Bir Ay ışığı meselesi

"Gidelim artık" dedim , "tamam gidelim" dedi yürümeye başladık hepimiz arabaya bindik.

Eve geldiğimizde annem kapıyı açtı "hoşgeldiniz kuzularım gelin" dedi , "hoşbulduk Burcu teyzem" dedi Barlas

Bodoslama girince göz devirdim hemen gidip koltuğa bıraktım kendimi çok yorulmuştum şu birkaç günde Alparslan da yanıma oturdu.

"Yorgunsun miniğim odaya götürmemi istermisin uyursun" dedi Alparslan kulağıma , "yorgun hissediyorum kendimi beni odaya götürür müsün" dedim.

Dudağının kenarı keyifle kıvrıldı havalandığımı hissettim göz ucuyla incelemeye başladım.

O hep çok yakışıklı ve karizmatik bir adamdı ama yakından daha bir yakışıklı duruyordu.

"İkide bir beni dikizliyorsun Tavşan hanım farketmedim sanma!" dedi , kızarmıştım ne kadar açık sözlüydü böyle!

"Dikizlemiyorum seni sen yanlış anlamışsın" dedim , yüzüme eğildi "ha yanlış anlıyorum yani hm"

"Evet yanlış anladın" , keyifle sırıttı öküz "öyle olsun bakalım" dedi , "öyle zaten" dedim.

Ani hareketle yatağa fırlattı sanki eşya fırlatıyor! "Yavaş hayvan" dedim , kaşlarını kaldırmış bana baktı sırıttı "hayvan olduk şimdide ha?" , "haketmeseydin olmazdın öküz!" Kahkaha attı çok güzel gülüyordu şerefsiz.

Dudaklarımı ısırdım bu hareketim onu çıldırtıyordu bakıp yutkundu "şansını zorlama kadın" dedi.

Sırıttım biraz eğlensem nolurdu ki "zorlarsam ne olur Alparslan" , sinsice sırıttı üzerime eğildi nefesi dudaklarıma çarpıyordu yandığımı hissettim.

"Beni göstermek zorunda bırakma kadın cayır cayır yanarım yandığım gibi senide yakarım Silay!" demesiyle yutkundum.

"Alparslan..." dememle dudakları kıvrıldı "söyle güzelim" dedi , dudakları benimkilere değmesiyle ürperdim bilerek yapıyordu kahretsin!

"Yanmak istiyorsam ne yapardın" dedim , gözleri alev aldı sanki avına bakan bir kurt gibi dudaklarımdan boynuma indi nefesi tenimi yakıyordu.

"Senide kendimle birlikte yakardım Silay şuan yapmak istediğim gibi!" dedi , dudaklarını boynuma değdirmesiyle başımı geriye attım.

Sıcak nefesi tenimi ısıtıyordu geri çekilmesiyle göz göze geldik harelerinde kaybolmuştum.

"Fazla güzelsin ay ışığı" demesiyle tebessüm ettim bana yıllar sonra ay ışığı diyordu çok özlemiştim böyle seslenmesini.

12 yıl önce

Bugün Alparslan'ın doğum günüydü! çok heyecanlıydım vereceğim hediye için ona ay küresi almıştım ama bu sıradan bir ay küresi değildi Alparslan'ın doğum tarihinin ay görünümü olan bir ay küresiydi.

Ay küresi

Anneme dönüp ay küresini gösterdim "Anne bak ay küresi Alparslan'ın doğum günü için aldım ama bu sıradan bir ay küresi değil onun doğum tarihinin ay görünümü olan bir ay küresi aldım" dedim.

Annem elini kalbime koyup tebessüm etti "senin o yüreğin varya yavrum hep böyle merhametli düşünceli kalsın güzel kızım çok iyi düşünmüşsün eminim ki çok beğenir Alparslan oğlum" demesiyle sevinç çığlıkları attım.

"O zaman hemen gidelim ay küresini verelim anne" dememle annem "verelim kızım gel bakalım" dedi , Alparslan'ın evine geldiğimizde zili çaldım.

Çalmasıyla birlikte anında açıldı Merve teyzem kapıda durmuş gülümseyerek bakıyordu "Hoşgeldin Silayım" diyip sarıldı , "Burcum sende hoşgeldin" dedi.

Annemleri kapıda bırakıp Alparslan'ın yanına gittim gülümseyerek bana baktı hemen boynuna atladım.

"Miniğim yavaş ol! beni çok mu özledin güzelim" sırıttım özlemiştim ne kadar her gün görüyor olsamda özlemiştim.

"Hmm düşüneyim" dedim düşünür gibi yaptım , kaşlarını çattı "özlemedin mi Silay" bu haline gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Özledim özledim" keyifle sırıttı öküz , baştan aşağı süzdüm onu çok yakışıklı olmuştu.

Üstünde siyah bir kazan altında siyah pantolon vardı simsiyah olmuştu ona ne giyse yakışıyordu.

Beni baştan aşağı süzüp sırıttı üstümde kahverengi bir crop altımda bej renginde bir etek üstüme krem rengi bir hırka almıştım.

Yüzüme kıyafetime uygun bir makyaj yapmıştım.

Elimi tuttuğu gibi yürümeye başladı "nereye gidiyoruz" dememle dudakları kıvrıldı "terasa" başımla onayladım.

Terasa geldiğimizde demirlere yaslandı aşağıda süzdüğü yetmemiş gibi yine baştan aşağı süzdü.

"Çok güzel olmuşsun Tavşanım" demesiyle yanaklarım alev aldı kızarmıştım! kahkaha attı "elma şekeri" dedi.

Kaşlarımı çattım "ne elma şekeri?" dedim , kulağıma eğildi "yanakların diyorum elma şekeri gibi kıpkırmızı" demesiyle yutkundum.

Geri çekildiğinde ne zamandır tuttuğum nefesimi bıraktım "gözlerini kapat" dedim , "neden gözlerimi kapatmamı istiyorsun?" dedi.

"Alparslan hadi kapa işte gözlerini!" dememle oflayıp gözlerini kapattı eline hediyemi bıraktığımda "açabilirsin" dedim.

Gözlerini açıp hediyeme baktı gülümsedi "sen bana hediyemi aldın" dedi gülümsedim "bugün senin doğum günün senin için birşey almak istedim" dememle gülümsemesi büyüdü "hadi aç" dedim.

Hediyemi açtığında tepkisini merak ettim ay küresini eline alıp baktı "bu sıradan bir ay küresi değil aslında" dedim kaşlarını çattı ​​​​​​"nasıl bir ay küresi peki" dedi.

"Bu ay küresi senin doğum tarihinin ay görünümü olan bir ay küresi" dedim şaşırdı "Sen..." dedi gülümsedim.

Beni kendine çekip sarıldı yüzünü saçlarıma gömdü "Silay bu benim için çok değerli" dedi tebessüm ettim.

"Beğenmene sevindim" dedim , geri çekilip yüzümü elleri arasına aldı "beğenmek ne kelime en anlamlı hediye bu benim için teşekkür ederim ay ışığı" dedi.

Şaşırdım "ay ışığı mı?" dedim , güldü ​​​​​​"evet ay ışığı" kaşlarımı çattım "neden ay ışığı peki" dedim.

"Çünkü sen benim karanlık gecemi ay ışığın ile parlatıyorsun ay ışığı" demesiyle tebessüm ettim çok güzel düşünüyordu onun bu yönünü çok seviyordum.

Şimdiki zaman​​

"Ay küresi hala duruyormu Alparslan" dedim , gülümsedi ​​​​​​"seni bana hatırlatan herşeyi saklıyorum miniğim" dedi.