14. Bölüm
Eylül / Ay Benim Gece Senin / Sessiz çığlıklar

Sessiz çığlıklar

Eylül
silayelifl

Yağmurun altında ıslanırken soğuktan donuyordum, üşüyordum ama umrumda değildi sahi çektiğim acıların yanında bu soğuk neydi ki..

Ne kadar süre koştum bilmiyorum sadece yürüyordum koşacak halim kalmamıştı ki.. artık yağmur bile acıyordu bana ama en çok canımı yakan da bir kere bile olsun bana haber vermeyişleriydi evet askeri gizli bir görev ama bir mektup bile yollayamazlar mıydı?

Düşüncelere dalmış bir şekilde uçuruma geldiğimin bile farkında değildim kayalıklara oturduğum'da hala telefonum susmuyordu herkes her yerde beni arıyor sanırım..

Telefonumu açıp gelen bildirimlere baktığım'da Alparslan'la olan mesajlarımıza girdim 100 defa mesaj mı atmış o!

Teker teker hepsini okudum.

Öküzcüm: "Silay güzelim aç şu telefonlarımı lütfen silay"

Öküzcüm: "Miniğim endişeleniyorum lütfen"

Öküzcüm: "Güzelim cevap ver Silay nerdesin hepimiz her yerde seni arıyoruz lütfen güzelim cevap ver"

Öküzcüm: "Silay özür dilerim gerçekten özür dilerim lütfen kız ama telefonlarıma geri dön lütfen cevap ver çok endişeleniyorum korkuyorum be güzelim hadi"

Tavşanım: "İyiyim ben sorun yok merak etmeyin beni"

Dediğim de anında çevrimiçi oldu..

Yazıyor..

Öküzcüm: "Silay güzelim arıyorum aç miniğim" dedikten sonra gelen aramayla açtım.

"Silay nerdesin sen güzelim hadi tarif et bana olduğun yeri"

dediğinde istemsizce gülümsedim bu gülümseme yorgun bir gülümsemeydi oysa..

"Alparslan gelme yalnız kalmak istiyorum" dediğimde anında konuştu ​​​​​​"hayır artık yalnız kalmak yok güzelim ben varım miniğim lütfen affet beni hadi Silayım söyle güzelim bana yerini" dediğinde uykum gelmeye başlamıştı esnedim.

"Silay lütfen endişeleniyorum"

"Alparslan neden bana bunca acıyı yaşattınız?" dediğim de "Silay affet özür dilerim güzelim lütfen yerini söyle silay" dediğinde güldüm ​​​​​"uykum var yorgunum Alparslan gelme ben iyiyim böyle" dediğimde ​​​​​​"hayır geliyorum ve sende ben gelene kadar oradan ayrılmıyorsun" dediğiyle tekrar güldüm sinirlerim bozulmuştu!

Benden ses gelmeyince "güzelim iyimisin" dediğinde gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı..

"Silay ordamısın ses ver miniğim!"

"Silay güzelim cevap verir misin" derken ben çoktan gözlerimi kapatmıştım.

Barlasın ağzından

Kahretsin! Kahretsin! Silayı dinlemeyip onunla gitmeliydim! Keşke gitseydim! diye düşünürken Asena "Barlas durur musun artık başım döndü öne arkaya" dediğinde çatık kaşlarla bakmaya başladım.

"Nasıl durayım kardeşim bu haldeyken nasıl durabilirim Asena" dediğimde ellerimi tutup "Silay iyi olacak Barlas inan bana" dediğinde inanmıştım çünkü ona inanmak istiyordum, güvenmek istiyordum artık.

o garip bir şekilde bana iyi geliyor, beni anlıyor, bana güveniyor ve ben ona bir mıknatıs gibi çekiliyorum..

"Barlas Alparslan aradı" dediğinde Mirana baktım "ne dedi Silay nasılmış" dediğimde konuşmaya başladı.

"Alparslan Silaya herşeyi açıklamış, Silay yalnız kalmak istediği için oradan çıkıp gitmiş" dediğinde ​​​​​​"nereye gitmiş lan! nereye gitmiş olabilir kardeşim nerede benim!" derken elimle yüzümü sıvazladım.

"Kayalıklara gitmiş olabilir ne zaman yorgun olursa Silay hep oraya gider" dediğinde Mirana dönüp "bizde gidelim biz niye burada öylece bekliyoruz canı yanıyor oturup bekleyecek miyiz" dediğimde Asena "Silayı tanıyorum Barlas yalnız kalmak istediyse düşünmeye ihtiyacı vardır bırakın yalnız kalsın düşünsün"

"Bilmiyorum Asena bilmiyorum" dediğimde burukça gülümsedi anlıyordu işte beni ne kadar çaresiz hissettiğimi anlıyordu..

Ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüğümde ikisi "nereye gidiyorsun" dediklerinde "bilmiyorum" diyebildim ve çıkıp gittim.

Çıktığım an buz gibi havanın yüzüme çarpmasıyla titredim ve yoluma devam ettim.

Biraz yürüdükten sonra sahile gittim ve banka oturup başımı ellerimin arasına aldım düşünmek yoruyordu beni bitiyordu tüketiyordu..

Alparslan'ın ağzından

Büyük hata yapmıştım, yapmamalıydım, anlatmalıydım ona ama ben sessiz kalmıştım..

Sevdiğim kadını en nefret ettiği şeyle vurmuştum yalanla.. o yalan sevmezdi, nefret ederdi ama ben ona yalan söyleyerek büyük hata yapmıştım..

Haklıydı bana arkasını dönüp gitmekte, bana o kelimeleri demekte haklıydı, ama çok geçti.

Ben düşüncelere dalmışken telefon çaldı arayan kişiye baktığımda Barlas arıyordu açtım ve "Ağa ben büyük hata ettim" dedim ve devam ettim "sevdiğim kadını en nefret ettiği şeyle vurdum ben haklı beni affetmemekle çekip gitmekle o kadar haklı ki ama diyemedim Barlas gizli görev diye diyemedim ama bir mektup gönderebilirdim ona ama onuda yapmadım ben" dediğimde ​​​​​​"senin suçunmuş gibi konuşmayı kes!" dediğinde güldüm bu halde bile güldürmeye çalışıyordu ama nafileydi..

"Ona deseydin görev iptal olurdu ve bütün emeğimiz boşa giderdi Alparslan kendine gel sen hata yapmadın!"

"Bir Türk askerinin yapması gerekeni yaptın sen gizli görev dediler gizli tuttun tutmak zorunda kaldın zorundaydın kardeşim suçlama kendini sakın ama sakın suçlama"

Dediğinde derin bir nefes aldım "ama yüzüme bakmıyor be ağa gözlerini kaçırıyor benden ben hariç her yere bakıyor"

"Barlas ben onun bana olan güvenini yerle bir ettim!"

"Bana birdaha güvenmeyecek, eskisi gibi bakmayacak bana, eskis gibi gülmeyecek lan bana!" derken gözümden bir yaş süzüldü.

Ben ağlamaya alışık değilim, hiç ağlamazdım, hiç ağlamadım hatta ama şuan farklıydı sevdiğim kadın için ağlıyordum..

"Kardeşim seni tanıyorum Alparslan canın yandığı zaman nasıl olduğunu, şuan nasıl olduğunu anlıyorum, biliyorum ama kendini suçlama kardeşim yapmaz zorundaydın bunu elinde olan birşey değildi ki"

"Canımın yanması umrumda mı sanıyorsun umrumda olan tek şey o!"

"Sen söyle Barlas beni affeder mi Silay ona yalan söyleyen bir adamı babasının yaşadığını saklayan bir adamı affeder mi Barlas?"

"Affetmeyecek işte! biliyorum tanıyorum onu beni hiçbir zaman affetmeyecek" diyip telefonu yüzüne kapattım.

Allah'ım nolur affetsin beni, gitmesin benden, ben onsuz yapamam ki, yaşayamam nefes alamam..

Düşün Alparslan düşün nereye gidebileceğini düşün.. kayalıklar!

Kayalıklara doğru gidiyordum belki beni istemeyecek, belki nefretini kusacak ama ne olursa olsun onu bir kez daha yalnız bırakmam bırakamam..

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 04.06.2025 20:16 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...