
Ey ! teslimiyet , senin adın İslam'dır..."
Her zorlukla beraber elbette kolaylık vardır. Hayat insana her zorluk verebilir, bazen de ansızın mutluluk gelir . Bununla beraber her daim sabır ve şükretmek gerekir.
Allah (c.c) bilmek tanımak , ve O'na ibadet için geldik. Bu dünyadaki en büyük vazifemiz budur .
Ne ile meşgul olursak , o bizi bulur.
Kalbini sadece imana ayıran , sapıklıktan uzak tutan , diline gerçeği konuşturan , musibetler karşısında sabırsızlık göstermeden Allah'a (c.c,) güvenen , güzel âhlak ile âhlaklanan , kulakları ile iyi şeyleri dinleyen ve gözüyle ibret alınacak şeylere bakan kişi korktuğundan kurtulmuş, umduğuna kavuşmuştur. Kulak kendisiyle meşrubat doldurulan huniye benzer . Göz,kalp de olanı belli eder . Kalbine doğru ve güzel şeyleri sokan kişi , hayır üzere devam eder . Tohum sabırla beklerse kayaları aşıp filizlenir . İnsan sabredip tevekkül ederse mükafatı Allah (c.c) 'tandır. Unutulmamalıdır ki ; dünya ve ahiretin mutluluğu gününü gün etmekle değil , gününü mümkün olduğunca İslam ile değerlendirmekle elde edilebilir .
İyi müslüman işte bunu gerçekleştirebilir.
_Vefatından sonra insanların seni ne kadar çabuk unutacaklarını bilseydin , kesinlikle hayatını Allah'tan (c.c) başkasını razı etmek için yaşamazdın..."
Hiçbir vakit yoktur ki ; ilim mütâlaası hüzün ve kederi yok etmesin,ilmi mütâlaa,kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir . İnsanda yüce duygular uyandırır.
Âişe radiyallahu anha şöyle demiştir;
İbadetlerde daimi ve gayretli birini geçmek kimi sevindirecekse günahları terk etsin . Zira siz Allah'ın (c.c.) huzuruna az günahtan daha hayırlı bir şeyle çıkamazsınız. (İbn Ebi Şeybe 13/360 )
İlim şerbetinden ve irfan pınarından kana kana içmeyen kimsenin , cehaletin karanlık dünyasında dolaşması ve batılın uçsuz bucaksız denizinde kulaç atması kadar doğal bir şey yoktur..."
Yaratılmışlara ümidini bağlama
_İnanan bir kişi kimden bekler?
İnanan biri ancak Rabbinden bekler.
Çünkü Allah (c.c) dışındaki herkes beklentilerinizi boşa çıkaracaktır.
"İsteyen de aciz istenen de.."*
{Hacc,73}
_Bu, Allah'ın (c.c)buyurduğu evrensel bir prensip.Yani yaratılanlara herhangi bir şekilde umut bağlarsanız, ister istemez hayal kırıklığına uğrayacaksınız..."
Abdullah İbni Amr İbni As radıyallahu anhümâ şöyle dedi:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim:
"Allah (c.c)ilmi insanların hafızalarından silip unutturmak suretiyle değil, fakat alimlerin ölümü suretiyle alır. Neticede ortada hiçbir alim kalmaz. İnsanlar bir kısım cahilleri kendilerine lider edinirler. Onlara birtakım meseleler sorulur; onlar da bilmedikleri halde fetva verirler. Neticede hem kendileri sapıklığa düşer, hem de insanları saptırırlar."(Buhârî, İlim 34; Müslim, )
İnsan yoktu ve sınır da yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirle sınırlar çizmeye başladı.
Bilki Allah'ın (c.c) sınırları var.
Kalbi dünya sevgisine bağlı bir kimse âhireti nasıl ister ..."
Aslında bütün bu telaş , bir faninin ölümü unutmamasının bir hayat alanıdır.
Hak yolda yürüyenler doğru akide üzere olanlar için Allah'ın (c.c) hazırladığı daimi bir nimet ; mücrimleri de bekleyen elim bir azap vasfedilmiştir. Şüphe yok ki bu dinin merkezinde akîde vardır. Bu sebeple bu ilim , usûlu'd-din (dinin esasları ) olacak adlandırılmış. Muhakkak ki hamd Allah'a (c.c) aittir. O'na hamd eder , O'ndan yardım diler ve günahlarımızın bağışlanmasını O'ndan isteriz. Nefeslerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah'a (c.c) sığınırız.
Rabb'im, göğsümü aç , bana işimi kolaylaştır,ilmimi arttır! Rabbimiz bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma , bize katından bir rahmet bağışla! Şüphesiz sen çokça bağışta bulunansın.
Allah (c.c) kimi hidayete iletirse onu saptıracak yoktur; kimi de saptırırsa onu hidayete iletecek yoktur.
Allah'tan (c.c) başka ilah olmadığına ve Muhammed (s.a.s)'in O' nun kulu ve Rasûlü olduğuna şehadet ederim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.2k Okunma |
779 Oy |
0 Takip |
30 Bölümlü Kitap |