
Mavi, Bulut'un ölümden dönmesini sağlayınca aslında tekrar güvenlerini kazanacağını düşünüyordu. Ancak hesap etmediği bir şey vardı. O da Aden'in o grubun lideri olmasıydı... Aden, bir planın olduğunu anlamıştı ancak bu planın ne olduğunu çözememişti. Mavi'nin Gölge ile hâlen devamlı olarak işbirliği yaptığının farkındaydı ama pişman gibi de göründüğünün de farkındaydı. İşin içinde bir bit yeniği vardı muhakkak ama zor olanı bu bit yeniğini bulmaktı. Kızı takip etmeye devam edecekti. Hâl ve hareketlerini gözlemlemeliydi. Bu kez olacakları engellemeliydi. Yoksa bir darbeyi daha kaldıramazlardı. Sadece Aden değil diğerleri de bir sorun olduğunun farkındaydı. Ama düşünmeyi tercih etmiyorlardı. Yoksa hepsi bir kere daha yenileceklerinin farkındalardı...
O depoda kalan iki üç adamı da indirdiklerinden sonra başlarındaki adamı esir aldılar. Adamın ölüm tehlikesi yoktu ama etkisiz hâle getirilmişti. Bunu yapan da bizzat Mavi'ydi.
Aden ilk iş olarak Mavi'nin sorgulanmasını önceye koydu. Tarık'tan siyah renkte olan minübüsü istedikten sonra diğer güvendiği adamlarından birine adamı madene götürmesini istedi. Aden, Tarık'ın da gelmesini istediği için toplamda yedi kişilerdi. Sürücü koltuğuna Tarık yanına ise Bulut geçmişti. Arkaya Aden, Mavi ve Aras yan yana iken karşılarında Kayra ve Buray oturuyordu. Minübüste çıt çıtmazken yola koyuldular. Aslında herkesin bir diyeceği vardı ama Aden'in suskunluğundan ötürü onlar da sessizlik yemini etmiş gibilerdi. Daha doğrusu hiçbiri hazır hisettmiyorlardı. Aden, varacakları yere kadar soracapı tüm soruları düşünürken bir yandan da varış noktası olan dağ evinin yerini Mavi'nin öğrenmemesini sağlamayı düşünüyordu. O esnada bir yandan da telefonunu çıkartarak adamlarına deponun etrafını inceleme görevini vermeye çalışıyordu. Kayra, eski en yakın arkadaşının ailesinin ölümüne neden olduğunu düşünürken bir anda Bulut'u kurtarmasının nedenini de merak ediyordu. Ancak bir yandan da yanındaki Buray'a bakarak iyi olup olmadığını kontrol etmek istiyordu. O da telefonunu çıkartıp mesaj atmaya başlarken yan gözlerle de karşısındaki kadını süzüp düşüncelerini anlamaya çalılıyordu. Aras, yanındaki kızdan ne kadar nefret ettiğini düşünürken bir yandan da canından çok sevdiği nişanlısının ölümünü aklına getiriyordu. Bu sayede genç kadına olan öfke ve nefretini canlı tutabiliyordu. Ama hepsi gibi merak ettiği Bulut'u neden kurtardığıydı. Çünkü karşıdaki adamların Gölge'nin olduğunu bildiğinden hepsi hem fikirdi. Bulut, asla dinmeyen öfkesini iyiden iyiye çıkarmıştı. O nefretini kazanmış olan kadının, kendi hayatını kurtarması kendinden de nefret etmesine neden olmuştu. Onun yanı sıra neden yaptığının da bir nevi farkındaydı. Çünkü onların güvenini kazanmaya çalıştığını anlamayacak kadar mal değildi. Ama farklı bir sebebinin olduğunu da bilincindeydi. Bu sebebi ne olursa olsun öğrenecekti. Buray ise aralarında en masumuydu ama onu kirletmişlerdi. O sadece gülmek istemişti. Sadece mutlu olmak istemişti. Sadece bu hayatın içinde bile olsa bir ışığın olduğuna inanmak istemişti. Ama gördüğü kadarıyla asla bir ışık yoktu. Karşısında olan kadına hiçbir türlü bakmamaya yemin etmiş gibiydi. O, nefret duymuyordu. Çünkü duyamıyordu... Çok istersdi ancak bazı şeyler sadece istemekle kalırdı ve o da bunun bilincindeydi.
Ancak hepsinden soyutlanmış olan biri vardı. Mavi... O hayatının ne kadar kötüye gittiğinin ve daha fazla kötüye gideceğini hissediyordu. Sonunda ne olacağını ise bilemiyordu. Belki de öleceğim... Hem mutlu olurlar... Benim yüzümden başlarına gelmeyen kalmadı... Ama başka seçeneğim olup olmadığını da sormadılar bana... Bir kelime bile konuşmadılar... Anlamaya çalışmadılar... Benim anlatamamış olmam onların anlamayacağı anlamına gelmezdi. Demekki gerçekten sevmiyorlarmış beni... Ben onlardan çok bir şey de istememiştim oysa... Ama sevmiyorlarmış... Zaten benim gibi bir insanı neden sevsinlerki... Ancak acırlar. O duygu da onlarda yok be yapabilirsin... Beni asla sevmeyecekler... Eğer, eğer o olmasaydı o orada olmasaydı bende burda olmazdım. Ama mecburum. Katlanmak zorundayım... Hayatımdan nefret ediyorum... Bir kez mutlu olmak istemiştim sadece. Bir kez sevildiğimi görmek istemiştim. İtiraf etsin istemiştim ama bilseydim ben ederdim... Şimdi özür dilesem, onlara olanları anlatsam ne yazar?.. Dinleme cihazı da yok... Anlatabilirim... Evet, evet Mavi yapabilirsin... Sonuçta gittiğimiz yeri bilmiyor, adamları yok, üstüme dinleme cihazını da alamadım... O silahı elimden alırlarsa alsınlar onda varsa vardır... Buldum! Evet çözümü buldum! Sadece rol yapacaklar o kadar. Onu da yapabilirler evet...
Genç kadın düşünceler arasında boğuşurken gelmeleri gereken dağ evine gelmişlerdi. Dışarıya bir kere bile bakmadığı için nerede olduğunu tahmin bile edemezdi. Sırayla herkes araçtan indiğinde sıra ona gelmişti. İner inmez göğsü araçla yapıştırılıp üstünü aramaya başladılar. Beklemiyordı genç kadın... Bu kadar ileri gidebileceklerini düşünmemişti. Ancak yine de sesini çıkarmadı. Çünkü hakkı yoktu...
Genç kadının üstünü arayan Kayra'ydı. Üstünden çıkan Gölge'nin işaretinin olduğu silahı alıp Bulut'a verdi. Bulut önce silahı parçaladı sonra dağ evinin ilerisinde olan uçurumdan aşağı attı. O esnada Mavi'nin tepkilerini izleyen iki kişi vardı. Birisi Aden diğeri Tarık... Aden, kadının neye nasıl tepki vereceğini izlerken bir yandan da aslında onu tanıdığı için verdiği tepkileri birbirine bağlıyordu. Tarık ise insanın duygularını anlama konusunda sanki yüksek lisans yapmıştı o yüzden bu görevde Aden tarafından yanına alınmıştı. Diğerleri kadının yüzüne bakmak dahi istemiyorlardı. Bulut silahı uçurumdan atar atmaz geri minibüse binerek başka bir yere gitmeye başladılar. Orası aslında zaten Gölge'nin gizli mekanlarından biriydi ancak silahta olabilecek takip cihazına karşın ilk buraya getirmişlerdi. Daha sonra bir saatlik bir yolculuğun ardından geldikleri ormanın derinlerinde olan arayanın zor bulacağı bir kulübeye girdiler. Genç kadın sadece olanları izliyordu. İlk kimin konuşacağını düşünürlerken Aden konuşmaya başladı.
-Evet sevgili Mavi, sen mi anlatırsın o arabayı, içine gizlediğin telefonu, zarar verdiğin korumaları yoksa ben mi bulayım. Sen karar ver.
Mavi tam ağzını açıp tüm her şeyi anlatacakken Bulut içindeki öfkesini dışarı çıkardı.
-Aden sence bu varlık doğruları mı anlatır sanıyorsun. Baksana üstünde belki de takip cihazı olan bir silahla araçta oturmuş. Beni kurtarmanın, pardon pardon güven kazanmaya çalışması da bir planın parçası olduğunun farkındayız değil mi? Sen benim hayatımı kurtardığını mı sanıyorsun? Öyle san. Eğer sen olmasaydın ben zaten o silahın hedefi olmayacaktım. Yine senin yüzünden hayatımız kararıyordu ve hâlâ bir şey mi açıklayacaksın. Bu kez ne yalandan bahsedeceksin Mavicik? Bu kez kimi suçlayacaksın? Asıl biz senin hayatını kurtardık farkında mısın? Ama özür dilerim senin çok nankör bir insan olduğunu unutmuşum. Sen anca zarar verirsin, haklısın nankör olmakta.
Genç adamın sözleri birer zehirli ok gibi saplanmıştı kadının kalbine. Ancak pes etmedi. Ne derlerse desinler bu kez susmayacaktı. Anlatacaktı olanları... Tam tekrar ağzını açmıştı ki araya bu kez Aras girdi.
-Ne o ağzını açıyorsun. Ne saçmalığından bahsedeceksin yine? Bizi mi suçlayacaktın? Ama o bir kere olur. Sevgilinin ne yaptığını mı diyecektin? Ya da onun dediği adamlardan mı bahsedecektin? Aa ya da dur zaten sizin planladığınız bir durumu mu bize anlatacaksın? Anlamadık mı sanıyorsun yoksa bizi aptal yerine mı koyuyorsun? O adamlar Gölge için bir hiçti bizim onu bilmediğimizi mi sanıyordun? Ama az kaldı. Sen de acı çekeceksin Mavi!
Zaten çekiyorum! Dinleyin lütfen! Anlamıyorsunuz! Anlamadan dinlemeden yargılıyorsunuz! Konuşacağım zaman bırakmıyorsunuz! Ben burada çektiğin acılar yüzünden öleceğim ama sizin umurunuzda bile değilim! Yeter
Genç kadının birden ağlaması hepsini dumura uğratmıştı. Herkes şaşırmış bir şekilde bakarken hiçbiri ne olduğunu anlamamıştı. Aras ve Bulut'un sözleri yüzünden miydi yoksa başka bir durum mu vardı diye düşünüyorlarken Mavi ağladığının bile farkında değildi. Yeni bir krize girmişti çünkü. Daha konuşamadan girdiği kriz yüzünden belki de hiç konuşamayacaktı. Çünkü o susturulmuştu. O susturulmaya mahkumdu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |