21+

Alaz, Eliz’in çırpınışını izlerken dudakları yırtıcı bir gülümsemeyle kıvrıldı.

Gömleğini omzundan sıyırıp yere attı; dövmeli gövdesi terle parıldıyordu. Pantolonunun düğmelerini tek tek açtı, fermuarı indirdiğinde kalın, damarlı siki dışarı fırladı; dimdik, başı morarmış, zonkluyor, ucundan şeffaf bir damla süzülüyordu.

Eliz’in gözleri korkudan büyüdü.

O şeyin içine gireceğini bilmek midesini düğümledi.

Alaz yatağa çıktı, diz çökerek üstüne abandı.

Bir eliyle Eliz’in çenesini öyle sert yakaladı ki çıtırtı geldi. Diğer eli saçlarını kökünden tuttu, başını geriye yatırdı, boynunu açığa çıkardı. Dişlerini derisine geçirdi; derin, kanayıncaya kadar. Eliz çığlık attı, ama Alaz kanı diliyle toplayıp yuttu.

“Her damlan benim,” diye homurdandı.

İç çamaşırını tek bir hamlede yırttı; kumaş yırtılma sesiyle ikiye ayrıldı. Çıplak, daracık, pembe amı tamamen açığa çıktı. Henüz kimse dokunmamıştı. Alaz başparmağını klitorisine bastırıp sertçe ovuşturdu, sonra iki parmağını birden köküne kadar soktu. Eliz’in sırtı yay gibi gerildi, kelepçeler bileklerini kanattı.

“Çok dar,” dedi Alaz, sesi boğuk ve aç. “Kızlığın benim olacak.”

Parmaklarını çıkarıp kendi sikine sürdü; Eliz’in ıslaklığı ve kendi tükürüğüyle kayganlaştırdı.

Sikinin başını dar girişe dayadı.

“Gözlerime bak.”

Eliz ağlayarak baktı. Gözyaşları yanaklarından çenesine akıyordu.

Alaz tek bir vahşi darbeyle girdi.

Köküne kadar.

Kızlık zarı yırtıldı; Eliz’in çığlığı odayı parçaladı. Kan sıcak sıcak bacak arasından süzüldü, çarşafı koyu kırmızıya boyadı. Alaz durmadı; hemen acımasız bir ritim tutturdu. Her vuruş daha derine, daha sert. Yatak gıcırdıyor, kelepçeler şıngırdıyordu.

Bir eliyle Eliz’in boğazını sıktı; nefes alamıyordu.

Diğer eli klitorisini eziyor, çekiştiriyordu.

“Çığlık at,” diye emretti dişlerini sıkarak. “Bütün gece seni böyle sikmek için bekledim.”

Eliz’in vücudu ihanet etti. Acının içinde zevk kıvılcımları patlıyordu. Kalçaları istemsizce Alaz’a doğru kalkıyordu. Amı sikini sıkıyor, emiyordu adeta.

Alaz hızlandı. Ter damlaları Eliz’in göğsüne, yüzüne düşüyordu.

Elini boğazından çekti, yerine meme ucunu yakaladı, tırnağını batırıp çevirdi. Eliz tekrar çığlık attı.

“Boşalacağım,” dedi Alaz boğuk bir sesle. “İçine boşalacağım. Seni tamamen benim yapacağım.”

Eliz panikle yalvardı: “Lütfen… içime değil… hamile kalırım…”

Alaz karanlık bir kahkaha attı.

“İşte tam da bunu istiyorum.”

Ve boşaldı.

Sıcak, kalın iplerle Eliz’in rahminin en dibine fışkırttı. Dölü o kadar yoğundu ki geri taştı, kanla karışıp çarşaflara aktı. Alaz hâlâ içinde gidip gelirken son damlaları da sıktı.

Çekildiğinde Eliz titreyerek yatıyordu.

Alaz sikini Eliz’in karnına, göğüslerine sürdü, kalan dölleri oraya boşalttı. Sonra başını bacak arasına gömdü; kanlı, döllü amını yalamaya başladı. Dilini içine soktu, kendi dölünü ve Eliz’in kanını emdi.

Eliz inledi; hem iğrenmeden, hem zevkten.

Alaz doğruldu, sikini Eliz’in ağzına dayadı.

“Aç.”

Eliz ağlayarak açtı. Alaz boğazına kadar soktu, öğürdü, gözlerinden yaş geldi. Alaz saçlarından tutup sertçe sikmeye başladı ağzını; salyalar çenesinden, göğüslerine akıyordu.

İkinci kez boşaldı; bu kez ağzına.

Döl burnundan aktı, Eliz öksürdü, boğuldu.

Alaz çekildi.

Eliz’in yüzüne, saçlarına son damlaları sıktı.

Kelepçeleri açmadan önce eğildi, kulağına fısıldadı:

“Bu sadece ilk turdu, Eliz.

Sabaha kadar içinden çıkmayacağım.

Her deliğine boşalacağım.

Ve her boşaldığımda adımı bağıracaksın.”

Kelepçeleri açtı.

Eliz’in kolları cansızca düştü.

Alaz ayağa kalktı, pantolonunu çekmedi.

Kapıya yürüdü, kapıyı kilitleyip geri döndü.

“Şimdi sıra arkanda.”

Eliz’in gözleri korkudan büyüdü.

Ama vücudu,

utanarak da olsa,

tekrar ıslanmaya başlamıştı.

Çünkü Alaz Demirkan sadece sikmiyordu.

İnsan ele geçiriyordu.Ve Eliz,

artık tamamen onun olmuştu.