Küçük Hisler Büyük Mucizeler Getirir

Gözümü açtığımda Barlas odada kıyafetlerini giyinmiş kravatını düzeltiyordu. Beni görünce bana bakarak

- Ooo uyuyan güzel uyandınız mı ?

Hem uykunun verdiği sersemlik hissi hem de dediği cümlenin saçmalığıyla göz devirdim

- yoo, hâla uyuyorum sen hayal görüyorsun.

- Sabah sabah da ne kadar espiriliyiz Mehpare Çakırbeyli.

Çakırbeyli mi şaşırmıştım şaşırmam sanırım yüzüme vurmuştu.

- Bu kızarmanın sebebi utanman mı yoksa...

Cümlesini bitirmeden yatağa yanıma kadar gelip yüzünü yüzümle hizaladı. Ve cümlesine devam etti.

- Bana aşık mısın?

Vücudum bu dediğiyle baştan aşağıya sıcak basmıştı vücudum bile kaldıramamıştı bu cümleyi sıcağın etkisiyle daha fazla kızarmıştım

Yataktan kalkıp hızla banyonun kapısına gittim kapıyı kapatmadan ona döndüm.

- Ah, Barlas Çakırbeyli senin aşkından ölüyorum.

Cümlemle elimi alnıma koyarak bayılır gibi yaptım ve gülerek kapıyı kapattım Barlas'ın arkamdan kahkaha attığını duydum kendimi kapıya yasladım ve istemsizce gülümsüyordum.

- Bu dediğin bir gün gerçek olucak karıcım.

Barlas'ın söylediği cümleyle gözlerimi kapatıp geri açtım neler diyordu kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu acaba ben bu hissi en son ne zaman yasamıştım. Dışarıdan gelen adım sesleri ve kapının kapanmasıyla Barlas'ın odadan çıktığını duydum hemen aklımdaki düşünceye son verip duşa girip çıktım . Barlas odada olmadığı için acele etmedim dolaptan krem renklerinde omuzları açık bir kazak aldım altına jean pantolon alıp kahverengi tonlarında kemer alıp giyindim . Saçlarımı dağınık topuz yaptım hafif bir makyaj sonunda gold renklerde takılarımı da taktım. Parfümümden de sıkıp odadan çıktım. Herkes masada kahvaltı için oturmuş beni bekliyordu.

- Güzel gelinim günaydın.

- Günaydın Tufan baba.

Herkese günaydın dedikten sonra masaya oturdum ama Tufan babam çok farklıydı yani benimle çok ilgiliydi .

Tufan babam elinde tuttuğu ekmeğe bal ve tereyağ sürüp bana uzattı .

- Güzel gelinim senin kendine iyi bakman lazım demi ne de olsa iki kişisin.

İki kişi mi nasıl yani anlamaz şekilde Süheyla Hanım'a baktım ve yanımda oturan Belinay benim kulağıma eğilip.

- Babam hamile olduğunu düşünüyor ve riskli bir ameliyattan çıktığı için gerçeği söyleyemeyiz annem de böyle uygun gördü idare etmeliyiz.

Başımı Süheyla Hanım'a çevirdim onu onaylamam için bana bakıyordu ve onu başımı sallayarak idare edeceğimi gösterdim o da içtenlikle gülümsedi.

Barlas da durumu anlamış olacak ki hemen lafa girdi.

- Aaa , karıcım sen artık iki canlısın demi iyi beslenmelisin bundan sonra sabahları sana ciğer yedirticem sana da çocuğumuza da kan olsun .

Karşıma geçmiş gülüyordu gülmesine sinir olmuştum çünkü benim ciğer yiyemediğimi biliyordu ve inadına yapıyordu.

Ona imalı bir şekilde gülümseyerek başımı salladım.

Kahvaltı bittikten sonra hastaneye gitmek için arabaya bindim Barlas bugün işleri olduğu için tek gitmiştim tek dediysem arkamda iki araba daha koruma vardı.

Hastaneye geldiğimde kapıda sanki beni bekliyor gibi duran Serra bana bakıyordu sanki beni bekliyordu onu görmemle yüzüm düşmüştü. Yanından geçip odama gittim.

Odama geçip oturduğumda telefonuma baktım Barlastan bildirim vardı mesaja girdim.

" Karıcım, çocuğumuza ve kendine dikkat et"

" Olmayan bir şey var ya ortada nasıl dikkat edebilirim?"

Mesajına cevap verdim ve kahvemden bir yudum aldım bildirim sesi geldiğinde telefonu elime alıp ekrana baktım .

" Olur elbet!"

Mesajına cevap vermedim ama gene kızarmıştım neden bana bunu yapıyordu anlamıyorum . Günün devamında toplantı ve dosyalarla geçmişti yorulmuştum eve gitmek için krem tonlarında olan kabanımı giydim çantamı elime aldım ve odadan çıktım ve kapının orada beni bekleyen Barlas'la karşılaştım.

- Senin burada ne işin var?

-Sende hoşgeldin karıcım.

Dediği cümleye gülmeden yapamadım.

- İyi gelmişsin bu kadar hoşgeldin hadi gidelim çok yoruldum bugün.

Başını sallayıp elimi tuttu hastaneden tam çıkarken Serra' nın tiz sesi arkamızdan geldi.

- Barlas Bey

Arkamızı döndüğümüzde Serra koşar adımlarla bize geliyordu. Onun geldiğini gören Belinay da arabadan inip yanımıza geldi belli ki sevmiyordu onu .

- İyi akşamlar Barlas ııı Bey .

Gözlerimi devirmeme sebep oluyordu içimde oluşan öfkeye engel olamıyordum sanki inadına yapıyordu.

Barlas sert ve soğuk bir ses tonuyla cevap verdi.

- Buyurun Serra hanım.

- Şey akşam müsaitseniz eğer hastane ile ilgili biraz konuşabilir miyiz tabi yemek yerken.

Barlas bana baktı sinirli bir şekilde Barlas'ın elini sıkmıştım . Bunun üstüne Barlas'ın yüzü gülümsedi ve Serra'ya döndü.

- Eşimle zaman geçiricez eğer bir şey olursa hastanenin başhekimiyle yani karımla konuşabilirsiniz .

Suratı düşmüştü Belinay sırıtıyordu .

- Abicim hadi gidelim ne de olsa yengem artık iki canlı yorulmuştur.

Belinay'ın dediğiyle Serra resmen çökmüştü arkamızı dönüp arabaya gittik. Barlas arabayı sürerken bana bakıp gülüyordu. Anlamadım ama o da bir şey söylemedi. Eve geldiğimizde Belinay koluma girdi .

- Şu Serra'yı hiç sevmiyorum ya . Abimde gözü var.

Gülmeye başladım tam içeriye girerken kolumu Belinay'ın tutmasıyla durdum.

- Mehpare senden bir şey isteyebilir miyim?

- Tâbi ki canım

- Bu akşam dışarı çıkmama yardım eder misin?

- Dinçer mi gelecek

Utanarak başını önüne eğdi.

Gülerek onu onayladım. Ve içeriye geçtik üzerime rahat şeyler giyip yemeğe oturduk yemekte Tufan Bey'in yoğun ilgisi altında yemek yedim. Yemekten sonra çay içerken Belinay'ın bana kaş göz işareti yaparken gördüm ve söze girdim.

- Barlas benim canım künefe istiyor.

​​​​Barlas başını şaşkınlıkla bana çevirdi .

- Ne istiyor ?

- Künefe ne de olsa iki kişiyiz ya .

Barlas anlamaz şekilde bana bakmaya devam ediyordu .

- Oğlum, hadi götür gelinimi istediği yere.

- Şey Belinay da bizimle gelebilir mi ?

- Gelsin kızım.

- Hıh , şimdi anlaşıldı künefe aşkı.

Gülerek evden çıktık biz arabada beklerken Belinay Dinçer'le görüştü. Bu sırada Barlas bana baktı ve gülerek konuşmaya başladı

- Sen bugün beni mi kıskandın .

- Ne zaman ?

- Sinirden elimi morarttığında .

- Ne kıskanması ya sadece o kadını sevmiyorum senin için üzgünüm ama egonu tatmin edemiyeceksin.

Tam bir şey söylüyecekken Belinay geldi eve geçtik. Dinçerle görüşemiyorduk dikkat çekmemek için Barlas ve Dinçer bir plan halindelerdi ama bilmiyordum.

Eve geldiğimizde hemen duşa girdim üstümü değiştirip yatağa uzandım Barlas yanıma geldi hiç bir şey söylemeden sadece yaklaştı yaklaştı ve elini belime götürüp beni kendine çekti nefesini yüzümde hissediyordum ve nefes alamıyordum kalbim hızla atmaya başladı vücudumu sıcak basmıştı .

Başını saçlarıma götürüp derin bir nefes aldı ve kulağıma fısıldadı

- Kalbinin sesini buradan duyuyorum, yüzün kıpkırmızı ve bana baktığında nefesin kesiliyor. Şimdi söyle kıskanıyor musun?

Dediklerinin etkisinden çıkmaya çalıştım ama o bana bu kadar yakınken yapamadım gözlerimi kapatıp yutkundum .

Aynı şekilde kulağına eğildim.

- Egon ve sen muhteşem bir ikilisiniz.

Gülerek geri çekildi .

- Göreceğiz karıcım.

- İyi geceler Barlas Çakırbeyli

- İyi geceler Mehpare Çakırbeyli

Gülerek yatağa uzandım ve içimde bilmediğim bir hisle uyumaya çalıştım ve kendimi karanlığın boş ve bir o kadar da sessiz bir ortamına bıraktım.

​​​​​​

​​​​​​

​​​