Önüne gelen her ihtimal sonunu hazırlayan bir intikam

Hayatta belki çok büyük hatalar yapmıştık ama arkamızdan ailemiz kapatmıştı her sonun bir sonucu olmalıydı peki bunun sonucu neydi ne yaşayacaktım sonumu görememekten ilk kez bu kadar çok korkuyordum.

Arabaya binip hastaneye doğru gitmeye başladık. Ağzımızı bıcak açmıyordu sadece ağlıyordum pişmanlık,korku, endişe her şey benim üstüme geliyordu nefes alamıyordum.

Hastaneye geldiğimizde Barlas arabayı park etti arabadan inmek üzereyken Barlas kolumdan tuttu;

- iyi misin?

Kafamı salladım ve arabadan indik hastaneye Tufan Ağa'nın odasına gittik .

İçeriye girdiğimizde Tufan Ağa uyanmıştı. Barlas babasının yanına gitti ellerini tuttu

- Babam çok şükür iyisin.

- İyiyim oğlum gelinimiz olmasaydı şuan kalo mezarlığında görüşücektik .

Gözleri benim gözlerimi bulduğunda içten gülümseyerek

- Varolasın güzel kızım

Bende gülümsemesini karşılık vererek

- Geçmiş olsun Tufan Bey

- Annen anlattı olanları , Barlas hallettiniz mi ?

- Hallettik baba kanun katında karım sen gelince de Allah katında olacak.

- İnşAllah oğlum , ama Alper'in amacı neymiş?

Barlas bana baktı;

- Mehpare ile evlenmek istiyormuş Civan Ağa ona veriyordu biz nikahı yapmasaydık.

- Bu nasıl olur bize verdiği sözden nasıl caymaya kalkar .

- Bunları sen buradan çıkınca konuşalım baba.

Aradan geçen saatler sonunda Tufan Ağayı eve çıkardık.

Belinay yanıma geldi ;

- Abla Dinçerle konuştun mu ?

- Yok hayır konuşmadım

- Abla ya baban ona bir şey yaparsa

Dediği şeyle neye uğradığımı şaşırdım doğru Dinçer neredeydi ya ona bir şey yaparsa .

Hemen odadan çıkıp Dinçer'i aramadım.

Çaldı, Çaldı ve en sonunda açtı

- Dinçer , neredesin ablacım.

- Abla babam biraz sinirlendi ama bizi merak etme Belinay'a da söyle ben onu arıyıcam .

- Dinçer'im dikkat et birtanem kendine

Telefonu kapatıp Belinay'a döndüm

- İyiymiş güzelim merak etme arıycakmış seni .

Sarıldım ona ağlamaya başladı. Süheyla Hanım yanımıza geldi.

- Güzel kızlarım , hep birbirinizi böyle koruyun .

- Mehpare kızım Tufan baban evliliğin gerçek olmadığını bilmiyor ona göre davranalım sana Barlas'ın odasını hazırladım Barlas ile birlikte kalacaksın ama için rahat olsun sana zararı olursa onu ben kendi ellerimle öldürürüm.

- Teşekkür ederim Süheyla Hanım

- Bu arada kızım hocayı çağırttı Tufan hafi hazırlanın bunu da halledelim.

Başımı sallayıp odaya çıktım odaya girdiğimde kocaman ihtişamlı biryatak odası karşıladı geneli gri tonlarındaydı. İhtişamlı büyük taşlı bir avize vardı ebeveyn banyosu vardı ve giyinme odası vardı odaya baktığımda bir taraf siyah , gri ve lacivert takım elbiseler vardı sayılabilicek derecede de tişört vardı.

Bir diğer tarafta sadece bana ait olduğunu düşündüğüm çeşit çeşit elbiseler vardı

Hemen duşa girip üzerimi giyinmek için odaya gittim odanın kapısı arkamdan açıldı. Gelen Barlas'tı

- Iııı şey hoca geldi de bende duşa giricektim

- Anladım hazırlanıp geliyorum.

Hemen yönünü banyoya çevirip girdi . Bende beyaz üzerinde mor küçük çiçekleri olan uzun bir elbise giydim saçlarımı kurutarak alttan topuz yaptım ayağıma orada duran beyaz terlikleri giyip aşağıya indim oturma odasına geçtiğimde Tufan Bey ve diğer herkes oradaydı

- Güzel kızım benim gel otur

Eliyle işaret ettiği yere oturdum elinde beyaz şık bir motifi olan şal ile Süheyla Hanım geldi

- Bu benim annemin bana yaptığı başörtüydü kızım müsaden olursa bunu takmak isterim .

Kafamı salladım ve açıp başıma koydu

- Çok güzel oldun Mehpare

Belinay'a teşekkür ettim.

Barlas siyah gömlek siyah pantolon giymişti . Karşısında beni gördüğünde uzun süre bana baktı gözlerimi kaçırarak önüme döndüm Barlas müsade isteyerek yanıma oturdu

- Barlas da geldiğine göre başlayalım

Hoca nikahı kıymaya başladı. Konu mehire gelmişti.

- Gelin hanım ne istersin mehir

- Bir şey istemem

- Olur mu öyle bir şey kızım

- Göreve atandığı hastaneyi mehir olarak veriyorum

- Ne hastaneyi mi?

Barlas'a dönüp şaşırmış şekilde ona bakıyordum. Herkes hafifçe gülmeye başladı.

Nikah bitip Tufan Bey 'in bizim için hazırladığı yemek için hazırlanmaya başladık .

Siyah uzun taşlı bir abiye tercih ettim altına siyah siyah simlerle renk verilmiş topuklu ayakkabımı giyip saçlarımı sade bir topuz yaptım hafif bir makyaj da yapıp hazırlandım

Barlas siyah takım elbise giymişti saçlarını yapıp yanıma geldi

Baştan aşağıya beni süzdü

- Gidelim mi ?

Kafamı salladım ve girmem için uzattığı koluna girdim .

Yemek için evin bahçesine inmiştik etraf kalabalıktı bütün gözler üstümüzdeydi Tufan Bey 'in açısına girdiğimizde ayağa kalkarak yanımıza geldi

- Talihsiz bir olaydan dolayı gelinimize yeterli ilgiyi sağlayamadık.

Yardımcı elinde tuttuğu kutularla yanımıza geldi ve en üstte duran kutuyu açıp içinde bulunan akıtmayı boynuma taktı seti olan kelepçe ile birlikte.

Süheyla Hanım yanıma gelerek altın kemeri taktı. Ve 10 tane bilezik taktı

Belinay pırlanta set taktı.

Barlas ise gözlerimin içine baktı ve elini boynuma götürerek özel tasarım olduğunu düşündüğüm ay şeklinde olan kolyeyi takmıştı.

Yemek yemek için masaya oturduk yemekten sonra biri çıkıp

- Tufan Ağa akıtılan bu kanı yerde mi bırakıcaz .

- Tabi ki bırakmıyacağız ama şimdi zamanı değil.

Akan her kan bir bedel akan her göz yaşı bir can olacak ...

​​​​​​

​​​