İsfendiyar çatık kaşla karşısında ki komutan Karca'ya bakıyordu. Kendisinden emin bir şekilde karşısında duran komutan İsfendiyar'ın teklifini kabul edeceğine emindi.
"Aldığımız malumata göre Prenses Talia Vera çıkar imiş tahtta" Demişti gülerek, İsfendiyar karşısında olan komutana sinir olmuştu. Onlar kralın ölümüyle sarsılmışken o yüz nasıl sırıtabiliyordu.?
"Kralımız" Derken vurgulamıştı. "Alpagu sefere çıkmadan önce bana bir vasiyetname vermiştir. Vasiyetnamesinde kardeşi Prenses Talia Vera'nın tahtta çıkmasını uygun bulmuştur. Biz de Kralımızın vasiyetini yerine getiririz."
Sırıtan komutanın yüz ifadesi değişmiş ciddi bir ifade ile dinlemişti. İsfendiyar bir an önce konuşmanın bitmesi için tekrar konuştu.
"Senin teklifin nedir." Komutan Karca kısa bir nefes aldı. Konuşmaya başladı.
"Sen Bir kadının tahttı idare edebileceğini düşünür müsün? Bir kadın tahtta oturup ne yapar. Sence bu doğru mudur?" İsfendiyar ellerini yumruk yapmıştı. Prenses hakkında söyledikleri hoşuna gitmemişti.
"Sözlerine dikkat edesin Komutan Karca, küçümsediğin kadın Prenses Talia Vera'dır. Onu bu yaşına kadar tanıyamadın mı?" İsfendiyar hiddetlenmişti. Onun için Vera sadece bir Prenses değildi aynı zaman da kardeşi gibi gördüğü kişiydi.
"Bir kadının Jeyan'ı yöneteceğini mi? Sanırsın. Krallığı batıracaktır. Üstümüze gelmek için fırsat kollayan ülkelerin dikkatini çekecektir. Jeyan'ın yok olmasını mı? İstersiniz. Zannımca tahtta sen çık isterim." İsfendiyar'ı bu sözler öfkelendirmişti. Kılıcını hızla çekti. Komutan Karca'nın boğazına dayadı.
"Benim yıllardır ihanet etmediğim insanlara ihanet etmemi mi? İstersin. Beni büyütüp yetiştiren Kral Urağan'a sadık olduğumu aynı zaman da Kral Alpagu'ya da sadık olduğumu bilmez misin? Eğer bana bu konu hakkında tek kelam eder isen kılıcım sadece boğazına dayanmaz o kelleyi vücudundan ayırır." Sert bir sesle konuşmasına devam etti.
"Prenses Talia Vera da Prenses gibi büyütülmedi. Sen de bilirsin onu nasıl yetiştirdiğimizi. Onu sırf bir kadın diye küçümsersin. Lakin unutma ummadığın taş baş yarar derler."
İsfendiyar kılıcını kınına soktuğunda. Komutan Karca'da odasından ayrılmıştı. Sinirli bir şekilde yere vura vura ilerliyordu.
Sarayda yardımcılar Prenses Talia Vera'nın tahtta çıkacağı için hazırlık yapıyorlardı. Prensesin içinde kuşku vardı. Ağabeyi ona güvenmişti. Onun tahtta geçmesini istemişti. Fakat başarabilir miydi? Kendinden emin değildi. Prenses Talia Vera henüz 17 yaşında idi. Daha öğreneceği bir çok şey olduğunu düşünürdü. Ama buna rağmen pes etmek onun damarlarından hiç bir zaman akmıyordu.
Tahttın olduğu yere geldiklerinde önemli Komutanların ve Feraset meclisinde ki İlbayların da olduğu kısa bir törenle tac yengesi tarafından takılmıştı. Kral Urağan'ın ailesinden bir tek yengesi, yeğeni ve Prenses kalmıştı. Tacı takanın da yengesi olması uygun görülmüştü. O gün kendisine bir söz vermişti. Bu topraklarda canını ortaya koyarak savaşacaktı.
Bir süre sonra tahtın da oturmuş etrafı boş gözlerle seyreden Prenses, kapıda ki askerlerin gelmesiyle düşüncelerinden sıyrılmıştı.
"Komutan İsfendiyar sizinle görüşmek ister." Prenses kaşlarını çatmıştı. Neden direkt gelmiyor da ilk önce asker gönderiyordu?.
"Buyursun" Dedi çatık kaşlarıyla.
"Prensesim" Diyerek hafifçe baş selamı veren İsfendiyar'a hala çatık kaşlarıyla bakıyordu.
"İsfendiyar ağabey neden asker yollarsınız." İsfendiyar hafifçe tebessüm etmişti.
"Çünkü artık Jeyan tahtının sahibi Prenses Talia Vera'sınız"
"Önceden de Prenses idim. Şimdi de öyleyim değişen bir şey yoktur. Her şeyin eskisi gibi kalmasını isterim."
"Siz nasıl uygun görürseniz öyle olsun Prensesim"
"Şimdi söyleyesin gelmenin sebebi nedir."
"Halkın karşısına çıkmanızı istemek için gelmiş idim. Ama bundan önce size söylemek istediğim mühim bir malumat vardır." Prenses pür dikkat İsfendiyar'ı dinliyordu. Başıyla devam etmesini söyledi. Komutan İsfendiyar dün gelen Komutan Karca'nın ona sunduğu teklifi anlatmıştı. Anlatmak zorunda hissetmişti. Çünkü ihanet olayı olursa daha önceden önüne geçmeyi istedi.
Prenses sinirlenmişti. Jeyan komutanı haddini aşmıştı. Elbette cezası olurdu.
"Komutan İsfendiyar bilirsin ki böyle insanlar eninde sonunda hain olurlar. O Komutanı meydana getiresin. Kılıcım ona haddini de hududunu da bildirecektir."
Prenses Talia Vera Mia'ya emir vermiş ve askerlerle birlikte Komutan Karca'nın odasını aramalarını söylemişti. Odasında gizlice saklı tuttuğu bazı şeyler gün yüzüne çıkmıştı. Bir süre sonra Prenses komutanlarıyla meydana gelmişti.
"Jeyan halkı!" Diye seslendi atının üzerinde.
"Ben Jeyan tahtının sahibi Prenses Talia Vera işittim ki halk arasında şahsıma kötü söz edenler olmuştur. Bazılarınız beni kadın olduğum için istemezmiş. Beni istememenize saygı duyarım. Amma velakin beni aşağılamanıza saygı duymayacağım." Dedi ve atının üzerinden indi.
"Getiresiniz" Prensesin emriyle Karca yere oturtuldu.
"Bir zamanlar Jeyan'ın şerefli bir komutanıydı Karca, fakat ben tahtta çıkacağım vakit kendileri Komutan İsfendiyar'a tahtta çıkmasını söylemiştir. Ve beni küçümseyip aşağılar gibi konuşmuştur. Belli ki bir ihanetin peşindeydi. Odasını arattığım vakit Güney de ki krallık ile antlaşma imzaladığını öğrendik. Söyleyesiniz Jeyan halkı bu öfkeniz nedendir. Ağabeyim tahtta çıktığında isyana ortak olmuştunuz. Ben çıktığımda bozgunculuk yapar oldunuz nedir sizin derdiniz."
Prenses sertçe konuştuğunda halktan kimsenin sesi çıkmıyordu.
"İhanet etmeye çalışarak araya ikilik sokmaya çalışan ve benim şahsıma kötü kelam edenin bedeli kellesidir. " Kılıcını çıkardı. Karca'nın gözleri irice açılmıştı. "Affe..." Diyemeden Prenses dönerek hızlı bir hamle ile kellesini kesmişti. Yere düşen kelle ile halk şaşkınlık içerisinde bakıyordu.
"İhanet edenin ahvali budur. Eğer ki ihanet etmeye çalışan olur ise aynen bu şekilde kellesini meydana asacağım." Dedi keskin bir dille halk şaşkınlıktan öyleyece Prensese bakakalmıştı. Bu olay daha önce bir tek Alpagu'nun zamanında olmuştu. Şimdi ise kardeşi aynı şekilde karşılarına çıkmıştı.
"Kellesini meydana asasınız hainlerin sonunu iyi bellesinler. Hainlik yapmaya cüret edenin kellesini gövdesinden ayıracağımı bilsinler." Prenses atına bindi. Halkına son bir kez baktı. Arkasına döndü ve atıyla birlikte ilerledi.2
BEN GELDİM 4 GÜNDÜR. BÖLÜM ATMAYI UNUTMUŞTUM. ATAYIM DEDİM KEYİFLİ OKUMALAR LÜTFEN OY VE YORUM YAPMAK O KADAR DA ZOR DEĞİL DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM.❣️
BÖLÜMLERİ KISA TUTTUĞUM İÇİN BÖLÜM SAYILARI SİZE UZUN GELEBİLİR.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |