2. Bölüm

Tht 1 Jeyan Kralliği

Esma Gül
sidelyacicegi

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ŞİMDİDEN DESTEĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER🫶🏻🫀


Bundan asırlar önce gökyüzünü bir acı sardı. O acı içini bir feryatla kapladı. Bir çığlığın gölgesinde kalan acı büyük bir patlama yaptı.


"Yardım edin!"


"Durun ne olur çocuğuma dokunmayın durun!"


Jeyan krallığının her köşesinde insanların, çığlıkları kulakları dolduruyordu.


"Kralımız Urağan öldü yeni kralı istemiyoruz!"


İsyancılar saraya doğru ayaklanmışlardı sayıları oldukça fazlaydı ölen kralın tahta geçen oğlunu kabul etmeyen amcası isyancıları körükleyerek saraya yönlendirdi ve onlara engel olmaya çalışan halkı, kadın, çocuk, erkek dinlemeden kılıçtan geçirilme emrini verdi daha babasının acısını yaşayamadan tahta oturalı 1 gün olmuşken amcası isyancıları üzerine salmıştı sadece ona değil masum halkı da katlediyordu.


"Kral Alpagu"


"Söyle Komutan İsfendiyar"


"İsyancılar kadın çocuk demeden tüm halkı öldürüyorlar. Amcanız isyancıları kışkırtıp saraya doğru yönlendiriyor."


Alpagu korkmuyordu yiğit bir savaşçıydı tahta oturduğunda amcasının bir şeyler yapacağını tahmin ediyordu.


"Şimdi dikkatlice beni dinle Komutan İsfendiyar ölsem de bu sarayı ona teslim etmeyeceğim öncelikle kadınları ve çocukları koruyun sığınaklara gönderin ve eli kılıç tutan dövüşmeyi bilen herkesi orduya davet et bizim tarafımızda olanlar bizimle can vermeye gönüllü olsunlar ama olmak istemeyeni de zorlama." Komutan İsfendiyar emri aldıktan sonra askerlere emir verdi neredeyse tüm ordu Kral Alpagu'nun yanındaydı.


"Bırak beni bırak!" Kadın isyancıların kolunu bırakması için çırpınıyordu.


"Sende hiç vicdan yok mu Küçücük çocuktan ne istersin" Saraya sızmayı başarmışlardı Kral Alpagu'nun karısı ve 8 yaşında ki kardeşini esir almışlardı.


"Eeehhh yeter uslu dur çocuk!" küçük kız korkudan titriyordu olayın ne olduğunu bile anlamıyordu yengesi kenarda çığlık çığlığa bağırıyordu isyancı çocuğun kıyafetlerini yırttı.


"Dokunma ona!" Küçük kız, isyancının ellerini vücudunda hissetmişti o kadar korkmuştu ki tepki bile veremiyordu isyancı küçük kızı soyarken üzerinde küçücük bir kumaş parçası kalmıştı yengesi isyancıların elinde feryatla bağırıyordu küçük kız konuşamayacak kadar korkmuştu isyancı kendi kıyafetlerini çıkartmaya başladığında yengesi yalvarmıştı.


"Yapma çocuk o yapma!" İsyancı hareketlerini durdurmadı devam etti lakin tüm vücudu bir anda kaskatı kesildi ve kellesi vücudundan ayrılmıştı kellesinden sıçrayan kanlar etrafa yayıldı Kral Alpagu ve askerleri yetişmişti kurtulan Kraliçe küçük kızın yanına giderek onu sakinleştirmeye çalıştı.


"Vera" Yengesi acı içinde küçük kıza sarıldı Ağabeyi Alpagu, üstünde ki dış kaftanın yakasını çözdü kardeşinin üstünü örttü.


"Hemen sığınaklara gidin Komutan Arat onlara eşlik et" Komutan Arat, Kral Alpagu'nun karısını ve kardeşini yanlarına alarak sığınaklara doğru yol aldı.


"Yiğitlerim, askerlerim amcamın babamın vasiyetini hiçe sayıp halkımın ve benim üstüme salmış olduğu isyancıların kellesini bu meydanda sallayacağız sizden kadınları ve çocukları yaralı olan insanları ve yaşlıları sığınaklara götürmenizi istiyorum ölen halkımızı meydanlarda bırakmayın isyancılara karşı omuz omuza çarpşmak için benimle misiniz!"


"Seninleyiz Kralım!" Askerler kılıçlarını havaya kaldırarak bağırmıştı sokaklara inmişlerdi karşılarına çıkan isyancıları kılıçtan geçiriyorlardı.


🗡


Bir annenin feryadı doldurdu yine tüm sokağı oğlunu korumaya çalışıyordu.


"Yaklaşma seni öldürüm" İsyancı kadının yüzüne pis pis sırıttı ve kadının bedenini baştan aşağı süzüyordu az önce kocasını öldüren isyancı onları da öldürecekti.


"Sen mi öldüreceksin beni" İsyancı ufak adımlarla kadına yaklaştığında arkasında ki oğlunun titrediğini fark etmişti onu ne olursa olsun koruyacaktı.


"Eğer o pis kanlı ellerin oğluma dokunacak olursa seni öldürürüm" kadın dişlerini sıka sıka konuştu adam kılıcını salladığında kadın da ona karşılık vermişti.


"Oğlum kaç" çocuk annesini dinleyerek koşmuştu ama arkasına döndü isyancı annesine tokat atmıştı şimdi de üstüne yürüyordu.


"Anne!" Çocuk annesine koşarken kolundan tutuldu kolunu tutana baktığında bir kız olduğunu gördü gelen kız Jeyan krallığının şifacısıydı yaralıları tedavi etmek için her yeri dolaşıyordu.


"Gitme oraya canım gidelim buradan" Kadın çocuğu kucağına aldı annesi çocuğu alan kadına minnetle bakıyordu.


"Annem" Çocuk hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.


"Annen gelecek yanımıza" Çocuk korkmasın diye yalan söylemişti ama kadın gelebilir miydi bilmiyordu.


"Siz uzakta durun Kraliçe" Arat karşısına çıkan isyancıları öldürüyordu saraya tahmin ettiğinden çok isyancı sızmıştı.


"Korkma benim çiçeğim" Kraliçe, titreyen küçük kıza sarıldı küçük kız hala konuşmuyordu ya da konuşamıyordu.


"Komutan Arat!" Arat arkasına döndü okların hedefinde olan Kraliçe ve Prensese korkuyla baktı.


"Basra soysuz hain!" Basra, Jeyan Krallığının komutanlarından biriydi okunun hedefini ilk önce Kraliçe'ye yöneltmişti.


"O varis doğmayacak" oku atacaktı hedefini belirlemişti tam o anda askerlerin geldiğini görünce oku fırlatamadan arkasına döndü ve koşarak uzaklaştı.


🏹


Şifacı, çocukla birlikte Jeyan ülkesinden çıkmıştı ormanlık alana doğru koşuyorlardı çocukla ne yapacağını bilmiyordu ama o çocuğu asla orada bırakamazdı göl kenarına geldiklerinde çocuk çok susamıştı avucunun içiyle çocuğa su içiriyordu.


"Susuzluğun geçti mi?" Çocuk başını olumlu anlamda salladı.


"Bana adını söyler misin?" Çocuğu rahatlatmaya çalışıyordu.


"Hazer" Demişti küçük çocuk çekinerek Şifacıya doğru yaklaştı ona sarıldı çok korkmuştu ve annesini özlüyordu şifacı tam çocuğun elinden tutmuş gidecekken ağaçların arasından çıkan askerler önlerini kesti kadın çocuğu yere indirip arkasına aldı kılıcını çıkarttı.


"Sizde kimsiniz yaklaşmayın" Hangi Krallığın askerleri olduğunu anlamamıştı askerler kılıçlarını çıkartıp kızın üstüne yürüdü.


"Hazer arkana bakmadan koş!" çocuk dediğini yaparak koşmaya başladı ama arkasına döndüğünde askerin ona tekme savurduğunu gördü duraksadı.


"Hazer, koş ablacım geleceğim yanına!" Çocuk tekrar koşmaya başladı kız çocuğa bakarken bir tekme daha yemişti dengesini kaybetti ve yere düştü.


"Kimlerdensin burası kimin toprakları bilmez misin!" kadın acı içinde karnını tutarken konuştu.


"Jeyanlıyım, Jeyan'da isyan çıktı herkesi öldürüyorlar kaçmak zorundaydık küçük çocuğu korumak zorundaydım asıl siz kimsiniz?" kadın konuşurken acıyla iki büklüm olmuştu boğazına dayanan kılıca baktı ölmek umrunda değildi çocuğun hayatını kurtarmıştı.


"Ben Ledan askeri Ertinay, bu topraklara Ledan'ın izni olmadan giremezsiniz" kadın hayretle komutana baktı Ledan komutanı kendisine bunu nasıl yapabilirdi?


"Sizler Ledan ve Jeyan'ın ittifak krallıklar olduğunu bilmez misiniz bir Jeyanlıya bunu yapmanın bedeli kellenizdir anlaşmayı bozdunuz." Kadın haklıydı ne Jeyan askerleri Ledanlılara ne de Ledan askerleri Jeyanlılara kılıç çekemezdi.


"Jeyanlı olduğunu bilmiyordum" Komutan yaptığı hatanın bedellerini biliyordu ama topraklarına girenin eşkiya olduğunu sanmış ve askerlerine öldürme emri vermişti.


"Kaçan çocuğu bulun kızı ve çocuğu Jeyan'a yollayın" Komutanın konuşmasıyla kadının içine bir korku süzüldü eğer Jeyan'a dönerlerse öleceklerdi.


"Bana ne yaparsanız yapın ama çocuğu Jeyan'a yollamayın isyancılar çocuklara bile acımıyor bu göz göre göre ölüme göndermek olur." Sınır birliğin sorunlusu olan askerin yüzünde bir ifade yoktu yardım etmeyi düşünmüyordu.


OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM GÜNLERDİR BU KURGU İÇİN UĞRAŞTIM HARCANSIN İSTEMİYORUM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER 🫶🏻🫀


Bölüm : 24.07.2024 06:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...