52. Bölüm

Alaz Demirk'an, hapishanenin ziyaretçi odasında, tek güvendiği adamı Asaf ile yüz yüze oturuyordu. Gözleri, içinde biriken zehirli öfkeyle yanıyordu.

"Asaf, buradan derhal çıkmam lazım. Dışarıdaki o pisliklerden hesap soracağım. Düşün ki, kardeşim bile bana ihanet etti! Bütün her şeyimi, mal varlığımı elimden aldı. Bir tek sen kaldın."

"Bana bulaşanlardan, benim olanları çalanlardan hesap soracağım. Önce o sürtük Elif'ten. Sonra, hayatımı çalan Aşkın'dan!"

Asaf, abisini sakinleştirmeye çalıştı.

"Tamam, abi. Sakin ol. Ben her şeyi ayarlayacağım. Seni buradan çıkaracağız. Gerekli adamlarla konuştum."

Alaz, yumruğunu masaya vurdu.

"Bir de Selim var! O köpek! Bana 'abi' dedi! Babam onu çöplükten buldu, okuttu, büyüttü, şirketin avukatı yaptı! O ne yaptı? Uçkuru için beni sattı! O pislik kızı sevdiği için bana ihanet etti!"

"Merak etme abi, hepsinden hesabını soracağız. Ama önce çıkış."

Asaf, duraksadı, yüzü karardı.

"Abi, bir de... kötü bir haber var."

"Ne var, Asaf? Patlat artık!"

"Eliz... ölmemiş."

Alaz, bu haberle önce dondu, sonra yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi.

"Vay, sürtük! Ölmedi demek! Demek ki, Aşkın onu saklıyor. Bütün bu komplo Aşkın'ın işi!"

"Ne yapalım, abi? O kızı tekrar mı arayalım?"

"**Aşkın'ı kaçıracağımız zaman, onu da kaçıracağız! Beni kandırmak neymiş görsünler! Kimse beni kandıramaz! O iki kadından da ağır hesap soracağım. **Ölmeyi dileyecekler!****"

"Peki, Kara Bey n'olacak? O da peşimize düşer."

"Onun icabına sonra bakacağım. Şimdi öncelik, içerideki ihanetçiler ve beni satan kadınlar."

Asaf, tereddütle son bir bilgiyi daha paylaştı.

"Abi, Kara Bey ve Aşkın Hanım'ın sevgili oldukları konuşuluyormuş. Hep beraber takılıyorlarmış."

Alaz'ın gözleri nefretle doldu.

"Demek sonunda aşkını aldı, ha? Ama aşkları yarım kalacak! Hiçbiri mutlu olamayacak! Benim her şeyim gitti, onların da gidecek!"

Görüş bitti, Asaf hızla gitti. Alaz, koğuşa döndü ve planını uygulamaya koydu. Basit ama etkili bir plandı: bıçaklanıp hastaneye kaldırılmak. Hastane, firar için hapishaneden çok daha kolay bir yerdi.

Akşam olduğunda, Alaz, koğuşta bir adamla sözde kavga ediyormuş gibi davrandı. Adam, eğitimliydi ve tam anlaştıkları gibi Alaz'ı karın boşluğundan bıçakladı.

Kanlar içinde kalan Alaz'ı, ilk önce revire götürdüler. Ancak burada müdahale edemeyeceklerini anlayınca, durumu ciddi gösterip onu hemen sivil bir hastaneye sevk ettiler.

Alaz'ı ameliyata aldılar. Ameliyat bitti ve onu özel bir odaya aldılar. Kapı açıldı ve içeri doktor kılığında Asaf girdi.

"Tamam mı, abi? Operasyon başarılı geçti."

Alaz, yorgun ama zaferle gülümsedi.

"Tamam, Asaf. Çıkıyoruz! Şimdi intikam zamanı."

Hapishanenin demir kapıları arkasında kalmıştı. Alaz, dışarıdaki kadınlara ve onu satan adamlara kabus yaşatmaya hazırdı.