11. Bölüm
Eylül / Ay Benim Gece Senin / Bir mıknatıs meselesi

Bir mıknatıs meselesi

Eylül
silayelifl

Uzun bir soluklanmadan sonra tekrar kalkıp yürümeye başlamıştık.

Asena sessizliği bozdu "Mıknatıs gibi çekiyoruz belaları" dediğinde Miray kahkaha bastı ​​​​​​"Biz belaya değil bela bize geliyor" dediğinde bu sefer ben güldüm "belaları severim" dediğimde Alparslan güldü "belalı kadın" dediğinde tebessüm ettim bu lakabı sevmiştim.

"Farkında mısınız bu yoldan az önce geçmiştik" dediğinde Barlasa baktım.

Kaybolmuş olamazdık değil mi!

Miran "sanırım kaybolduk" dediğinde Miray "ne diyorsun Miran sen" dediğinde Miran "saatlerdir aynı yoldan gidip geri dönüyoruz" dediğinde sıkıntılı bir nefes verdim.

"Ne yapacağız şimdi" dediğimde bir yandan telefonumla annemi arıyordum.

"Silay ormandayız telefon çekmez" dediğinde Alparslan'a baktım doğru söylüyordu ormandaydık biz telefon nasıl çeksin!

"Bakın sakin olun önce sığınak bir yer bulalım sonra ateş yakarız sabahı bekleriz sabah olunca'da anayola çıkarız tamammı" dediğinde hepimiz Alparslan'ı onayladık ve sığınak bir yer bakmaya başladık.

Hava kararmaya başlamıştı bile kızların yanına gidip ortalarına girdim.

Asena "nerede kalacağız biz ya" dediğinde derin bir nefes aldım.

"İllaki bulucaz güvenin bana" dediğimde kafa sallamışlardı "Silay , Miray , Asena gelin bir yer bulduk" diyen Barlasa koşar adımlarla yanlarına gittim kızlarda arkamdan gelmişlerdi.

Gördüğüm evle gözlerimi kırpıştırdım Barlas'a dönüp "burada kim yaşıyor kimin evi burası" dediğimde "bilmiyorum ama sahibi yok sanırım eski bir eve benziyor" dediğinde şüpheyle eve baktım.

Miran eve doğru yürürken bizde arkasından geliyorduk.

Kapıyı açtığında içeriye girmiştik etrafa bakınmaya başladım duvarlar eski görünüyordu koltuklar , sehpalar , minderler sanırım gerçekten kimse yaşamıyordu.

"Hiçbir şeye dokunmayın" diyen Alparslan'la kaşlarımı çattım "neden" dediğimde "evin sahibi olduğunu düşünüyorum bizi gizlice evine girmiş halde görürse sizce ne olur" dediğinde haklıydı belkide evin bir sahibi vardı!

"Odun toplayacağım sobayı birinin yakması lazım" dediğinde konuştum ​​​​​​"bende geliyorum" dediğimde onayladı ve yürümeye başladık bir yandan da odun topluyorduk.

"Bugün çok korktum" dediğinde ona döndüm "neden korktun" dediğimde derin bir nefes aldı.

"Sana birşey olacak diye o kadar çok korktum ki Silay" dediğinde verdiği cevapla olduğum yere çivilendim sanki yanına gidip elini tuttum.

"Ama olmadı korkma bana birşey olmaz sen varsın yanımda korursun beni" dediğimde derin derin bakıyordu bana "korurum herşeyden herkesten korurum seni" dediğinde tebessüm ettim ve yanağından öptüm o bu hareketine afallarken ben odun toplamaya geri dönmüştüm.

Arkama baktığımda hala şaşkın şaşkın bakıyordu bu haline kahkaha attım "tekrar bir ayı görmek istemiyorsan acele et öküzcüm" dediğim şeyle yanıma gelip odun toplamaya başladı kıkırdadım.

Yeterince toplamıştık "artık dönelim hava kararıyor" dediğinde onayladım birlikte yürürken ayağım taşa takılmıştı ağzımdan küçük bir çığlık firar etti.

Düşeceğim sanarken belime sarılan kollarla tuttuğum nefesi verdim "Sakar tavşanım dikkat etsene" dediğinde hala aynı konumda olduğumuzu farkettim çok yakındık kahretsin olduğumuz konumu fark ettiğinde ayrılmak istemiyormuşcasına geri çekildi.

"Taşı görmedim ben masumum" diyip ellerime teslim olurmuşcasına havaya kaldırdığımda güldü "herşey taşın suçu de tam olsun" dediğinde gülmeye devam etmişti.

"Evet taşın suçu" dediğimde sert bir kahkaha attı "aman çok komik" derken burnumu havaya diktim burnumun ucuna hafif vurduğunda "çok tatlısın" demişti.

Kızarmıştım yanaklarımın pembeleştiğini görünce sırıttı bu haline dil çıkarıp yürümeye devam ettim o ise bu hareketime gülmüştü.

Eve geldiğimizde içeriden "ya kızım ne vuruyorsun acıdı ya" dediğinde kaşlarımı çattım Barlas'ın sesi değil miydi o derken içeri geçmiştik.

Asena "ohh canıma değsin dalga geçmek neymiş gör odun" dediğinde hepimiz gülmüştük Barlas hariç Miran ve Miray ise oturmuş Asenay'la Barlas'ı izliyorlardı ellerinde bir çekirdek ve kola eksikti.

"Sohbetiniz bol olsun" dediğimde Barlas "Seni Allah gönderdi Silay Allah aşkına yardım et" dediğinde düşünür gibi yaptım.

Başımı olumsuz anlamda salladığım'da sabır çektiğine emindim Alparslan Barlas'ın omzuna elini koyup "Allah sabır versin kardeşim" dediğinde ona baktım "Hayırdır öküzcüm şikayetçi misin" dediğimde yutkundu "Tövbe haşa şikayetçi olmak ne haddime tavşan hanım" dediğinde sırıttım ardından sobaya odunları atmaya başladım.

Evet soba yanmaya başlamıştı tam yere oturup ellerimi sobaya uzatıcakken silah sesi geldi.

Korkuyla çığlık attım gözlerim ilk Alparslan'ı aradı iyiydi Allah'ım çok şükür iyiydi diğerlerine baktım Miray duvara sinmiş korkuyla bakıyordu Asenayı ise Barlas arkasına almış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu Alparslan ilk bana baktı iyi olduğumu anladığında derin bir nefes aldı.

Elindeki tüfeği bize doğrultmuş "Evumde ne işinuz vardur da" diyen Amcaya baktım o sırada Alparslan araya girdi.

"Bakın Amca biz buraya kamp yapmaya gelmiştik ama kaybolduk bizde sığınak bir yer olarak burayı bulduk girelim dedik zaten sabaha kadar durup gidecektik" dediğinde Amca düşünür gibi oldu ardından konuştu.

"Nasil kaybolduniz anlatasun hele" dediğinde Alparslan hepsini teker teker anlattı Amca bize bakıp.

"Sizu korkutmak istememişumdur affedesunuz" dediğinde ​​​​​​"Estağfurullah Amca anladık biz seni haklısın evine gizlice girdik" dediğimde tebessüm etti.

"Kusura kalmayun kizum istediğunuz kadar kalabilirsunuz" dediğinde tebessüm ettim.

"Acıktunizmi çocuklar hazırlayayummu birşeyler deyin hele bakayım" dediğinde Asena "Sağol Amca zahmet olmasın" dediğinde Amca sahte bir kızgınlıkla konuştu.

"Ne zahmetu kizum yoldan gelmişsunuz acıkmişsunuzdur"

Barlas "valla Amca güzel olur teşekkür ederiz" dediğinde ona kınayıcı bakışlar attım ne var anlamında baktı göz devirdim.

"Hazur olunca derum gelur yersinuz tamammidur" dediğinde hepimiz onaylamıştık.

Mindere oturup elimi sobaya uzattım Alparslan yanıma gelip "oturabilir miyim miniğim" dediğinde başımla onayladım.

"Korktunmu" dediğinde ona döndüm "korktum ama" dediğimde kaşlarını çattı "ama ne?" derin bir nefes aldım.

"Sana birşey oldu diye korktum aması bu" dediğimde öyle bir bakıyordu ki bakışlarında tutsak olmak istedim çok güzel bakıyordu.

"Korkma miniğim bak birşey olmadı iyiyim" dediğinde tebessüm ettim "Şükürler olsun" dediğimde tebessüm etti.

 

 

 

 

​​​​​​

Bölüm : 10.05.2025 20:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...