34. Bölüm

34. Bölüm

Güler
sevimlikiz

Arabamla, Kara'nın gönderdiği o tatlı mesajın verdiği karmaşık duygularla mücadele ederek yolda ilerliyordum. Ancak aynalardan gördüğüm o siyah araç, bütün romantik düşünceleri söküp attı. Alaz'ın adamları. Bir aydır beni takip ediyorlardı. Bu yüzden ne Kara'nın yemeğine gidebildim ne de normal bir hayat yaşayabildim.

Lanet olsun! Kara, tam da bu akşam beni bekliyor.

Onları atlatmam gerekiyordu. Beni bekleyen kişi, bensiz korkardı.

Tam hızlanmaya hazırlanırken, telefonum çalmaya başladı. Kara.

"Sırası mı şimdi, Kara ya!"

Reddettim, ama ısrarla tekrar aradı. Son bir haftadır peşimdeydi. Bir hafta önce görevim olduğu için yemeğe gidememiştim. Artık açtım.

"Ne ısrarla aradın be, Kara! Şu an meşgulüm!"

"Güzelim, ne yapıyorsun? Bir sesini duyayım dedim. Merak ettim."

"Şu anda seninle konuşamam. İşim var!" Arabayı keskin bir viraja soktum.

"Ne oldu? Biri seni rahatsız mı ediyor? Söyle hemen, halledeyim."

"Hayır, Kara! Kimse beni rahatsız edemez! Kendi başımın çaresine bakarım!"

"Onu biliyorum, kahraman. Ama kahramanlık yapma! Sen bana lazımsın. Neredesin? Sesin gergin geliyor."

"Hiç vazgeçmeyeceksin, değil mi?"

"Hayır. Artık değil."

Arabayı birden hızlandırdım, keskin manevralarla arkamdaki aracı atlatmayı başardım. Takipçileri atlattıktan sonra, gizli bir sokaktan güvenli evime ulaştım.

İçeri girdim. Ev, basit ama sıcaktı. Köşede, televizyon izleyen silueti gördüm.

"Eliz, gülüm! Nasılsın?"

Eliz, hızla bana döndü. Yüzü, bir çocuğunki kadar saf ve incinmişti. Gözlerinde sürekli bir korku vardı. Bana baktı ve gülümsedi. Eliz artık içine kapanık ve paranoyak olmuştu. Fazla konuşmazdı, ama beni görünce sevinirdi.

"Ben iyi... hıhı, iyi!" diye yanıtladı, sesi kırılgan ve tekrarlayıcıydı. Çocuk gibi olmuştu.

"İyi olmana sevindim, güzelim."

O, benim gizli yalanımdı. Herkese, özellikle de Alaz'a karşı korumaya yemin ettiğim savunmasız kızdı. Çok acı çekmişti.

"Ben hıhı... sadece seni özledim... evet, özledim!"

"Ben de seni özledim, fıstığım."

Eliz’in yüzü aniden buruştu.

"**O zaman neden gelmedin? Hıhı! Ben çok korktum! **Yalnız olmak hıhı, çok korkunç!****"

"Üzgünüm, güzelim. İşim vardı, biliyorsun."

Eliz, yatağın yanından elime yapıştı. Gözlerinde yalvaran bir ifade vardı.

"Hiçbir şey senden önemli değil! Evet, kimse senden önemli olamaz! Unuttun mu? Bana bir söz verdin! 'Seni her şeyden koruyacağım!' diye..."

Gözlerim doldu. Haklıydı.

"İyiki sen varsın, Aşkın Abla. İyiki sen varsın."

Bir yıl önce... O gün, telefon gelmişti: Eliz intihar etmişti. Hastaneye koştuğumda ameliyattaydı. O ameliyathane kapısının önünde beklerken, hep kendimi suçladım. Onu koruyamamıştım.

Neyse ki, ameliyat başarılı geçmişti.

"Allah'a şükür, ölmedi!"

Eliz'i odaya aldılar. Yanına girdiğimde, iki gün sonra gözlerini açtı.

"Nasılsın, güzelim?"

"Ben iyi değil... hıhı, iyi değil."

"Biliyorum, çok korktun."

"Beni koru! Hıhı, beni koru! Onlara verme! Bir daha görmek istemiyorum hıhı!"

Gözlerine baktım. Alaz'ın hapiste bile onu bulacağını biliyordu. Hastanedeki tecavüz, onun son umudunu da çalmıştı.

"**Biliyorum, güzelim. Seni onlara vermeyeceğim. Seni ÖLDÜ göstereceğiz. Sonra sana yeni bir kimlik çıkartacağız."

"Tamam." sesi fısıltı gibi çıktı.

Doktorla konuştum. Herkesi, Alaz dahil, Eliz'in intihar edip öldüğüne inandırdık. Raporları değiştirdik. Alaz, Eliz'in öldüğünü duymuştu. Bu yalan, onu korumamızın tek yoluydu. Onu, kendime ait, kimsenin bilmediği bu güvenli eve götürdüm.

"Ev güzel mi, Eliz?"

Eliz etrafına baktı. Gözleri yavaşça parladı.

"Güzel... hıhı, güzel!"

Aşkın, onu kurtarmıştı. Ama şimdi, bu sırrı korumak zorundaydı. Alaz'dan, Kara'dan ve bütün tehlikelerden... Ve şimdi, yemeğe gidecekti. Kara'nın, bu sırrı ortaya çıkaracak kadar tehlikeli olup olmadığını görmek için.

Bölüm : 03.12.2024 02:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...