7. Bölüm

7. Bölüm

simay...
simay_0809

 

 

Aras gözlerini gökyüzünden karşısındaki hırçın denize çevirdi. Düşünceli ve üzgündü. Acaba Mavi'yi hiç tanımasaydık, Mavi'yle hiç arkadaş olmasaydık bunlar olur muydu? Kayra ailesini ben de Canan'ı kaybeder miydim? Ya da Gölge'nin eline düşer miydik? Ya da eski küçük(!) kazıklarına düşer miydik? Neden yaptın Mavi? Buray'ın dediklerinden mi? Bizim arkadaş olarak yetemememizden mi? Neden Mavi neden? Anlatabileceğin sebenin varsa anlat. Ama olsa zaten derdi. Off... Kafayı yiyeceğim... Kayra, Aras'ın düşüncelere daldığını fark etmişti. Canan'ın ölüm haberinden sonra pek konuşamamışlardı. Yavaşça oturduğu yerden kalkıp Aras'ın bulunduğu kayalığa doğru gitti. Yanına oturup ne söyleyeceğini toparlamaya çalıştı. Bir kaç dakika düşündükten sonra konuşmaya karar verdi.

 

-Aras?

 

-Hı? 

 

-Biliyorum çok zor sevdiklerini kaybetmek. Bunu ben de Mavi yüzünden yaşadım. Benim annem, babam ve abim öldü. Mavi yüzünden... Tüm ailemi yok ettiler. Abim dayanmaya çalıştı ama bir yere kadar. Adamlar gelmeden yaklaşık on dakika önce direncini kaybetti. Annem çok kırılgan ve narin yapılı bir kadındı. Sen de biliyorsun. Sadece ama sadece bir gün dayanabildi. Daha fazla dayanamadan öldü. Babam... Benim her şeyde en büyük destekçim... Benim için dayanmaya çalıştı ama... En büyük işkenceyi ona yaptılar. Babamın benim için ayrı yeri olduğunu anladıkları andan itibaren ona yapmadıklarını bırakmadılar. Kargaburnundan tut testeresine, matkabından tut pensesine kısacası tüm alet edevat çantasını babamın üzerinde denediler. Babamın kanı çok aktı... Onun canı çok acıdı... En çok neye üzülüyorum biliyor musun Aras? Babamın, abimin ve annemin kanının yerde kalmasına... O yüzden tüm yıl boyunca o pisliğin izini aradım. Ama korkak olduğu için saklanıyor. Eğer onu bulursam intikamımızı hepimiz birlikte alırız. Hem bu sayede hiç kimsenin kanı yerde kalmaz...

 

Aras, kıza baktı. Yanına geldiği andan itibaren dolmuş olan gözleri babasından bahsetmeye başladığı andan itibaren gözlerinden ayrılarak durmak bilmeyen yaşlar akıtıyordu. Kızı konuşması bitene kadar dinledi konuşması bittiği anda kızın ağlamasına hıçkırıklar eklendi. Aras, kızı sakinleştirmek amacıyla kızı kendisine doğru çekti ve sarıldı. Artık ikisi beraber ağlıyordu. Ama tek farkı ağlamaları acı çektirmiyordu ikisine de. Eskiden yatağa her girdiğinde Kayra acı çekerek ağlardı... Aras ise bir yıl boyunca sadece üzgün bir şekilde kendisinden nefret ederek acı içinde ağlıyordu. Kayra'nın, Aras'ı teselli etmeye çalışması farkında olmadan ikisi içinde iyi gelmişti. Sanki bir yıldır ikisininde bu sarılmaya ihtiyacı var gibiydi. Acıları çekilmiş artık Cani Hükümdar ve Kara Toprak'ın zamanıydı. İntikamlarını alacaklardı... Bundan hepsi emindi. Sadece Gölge'nin kendini göstermesi korkaklar gibi saklanmaması gerekiyordu. Ya da ondan bulabilecekleri küçük bir iz... Bunun içinde Mavi'nin iyileşmesi gerekliydi. Ondan illaki bir bilgi edineceklerdi. Ama hiçbiri ona güvenmiyorlardı...

Kayra kendini yavaş yavaş geri çekmeye başladı. Aslında Aras'ın kollarında kendini güvende hissediyordu ama bir düşünce ona engel oluyordu. Aras'ın kollarından ayrılınca önce arkadaşlarına döndü. Buray, Aden ve Bulut ayakta gözleri dolu bir şekilde birbirlerine sarılmış onlara bakıyorlardı. Bulut'la göz göze geldiklerinde burukça bir gülümseme belirdi dudaklarında. Daha fazla burda kalmak istemediği için yavaştan ayağa kalktı ve elini Aras'a uzattı. Aras, kızın elinden tutarak ayağa kalktı ve arabaya doğru yol almaya başladı. Arkadaşları da teker teker genç adamın peşinden gitti. Aras sürücü koltuğuna, Buray yolcu koltuğuna geçti. Kayra, Aden ve Bulut ise arka koltukta yerlerini alınca Aras arabayı yavaştan çalıştırdı. Yolculuk sessizlik içinde geçiyordu ta ki Aras maden yerine farklı bir yola sapıncaya kadar. Aden bunu fark eden ilk kişiydi ve Aras'a dikiz aynasından sorgucu bakışlarını atmaya başladı.

 

-Bakma öyle Aden. Dağ evine sürüyorum. En azından bir kaç gün kafamız rahatlar.

 

Aras'ın açıklamasının ardından hepsi Aden'e bakmaya başladı. Aden'den onay gelince arabada tekrar derin bir sessizlik oluştu. Dağ evine giden ana yolda hiçbir araba gitmiyordu. Sadece onlar vardı yolda. Sanki tüm insanlık onların acısını anlamış da onları birbirlerine bırakmak istemişlerdi. Hiç birinin şikayeti yoktu zaten...

 

Yol akıp giderken yavaş yavaş ana yoldan ayrılıp tek bir aracın geçebileceği patikalardan ilerlemeye devam ettiler. Çevreye yavaş yavaş ağaçların eklenmesi de yaklaştıklarının göstergesiydi. Ağaçların daha da sıklaştığı yere gelince aracı park edip yürümeye başladılar. Yolu ezbere bilen Aras hızlıca önden yürüyüp ağaçların dallarını kenara çekerek diğerlerine yol açtı. Beş dakika gibi kısa bir süre içerisinde dağ evine ulaşmış içeriye girmişlerdi. Burası Aras'ın ailesinden Aras'a kalan bir yerdi. Geçen yıla kadar hiç birinin haberi yoktu. Genç adam, ne zaman canı sıkkın olsa buraya gelir ve kendi başına kalırdı. Herkes Aras'ın bir yere kaybolduğunu bilirdi fakat nerede olduğunu bilen yoktu. İlk Canan'a söylemişti Aras. Aşkı öğrendiği ilk kadına... Geçen yıla kadar da bir tek o biliyordu. Olay olduktan sonra merkezi değiştirmek zorunda kalmışlardı. Ayrıca evlerinin adreslerinin de bilinmesi üzerine kalacak yerleri kalmamıştı. Bilinmeyen tek yer dağ evi olduğu için Aras buraya gelmeyi teklif etmişti. Mantıklı bir seçenek olduğu için de hepsi kabul etmişti. Sadece birkaç günü burada geçiren beş arkadaş işlerini hâl ettikleri dakikadan itibaren Aras'ın tek kalmasını fark ettikleri için evden çıkmışlardı. Aslında hepsinin o aylarda birlikte olması gerekirken ayrı kalıp düşünmeye çalışmışlardı...

 

Evin içine girdikleri gibi hepsi salona ilerledi. Aslında karınları açtı ne kadar belli etmeselerde. Aden anlamıştı... Onların hepsini anlardı Aden. Bir tek Mavi'yi anlayamamıştı...

 

Aden yerinden kalkıp mutfağa ilerledi. Eli lezzetliydi Aden'in. Çok sık mutfağa girmezdi fakat. Kayra daha sık yemek yapardı. Aden sadece canını sıkan durumlarda mutfağa girerdi. Onun mutfağa girdiğini görenlerse asla rahatsız etmezlerdi. Aden'in huyunu bilirlerdi çünkü.

 

Aden yemek yapmak için malzemeleri çıkarırken aklına şarkı açmak geldi. Düşüncelerinden uzaklaşırsa daha iyi olacaktı onun için. Telefonunu eline aldı ve rastgele bir şarkı açtı... Aden malzemeleri doğramaya başlayınca telefonda Sarı Kurdeleler çalmaya başladı.

🎼Dün gece yaralı küçük bir kız bulunmuş

🎼Etrafına sarı kurdeleler sarılmış

🎼Son bir kez süslemek istemiş onu büyükler

🎼Yine yasaklarıyla

🎼Yaklaşıp yakından bakınca gördüm

🎼Yatan benim küçüklüğüm ve ben büyüdüm

 

Aden bir yandan yemek yaparken bir yandan şarkı sözlerini söylemeye başladı. Şarkının sözleri aklına kendi küçüklüğünü getirmişti...

 

Neden sevmedin beni baba?.. Benim ne eksiğim vardı?.. Başka çocuklara gülümseyip onlara şevkat gösterirken benim o çocuklardan ne eksiğim vardı?.. Annemi sevmediğin için miydi bu bana olan nefretin?.. Sırf bir intikam uğruna arkadaşına yaptığın ihanet uğruna mı sevmedin beni?..

 

🎼Mevsimlik elbisemle, cenaze alayını izlerken

🎼Geçtim meyveli ağaçlarla, mis kokan bahçelerden.

🎼Bir çiçek kopardım, son kez ona baktım

🎼Çiçeğimi taktım, göğsüme

 

Annemi sevmedin tamam ama beni neden sevmedin baba?.. Peki anne sen?.. Sen neden sevmedin beni?.. Babam seni sevmedi diye mi?.. Bırak sevmesin o seni... Ama sen beni sev anne!.. Ne vardı sanki beni sevseydiniz!.. Ne vardı?.. Beni sevseydiniz belki diğerleri bu işe girişmeyecekti bile... Beni sevseydiniz eğer kimse ölmeyecekti!.. Ne ben bu işte olacaktım ne de diğerleri... Onların ailelerini ikna etmeye bile gerek kalmazdı! Herkes istediği mesleği yerine getirirdi. Beni sevmediğin için bu işe sürükledin baba... BENİ SEVMEDİĞİN İÇİN, BANA ACI ÇEKTİRMEK İÇİN, BENİ BU YOLA SÜRÜKLEDİN BABA!..

🎼Kimse yeni yara açamaz artık

🎼Çok canım yandı acımaz artık

🎼Bugün düşerse yarın kalkar

🎼Bu kız kendine acımaz artık

🎼Kimse yeni yara açamaz artık

🎼Çok canım yandı acımaz artık

🎼Bugün düşerse yarın kalkar

🎼Bu kız kendine acımaz artık

 

İstediğin oldu mu baba?.. Bana acı çektirdin mi?.. Sevindin mi ben acı çekerken?.. Mutlu musun artık?.. Mutlu ol! Çünkü geçici bir mutluluk olacak artık senin için!.. Son mutluluğun olacak!.. Beni üzmene izin vermeyeceğim artık!..

 

🎼Ardımdan konuşulurken

🎼Fısıltılar duydum tesadüfen

🎼Sordum tanır mıydınız bu yatan kızı

🎼Henüz nefes alırken?

🎼Mutluluk başka kalplerde saklı sanırdı

🎼Hep yarımdı, yanıldı

 

Peki sen Mavi?.. Seni kardeşim olarak görmüştüm!.. Seni sevmiştik biz! Ben tatmadığım sevilme duygusunu sana tattırmak istedim! Kayra'ya tattırmak istedim! Kayra'yı sevenler vardı, seni de seven bir ailen vardı ama ben?.. Beni. Kimse. Sevmedi. Kimse!..

 

🎼Kimse yeni yara açamaz artık

🎼Çok canım yandı acımaz artık

🎼Bugün düşerse yarın kalkar

🎼Bu kız kendine acımaz artık

🎼Kimse yeni yara açamaz artık

🎼Çok canım yandı acımaz artık

🎼Bugün düşerse yarın kalkar

🎼Bu kız kendine acımaz artık

 

Ben mi yanlış yaptım bir yerde? Ben kimseyi anlamadım mı acaba? Hatam nerede benim? Hiçbir şey bilmiyorum artık!.. Yeter!.. Lütfen yeter!..

 

🎼Bir yol yürüdüm evimizden

🎼Yol büyüktü hepimizden

🎼Ölümden, ikimizden

🎼Ve zavallı sevgimizden

🎼Dün gece ufacık bir çiçek solmuş

🎼Bugün yeniden güneş doğmuş

🎼Bak burada küçük bir kız ölmüş

🎼Ruhu büyüyüp kadın olmuş

 

Artık tek bildiğim şey anne ve babamdan nefret ettiğim... Anne ve baba demek bile ayıp!.. Anne ve baba kelimeleri hak edenlere denmeli! Onlar gibi aşağılık insanlara değil! Ve Mavi! Sen artık kardeşim değilsin! Senden nefret bile edemiyorum... Çünkü nefret de bir duygudur ve ben sana karşı duygusuz olmak istiyorum! Ve olacağım da!..

 

🎼Kimse yeni yara açamaz artık

🎼Çok canım yandı acımaz artık

🎼Bugün düşerse yarın kalkar

🎼Bu kız kendine acımaz artık

🎼Kimse yeni yara açamaz artık

🎼Çok canım yandı acımaz artık

🎼Bugün düşerse yarın kalkar

🎼Bu kız kendine acımaz artık

 

Şarkı bitince Aden elindekileri tezgaha koydu. Durmayan göz yaşlarını akıtmaya devam etti. Çok nadir duygu patlamasına giderdi ve bu da onlardan biriydi. Rahatlaması lazımdı genç kadının. Bu sebeple içinde tuttuklarını göz yaşlarıyla akıp gitmesine izin verdi...

Şarkıda denildiği gibi kimse yeni yara açamayacaktı genç kadının kalbinde...

Bölüm : 03.02.2025 14:59 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...