EkinMT
shesaidhello

Hey Truman 24. Bölüm 'Tozlu Ruh Odası' Yayında! (Minik bir alıntı da bıraktım!) ♥

Aşklarım! Yavru kuşlarım! Haftalar sonra tekrardan kavuştuk...! Size Gökalp'i daha iyi analiz edeceğiniz bir bölüm bırakıyorum... Umarım beklediğinize değer... Satır arası yorumlarda görüşmek üzere, seviliyorsunuz! ♥

. . . . . . .

(...)

Ama bir türlü anlamlandıramıyordum. Neydi bu? Gerçekten sevmek mi, yoksa ablamın istemeden kalbime yerleştirdiği o tanımsız duygular mı? Belki de hiçbiri. Sanırım tüm mesele; düşmemesi için orada bulunmak. Bir kaybın daha önüne geçebilmek.

Geçen gün film izlerken; o çok bilmiş tavrıyla baş parmağını kaldırmış ve alnımın ortasına koymuştu. “Hayatta her şeyi kurtaramazsın, benim kahraman kardeşim. Bazen olması gereken şeylerin olmasına izin vermelisin.”

Bunu neden söylediğini biliyordum. Ama yine de içime kırık bir aynaymış gibi saplanmasına engel olamadım. O an fark ettim; ben birini sevmekten değil, onu kaybetmekten korkuyordum. Belki Soley’e yakınlığım da bununla ilgiliydi. Onun varlığı, benim en büyük eksikliğime bir yamaydı.

Peki ben bu yamayı kabullenmiş miydim?

Buna net bir cevap veremem herhalde. Çünkü her şey yolundaymış gibi davranan biri içten içe çok fazla şey saklıyordur. Ve ben o ‘düşersen’i söylerken… ona değil, kendime hatırlatmış olabilirim.

Erich Fromm ‘Sevme Sanatı’ kitabında bununla ilgili “Başka birisine kendime yetmediğim için bağlanıyorsam; karşımdaki benim için cankurtaran olabilir, ama aramızdaki bağ sevgi bağı olamaz.” diyordu. Sanırım ben sevgi kılığına bürünmüş başka bir duyguyu büyütüyorum içimde. Sahip olmaktan korktuğum bir sevginin, can simidine tutunmuş karşılığı belki de.

(...)

. . . . . . .

Mesaj : 18.05.2025 16:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...