
Ofisimde, masamın başında oturuyordum. Dünden beri Kara beni sürekli arıyordu, ama telefonunu inatla açmamıştım. Bana nasıl o kadar ağır lafları söyleyebilirdi? Nasıl beni, peşinde erkeklerin dolaştığı, sıradan, kolay bir kadın gibi görebilirdi? O tokatı hak etmişti. Beni çok kırmıştı.
Kapı çalındı ve içeri genç polis memuru Zeynep girdi. Elinde, Kara'nın en sevdiğim dediği renkte, canlı mavi güller vardı.
"Bu ne, Zeynep?"
"Size geldi, Başkomiserim. Teslimatçı, 'Özür dilemek için gönderildiğini' söyledi."
"Kimden?"
Bildiğim sorunun cevabını bekliyordum. Başka kim olacaktı ki?
"Kara Kandemir'den."
Sırtımı sandalyeye yasladım, yüzümde duygusuz bir ifade vardı.
"At gitsin. Ya da senin olsun. Odama o adamdan gelen hiçbir şeyi sokmayın."
Zeynep şaşkınlıkla güllere baktı ama emrimi yerine getirdi. Kara'dan başkası olamazdı, ama kararlıydım. Onu kolay kolay affetmeyecektim. Peşimden koşacaktı, bu gururu kırılan mafya bozuntusu bana acı çekecekti.
Güllerden kısa bir süre sonra, telefonum titredi. Gelen mesajlar, Kara'nın kaydettiğim numarası olan **"GERİZEKALI VARLIK"**tan geliyordu.
GERİZEKALI VARLIK:
AŞKIN, AFFET BENİ! Aptallık ettim. O kelimeler için canım yanıyor.
GERİZEKALI VARLIK:
TELEFONUMU AÇ GÜZELİM! Lütfen bir sesini duyayım. Sesini duymadan delireceğim.
GERİZEKALI VARLIK:
SENİ ÇOK ÖZLEDİM! O kara bakışını, o inatçı gülüşünü, o yasemin kokunu...
GERİZEKALI VARLIK:
SENİ GÖRMEK İSTİYORUM. Konuşalım. Her şeyi açıklayacağım. Gelip kapının önünde bekleyeyim mi?
GERİZEKALI VARLIK:
ÇİÇEKLERİ NEDEN KABUL ETMEDİN? En sevdiğin renk olduğunu biliyordum.
GERİZEKALI VARLIK:
BÖYLE DE YAPSAM, SENDEN VAZGEÇMEYECEĞİM! Ne kadar kaçarsan, o kadar kovalayacağım.
GERİZEKALI VARLIK:
BİR ANLIK ÖFKEYE KAPILDIM! Ne dediğimi bilmiyordum. Lütfen...
GERİZEKALI VARLIK:
KISKANDIM KIZIM, SENİ! Seni kazanamadan kaybettim sandım. O adamın kuzenin olduğunu bilmiyordum.
Elim telefona gitmek istedi ama kendimi tuttum. Ona cevap yazmak, yüz vermek demekti. Ona acı çektirecektim. Bir mafya babası, bir kadının peşinden koşacaktı. O kadar kolay değil. Beni üzdüyse, şimdi kendisi de üzülmeliydi.
Telefonu masaya fırlattım. Gözlerimi kapattım. Kara'nın pişmanlığı, içimdeki öfkeyi besliyordu. Bu oyunda kimin daha güçlü olduğunu gösterecektim.
Koş bakalım, Kara Kandemir. Çok koşacaksın.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 121.3k Okunma |
2.87k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |