

Hepimiz sessizliğe gömülmüştük bende kendimi karanlığın kollarına bıraktım.
4 saat sonra
Uyurken bir ses duydum "Silay hadi uyan geldik" dediğinde yavaş yavaş gözlerimi açtım karşımda Alparslanı gördüm bana gülerek bakıyordu "senin uykucu olduğunu unutmuşum sanırım" o benim uykuculuğuma lafmı etti o görür gününü "kızım ne vuruyorsun ya" dediğinde tip tip baktım "uykuculuğuma laf etme" dediğimde göz devirdi ikimizde yürümeye başlamıştık otelden içeri girdiğimizde gözlerimle bizimkileri aradım nerdelerdi bunlar ardından Alparslan'a döndüm "bizimkiler nerede" onlar eşyaları yerleştirmek için odalara çıktılar ne yani en sona benmi kalmıştım şimdi neden uyandırmadılar beni peki?
"Beni neden uyandırmadınız?" "çok yorgun görünüyordun bizde seni uyandırmadık" dediğinde başımla onayladım ardından ön büro resepsiyon departmanına doğru yürümeye başladık.
Kadın bize dönüp "buyrun" dediğinde "hangi numaralı odalar boş" dediğimde bilgisayardan birşeylere bakmaya başladı ardından "maalesef ki sadece bir tane odamız kalmış ama şansınıza çift kişilik yatak var" dediğinde ışık hızıyla Alparslan'a döndüm ardından konuşmaya başladı.
"Yapacak birşey yok o odayı alacağız" dediğinde derin bir nefes alıp kadına döndüm "tamam biz o odayı alalım anahtarı verirmisiniz" "tabi buyrun" dediğinde teşekkür edip odaya çıkmaya başladık oda numarası no:22 diyordu tek tek tüm kapılara baktık no:20, no:21, no:22 yazısını gördüğümde hemen kapıyı açıp içeri girdik "şansımıza oda baya genişmiş" dediğinde ona baktım "koltukta yatmaya hazırmısın öküzcüm" "hiç öyle bakma Silay koltukta felan yatmam ben" dediğinde ona öldürücü bakışlar attım.
"Ee napacağız aynı yataktamı yatacağız hayır kabul etmiyorum" "La havle kızım araya yastık koyarız nolucak senimi yicem" "yersin sen beklerim" dediğimde göz devirdi "dua et merhametli bir kızım yoksa koltukta yatardın öküzcüm" dediğimde "Eyvallah tavşanım" "Eyvallah bizden öküzcüm" dedikten sonra kendimi yatağa attım Alparslan bana dik dik bakıyordu.
"Ne bakıyorsun Alparslan" "niye bakamaz mıyım" dediğinde dudaklarımı dişledim o bunu farketmiş gibi "o güzelim dudaklarını parçalama" dediğinde yutkundum o ise sırıtıyordu ikimizde derin bir sessizliğe büründük ne o konuştu ne ben öylece bakıyorduk birbirimize sanki dudaklarımız değilde gözlerimiz konuşup anlaşıyor gibiydi derin bir nefes aldım.
"Öyle bakma bana" dediğinde kaşlarımı çattım "nasıl bakıyorum ki" dediğimde derin bir nefes aldı "herşeyi yaptırabilirmiş gibi bakma be güzelim" dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı o bu halime gülerken ben hala o dediğinde kalmıştım.
Herşeyi yaptırabilirmiş gibi bakma be güzelim
"Öyle bakacağım" dediğimde dudağının kenarı kıvrıldı "hm öylemi minik tavşanım" "öyle öküzcüm" "o zaman bedellerine de katlanırsın" dediğinde kaşlarım havalandı "ne bedeli?" dediğimde hoşuna gitmiş olacakki sırıtarak bakıyordu.
"Şimdilik demeyeceğim" dediğinde göz devirdim "öküz diye boşuna demiyorum neyse uyuyalım hadi" dediğimde başıyla onayladı "aynı yatakta yatacağız ama araya yastık koyacağız yastığın ilerisini geçmeyeceğiz anlaştık mı hele bir geç o zaman koltukta yatarsın Alparslan" dediğimde göz devirdi "seni yemem merak etme ilerisinide geçmem" dediğinde başımla onayladım ardından yatağın ortasına yastığı koydum ve yattım.
Sabah
Uyurken belimde bir ağırlık boynumda ise nefes alış verişleri vardı kıpırdandığımda belimdeki ellerini daha çok sıkılaştırdı gözlerimi yavaş yavaş açtığımda Alparslan ellerini belime bağlamış başını boynuma gömmüş bir vaziyette uyuyordu.
Nedense hoşuma gitmişti huzurlu hissediyordum, ellerimi saçlarında gezdirdim ardından kirli sakallarına daldırdım ellerimi "hoşuna mı gidiyor" dediğinde utanmıştım o ise başını kaldırmış bir kağıt mesafesinde gözlerime bakıyordu ardından bakışları dudaklarıma kaydığında yutkundum "sen uyumuyormuydun" dediğimde konuşurken dudaklarımız birbirine sürttü kahretsin çok yakındık nefes alış verişlerimiz birbirine karıştığında "Silay" dediğinde yutkundum "söyle" "kendi iyiliğin için konuşma" dediğinde yaptığı imayı anlamıştım dudaklarımızın sürttüğünü kastediyordu.
Öylece kaldık ne o konuştu ne ben istiyor muydum bunu yapmayı hazır mıydım diye düşünürken o dudaklarımızı birbirine sürtüp konuştu "şimdi değil tavşanım şimdi değil kahretsin" dedikten sonra ellerini belimden çekip üstümden kalkmıştı onun kalkmasıyla birlikte derin bir nefes alıp bende kalktım ne olmuştu bana nefesimimi tutmuştum.
"Hadi kahvaltıya inelim" dediğinde başımla onayladım aşağı inerken herkes bize bakıyordu neden bize öyle bakıyorlardı ayımı oynuyor burada ben düşüncelere dalarken Asena seslendi "Silay buradayız" dediğinde sesin geldiği yöne başımı çevirdim Asena el sallıyordu Alparslan'la birlikte oraya doğru yürümeye başladık en sonunda geldiğimizde bizimkiler bize bıyık altından gülüyorlardı "hayırdır komik birşey mi var varsa söyleyin bende güleyim ha" dediğimde bizimkiler gülmeyi kestiler.
Kahvaltı yaparken Miran konuştu "siz aynı odadamı kalıyorsunuz" dediğinde yediğim yemek boğazıma kaçtı derken öksürmeye başladım kıpkırmızı olmuştum Alparslan bir anda suyu uzatmasıyla kafama dikmesi bir oldu "Miran kendi iyiliğin için sus bence yoksa ben seni susturmasını bilirim" dediğimde bana masum masum bakıyordu "Alparslan teşekkür ederim su için" "rica ederim de sen iyisin dimi birşeyin yok" dediğinde tebessümle baktım "iyiyim merak etme" dediğimde tebessüm edip önüne döndü.
"Hava çok sıcak serinlemeye mi gitsek ne yapsak" dediğimde herkes bana bakmaya başladı Asena araya girdi "olur çok güzel olur hemde iyi gelir serinlemiş oluruz sen ne diyorsun Miray"
Dediğinde Miray "benim içinde iyi olur" ve diğer herkesin onaylamasıyla birlikte herkes odasına dağıldı ve hazırlanmaya başladı ama sorun şu ki ben Alparslan'la aynı odada kaldığım için ilk önce ben hazırlanıcak sonra o hazırlanacaktı derken bir yandan hazırlanmaya başladım.
Siyah bir bikini giymiştim.

Böyle hayal edin
Makyajı

Böyle hayal edin
Güneş gözlüğüm, güneş kremim ve şampuan yedek kıyafet derken hepsi tamamlanmıştı kapıda duran Alparslanı çağırdım "gel hazırlan işim bitti benim" dediğimde tam içeri giricekken beni en ince detayına kadar süzdü "böylemi gideceksin üstüne birşey alacakmısın" dediğinde adem elması hareket etmişti yutkundu.
"Böyle gideceğim üstüme birşey almayacağım hava zaten sıcak" dediğimde çok oyalanmadan içeri girdi.
Çıktığında ise üzerinde lacivert bir gömlek vardı altına açık mavi bir şort giymişti.

"Çok güzel olmuşsun miniğim" dediğinde tebessüm ettim "sende çok yakışıklı olmuşsun öküzcüm" dediğimde oda tebessüm etti ardından bizimkileri almaya gittim Asena ve Mirayı alacaktık önce o sırada kapıdan Asena çıktı.
Üzerinde açık kahverengi bir crop tarzı mayo üstü altına ise açık kahverengi şort tarzı bir mayo giymişti.

Böyle hayal edin
Makyajı

Böyle hayal edin
Hemen ardından Miray çıktı
üstünde beyaz bir bikini üzerinde krem bir hırka tarzı sweatshirt giymişti.

Böyle hayal edin
Makyajı

Böyle hayal edin
Derken plaja doğru gitmeye başladık çünkü Barlas ve Miran bizden önce hazırlanıp bizi beklemeden plaja gitmişlerdi oraya gelince azar yiyeceklerdi benden ama neyse vardığımızda Barlasın üzerinde siyah bir gömlek altına yeşil bir şort giymişti.

En son gözlerim Miranda gezindi üstünde krem siyah karışım bir gömlek altına krem bir şort giymişti.

Koşar adımlarla ikisinin arasına girdim bir elimle Miran'ın kulağını çektim diğer elimle Barlas'ın kulağını çektim anlık acıyla inlediler bende konuşmaya başladım "niye bizi beklemiyorsunuz" dediğimde Barlas "ya Silay ben masumum hepsi Miran'ın suçu" dediğinde Miran şokla Barlasa baktı "ulan benmi dedim çok sıkıldım hadi biz gidelim onlar arkamızdan gelirler diye" dediğinde Barlasa öfkeli bakışlar atıyordum "neyse bu konuyu rafa kaldırdım gidip güneşleneceğim" diyip ayağa kalktım şenzloglara yürümeye başladım Asena ve Miray'ın tam ortasına eşyalarımı koyup yerleştiğim de Asena "Silay bana güneş kremi sürermisin" dediğinde tebessüm ettim "sürerim gel" dediğimde oda bana tebessüm etti.
Miray konuşmaya başladı "Silay siz Alparslan'la birlikte aynı odadamı kalıyorsunuz" dediğinde masum masum bakıyordum Asena bu halime güldü "ya rahat bırakın çifti kumrularımı" dediğinde Asena'ya öldürücü bakışlar atıyordum "çifti kumrular değiliz sadece bir tane oda kaldığı için aynı odada kalıyoruz hem yatarken araya yastık koyuyoruz" gördük yastığın ne kadar işe yaradığını beyfendi üstüme çullandı neredeyse diye düşünürken Alparslan "denize giriyoruz gelecekmisiniz" dediğinde Asena ve Miray bana bakmaya başladı "niye bana bakıyorsunuz la" derken ayağa kalktım ve denize doğru koşmaya başladım arkamdan Alparslan sesleniyordu "Silay koşma düşeceksin be kızım" dediğinde arkama dönüp Alparslan'a dil çıkarttım o bu halime gülerken ben çoktan denize balıklama atlamıştım.
Denizi küçüklüğümden beri çok seviyordum ama bir zamandan sonra yüzmeyi bırakmıştım babam öldükten sonra denize birdaha hiç girmedim ne bileyim deniz bana babamı hatırlatıyordu sanki bana yüzmeyi babam öğretmişti her yüzdüğümde gelir beni izlerdi ama şimdi beni izleyecek bir babam yok diye düşüncelere dalarken Alparslan'ın yanıma geldiğini hiç farketmemiştim öyle bir dalmıştım ki geçmişe "Babanı hatırladın dimi🙂" dediğinde ona tebessümle baktım beni bu kadar iyi tanıması mutlu ediyordu beni "aklıma babam geldi bir an" dediğimde beni kendine çekip sarıldı başını boynuma gömdü "ben yanındayım biliyorsun değil mi" "biliyorum yanımdasın" dediğimde güldü şapşal deli "kokun çiçek gibi" dediğinde tebessüm ettim utanmıştım başımı onun boynuna gömdüm "kokun ve sen bana huzur veriyorsunuz" dediğimde Alparslan başını kaldırdı iltifatım hoşuna gitmiş olacakki sırıtarak bakıyordu "kokum hoşuna gidiyor sanırım ha" dediğinde tırnaklarımı sağ elime geçirdim "Silay ellerini parçalama acır" dediğinde ona bakmaya başladım.
"Yüzelimmi birlikte" dediğimde güldü "yüzelim" dediğinde bende güldüm ardından suya daldım su çok güzeldi.
Bizimkiler "bizsiz suyamı girdiniz aşk olsun" dediklerinde Alparslan bana bakıyordu kısık bir sesle fısıldadı "olsun" dediğinde benim duyamayacağımı sanmıştı sanırım ama duymuştum.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 754 Okunma |
430 Oy |
0 Takip |
21 Bölümlü Kitap |