Söz

Sessizce otururken Amca "çocuklar yemeğuniz hazirdur gelesunuz" dediğinde ayaklandık içeri girdiğimizde Amca masayı donatmıştı.

"Eyvallah Amca sağol yemekler için" dediğimde Amca tebessüm edip ​​​​​​"Estağfirullah kizum afiyetle yiyesunuz" dediğinde tebessüm ettik ve yemeye başladık herşey güzeldi yemeğimiz bittiğinde Amca'ya teşekkür edip ana yolu aramaya başladık.

"Ya bu anayol nerede saatlerdir arıyoruz bir türlü bulamadık" dediğinde Miraya baktım yerde oturmuş saydırıyordu bu haline güldüm yanına gidip "kalk kalk daha anayol bulacağız ohooo" dediğimde göz devirdi Asena bu halimize gülüyordu.

Barlas "çekmiyor Allah'ın cezası telefon" diyip telefona sövmeye başladı.

Alparslan "oğlum rahat dur lan nasıl çeksin ormandayız ağa" dediğinde Barlas sabır çekti.

Miran "lan anayol bulduk!" dediğinde heyecanla ona döndüm gerçekten bulmuştuk sonunda!

Anayola doğru koşmaya başladım Alparslan arkamdan "Silay yavaş koş düşeceksin" dediğinde kıkırdadım.

Alparslan bana yetişip kolumu tuttu "kızım arabaları görmüyor musun yavaşlasana" dediğinde birşey olmaz dercesine kafa salladım.

"Hey dururmusunuz bir!" derken bir yandan otostop çekmeye başladım kimse durmuyordu lanet olsun!

Alparslan elini kaldırdığında nihayet bir araba durmuştu pardon kamyon bir koyun dolusu kamyon!

"Gençler ne oldu siz nerdensiniz" dediğinde Miran "Amca biz kaybolduk bizi Ankara otobanına doğru bırakır mısın" dediğinde Amca "atlayın çocuklar bende o tarafa doğru gidiyordum zaten" dediğinde "yaşa be Amca" dediğimde Amca bu halime güldü.

Hepimiz bindiğinde tekrar sürmeye başladı koyunlardan birini kucağıma aldım yavruydu daha çok tatlıydı bana bakıp mee diyordu Amca "sevdi seni evladım" dediğinde tebessüm ettim.

Kuzu başını boynuma gömdüğünde gülümsedim Barlas "kuzuyuda etkisi altına aldı helal olsun" dediğinde kafasına Asena geçirdi.

Ona dönüp "Eyvallah güzelim teşekkür ederim" dediğimde ​​​​​​"Eyvallah bizden gülüm ne demek" dediğinde Barlas bize gözlerini kısarak bakıyordu.

"Siz kızlar siz çok fenasınız sizden korkulur" dediğinde güldüm Alparslan'a baktığımda oda bana bakıyordu daha doğrusu gülüşüme bakıyordu!

Derin derin bakmasıyla yutkundum ve kuzuyu sevmeye başladım diğer bir yavru kuzu yanıma gelip mee demeye başladı sanırım oda kucak istiyordu onuda kucağıma aldığımda oda başını boynuma gömdü iki kuzunun başına'da öpücük kondurdum seviyordum hayvanları çok seviyordum.

Çantamdan kulaklığımı çıkarıp taktım Göksel ipekçi - Aylardan Mayıs dinlemeye başladım bu şarkıyı cidden seviyordum.

Bir süre sonra kafam yana doğru kaydı düşeceğim sandım ama sert bir gövdeye çarptım baktığımda Alparslanın omzuydu gülümsedim ve gözlerimi kapadım Alparslan kulağıma "uyu güzelim rahat ol buradayım" dediğinde tebessüm ettim ve uykuya daldım.

5 saat sonra

Havadaydım sanki biri beni taşıyordu gözlerimi hafif açtığımda Alparslan'ı gördüm oda bana bakıp "kapa gözlerini miniğim hadi uyu sen" dediğinde sanki gözlerim komutunu bekliyormuşcasına kapandı derin bir uykuya teslim oldum.

Beyaz bir odadaydım her yer bembeyazdı sonra bir figür gördüm biri bana doğru geliyordu gözlerimin içine bakıyordu gözlerimi kısarak baktığımda babamı gördüm.

"Baba" diye fısıldadım sesim o kadar kısık çıktı ki ben bile zor duydum babama doğru koşmaya başladım.

"Kızım" dediğinde gözlerim doldu çok özlemiştim onu "baba neden gittin" dediğimde oda dolu gözleriyle bana bakıyordu "vakti gelmişti kızım" dediğinde kafamı hayır anlamında salladım.

"Hani söz vermiştin bana baba doğum günüme neden sen değil'de tabutun geldi baba" dediğimde burukça gülümsedi ​​​​​​"sözümü tutamadığım için affet beni kızım" dediğinde gözyaşlarım dökülmeye başladı.

Yanına gidip sımsıkı sarıldım ve ağlamaya başladım "seni çok özledim baba" dediğimde saçlarımı öpüyordu "baba eskisi gibi saçlarımı sever misin lütfen çok ihtiyacım var buna" "sen iste ben hep saçlarını severim güzel kızım ağlama Silay dimdik ayakta dur her zaman ne olursa olsun ağlama söz ver bana kızım" dediğinde burukça gülümsedim.

"Sen gittiğinde çok ağladım baba hele doğum günüme tabutla geldin ya o günden beri hiçbir doğum günümü kutlamadım çünkü sen yoktun doğum günüme sen değilde tabutun gelmişti baba her doğum günümde aklıma o an geliyor baba" dediğimde başımı kaldırdı "hepimiz birgün gidicez bu dünyadan kızım üzülme sende birgün öleceksin annende Alparslan'da" dediğinde daha çoksarıldım gitmesinden korkarmışcasına "gitme vakti kızım Silay seni çok seviyorum kendine iyi bak" dediğinde ​​​​​​"hayır hayır baba lütfen gitme biraz daha kal baba"

"Baba nerdesin baba gitmedin değil mi baba"

"Silay güzelim uyan hadi güzelim sakin ol Silay!" dediğinde bir hışımla uyandım nefes nefese kalmıştım.

Alparslan bana endişeli bakıyordu "güzelim iyimisin" dediğinde "b-babamı gördüm gidiyordu Alparslan" dediğimde bana anlamlı bakıyordu derin bir nefes aldığında beni kendine çekip sarıldı.

O gün son kez ağlamaya başladım birdaha ağlamayacaktım sözüm vardı babama "geçti miniğim geçti" dediğinde tebessüm ettim "birdaha ağlamak yok ağlamayacağım bu son olacak babama söz verdim ben" dediğimde hayranlıkla beni izliyordu "sen çok güçlüsün seninle gurur duyuyorum tavşanım" dediğinde ona daha çok sokuldum.

"Hadi yemeğe inelim annelerimiz ve bizimkiler bizi bekliyor" dediğinde dediği şeye takılmıştım.

Annelerimiz... demişti.

"Tamam inelim" dediğimde elimden tutup aşağıya indik indiğimizde annem "uyuyan güzel uyandınmı sonunda" dediğinde kaşlarımı çattım "kaç saat uyudum ben" dediğimde Alparslan "yoldan geleli uyuyorsun miniğim" dediğinde gözlerimi kocaman açtım.

Bu halime güldüler Merve teyze "hadi yemeğe" dediğinde hepimiz oturup yemeye başladık herşey çok lezzetliydi yemek yemeği seviyordum büyük bir iştahla yedim.

"Ellerinize sağlık çok güzel olmuş" dediğinde Merve teyze ve annem "afiyet olsun kızım" demişlerdi.

Telefonuma gelen bildirimle kaşlarımı çattım masadaki herkes merakla bakıyordu.

Alparslan "ne oldu" dediğinde telefonumdaki bildirimi gösterdim.