EkinMT
shesaidhello

Ufak bir iç dökme seansı. ❤️

2023 yılında, Hey Truman'ın kurgusunun üçüncü kez değiştiği süreçte ağır ve yıpratıcı bir depresyonla boğuşuyordum.

İlaçların bile etki etmediği bir dönemdi ve ben zihnimi toparlayamadığım için yazmaya ara vermiştim.

Tuhaftır ki ara verdiğim bölümün yarısında Epikür hakkında yaptığım araştırmadan bir kısım ve 'bunu diğer bölümlerde kullanırım' diye eklediğim bir parça vardı. O da tam olarak altta gördüğünüz yeni bölümden bir kesit.

Bilmiyorum, zaman bize neler gösterir. Fakat bir gün sizlere bu kurgunun çıkış hikâyesini ve şimdiye kadar aldığım tüm notları, taslakları, araştırmaları ve yaşadığım süreçleri içinde barındıran dosyamdan kesitler okutmak istiyorum.

İlkokuldan ortaokula kadar günlük tuttuğum bir öğrencilik hayatım vardı. Ve bir gün eve geldiğimde onların çöpte olduğunu öğrendim. Sonrasında kendimi, içinde bulunduğum durumları yazmak benim için zor oldu. Çünkü en büyük korkularımdan birisi hafızamı kaybetmek. Bu yüzden yaşadığım şeyleri unutmamak ve hatırlanmasını sağlamak istiyordum.

Bu yüzden Hey Truman, bir imkansızlıktan, uzak mesafe ilişkisinden daha fazlasını anlatıyor ve anlatmaya devam edecek. :)

Benimle bu hikâyeye ortak olduğunuz için teşekkür ederim. ♥

. . . . . . .

“Anne, Tanrı’ya inanıyor musun?”

Sırtımı, ahşap karyolanın başlığına dayadım. Gözlerim, annemin bakışları ve pencerenin ardındaki solgun ay ışığı arasında mekik dokuyordu.

Eli, az önce açtığı metal kapı kulpumdaydı. “Evet, inanıyorum.” dedi kaşlarını çatarak. Bakışları çelik kadar sertti. Sanki sorduğum soru hoşuna gitmemiş gibiydi. Ağır adımlarla yaklaşırken ekledi. “Ve sen de inanıyorsun, değil mi?”

Yutkundum. Cevap vermek istemedim. Ama bir şeyler söylemem gerekiyordu. Kollarımı bacaklarımın etrafında kilitleyerek sıkı sıkı sardım. O da yanıma oturdu. Tam anlamıyla değildi belki ama her an kalkabilecekmiş gibi kendini konumlandırmıştı.

Aynı sert bakışlarla bana doğru eğildi. “Nereden çıktı bu soru, Truman?” Sesi normaldi ama alacağı cevaba göre her an değişebilirdi. “Yoksa bugün kilisede bir şey mi oldu?”

Bakışlarımı kaçırdım. “Hayır, olmadı.” diye cevapladım, başımı bacaklarımın üzerine koyarken. “Sadece… “

“Babanı özlüyorsun.”

. . . . . . .

Mesaj : 14.02.2025 16:09 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...