı.

 

Bende boğazımı temizleyip cümleme devam ettim;

 

- Ben şey diyecektim . Son zamanlarda yanımda olduğun için teşekkür ederim.

 

Yüzünde bir tebessüm oluştu ve yavaş yavaş benim yanıma yaklaştı yüzünü yüzümle hizalayıp elini yüzüme götürdü gözleri yüzümde gezdirdi.

 

- Aaa ! Lafı mı olur karıcım.

 

Karıcımı bastırarak söylemişti hemen kendimi geri çektim ve ayağa kalktım Barlas gülmeye başladı.

 

- Hayır yani kabahat bende ben neden teşekkür ediyorsam sen ve ciddiyet nere-...

 

Lafımı bitirmeden Barlas belimden tutup bedenini bedenime yapıştırdı kalbim hızla atmaya başladı vücudumu sıcak basmıştı nefesini nefesimde hissediyordum gözleri dudağımdayken konuşmaya başladı

 

- Sen benim karımsın ister kağıt üzerinde ister taş ve her zaman yanında olacağım.

 

O her konuştuğunda dudağıma değen o kiraz renkli dudakları daha da nefesimin kesilmesine yetiyordu . Barlas benim bu halime tebessüm edip elini belimden çekti.

 

- Kahvaltıya giderken yüzünü yıka insanlar yanlış anlamasın doktor hanım

 

Gülerek giyinme odasına gitti dediği şeyle daha çok utandım tam banyo'ya girerken kapı çaldı. İçeriye Belinay girdi.

 

- Mehpare , şey ne bu hâl hasta mısın?

 

Bugün utanma kontenjanımı doldurmuştum yeter diye bağırmamak için kendimi zor tutuyorum.

 

- Yok , hasta değilim .

 

- Allah Allah ateşin de yok ama .

 

-Sen yanlış zamanda geldin kardeşim .

 

Barlas'ın sesiyle daha da yerin dibine girdim şuan deve kuşu olmak istiyordum başımı alıp yerin altına sokucam .

 

Belinay gülerek

 

-Pardon ,pardon ben misafirler gelmeye başladı onun için gelmiştim .

 

Cümlesini bitirirken kapıdan çıkıyordu.

 

- Belinay yok öyle bir şey ya.

 

- Çıktım çıktım siz devam edin.

 

Belinay gittiğinde Barlas gülerek odadan çıkmış gömleğinin kolunu düzeltiyordu.

 

Siyah gömlek,siyah pantolon giymişti ve her zaman ki gibi çok yakışıklı gözüküyordu .

 

- Biliyorum çok yakışıklıyım.

 

Dediği cümle düşüncelerimden çıkmama sebep olmuştu.

 

- Ne yakışıklı mı? Ben buradan bakınca sadece ego yığını görüyorum.

 

- Ondan mı gözlerinle yedin karıcım.

 

- Dalmışım seni yemedim niye yiyicekmişim canım üstüme sağlık.

 

Kelimelerim birbirine girmişti hemen cümlemi toparlayıp odadan çıktım.

 

Bahçeye baktığımda neredeyse bütün hazırlıklar tamamdı . Babamlar da gelmişti onların olduğu tarafa gittim

 

- Hoşgeldin baba

 

- Hoşbulduk kızım.

 

Babamın elini öptükten sonra Dinçerle sarıldık. Tufan Bey ve Süheyla Hanım'ın da ellerini öpüp hazırlıklar için yardım ettim .

 

​​​​​​Neredeyse akşam olmuştu ve bahçe tamamen dolmuştu . Hoca geldiğinde bahçeye çıktık ve hocanın duasının bitirmesini bekledik. Ve annem için yemek verdik.

 

Herkesin sesini babam'ın o gür sesi susturdu.

 

- Hepinizden Allah razı olsun. Duâlarınızı eşimden eksik etmeyin. Bugün Çakırbeyli aşireti ile aramızda olan küslük bitmiştir. Bundan sonra düşmanı düşmanım dostu dostumdur bu böyle biline.

 

Ne değişmişti de babam bunları söylüyor yoksa gene mi bir oyun yoksa değişmiş miydi bilmiyorum hep aklımda sorularla bırakıyordu beni. Etrafa bakarken Barlas'ı görmemiştim acaba neredeydi merak edip evin içine girdim. Odalarda Barlas'ı aramaya başladım en son salonda Barlas'ı gördüm ve içeride yabancı olmayan bir ses ile konuşuyordu.

 

"Barlas , ben seni en başından beri seviyorum"

 

"Sana ben de en başında dedim sen ve ben diye bir şey olamaz "

 

"Ne oldu ne değişti ne"

 

" Sen kimsin de bana sesini yükseltiyorsun Serra"

 

" Özür dilerim, özür dilerim bak Barlas kimse bilmez ben seni seviyorum lütfen izin ver"

 

Dedikleri tüylerimi diken diken yapmıştı hemen içeriye girdim. İkisi de beni karşılarında görünce şaşırdı.

 

- Mehpare senin ne işin var burada?

 

Barlas'a sadece bakış atıp Serra' nın karşısına geçip yüzüne tokat attım attığım tokatla elini yüzüne götürüp acıyla inledi.

- Oov!

Barlas'ın sesine aldırmadan,ellerimi saçlarına götürüp kulağına yaklaştım.

 

- Bu yaşıma kadar hiç şiddetten yana olmadım ama ben Barlas Çakırbeyli'nin karısıyım ve benim olana benden başkası bakamaz anladın mı , seni bir daha Mardin'de görürsem seni buraya gömerim üstüne de ev dikerim .

 

Saçlarını bırakıp kolundan kapıya kadar ittim . Bu hareketim onun düşmesine sebep oldu gözlerinde o öfkeyle bana bakıp ağlayarak odadan çıktı.

- Sen beni kıskandın mı ?

Barlas'ın yüzüne yaklaştım aramızda mesafe kalmayana kadar yüzüne yüzümü hizaladım

- Sen benim kocamsın kağıt üzerinde olsa da kocacım.

 

 

​​

 

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

​​​​​​

 

​​​​​​

 

 

 

Bölüm : 16.02.2025 22:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...