
Birden odada bir kahkaha yankılandı. Bu mutluluk değil sinir kahkahasıydı. Ve bu Bulut'a ait bir kahkahaydı... Herkes şaşkınlıkla genç adama baktığında aslında onun yüzünde var olan acıyı gördü. Ancak ona bakmayan bir isim vardı. Mavi...
Genç kadın kendine söz vermişti. Boyun eğmeyecekti. Ama onların karşısında... Gölge'ye istediğini verip kendi istediğini alacaktı ve özgür olacaktı... Peki gerçekten olabilecek miydi?
Gölge'nin istediği şeyin farkında olan Aden planını çoktan yapmıştı bile. Ancak bundan ne Mavi'nin ne de ekibin haberi vardı. Aslında bundan onların her şeyini bildiğini iddia eden Gölge'de bilmiyordu...
Odada Bulut'un kahkahasından sonra hiçbir çıt çıkmamıştı. Hepsi sessizce beklemeye devam ediyordu. Ancak bilmedikleri genç kızın andıydı...
Odada boş boş duracaklarını fark eden Buray ilk dışarıya çıkanlardan biri oldu. Peşine Aras ve Bulut'ta çıkınca kızlar baş başa kalmıştı. Aden, Kayra'ya sen de çık bakışı atınca o da odadan çıktı. Baş başa kalan iki genç kadın ilk hesaplaşmalarını yapmaya başladılar...
-Merhaba Mavi! Ya da Okyanus(!)mu demeliydim. Kusura bakma ihanetlerin üstünden ne kadar zaman geçse de unutamıyorum. Huyum kurumasın! Şuan da neden dümdüz duvara baktığının farkındayım. Bizle konuşmayacaksın değil mi? Ah! Kusura bakma aklından geçenleri söyledim! Ama umurumda bile değil! Bu saatten sonra Mavi sen benim umurumda olan son kişi bile olamazsın! Ne de olsa artık eski Mavi değilsin değil mi? O zaman seni umursamamın pek bir anlamı yok! Sen bana olanları neden yaptığını anlatacaksın ve ben de ona çözüm bulup seni buradan göndereceğim. Ama... Sen anlatmak istemezsen orası ayrı... Aa bu arada geçen ailen buraya senin adına bir zarf göndermiş. İçini açıp okuduğumda şaşırdım doğrusu! Ne yazdığını merak ettin değil mi?.. Ama Mavi bu dünyada her şey karşılıklı... Sen bana neden yaptığını anlatacaksın ben de sana o zarfı vereceğim! Ne dersin?..
Genç kadın ilk defa gözlerini duvardan ailen kelimesi geçince ayırmıştı. Ancak bunun doğru olmadığını düşündüğü hâlde Aden'in sözlerini dinlemeye de devam etmişti.
Ailem mi?.. Hayır, hayır, hayır! Kandırıyor olmalı! Olamaz! Ne ailesi? Nasıl olur bu? Aile derken? Ah!.. Ne yapacağım? Olamaz! Bu olmamalı? Aden yalan söylüyor!.. Ama... O yalan söylemez ki... O zaman... Gölge'nin bir oyunu olmalı!.. Ama öyle olsaydı Aden anlardı? Ne yapacağım şimdi? Daha demin susmaya and içmişken? Hem de daha yeni? Allah'ım sen bana yardım et! Gerçekten aklımı kaçıracağım! Bu nasıl olur? Yalan! Yalan! Yalan!
-Yalan! YALAN BU! YALAN SÖYLÜYORSUN! İNANMAM! KANMAM! KANMAYACAĞIM! Kanmamalıyım...
Genç kadın birden bağırmaya başlayıp geri sessizce konuşmuştu. Bu Aden'in gözünden kaçamamıştı. Anlamıştı belki de! Ama Aden ihaneti affetmezdi! Aden sonunda ölüm bile olsa ihaneti asla affetmezdi...
-Mavi... Mavi! Kendine gel! Ailen denince niye düşüncelere daldın ve niye birden parladın? Yoksa! Yoksa ailene mi zarar verdi? Eğer öyleyse söyleyebilirsin. Ne de olsa eski dostuz biz(! )
Aden'in sözleri alay doluydu. Alay kokuyordu. Bir yandan da genç kadına psikolojik baskı yaparak itiraf etmesi için konuşuyordu. Ancak Mavi aptal değildi... Mavi aptallığı çok acı bir şekilde öğrenmişti...
-Yok bir şey Aden! Duymak mı istiyorsun! Neden yaptığımı bilmek mi istiyorsun! Söyleyeyim o zaman! Sizden nefret ediyorum. Hepinizden nefret ediyorum. Ben sizden uzaklaşmak istedim! Ben kendi hayatımı yaşamak istedim! Çok normal değil mi? SÖYLE! BANA CEVAP VER! BİRİ HERKESİ KONTROL EDER! DİĞERİ EN YAKINIM GİBİ DAVRANIR! AMA ÖĞRENDİKLERİNİ KOŞA KOŞA SİZLERE ANLATIR! DİĞERİNE ABİM DERİM BENİ KORUR KOLLAR DERİM GELİR BİR OLAYDA BANA BAĞIRIR! ÖBÜRÜ ANCAK VARSA YOKSA NİŞANLISI DER VE SÜREKLİ ORTADAN YOK OLUR! DİĞERİ İSE GELİR VE BANA AŞIK OLDUĞUNU, SEVDALANDIĞINI SÖYLER VE ÇIKMA TEKLİFİ YAPAR! VE BEN ONDAN İĞRENİRKEN! GELİP BENİM ONU SEVEBİLECEĞİMİ DÜŞÜNÜR! NE YAPSAYDIM ADEN? SİZİNLE KALIP BU APTAL HAYATTA YAŞAMAYA DEVAM EDİP APTAL BİR ÖLÜMLE ÖLSE MİYDİM? BU MUYDU? BU MU YANİ? BEN BÖYLE BİR HAYAT İSTEMEDİM! BEN KENDİ HAYATIMI KURMAK İSTEDİM BİR KERE YA BİR KERE! ONDA DA NE YAPTINIZ GELİP BOZDUNUZ! ETTİM! SİZE. İHANET. ETTİM. PİŞMANDA DEĞİLİM! YİNE OLSA YİNE YAPARIM! VİCDANIN SIZLAMADI MI DİYE SORMUŞTUNUZ YA O YIL! SIZLAMADI ADEN! AKSİNE BAŞIMI İLK DEFA BU KADAR RAHAT YASTIĞA KOYDUM! ARTIK ÖĞRENDİN Mİ? ÖĞRENDİN VE RAHATLADIN Mİ? ŞİMDİ DEFOL BENİ YALNIZ BIRAK! DEFOL!
Aden duyduklarından memnun bir şekilde sırıtarak genç kadına yaklaştı ve odadan çıkmadan hemen önce son bir şeyi dedi. Ve bu genç kadının kalbinin öldüğü andı...
-Sana son bir şey diyeyim... Biz sensiz çok mutluyuz... Ve sensiz daima mutlu olacağız...
Mavi duydukları karşısında gözünde bir damla yaş akıtmadan genç kadının odadan çıkışını izledi. Aden ise mutluydu. Çünkü o kendi intikamını almaya başlamıştı...
Aden'in odadan çıkışıyla birlikte arkasına yaşlanan Mavi'nin gözünden bir damla yaş akmıştı. Her şeyini kaybeden genç kadın artık gerçekten her şeyini asıl şimdi kaybettiğini anlamıştı...
Biliyordum! Bak gördün mü biliyordum! Beni zaten sevmediklerini biliyordum! Bir kere ya bir kere doğru düzgün sevmediler mi gerçekten? Onların fazlalığı ben miydim?.. Bu kadar kolay mıydı beni tek kalemde silmek? Bu kadar kolay mıydı?.. Ailemden vurduğunuz yetmedi sildiniz mi beni şimdi de! Aden neden anlamadın beni? Beni neden anlamadın Aden? Ben... Ben... Ben... Özür dilerim... Gerçekten özür dilerim...
-Özür dilerim!..
Genç kadının fısıltıyla çıkan sesini de kimse duymamıştı... Ne için özür dilediğini de kimse bilmemişti... Yastığını ıslatan gözyaşları bitene kadar, o durumda uyuya kalana kadar özür dilemekten vazgeçmemişti...
&
Genç kadın uyuyadursun Aden ise planlarının tıkır tıkır işlemesinden memnun bir biçimde kendi odasında oturuyordu. Bir yandan planı gözden geçirirken bir yandan da Mavi'nin kaldığı odaya daha önceden taktırdığı kamerayla genç kadının uyuyuşunu izliyordu. Mavi ilk defa yanılmamıştı ama en acı yanılgısını yaşamıştı... Genç kadının haberi dahi olmadan onu izleyen ve özürlerini duyan bir kişi vardı... Ancak o çoktan kendisine düşman gözüyle bakmaya başlamıştı...
Aden aslında olayın her şeyini çözmüştü. Olacakları kafasında iki tip senaryoda bile kurmuştu. Ancak yine de ihaneti affetmediğinden Mavi'yi de affetmeyecekti... Bu sebeple sessiz gene olanları izleme taraftarında olmuştu... Bu durum belki de gelecekte üzülmesine ya da vicdan azabı duymasına neden olacak olsa da hiçbir şeye karışmama konusunda bu kez kararı kesindi...
Aden düşüncelerine devam ederken odasının kapısı çalındı. İçeriye Bulut girmişti. Aden ona ne oldu bakışı atarken Bulut kapıyı kapatıp Aden'in karşısına oturdu.
-Aden... Ben dayanamıyorum artık... Neye diye sorma anlatamam... Ama gerçekten dayanamıyorum bu duruma... Yıllarca içimde tutmaktan bıktım... Ama anlatıp kurtulamıyorum da. Anlatsam ya olmazsa ya işler daha kötü olursa ya bir şey olursa diye korkuyorum... Ben ikinci defa korkuyorum Aden... Ailemle tehdit edildiğim zaman bile korkmamışken ben kendime zaaf edindim Aden!.. Ben artık tutmak istemiyorum... Ama yaşadığımız dünyada malûm biliyorsun... Çıkamayız buradan... Ama ne yapacağımı da bilmiyorum Aden!.. Aden! Ben sevdalandım Aden! Ben sevdalandım! Hem de imkansız birine! Ve bunu bilen iki kişi var! Mavi ve Gölge!.. Bu yüzden korkuyorum Aden! Ya bir şey yaparlarsa diye korkuyorum! Sevdalandığım hâlde onunla konuşamıyorum bile! Ne yapacağım yalvarırım cevap ver bana!
Bulut'un dediğiyle üstüne hüzün çökmüştü genç kadının... Çünkü Bulut onun sevdasıydı. Ve o başkasına sevdalanmıştı...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |