
Kara, yataktan kalktı ve eğilerek dudaklarımdan öptü. Öpücük kısaydı ama etkiliydi. Ona şaşkınlıkla baktım, o sadece arsızca gülümsedi. Elimle ağzımı kapattım.
"Sen ne yapıyorsun? Ne cesaretle?"
"Kadınımı öpüyorum. Yasak mı, polis hanım?"
"Sen iyi alıştın bu öpmelere, Kara."
"Tiryakinim, kızım. Bağımlılık yaptın bende."
Kara, duş almak için banyoya yöneldi. Aklım, hemen peşinden gitti. Kafamı salladım, bu düşüncelerden arınmak istiyordum.
Ne düşünüyorsun sen, Aşkın? Sapık mısın, kızım?
"Neden? Aşkın, onu çıplak görmek istemez misin?" diye fısıldadı iç sesim.
"Sen sus!" diye kendi kendime söylendim.
"Sen kendini kandır, Aşkın. Onun için yanıp tutuşuyorsun."
"Sapık mıyım ben?"
"İkimiz de sapığız, Aşkın! İstemez misin onun çıplak halini? Şimdi o kaslı vücudundan su akıyordur. Islak saçını reklamlardaki gibi havalı bir şekilde arkaya tarıyordur. O kaslı göğsünü yalamak istemez misin?"
"Sus! Yeter!"
"Ne o? Azdın mı?"
Evet, azmıştım. Bu arsız düşünceler, vücudumu ele geçirmişti. Şu anda kadınlığım cayır cayır yanıyordu, göğüs uçlarım dikleşmişti.
"Kapıdan izlesene!" diye zorladı iç sesim.
"Saçmalama!"
"O zaman yanına gir!"
"Sen iyice arsız oldun!"
"Aşkın, ben diye bir şey yok. Bu senin kötü düşüncelerin."
"Çık kafamın içinden!"
Artık dayanamıyordum. Kapının ucundan baksam ne olurdu ki? Ayağa kalktım, yavaşça yürüdüm. Aralanmış kapıdan Kara'yı izledim. Sırtı o kadar kaslıydı ki, su damlacıkları adeta kaslarının üzerinde kayıyordu.
Onu izlerken, dudağımı ısırdım. Bir elim yavaşça vajinama gitti ve kendimi okşamaya başladım. Diğer elim de göğsümü okşuyordu. Yakalanırsam rezil olurdum.
Ve dediğim gibi oldu. Kara, aniden arkasını döndü ve göz göze geldik. Yüzünde arsız, bilen bir gülümseme vardı. Gözlerim, vücudunun aşağısına kaydı. Penisiyle bakıştık.
"Oha! Ne kadar büyük! O içimin tamamını doldurur..." diye bir düşünce hızla zihnimden geçti.
"Arsız kadın. Bana bakarak mastürbasyon mu yapıyorsun sen?" diye sordu, sesi boğuktu.
"H-hayır! Ben..."
Kara, banyodan çıktı. Hızla yanıma geldi ve beni bileğimden yakalayarak tekrar içeri, duşun altına sürükledi. Duvara yapıştırdı. Bu sefer ben de sırılsıklam oldum.
"Ne yapıyorsun sen!" diye nefes nefese bağırdım.
Kara, beni duvara sabitlemişti, vücudumuz birbirine değiyordu. Soğuk su, tenimizi yakıyordu ama aramızdaki ateş daha sıcaktı.
"İhtiyacını gidereceğim, Ezel Kadın. Bunu istemiyor musun? Vücudun hayır demiyor."
"Ben..."
"Sessiz ol. Konuşma. Sadece keyfini çıkar, Komiserim."
Kara, konuşmama izin vermeden boynuma gömüldü ve ateşli bir şekilde yalamaya başladı. Dili, boynumda ve köprücük kemiğimde geziniyordu. Sonra kulağıma geldi, usulca ısırıp çekiştirdi.
"Bundan sonra benimsin, Ezel Kadın. Seni kimseye bırakmam."
Aşkın, direnme gücünü kaybetmişti. Kara'nın sahiplenici dokunuşu ve kelimeleri, onu tamamen teslim almıştı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 121.3k Okunma |
2.87k Oy |
0 Takip |
68 Bölümlü Kitap |